Johann Cruijff ve Louis Van Gaal, Hollanda futbolunun yetiştirdiği en büyük futbol ikonu ile son 20 yılda Hollanda futbolundan çıkmış en önemli teknik adamlardan birisi. İkisinin de birbirinden hazetmediklerini tüm Hollanda bilir. Geçmişten günümüze yaşanan ve aşağıda ayrıntılarını vereceğimiz bir dolu olay ikili arasında sürekli soğuk rüzgarlar esmesine sebep olmuştur. Cruijff daha uyumlu, daha sessiz, daha bir "Pelevari" topluma malolmuş adamdır. Sadece futbol sahası ile ilgili değildir bu malolma. Banka reklamlarında oynar, organizasyonlara katılır. Bir simgedir. Louis Van Gaal ise arıza adamdır, sinirlidir, mağrurdur, egosu büyüktür, ağzına geleni söyler, geçinmesi zor adamdır. Sineklerin Tanrısı'nda ki Jack ve Ralph karakterleri gibidir bu adamlar. Aralarındaki düello daha da sürecektir de.
Louis Van Gaal'in otobiyografisi 2 hafta önce Amsterdam Arena'da basına tanıtıldı ve piyasaya sürüldü. Set halinde piyasaya sürülen iki kitaptan birincisi Van Gaal'in kendi elinden hayat hikayesini ve kariyerini, ikincisi ise onun futbol felsefesini ve vizyonunu anlatıyor. Zaten setin tam ismi "Louis Van Gaal Biografie en Visie". Bu kitaplarla birlikte 20 yıldır süren bir çekişme de yine su yüzüne çıkmış oldu. Cruijff-Van Gaal çekişmesi. Hadisenin köklerine inmek lazım, bu yüzden ufak bir zaman yolculuğuuna çıkarıyoruz sizi.
Yıl 1989, Noel. Louis Van Gaal 38 yaşında, futbolu 2 sene önce bırakmış ve Ajax'ta Leo Beenhakker'ın yardımcılığını yapan genç bir teknik direktör adayıdır. Johann Cruijff ise Barcelona'nın başındadır. Bir Noel partisi verir. Partiye Van Gaal'ı da davet eder. Partide o sezon Barcelona'ya transfer olmuş Ronald Koeman ve eşi de bulunmaktadır. Van Gaal 1-2 günü ustanın evinde geçirir. Küçük Cruijff Jordi ile de çok iyi anlaşır. Ancak Noel'den sonraki gün kızkardeşinin vefat ettiğini öğrenir ve apar topar Hollanda'ya dönmek zorunda kalır. Bu olayın yıllarca sürecek bir kavgayı başlatacağını oan kimse bilemez tabii.
Yıl 1992. Bahar ayları. Johann Cruijff Barcelona ile Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu, Louis Van Gaal ise Ajax ile UEFA Kupası'nı kazanmıştır. İki teknik adam da Avrupa'nın zirvesindedir. Ancak bu aynı zamanda Ajax tarihi ve iki teknik adam açısından bir gerçeğin de ortaya konulmasıdır. Bu Cruijff için önemlidir, zira Ajax tarihinde ilk kez Avrupa'da onun parmağının olmadığı bir kupayı kazanmıştır. Takımın 1971, 72 ve 73 yıllarında kazandığı Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupalarında Sarı Fare oyuncu, 1987'de kazandığı Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda da teknik direktördür. Dolayısıyla Ajax'ın başarısı demek, Johann Cruijff demek gerçeğini Louis Van Gaal tarihe gömmüştür. Bu aynı zamanda Van Gaal açısından da çok önemlidir tabi. Ustaların ustasının kulüp üzerindeki Tanrısal pozisyonuna karışmıştır ve pastadan pay almıştır. İkili arasındaki ilk çekişmenin temelleri burada atılır aslında.
Yıl 1992. Sonbahar ayları. Galatasaray, Roma ile UEFA Kupası üçüncü tur mücadelesinde çekişirken, Ajax da Kaiserslautern önündedir. Kaiserslautern bir sene önce Barcelona Şampiyonlar Ligi şampiyonu olurken ikinci turda Barcelona'ya kök söktürmüş. Nou Camp'te 2-0 kaybettikleri maçın rövanşında Almanya'da 3-0 öne geçmiş ama Feldkamp'ın takımını yıkan Bakero'nun son dakikada vurduğu kafa olmuştur. Yani tehlikeli takımdır. Hollandalı gazeteciler de bunu sorarlar Van Gaal'e maç öncesi. Van Gaal "Zor kura mı? Bence değil, biz Ajax'ız" diye cevap verir, gazeteciler üsteler "Louis, Almanlar hala güçlü bir takım, geçen sene Cruijff'a kök söktürdüler". Bizimki lafı koyar "Biliyorum ama biz Barcelona değiliz, Biz Ajax'ız"..Bu lafların adresi bellidir. İkili arasındaki çekişme yavaş yavaş büyümektedir. Ajax Kaiserslautern'i geçer ama çeyrek finalde Fransız Auxerre'e elenir.
