Futbol dünyasında bizde "oyuncu menajeri" olarak adlandırılan "agent" ismindeki aracıların önemi gün geçtikçe artıyor biliyorsunuz. Birçok futbolcu tam yetki ile donatıyor bu isimleri ve hatta imzadan birkaç gün öncesine kadar, kısa süre önce oynayacakları kulübün adını bile bilmiyorlar. Transfer dönemlerinde "
menajerim bana teklifi söyleyene kadar, kulüp hakkında pek fazla bilgim yoktu" lafını kullanan bir dolu oyuncu biliyoruz. Transfer piyasasında oldukça talibi olan oyuncuların daç eşitli ülkelerde görev alan birden fazla aracısı var. Son yıllarda bu isimler, kazandıkları yüksek paraların da etkisiyle zaman zaman futbolcu menfaatlerinin yanına bir de kendi menfaatlerini koyan isimler haline geldiler. Bundan 15-20 sene önce bir transferin, "agent" yüzünden çıkmaza girdiği haberine rastlamazdık. Şimdi ise oyuncunun aslında ikna olduğu ama menajerinin kabul edilemez isteklerle kulüplerin karşısına çıkıp transferi zora soktukları söyleniyor. Ben bakkal sepetinden Fotospor gazetesini alıp "
Kosecki 7,5 miyara Galatasaray'da" başlığının altındaki bir tek Kosecki ve Yurdaşen Karahasan'ı gördüğüm fotoğrafı özledim. Yıllar geçti, yok oyuncu menajeri yok oyuncunun eşi, yok kızının okulu gibi bir dolu pürüz türedi. Bazen şu, arabayla başkanın evine kaçırma günlerine geri mi dönsek diyorum.
İngiltere'de, Premier Lig kulüplerinin 2008 Ekim-Eylül 2009 arasındaki dönemde kulüplerin oyuncu menajerlerine ve diğer aracılara ödediği toplam rakamlar açıklandı. Yani 2008-09 ara transfer ve 2009-10 transfer dönemini kapsıyor veriler.
Toplamda tam 70,7 milyon poundluk bir rakam ödemiş kulüpler. Bu rakam 803 transferin sonunda elde edilen bir rakam Bu parayla İngiltere Ligi'nde mücadele edip orta sıralara tutunabilecek veya Türkiye Ligi'nde zirveye oynayacak bir takım kurmak mümkün. Listenin zirvesinde, toplamda yaptığı 170 milyon poundluk transfer harcamasının 12,9 milyonunu oyuncu menajerlerine veren Manchester City var. Chelsea 9,6 milyonla onları izliyor, Liverpool, çok fazla ses çıkaran transfer yapmamasına rağmen 6,7 milyonla üçüncü. Tottenham Hotspur, 6,1 milyon, West Ham 5,5 milyon ve Arsenal 4,8 milyonla onları takip ediyor. Yalnız belirtelim bu rakamların içinde, geçmiş yıllarda gerçekleşmiş olan ama ödemelerin taksite bölündüğü transferler de mevcut. Bu transferlerin tümü federasyon kanalıyla yapılıyor ama hiçbirisi kamuoyuna açıklanmıyor. Birisi dışında. Wayne Bridge Ocak ayında Chelsea'den Manchester City'e, 7 milyon pound karşılığı transfer olurken, menajeri Pini Zahavi, bu transferden tam 900.000 poundluk bir gelir elde etti.
2 yorum:
o ha be! ulan taş attın da kolun mu yoruldu, 900 bin euro nedir? hadi futbolcular koşuyor, yoruluyor, kampa giriyor da sana ne oluyor ulan menejer!!!
Türkiye'de de bunlardan bir dolu bulunmakta yalnız çoğunun lisans problemi var bildiğimiz gibi yani yasadışı yapıyorlar bu işleri...
Yorum Gönder