7 Şubat 2010 Pazar

NOSTRADAMUS'UN KEHANETİ Mİ?















Pazar günü bir hatırlatma yapalım ve daha 2 ay önce Montpellier hakkında yazdığımız yazıyı uplayarak güncelleyelim. Zira takımda bir değişiklik yok. O zamanlar yazının sonunda Montpellier'in kendi evinde Bordeaux ardından da Nancy ile oynayacağını belirtmiştik. Kendi evinde sezon başından beri mağlup olmayan Montpellier o 2 maçı kazansaydı liderlik koltuğuna oturuyordu. Ancak her ikisini de kaybettiler. Peri masalı bitti derken toparlandılar ve sonraki 6 maçta 18 puan çaktılar haneye. Şimdi Bordeaux'nun 3 puan gerisindeler. Önlerinde Grenoble, St. Etienne ve Rennes'den oluşan bir fikstür var. Ardından da Bordeaux deplasmanına çıkacaklar. Montpellier bu sezon Wolfsburg'un Bundesliga'da yaptığını yapmaya çalışacak. Sportin Braga ile beraber Avrupa'nın Sinderella hikayeleri kontenjanını dolduruyorlar.

----------------------

Fransa'nın güney sahilinde, Akdeniz'e kıyısı olan 250.000 nüfuslu bir kent Montpellier. Sosyolojinin kurucusu Auguste Comte burada doğmuş. Şehrin üniversitesinin tıp fakültesi zamanında Nostradamus'un öğrenci olarak geçtiği bir kurum. Nimes'e 52 Marsilya'ya 168 kilometre uzaklıktaki bir kent. Kentin bundan sadece 35 yıl önce kurulmuş olan futbol takımı Montpellier HSC bundan 15-20 yıl önce Fransa futbolunda iyi işler başarmış ve FransaLig Kupası ve Fransa Kupası'nı müzesine götürmüş bir kulüptü. Ancak bu sene artık bu işi kupa ile bırakmamak niyetindeler. Zira Ligue 1 tablosuna baktığınızda lider Bordeaux'nun 3 puan gerisinde, ikinci sırada bulunan Montpellier, geçtiğimiz yıl bu zamanlarda ikinci ligde mücadele ediyordu.

Aslında bugünkü kulübün temelleri olan Stade Olympique Montpelliérain 1919 yılında kurulmuş. Daha sonraki 20 yıl içinde birçok kez isim değişikliğine uğrayan kulüp 1929 yılında Fransa Kupası finalinde FC Sete'yi 2-0 mağlup ederek ilk büyük başarısını kazanmış. 2 yıl sonra finale yükselmişler ancak bu sefer Paris takımı Club Français onları 3-0 mağlup etmiş. 1932 yılında profesyonel yapıya kavuşan kulüp 1969'a kadar Ligue 1 ve Ligue 2 arasında gidip gelmiş. 1967-68 sezonunda Stade Richter'de maçlarını oynamaya başlayan ama içine düştüğü maddi sıkıntıdan bir türlü çıkamayan kulüp seyircilerin de ona arkasını dönmesine sebep olmuş (örneğin bir Nancy maçına sadece 750 taraftar gelmiş). Kulüp bu kötü gidişin sonunda 1969 yılında bölgesel lige düşmüş. Daha sonra da birçok kulübün birleşmesi, el değiştirmesi sürecinin sonunda Louis Nicollin 400.000 frank karşılığında kulübü satın almış. Nicollin 35 yıldır kulübün başkanlığını yürütüyor.























