Genelde sezon ortasında göreve gelmiş olan teknik adamların, o sezon içerisinde uğrayacakları muhtemel başarısızlıklara göz yumulur ve yeni sezonda takımı yapılandırmaları beklenir. Zira genel kanı, görevden alınan veya istifa eden teknik direktörün bir enkaz bıraktığı ve göreve yeni gelen hocanın bu enkazı toparlamasının oldukça zor olduğu, yeni sezon öncesi kamp, hazırlık dönemi derken ancak takıma etki edeceği yönündedir. Markus Babbel'de bu süreç tersine işledi adeta. 23 Kasım 2008 tarihinde Armin Veh, VfB Stuttgart teknik direktörlüğü görevinden alındığında, takım 5 maçtır kazanamıyordu ve sonradan şampiyonluğa yürüyecek Wolfsburg'a 4-1 mağlup olmuştu. Veh'in yardımcılığını yapan Babbel teknik direktör olarak atandı. O göreve geldikten sonra sadece 2 kez kaybetti takım. Şampiyonluk potasına girdiler ve hatta son haftaya girildiğinde şampiyonluk şansları hala sürüyordu. Wolfsburg'un 5 puan gerisinde üçüncü olup Şampiyonlar Ligi vizesini aldılar. Markus Babbel teknik adamlık kariyerine müthiş bir başlangıç yapmıştı. Her şeyin bu sezon, daha da yerine oturacağı düşünülüyordu. Girişte belirttiğimiz genel anlayışa paralel olarak mayıs ayında Babbel'in sözleşmesi 2011 yazına kadar uzatıldı. Ama yeni sezon kabus oldu onlar için.
Görevden alındı Babbel dün ve yerine İsviçreli Christian Gross getirildi. Cumartesi günkü Bochum maçı öncesi sezon başından beri sadece 2 maç kazanmışlardı. Geçen sezon Babbel göreve geldikten sonra kendi evinde mağlubiyet yüzü görmemişlerdi. Bu sezon daha 8 maçta 3 mağlubiyet aldılar. Takım ligde en son 1 golden fazla atabildiğinde tarih 26 Eylül 2009'du (Eintracht Frankfurt deplasmanındaki 3-0'lık galibiyet). Bochum maçı ilginç bir maç oldu onu da söylemek lazım. Hani iş görüşmesine gideceğiniz gün, pantolonunuz yırtılır, trafik olur, cep telefonunuzun şarjı biter ve görüşme yerini bir türlü bulamazsınız, yani bütün her şey ardı ardına başınıza çöker ya, Bochum'un 90'da bulduğu frikik golü de böyle bir şeydi işte. Maç zaten, Stutgart taraftarlarının protesto gösterisiyle sürdü. Kuzmanovic ve Hitzlsperger daha ilk yarıda oyundan alındılar. Hitzlsperger oyundan alınırken tüm stadyum yuhalıyordu. 63'te Serdar Taşçı Babbel'in ömrünü belki en fazla 1 hafta uzatacak golü kaydetti ama Christian Fuchs 90'da mükemmel bir frikikle ipini çekti onun. İlginç olan takımın bu haliyle bile Şampiyonlar Ligi'nde son 16'ya kalma şansının devam etmesi. Basel ile 10 yıllık bir kariyere imza atan ve takımı Şampiyonlar Ligi'ne sokan Christian Gross "sahaya her şeyini koymayan oyunculara tolerans göstermeyeceğim" diyerek ruhsuzluk tarafına atıf yaptı ilk basın toplantısında.
7 Aralık 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Stuttgart'ın yönetiminde de bir Gökçeklik var herhalde. (cf. Hikmet Karaman)
werner lorant'ın fenerbahçe'deki durumu da babbel'e oldukça benziyordu. o geldikten sonra takım ligin 2.yarısında 41 puan almıştı. ama sonraki sezonun ilk yarısı faciaydı.
Yorum Gönder