6 Ocak 2010 Çarşamba

TÜRK SEYİRCİSİNİ YIKAN MAÇLAR 8/10: 1982-83 MERSİN İDMAN YURDU-SAMSUNSPOR

























Çok özel bir yazı olacak bu. İlk maddesini bundan 1,5 sene önce yazdığımız ve geniş bir zaman zarfına yayılan serinin yedinci maddesi olan, 2004-05 sezonundaki Malatyaspor-Sakaryaspor yazısından sonra, Murat Ertanıroğlu isimli okuyucumuz, tarafıma bir mail atarak, daha önce de bilgimin olduğu ve ilgimi çeken, 1982-83 sezonunun son haftasında, Tevfik Sırrı Gür Stadyumu'nda oynanan Mersin İdman Yurdu-Samsunspor maçıyla ilgili birkaç bilgi verdi. Aslında hikayeyi Mersin ve Samsunlular çok iyi bilirler. 1982-83 sezonunun son haftasında Mersin'de oynanan bu maçta, 88. dakikada Mersin'li Memik Ertanıroğlu'nun attığı gol her iki takımı da ikinci lige göndermiş ve hem sahadaki futbolcular hem de tribündekiler, sahayı gözyaşları içinde terketmiştir. Sevincin olmadığı bu stadyumu yaratan adam olan Memik Ertanıroğlu ve maçla ilgili bilgileri paylaşan Murat Ertanıroğlu'nun soyadlarını farketmişsinizdir. Zira bana aşağıda yazdığım eşsiz bilgileri ileten Memik Ertanıroğlu'nun oğlundan başkası değildi.

1982-83 sezonu aslında Mersin İdman Yurdu için bir çok yönden dönüm sezonudur. Takım Türkiye Kupası'nda Bursaspor, Sarıyer ve Trabzonspor'u geçerek, finale kadar gelmiş ancak Fenerbahçe'ye finalde iki maçta da mağlup olarak kupayı sarı lacivertlilere kaptırmıştır. Ne ilginçtir ki birçok ilginçliğin yaşandığı bu sezonda Fenerbahçe'nin kazandığı Türkiye Kupası, onların bugüne kadarki son kupasıdır. O final adeta bir lanet yaratmış, Fenerbahçe bir daha kupanın yüzünü göremezken, Mersin İdman Yurdu da o sezon düştüğü birinci lige bir daha geri dönememiştir.

Mersin İdman Yurdu kupada iyi gider ama ligde işler iyi gitmez. Ligin son haftasına girildiğinde, son 4 maçını gol atamadan kaybetmişlerdir. Bu serinin başında 12. sırada olan takım 15. sıraya düşmüş ve küme düşme hattına inmiştir (o sezon ligden son 4 sırayı alan takımlar düşmektedir). Son haftaya girildiğinde Altay'ın son sırayı alması kesindir. 26 puanla 17. sıradaki Antalyaspor kendi evinde küme düşmesi kesinleşmiş Altay'la oynamaktadır. Aynı puanla 16. sırada bulunan Mersin İdman Yurdu kendi evinde 28 puanla 14. sırada, yani küme düşme hattının bir sıra üstünde bulunan Samsunspor'u konuk etmektedir. Gaziantepspor ise 27 puanla 15. sıradadır.

















19 Haziran 1983 tarihinde, Mersin'in Tevfik Sırrı Gür Stadyumu'ndaki binlerce seyirci önünde Mersin İdman Yurdu-Samsunspor maçı başlar. Uzun süre 0-0 devam eder. Maçın son dakikalarına da böyle girilir. Antalya, kendi evinde Altay'ı mağlup ediyordur ama Samsun da 1 puan alalacağından puanları eşitleniyor, Antalya averaj açısından geride kalıyordur, bu da Samsun'u kümede tutuyordur. Derken maçın 88. dakikasında Mersin'li Memik Ertanıroğlu'nun attığı gol, durumu 1-0'a getirir. Samsunlular üzüntüden, Mersinliler, sevinçten yıkılırlar. Zira puanları 29 oluyordur. Maç böyle biter. Samsun 28 puanda kalarak küme düşer. Ama acı haberin kente ulaşması çok sürmez. Antalyaspor kendi evinde Altay'ı 5-2 mağlup etmiştir ve averajını -13'e çekmiştir. Mersin'in de averajı -13'tür ama Antalyaspor daha fazla gol attığı için ligde kalır. Antalyaspor 1 gol daha az atsa ya da Mersin 1 gol daha fazla ligde kalabilecekken küme düşerler. Bu yetmez, son dakikalarda, onları kümede tutmaya yetmeyen gol, Samsunspor'u da ligde kalacakken küme düşürmüş, Antalyaspor'a yaramıştır. Bundan sonrasını, bu efsane golün sahibi Memik Ertanıroğlu'nun oğlu Murat Ertanıroğlu'ndan dinleyelim.