1994 Bahar ayları. Johann Cruijff ve Barcelona zirvededir. Hollandalının yarattığı rüya takım İspanya'da 1991-94 arası 4 kez arka arkaya şampiyon olmuştur ve 1993-94 Şampiyonlar Ligi finaline yükselmiştir. Milan'la oynanacak (Milan'ın 4-0 kazanacağı) maçtan önce Hollandalılar Cruijff'a sorarlar. "Avrupa'nın zrivesinde olan teknik adamın, Avrupa'da beğendiği ve gözüne hoş gelen başka takımlar var mı?"...Laf sokma sırası ondadır. "Parma ve Auxerre" diye cevaplar ve sinsice güler. Gazeteciler ne demek istediğini anlamıştır tabi. Zira Auxerre bir sezon önceki UEFA Kupası'nda, Parma da o sezonki Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda Ajax'ı eleyen takımlardır. Cruijff bir sene önceki "Biz Ajax'ız" lafının öcünü almak için çok fazla beklememiştir. İkili arasındaki çekişmeye yeni bir halka eklenir böylece.
1995 Bahar ayları. Viyana'nın Ernst Happel Stadyumu'nda Louis Van Gaal'in Cruijff'a tekrar bir salvo yaptığı gün. Bir sene önce Barcelona'ya 4 atan Milan'ı, Şampiyonlar Ligi finalinde 1-0 mağlup eden Louis Van Gaal'in takımı Ajax Avrupa'nın zirvesine çıkar. Bu aynı zamanda Hollanda futoblunda Van Gaal'in resmen Cruijff'un gölgesinden kurtulduğu tarih olarak bilinir. Bu tarihten bu yana ikili arasındaki çekişme her röportajda, her demeçte çok net hissedilmektedir. Van Gaal, efsanenin ardından Barcelona'ya gider ve iki La Liga şampiyonluğu kazanır. Ancak Katalanların kalbinde hiçbir zaman Cruijff kadar yer edemez. İkinci kez göreve geldiğinde de ömrü çok uzun sürmez zaten.
Ve geçtiğimiz hafta. Louis Van Gaal piyasaya sürülen otobiyografisinde Johann Cruijff ile arasında yıllar süren çekişmenin sebebinin, 20 yıl önceki Noel partisinden kaynaklandığını iddia eder. Ona göre Cruijff ve ailesi, Van Gaal'in onlara teşekkür etmeden ayrılmasına kızmış ve o günden sonra kendisi hakkında düşmanca fikirler beslemiştir. Bunu kitabıyla ilgili yapılan röportajda da dile getirir. Ayrıca Louis Van Gaal'e göre Johan Cruijff Barcelona'nın başında, Jordi Cruijff da Barcelona'nın pilot takımı olan Barcelona Atletic'de oynadığı yıllarda, Jordi Barcelona soyunma odasına rahatça girip çıkabilmektedir.
İki gün sonrası. Cruijff, Hollanda'nın en çok satılan gazetesi De Telegraaf'taki köşesinde, Van Gaal'i "Alzheimer olmakla" itham eder. "Genelde kafasından bir tahta eksilmiş adamlarla muhattap olmam ama bu sefer ailemle ilgili de iddialar var ve cevap vermek zorundayım" diye başlayan yazısında "onunla aramda hiçbir problem yok, zaten Noel'den kısa süre sonra bir organizasyonda bir araya geldik, ben veya ailemden kimse zaten kızkardeşi ölmüş bir adama kızmak gibi bir davranışta bulunmaz" şeklinde görüş bildirir ve Jordi ile ilgili haberleri de sert biçimde yalanlar.
Hollanda futbolunun yetiştirdiği en büyük futbol zekalarından ikisinin arasındaki düello daha sürer gibime geliyor. The Damned United filmini hatırlattı tabii bu çekişme bana. Efsane, baba figüründe olan bir teknik adamın adımlarını önce Ajax'ta sonra Barcelona'da izleyen egosu geniş, hırslı bir genç teknik adam. Devlerin Aşkı büyük oluyor.