1974 sonrasındaki ilk sezonlar grafik yine inişli çıkışlı. Ancak 90'lı yıllar yaklaştıkça kulübün talihi döner. Altyapıdan yetişen 25 yaşındaki defans oyuncusu Laurent Blanc (çıktığı ilk lig maçında aşağıda), Olympique Marseille'den kiralanan 24 yaşındaki Eric Cantona, 27 yaşında ilk Avrupa macerasına atılan Kolombiyalı "Sarı Gullit" Carlos Valderrama takımı Fransa Kupası şampiyonu yaparlar, tarihinde ikinci kez. İzleyen yıl Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda da fırtına gibi esip çeyrek finale çıkarlar. Manchester United onları zorlukla eler. 1992'de bu sefer Lig Kupası'nı kazanırlar. 1994'te Fransa Kupası'ndaki final gelir. Rüya gibi geçen 90'ların sonu yaklaştıkça da kötü günler kapıya dayanır. Yıldızlar birer birer takımdan ayrılırlar. 1998 Dünya Kupası kapsamında inşa edilen Stade de la Mosson'da maçlarını oynamak yaramaz onlara. 13 yıl üstüste Ligue 1'de oynadıktan sonra küme düşerler. 2006-07 sezonunda ise üçüncü lige düşme tehlikesi yaşarlar. Ancak takımı nisan ayında teslim alan hoca, 1999'da OM'yi UEFA Kupasında final oynatan Rolland Courbis önce bunu önler sonra da geçtiğimiz yıl ikinci sırayı alarak Montpellier'i tekrar ülke futbolunun en üst kademesine döndürür. Onlara Ligue 1 yolunu açan maçta, takım Strasbourg'u 2-1 mağlup ederken tribünlere 30.428 seyirci gelmiştir ki bu kulüp tarihinin rekor seyircisidir. Courbis sezon sonu görevden ayrılır, 1998'den beri Fransa Futbol Federasyonu bünyesinde 16, 19, 21 yaş altı takımları çalıştırmış Rene Girard takımı devralır.

























4 senedir takımda olan Kolombiyalı Victor Hugo Montano 7 golle takımın en golcü ismi. Montpellier attığı golleri takımın geneline dağıtmış durumda. Nitekim, Montano'nun ardından gelen en golcü isimlerden birisi 31 yaşındaki Sırp defans oyuncusu Nenad Dzodic. Dzodic, Lokomotiv Moscow'dan bu sene transfer edilen Bosnalı Emir Spahic ile birlikte defans ikilisini oluşturuyor. 23 yaşındaki Arjantinli Alberto Costa sol kanatta oldukça etkili. 34 yaşındaki Philippe Delaye halen ortasahanın yükünü çekiyor. Montano'nun hücum hattındaki partneri ise Senegalli Souleymane Camara. Neredeyse hiçbir tanınmış oyuncuyu kadrosunda bulundurmayan, 7 yabancılı bu mütevazi takımın en sonuncusu Bordeaux deplasmanı olan önündeki 4 maç onların bu seneki kaderinin ne olacağını da net olarak gösterecektir. 1 ay sonra Fransa Ligi'nin tepesinde sürpriz bir takımı görürsek hiç şaşırmamak lazım.

Toplamda 27 sezon Ligue 1'de, 37 sezon Ligue 2'de mücadele etmiş bir takım Montpellier HSC. Yukarıda saydığımız Blanc, Cantona, Valderrama gibi oyuncular dışında, Vincent Guerin, Roger Milla, Ibrahima Bakayoko, Aljosa Asanovic, Roman Kosecki, Nenad Stojkovic, Patrice Loko, Bruno Martini, altyapıdan yetişen Laurent Robert gibi oyuncuların gelip geçtiği bir kulüp. Bütte Paillade 91, Armata Ultras 02 gibi tribün grupları bu sezon tarihlerinin en iyi lig derecesine tanıklık edebilirler.

2 yorum:

Sade dedi ki...

Valderrama'yı anmak ne güzel... Özlem gidermek gibi. Montpellier'de yazıdan (zorlamadan) çıkan sonuça göre bu sene Ligue 1'de kalmayı garantilemiş:D

yurdum insanı dedi ki...

remi gaillard döner yakında sahalara :)