Mersin'de maçta son dakikalar oynanırken gelen habere göre Antalya maçı Antalya'ya yetecek bir skorla devam etmiyordu. Bu da beraberlik durumunda Samsun'un işine yarıyordu:.Hatta lig sonundaki tablonun bir bölümünü şu şekil aktarayım:

14 Antalyaspor 34 9 11 14 27 40 -13 29
15 Mersin İdmanyurdu 34 10 9 15 19 32 -13 29
16 Samsunspor 34 10 8 16 37 49 -12 28
17 Gaziantepspor 34 9 9 16 23 35 -8 27
18 Altay 34 7 7 20 27 55 -28 21

Mersin'in attığı gole kadar Samsun "1 puanı aldık, kümede kaldık" diye sevinirken. Mersin'in golü geliyor ve "Kümede kaldık" diye tüm Tevfik Sırrı Gür stadı ağlıyor. Sonra Antalya maçının gerçek skoru geliyor, herkes gözyaşlarına boğuluyor.


Bir gün futbolu bıraktıktan sonra halı saha çalıştıran babamın yanına genççe bir çocuk geliyor. ''Memik Abi, sana birinin selamını getirdim. Geçenlerde yurtdışındaydım, kaldığım otelde milli takım da vardı. Ben futbol delisiyim. Hemen yanlarına gidip muhabbetlerini dinlemeye koyuldum. O sırada Tanju Çolak Samsun maçından bahsediyordu. Ben de laflarına karışıp 'Mersinliyim' diye girdim. Kardeşini görmüş gibi sevindi. Senin halini hatrını sordu. Ne yaptığını sordu. Sonra o maçla ilgili 'Duşa girdim büyük sevinçle, hoca oyundan alır almaz.' sonra bütün stad 'Gool' diye haykırdığında anladım düştüğümüzü. Golü de o gün ve o sene bayaa etkili oynayan Memik atmış diye duydum. Çok selam söyle' dedi.'' diyor.


Ben bu hikayeyi dinleye dinleye yaşamış gibi oldum artık...Samsun ve Mersinli oyuncular birbirlerine sarılarak ağlamışlar. Soyunma odasına o şekil gitmişler. Futbolun gerçekten olması gerektiği gibi olduğu zamanlarmış. O seneden sonra Mersin hiç Samsun gibi şanslı olamadı. Düştü de düştü...


Çok ufak bir detay da ekleyip bitireyim, uzamasın. O maçla ilgili Milliyet'in yazdığı 'balyoz gibi şut' tabiri tamamen uydurma haber. Dönemin amatörlüğü ile ilgili sıcak bir olay bence. Herkes maça adamını gönderip cep telefonu ile dakika dakika bilgilenmediğinden muhtemelen o dönemin Mersin muhabiri -belki maça gitmeyip giden birinden haber alarak merkeze bildirmiştir, bilemeyiz- merkezi arayıp 'Memik atmış, ikisi de düşmüş.' şeklinde geçiyor haberi. O sene yıldızı parlayan sevgili babam da sol ayağıyla attığı o şekil şutlarıyla bilindiğinden 'balyoz gibi şut' diye yazılıyor. Gazete arşivindeki bu bölümü heyecanla babama okuttuğumda bana dönüp; 'Oğlum kafayla attım ben o golü' dedi gülerek. Bu bile bambaşka bir konu, ama çok sıcak, çok müthiş geliyor bana...