*5 Kasım 2009 günü BirGün gazetesinde yayınlanmıştır.
Yine nefis yazmışsın da biz yıllardır Cruijff yazarken yanlış mı yapıyorduk Cruyff diyerek? Bir de ben olsam Van Gaal'ın iki kitabının yanında bir de boş not defteri verirdim.
İngiltere'den Türkiye'ye arabayla yolculuk
-
“Hayatımda yediğim en iyi dondurmaydı” dedi Ozan. Ömrünün henüz 5 yıl 6
ayının geride kaldığını düşününce çok iddialı bir açıklama gibi
gelmeyebilir. Ama...
5 PAZARTESİ ŞARKISI
-
Günlerden yeni bir Pazartesi ve müzik yolculuğumuz devam ediyor. Bugün 5
şarkılık listemizde sevdiğimiz filmlerde kullanılmış ve her çaldığında o
filmi a...
İtidalimizin de Bir Hududu Var..
-
Kimi insan çok çabuk zıvanadan çıkar. Hemen atarlanır giderlenir. En küçük
bir hadisede gemileri yakar. Uçar, sokar, vurur, çakar. Ona sinirlenir,
buna ç...
Kafa ve Direk
-
Bu hafta Eyüp karşısında bir yan topa kafa vurabildik ve inanır mısınız
direkten döndü top. Neredeyse haftalar sonra kafayla gol atacaktık. İyi
şeylere ...
Galatasaray:3-2:Tottenham Hotspur
-
Ayaktopunu İngilizlerin icat edip, sömürgeler vasıtasıyla gittikleri
ülkelerde tanıtmaları sonrası geçen yıllarla birlikte her millet kendi
çapında bir ...
Meydan Okuma -2
-
Aziz Yıldırım’ın seçimdeki en büyük kozu olarak açıkladığı Jose Mourinho
projesi futbolseverlerin aklına bir başka Portekizli’yi getirmiş olabilir.
Bunda...
Start Finish: 2024 Suudi Arabistan GP
-
Dün itibariyle Max Verstappen'in pole alıp, kısa bir süre Lando
Norris'e kalan kısmı saymazsak, lider götürüp kazandığı bir yarışı daha
geride bı...
Sait Karafırtınalar: Paixao’yu aradık
-
*Altay Teknik Direktörü Sait Karafırtınalar, sarı kart cezası sebebiyle
karşılaşmada forma giyemeyen Portekizli golcüleri Paxiao’yu aradıklarını
söyledi....
Beşiktaş Neden Yapamadı?
-
Beşiktaş bir sezonun daha sonuna, son haftaya ulaşamadan geldi. Başarı ve
başarısızlık o kadar iç içe yaşandı ki bir hafta bile pek çok şeyi görmek
için ...
Real Madrid için ters giden neydi?
-
Real Madrid için şapkayı öne koyup düşünme vakti! Los Galacticos için
2014-2015 sezonu çoktan bitti. Yaşanan bir dizi hayal kırıklığının ardından
esas se...
Millilerden Güzel Prova
-
A Milli Takımımız, Lüksemburg'a konuk olduğu özel maçta Mevlüt ve Hakan
Çalhanoğlu'nun golleriyle sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı.
Maçın en ilginç özell...
Önce krampon, sonra performans
-
Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların
yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat
mücadeles...
Daha Büyük Bir Şey Kaybediyoruz
-
Kombine olayının nasıl olduğunu artık herkes biliyor. Şampiyonluk
kutlamasında çıkan olaylar sebebiyle Okul Açık tribününe kombine bilet
satışı kapatıldı....
-
*2014 BREZİLYA’NIN KÖTÜ ADAMLARI*
20. dünya kupasını geride bırakmak üzereyiz. Her dünya kupası ayakta
alkışlanan kahramanlara olduğu kadar büyük tepki ç...
Arsenal Kendine İnanıyor
-
Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici
galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm
bölüm saha...
Футбольное судейство
-
Здравствуйте, болельщик! Большие проблемы у нас с футбольным судейством, не
так ли? Человеческий фактор? Ясное дело — не без него, но главное не в нем.
Гла...
Yan Dükkana Taşındık
-
Elimde olan, olmayan birçok sebeple buraya yazı yazamayacak duruma
gelmiştim, elim biraz rahatlamışken dönüp tekrar yazmaya içim el vermedi. 4
senelik, bin...
