Cantona, Gascoigne, Vinnie Jones, Roy Keane gibi adamların arasında, arızalık söz konusu olduğunda pek hatırlanmayan, hatta çakma arıza Materazzi'den bile onlardan önce akıllara geldiği bazı oyuncular vardır dünya futbol tarihinde. Bugün bahsedeceğimiz isim de bu grupta. Danimarka futbolundan çıkmış hadise adamlar deyince akla ilk olarak Peter Schemichel gelir nedense. Hatta yıllar önce Old Trafford'da 3-3 biten Galatasaray maçında sahaya atlayan bir Türk vatandaşını, tabir-i caizse saha dışına çuval gibi fırlatmasıyla Türk seyircisinin gözünde "bulaşılmaz" havası yaratmıştır ama Danimarka futbolu ondan daha "psikopatını" da aynı dönemde görmüştür. Bugün 40 yaşında olan, dilinde ve iki meme ucunda piercingler olan ve göğsünde "No Regrets" dövmesi bulunan adam
Stig Tøfting'in hikayesini anlatacağız.
1969 yılında, Danimarka ana karasının doğusundaki Aarhus'un banliyölerinden birinde dünyaya gelir Tøfting. Sorunlu bir ailede dünyaya gelmiştir. Nitekim bunu 13 yaşına geldiğinde görecektir. Kanaatime göre, Danimarkalı'nın bu arıza ruh halinin oluşmasında az sonra anlatacağım olayın da etkisi vardır. Bir gün okul dönüşü evden içeri girdiğinde anne ve babasının cesetleriyle karşılaşır.
Sonradan ortaya çıktığına göre cinnet geçiren babası önce eşini sonra da kendisini vurarak intihar etmiştir. Tøfting diğer büyüklerinin yanına taşınır, onu babaannesi büyütür. Ancak anne babasız büyümesi onun sokak çetelerine katılmasını çabuklaştırır. Tipik "sıradan işe sahip belalı genç" profiline uyan şekilde forklift ve iş makinelerinin şöförlüğünü yaparak büyüyen Tøfting doğduğu şehrin takımı AGF'nin altyapısına girer. Oyuncu ve takımın yolu onun uzun kariyeri boyunca sık sık kesişecektir. 29 Ekim 1989'da 20 yaşındayken ilk profesyonel maçına çıkar. 1992 Barcelona olimpiyatlarında mücadele edecek Danimarka takımına seçilir. Helveg, Molnar gibi isimlerle birlikte mücadele ettiği olimpiyatlardan gruptan çıkamadan döner. 1996 yılında Danimarka Kupası'nı kazanan takımın kadrosundadır. 1993 yılında Hamburg onu 500.000 mark karşılığında kadrosuna katar. Aynı yılın Ocak ayında Richard Møller Nielsen'in A milli takımında da ilk kez forma giyer. Hamburg'la sezona iyi başlar ama önce sakatlık sonra da yabancı kısıtlaması onun ülkesi takımlarından Odense'ye kiralanmasına sebep olur. Sonra da AGF'ye geri döner.
1996'da onun hırçın kişiliğini ortaya çıkaran
ilk hadise gerçekleşir. Richard Møller Nielsen'in Euro 1996 sonrası gelen istifasının ardından göreve gelen İsveçli Bo Johansson ile anlaşamaz ve milli takımda uzun süre forma giyemez. 1997'de Odense forması giyerken teknik direktör Roald Poulsen ile arasında çıkan anlaşmazlık sonucu Ekim ayında kadro dışı bırakılır. 1 milyon Danimarka Kronu'na Brondby onu transfer etmek ister ama Odense görüşmelerin son gününde fiyatı 2 milyon krona yükselterek transferi suya düşürür. Tøfting çılgına döner, 1998 Ocak ayında sonunda kulüpten ayrılır ve 600.000 krona Duisburg'a transfer olur. Bundesliga'da ciddi anlamda kendini kabul ettimesi de aynı döneme rastlar. Duisburg yıl sonunda Almanya Kupası finaline yükselir.1999 yılında Aarhus'ta tatil yaparken bir
Danimarkalı'ya saldırır ve 30 gün hapis cezasına çarptırılır ancak ceza ertelenir. Duisburg'daki son sezonunda fazla forma şansı bulamaz ve yine AGF'ye kiralanır. 4 sene önce problem yaşadığı Bo Johansson Euro 2000 için onu kadroya dahil eder ve Tøfting tüm maçlarda forma giyer.