Bu yazıya eşsiz katkılar yapan Murat Ertanıroğlu'na bir kez daha teşekkürler. Kendisine attığım mailden bir bölümü de alayım sona. İngilizlere bu yüzden çok imrenmişimdir. Futbol tarihlerindeki bu tür olayları her fırsatta dile getirip insanları yüceltirler. Her maçta o takımla ilgili tarihe damga vurmuş olayları hatırlatırlar. Biz hangi maçta, kimden duyuyoruz ki bu tür hikayeleri? Açın bakın, İngiliz gazetelerinin tümü Leeds'in başarısı üzerine "Gelmiş geçmiş en büyük FA Cup sürprizleri" haberleri ile geçmişi yad ediyorlar. Fenerbahçe'nin 26 senedir almadığı kupayla ilgili sürüyle haber var ama o sene meydana gelen bu efsanenin kaç kez hikayesini okudunuz ki? Bir gün bizde de olması umuduyla...

Not: Mersin İdman Yurdu, izleyen sene Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda ülkemizi temsil etmiş ve ilk turda Bulgaristan'ın Spartak Varna takımına 0-0 ve 1-0'lık skorlarla elenmiştir. Mersin İY, Türkiye'yi ikinci ligde oynarken Avrupa'da temsil eden ilk takımdır.

Türk Seyircisini Yıkan Maçlar Serisi

7 yorum:

ix dedi ki...

Kendisi oturanlardan ortadaki oluyor bu arada. Bu da benim için özel oldu çünkü bu resmi görmemiştim daha önce.

Mailde gönderdiğiniz İngilizlerin tarihlerini canlandırma olayına da katılıyorum tam anlamıyla. Şimdilerde futbolu hakikaten daha farklı algılıyor özellikle bizim toplumumuz. Yukarıdaki kadroyu Mersin'de birine gösterseniz herkesi tek tek sayar, anılarını anlatır, sonra da gözyaşlarını tutamaz. O dönemin sevgisi de böyle bir ayrı bir şey.

Bi de son ek bilgi, dönemde iki puanlık sistem olduğundan şok edici bir istatistik olarak yerini alsın. Mersin İdman Yurdu o sezon evinde yaptığı maçlarda sadece 2 gol yedi.

Birkaç da şikelik durum var ama onu burada paylaşmayalım :)

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Su blog'da su ana kadar okudugum en guzel yaziydi, abartmiyorum.

ix dedi ki...

Bu arada ben yukarıda yanılmışım. Babamın iddiasına göre Mersin, o sene evinde sadece 1 gol yemiş (Sakaryaspor ile 1-1) ve küme düşmüş. Futbol tarihinde böyle bir olay var mıdır acaba?

tunchay dedi ki...

barındırdıgı hikayelerle seviyoruz zaten futbolu. hayatımızın bir parçası olmaya cok yakıstıgı icin. bu da oyle bir parcaymıs hakikaten. tuncay bunu begendi..

Unknown dedi ki...

hikaye harika. Kim bilir daha neleri var ne okuyoruz ne dinliyoruz, paylaşan yayınlayan herkese çok teşekkürler.

Taci YALÇIN dedi ki...

Murat'ın mahalleden arkadaşı ve uzaktan akrabası olaraktan, Memik abinin hikayeleriyle büyüdük biz. Şu anda bile ayağına top verseniz inanılmaz işler yapar. Hatta bırakın topu, bozuk parayla bile akla hayale sığmayacak şeyler yapar. Ayrıca bir Konya maçı hikayesi vardır ki, belki de Türk futbolunun en komik 3-5 hikayesinden biridir. O da "komik" tarzı bir başlıkla ayrı bir serinin başlangıcı olsun bence eheh. Gerçi o kadar çok seri var ki, kesin vardır öyle bir seri bu blogda :) Neyse lafı uzatmayayım. Teşekkürler Dutchman. İyi yazıydı. Murat'a da verdiği bilgilerden dolayı teşekkür edelim.

Zeyno40 dedi ki...

Fenerbahçe Türkiye Kupası kazanamama lanetini 2012'de kırdığında Mersin İdman Yurdu Süper Lig'i 13. sırada bitirmişti. Ertesi sezon Fenerbahçe yeniden bu kupayı kazandığında Mersin İdman Yurdu 1. lige düşmüştü. Mersin İdman Yurdu 2014'te Süper Lig'e geri döndü ama mali sıkıntı yüzünden bu yıl küme düşecekler gibi görünüyor.