Roberto Baggio
-
Roberto Baggio 700 maçlık kariyerinde 318 gol attı. 205 golle Serie A'nın
gelmiş geçmiş en golcü 5. futbolcusu. Üstelik bunu Serie A'nın Dünya'da
zirve n...
The Apprentice: Adam Kazandı
-
Yeniden başkan seçilen Donald Trump'ın gençliğindeki sıçrayış döneminin ve
bu sıçrayışta kendisine mentörlük eden Roy Cohn ile olan ilişkilerinin
anlatıl...
Yol Arkadaşları - 20
-
Serimizin 20. yazısı ile birlikte, aklımızda olan fakat hayata
geçiremediğimiz, öneri olarak da bloga iletilmiş olan Yol Arkadaşları
serisinin Spotify ça...
Haftanın Şarkısı 89 - Unshaken
-
Merhaba.
Nasılsınız?
2019'a da girdik valla. 2 hafta da geçmiş hatta. Zaman çabuk geçiyor değil
mi? 10. yıl yazısını yazmamın üzerinden bile 1,5 ay geçmiş...
2018 Yaz Konserleri Takvimi
-
*Son üç dört yıldır gittikçe zayıflayan bir etkinlik programı oluyordu yaz
aylarında. Bu sene şimdiden açıklanan konserler heyecan verici. Tabii
Türkiye ...
Lokasyon veriyorum
-
Kolombiya'ya gelisim cok tesaduftu. Gercekten. Yillar once Juju Bogota'dan
kart gondermisti. Bogota ne yaaa, nerelerde bu cocuk? demistim. Kapinin
arkasina...
Başka türlü bir şey
-
Büyümek pek çok macerayı, pek çok yolculuğu, rüyayı, kabusu, anıyı,
unutulmayacakları, unutulmak istenenleri, hafiflikleri, yükleri,
kirlenmeyi, lekes...
En İyi Kadınlar Son Kez İstanbul'da
-
*Süslenmişler püslenmişler, İstanbul'a gelmişler, ne de iyi etmişler.*
İstanbul bu hatunlara son kez hoşgeldiniz derken, bize de bu eşsiz
organizasyonun...
GROUND ZERO
-
İktisatçıların, meşreplerine göre, 2007/2008/2009 krizi adını verdiği
“şok”, medya-gündem kıskacına sıkışmış, ana damarını gündelik mücadelelerin
oluşturd...
Aloha'nın Simgeleri!
-
*28 Şubat-30 Mart tarihleri arasında farklı filmler izleyip,
farkındalığınızın artmasına engel olmak istemiyorsanız Dağ Filmleri
Festivalini sakın kaçırma...
Looper & Gordon-Levitt
-
Yukarıda izlediğiniz klip filmin kadrosu belirlenmeden önce farklı
filmlerden filme uygun kareler seçilerek hazırlanmış hayal niteliğinde bir
trailer. B...
Bıyıktay: İstediğimiz Oyunu Sahaya Yansıtamadık
-
Fin rakibinden iki maçta toplam 25 sayı fark yiyerek elenen Aliağa
Petkim’de koç Bıyıktay, maç sonunda istediklerini oyunu sahaya
yansıtamadıklarını söyled...
The Dark Knight Rises - Fragman
-
The Dark Knight Rises'dan beklediğimiz fragman sonunda karşımızda. Filmin
genel işleyişine hakim olmamızı sağlayan fragman, ağzımızın suyunu iyice
akıttı...
6 yorum:
Yine nefis yazmışsın da biz yıllardır Cruijff yazarken yanlış mı yapıyorduk Cruyff diyerek?
Bir de ben olsam Van Gaal'ın iki kitabının yanında bir de boş not defteri verirdim.
Çok güzel bir yazı.
Yok "ij" harfleri hollanda dışında "y" olarak çevriliyor...
Kuijt Kuyt, Nistelrooij Nistelrooy olayında da var misal...İkisi de doğru aslında...Sadece Hollanda içinde asla Cruyff ya da Kuyt yazmazlar...
Kuyt isminin telafuzu nasıl peki? KAYT diye mi okuyacağız yoksa KUYT diye mi?
@bussballer:
wikipedia der ki: dirk kaut
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4e/DirkKuyt.ogg
Ayrica Yohan Krauf (ya da Krayf gibi).
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/1/10/JohanCruiff.ogg
daha önce çok yazdım bu kuijt telaffuzunu
şudur...
küüeaaaüüüt
:))))
ama hepsini yarım saniyede çıkaracaksınız bu seslerin
çok kolay değil
Yorum Gönder