Turnuva sonrası Hamburg'a transfer olur Tøfting. Bu sefer 7 sene öncesi gibi gitmez işler ve kadroda düzenli olarak yer bulur. Ancak onu sürekli oynatan Frank Pagelsdorf'un Ekim 2001'de kovulamsı ile şubat 2002'de Bolton Wanderers'a transfer olur. 33 yaşında Premier Lig'e adım atmıştır. 2 ay süren sakatlıığ sebebi ile sadece 14 maçta forma giyer. Buna rağmen milli takım hocası Morten Olsen onu 2002 Dünya Kupası kadrosuna dahil eder. Milli takım kampında
Jesper Gronkjaer ile bir antrenman sonrası güreş tutar, Gravesen ile bir olup şortundan içeri buz parçaları atar ve gözlerine buz gibi su tutar. İkinci turda İngiltere'ye ilk yarıda 3-0'la teslim oldukları maç sonrası Tøfting milli takımı bıraktığını açıklar. Bu karardan kısa bir süre önce13 yaşındaki tajediyi ona tekrar yaşatan olay meydana gelmiştir.
Danimarka'nın dedikodu gazetesi "Se & Hør" (İzle ve Dinle), dünya kupası devam ederken Tøfting'in 13 yaşında anne ve babasını evde ölü bulduğunu sayfalarına taşır. Danimarkalı'nın çocuklarının etkilenmemesi için herkesten gizli tuttuğu olay böylece basına yansır. Derginin editörü Peter Salskov kovulur. Milli takım kaptanı Jan Heintze, Ebbe Sand ve Rene Henriksen bir basın toplantısı düzenleyip olayı kınadıklarını açıklarlar ve Tøfting'in eşi Betina ve en büyğü 12 yaşındaki üç çocuğuna destek çıkarlar. Ancak buna rağmen sinirli adamın öfkesi dinmez., ülkeye döndüklerinde Kopenhag'daki kutlamalarda, Café Ketchup isimli kafenin sahibine kafa atar. Kafayı yiyenin açtığı dava sonucu
Ekim 2002'de 4 ay hapis cezasına çarptırılır ve Nisan-Temmuz 2003 arasındı hapiste geçirir.
Hapisten çıktığında Bolton'dan ayrılır ve Çin Ligitakımlarından Tianjin Taida'ya transfer olur. Şubat 2004'te kariyerinde üçüncü ve son kez AGF'ye döner.
Temmuz ayında trafikte bir sürücüyle dalaşır ve 2.000 kron cezaya çarptırılır. Aralık 2004'te de AGF'nin Noel yemeğinde takım arkadaşlarıyla kavga eder ve takımdan kovulur. 2005 Şubat ayında İsveç Ligi takımlarından Hacken'in yolunu tutar. 2006 Ocak ayında da, 36 yaşında iken Danimarka İkinci Lig takımlarından Randers FC ile son macrasına atılır.
2006 Kasım ayından itibaren, Trabzonspor'da da forma giymiş, eski milli futbolcu Lars Olsen'in altında Randers'de yardımcı hoca olarak da görev yapmaya başlar ki takımda hala futbolcudur. Bu takımla Danimarka Kupası'nı kazanır ve birinci lige yükselir. 1 Aralık 2007'de futbolu bırakır ve Olsen'in yanında görevine devam eder. Ocak 2009'da Randers'ın başına yine eski Danimarka'lı milli oyuncu, Euro 92 finalinin müthiş golünü atan John Jensen getirildiğinde takımdan ayrılır. Ülkesinde ünlülerin de katıldığı bir kaç boks maçına katılır.
Maçın sonucu bellidir.
Takım arkadaşlarıyla kavgadan aile trajedisine, hapis yatmadan teknik direktörüyle kavgaya her türlü hadiseye karışmış bir adamdır Tøfting. Büyük liglerde çok fazla oynamaması onun yazının girişinde saydığımız adamlar kadar sık akla gelmesine engel olmuştur ama "tehlikeli adam" dendiğinde ismi mutlaka sayılmalıdır. İngiliz edebiyatının en önemli çocuk kitaplarından "Stig of the Dump"İngiltere'de ona takılan lakaptır. Kitap bir çöplükte yaşayan Stig isimli bir mağara adamının hikayesini anlatır.
3 yorum:
mesela milli takıma ön libero pozisyonunda iki kel olurdu danimarka'da. birisi gravesen diğeri de bizimki. nasıl bir sinir, stres, asabilik. bağırıp çapırıyor herkese. 120 dakika olsa maç kale direklerine saldıracak. o derece:)
kim ne derse desin böyle adamlar futbolu daha da renkli kılıyor.
Hayır Gravesen'de az değildi ki :)
Yorum Gönder