7 Ocak 2010 Perşembe

ARAPLAR ZARARDA





















2010'un ilk günlerini geçirdiğimiz şu zamanlarda Premier Lig kulüpleri de bütçeleri ve 2009 raporlarını açıklıyorlar. Manchester City'nin 2009 yılındaki kâr/zarar dengesi de açıklandı. City 2009 yılında 92,6 milyon pound (103 milyon euro civarı) zarar etti. Bu İngiliz futbolunda zarar açısından en yüksek ikinci rakam demek aynı zamanda. Chelsea 2004-05 sezonunda 140 milyon poundluk bir zarar açıklayarak rekor kırmıştı. Tabii her iki rakamın da, 2 kulübün sahiplerinin değişmesi ve ardından gelen çılgın transfer harcamalarının sonucunda oluştuğu bir gerçek. Ama asıl çarpıcı olan şu. Bu rakamlar genelde yılın ilk yarısını baz alarak hesaplanır. Örneğin City'nin açıkladığı rakam 31 Mayıs 2009 tarihine kadar olan dönemi içeriyor. Bu ne demek, 2009 yaz döneminde, mavilerin harcadığı 125 milyon poundluk rakamın hesaba katılmaması demek. Bu yüzden otoriteler ve finans kurumları, City'nin bir sonraki raporunda, 140 milyon poundluk rekoru zorlayacağını ileir sürüyorlar. Bu 92,6 milyon poundun içinde, 2008 yaz döneminde Şehy Mansour'un ilk icraatlerinden olan, Robinho'ya verilen 32,5 milyon pound olduğu gibi Shay Given, Craig Bellamy, Nigel de Jong ve Wayne Bridge transferlerine ödenen toplam 53 milyon pound da var.

Bir sonraki dönem
Gareth Barry, Emmanuel Adebayor, Kolo Touré, Roque Santa Cruz, Joleon Lescott ve Carlos Tevez'e ödenen toplam 125 milyon poundu ve Mark Hughes'a kovulması sebebiyle ödenecek 12 milyon poundluk tazminatı da kapsıyor. Şeyh Mansur kulübü satın aldığından beri, sahip olduğu şirketlerden 304,9 poundluk kredileri kulübe kaydırdığı gibi, 89 milyon poundluk bir bütçeyi de doğrudan satış sırasında kulüp kasasına koymuştu. Toplam yatırımının ise 771 milyon pound seviyesine kadar çıktığı belirtiliyor. Ancak 92,6 milyon poundluk oyuncu ücretleri ve sözleşmesinin sonuna gelen oyuncunun oluşturduğu değer kaybı rakamının karşısında elde edeilen,sadece 87 milyon poundluk gelir kulübün geleceği için tehdit oluşturuyor. Platini, izleyen yıllarda bu derece yüksek borçlar altındaki kulüplerin, UEFA organizasyonlarına katılamayacağını, bu yüzden City'nin gidişinden duyduğu endişeyi belirtmişti.

Abramovich, giderek sıkılaşan UEFA kriterlerini de göz önünde bulundurarak ve bunun sonucunda da kemerleri sıkarak bu seneki kaybı 44,4 milyon pounda çekti örneğin. Ancak o dahi, yatırdığı onca paranın karşılığını sadece 2 Premir Lig şampiyonluğu olarak aldı. Maç günü gelirlerinde hala Manchester United ve Chelsea'nin çok gerisindeler. City'nin bu kadar harcadığı paranın karşılığını bir an önce almak istemesinin de sebebi budur. Hughes'un görevden alınmasının da. Aşağıda aynı dönem, mali raporlaırnı açıklayan diğer takımlar mevcut.

Manchester City £92.6m zarar (31 Mayıs 2009)
Manchester United £44.8m zarar (30 Haziran 2008)
Chelsea £44.4m zarar (30 Haziran 2009)
Liverpool £42.6m zarar (31 Temmuz 2008)
Arsenal £35.2m
kâr (31 Mayıs 2009)
Tottenham Hotspur £23.2m kâr (30 Haziran 2009)

City'nin açıklanan dönemdeki transferleri

Jo (CSKA Moscow) £18m
Vincent Kompany (Hamburg) £6m
Robinho (Real Madrid) £32.5m
Shaun Wright-Phillips (Chelsea) £8.5m
Pablo Zabaleta (Espanyol) £6.5m
Shay Given (Newcastle) £8m
Wayne Bridge (Chelsea) £10m
Nigel de Jong (Hamburg) £16m
Craig Bellamy (West Ham) £14m

4 yorum:

a-town dedi ki...

Chelsea: son 10 senede 2 şampiyonluk, 1 CL finali. 2009'da 44.4 milyon zarar.

Arsenal: son 10 senede 2 şampiyonluk, 1 CL finali. 2009'da 35.2 milyon kar.

Abramovic modeli mi Wenger modeli mi iyi düşünmek lazım...

aks111 dedi ki...

Evet bencede düşünmek lazım hangi model diye.Abramovic 10 yıldır chelsea nin sahibi olduğu için güzel bi karşılaştırma olmuş.Chelsea abramovich takımı aldıktan sonra 2 şampiyonluk bi şampiyonlar ligi finali görürken bu dönemde arsenalde bir şampiyonlar ligi finali var.Düşündümde şimdi hep en karlı takım manchester united oluyor :).Şampiyonda oluyorlar şampiyonlar ligide kazanıyorlar demekki en iyisi ferguson modeli :).

van auger dedi ki...

en iyi olympiakos modeli 10 yıl üstüste

a-town dedi ki...

@aks111:

abramoviç 10 değil ama 6.5 senedir chelsea'nin başında. ilk geldiği sene arsenal'in namağlup şampiyonluğuna şahit oldu. sonra gelen 2 şampiyonluk büyük başarı. ama abramoviç'in chelsea'yı alırkenki hayali herhalde kendi evinde CL finali kaybetmek, 3 sene üst üste ManU şampiyonluğu görmek değildi. Yani son 6-7 sene Chelsea taraftarları için harika geçmiş, takım "ingiltere'nin iyi bir takımı" pozisyonundan "dünyanın en güçlü ve en ünlü takımlarından biri" haline gelmiş olsa da ben abramoviç'in tatmin olduğunu sanmıyorum. chelsea taraftarı olsam abramoviç'in modelini tercih edebilirim ama "takımın sahibi"nden bağımsız olarak sürdürülebilirlik açısından ve ekonomik açıdan arsenal'in yaptıklarını tercih ediyorum.