"Kimse beni orada 25.000 kişi olduğuna inandıramaz".
Yıllardır bu lafı duyuyorum sağda solda. Ali Sami Yen'le ilgili açılan her konuda, her stadyum hikayesinde kullanılır bu laf. Paolo Maldini'nin, 1999 yılında Galatasaray'ın Milan'ı 3-2 mağlup ederek UEFA Kupası'nda yoluna devam ettiği maçtan sonra söylediği iddia edilir. Bu lafı söylediği ile ilgili İtalyanca ya da Türkçe ne bir video görüntüsü, ne bir röportaj metni ne de İtalyan basınının haberi vardır. Ama yıllardır söylenir bu, özellikle de internet üzerindeki fikir tartışma platformlarında ve basının toplama haberlerinde. Ancak her kafadan farklı bir ses çıkar. Kimisi "maç öncesi sahaya ısınmaya çıktığında takım arkadaşlarına söyledi" der, kimisi "maç sonrası basın toplantısında söyledi" der, kimisi "maç sonu röportajında söyledi" der, kimisi "İtalya'ya döndükten sonra atmosfer ile ilgili İtalyan gazetelerinde verdiği demeçte söyledi" der, kimisi "maçtan aylar sonra yapılan bir röportajda söyledi" der. Yani bu lafın nerede ne zaman söylendiğiyle ilgili bir konsensüs de yok. Ayrıca bugün Turgay Şeren'in Ali Sami Alkış videosu her türlü sitede milyon kere paylaşılmışken, böyle bir adamın bu kadar iddialı bir lafının tek bir görsel kanıtının olmaması da bu sözün bir şehir efsanesi olduğu yönündeki düşüncemi güçlendiriyor.
Bu köşenin adından hareketle biri bana anlatsın diyorum. Maldini bu lafı ne zaman nerede söylemiştir, ama daha da önemlisi bunun kanıtı nerededir? İtalyanca, Türkçe, resim, video ne olursa razıyım. Tabii güvenilir kanıtları kastediyorum, Mehmet Çiftçi haberi türündeki kanıtları değil. Cidden bir bilgisizliğimiz varsa, onu da gidermek için soruyorum bu soruyu.
27 yorum:
O maçtan sonra kısa bir Maldini röportajı izlemiştim net hatırlıyorum. Ama İtalyancamız olmadığı için ne dedi bilemiyoruz tabi. O sırada üretilmiş bir efsane de olabilir veya gerçekten söylemiş olabilir. Hakkaten kanıt bulabilen varsa güzel olur.
Ama diğer futbolcuların (Giggs'in misal) Ali Sami Yen hakkındaki açıklamalarını gördükten sonra Maldini de böyle demiştir herhal diyorum.
Ne kadar doğrudur bilemeyeceğim ama;
Cümlenin doğrusu,
"Kimse beni orada 25.000 kişi olduğuna inandıramaz".
Bu blogu ilk gördüğüm günden beri beklediğim yazı gelmiş. Birçok platformda bu ve buna benzer konuları gündeme getirdim. Hatta bir iki yerde üstüme gelen Galatasaraylı arkadaşlara da, umarım bir gün Fırat abi şu konuyu yazar da sadece benim buna takılmadığımı anlarsınız, demişliğim de çoktur. Video ya da ses kaydını merakla bekleyenlerden biri de benim. Buna ek olarak, Hıncal Uluç'un köşesinde uydurduğu "Fenerbahçe'yi tanımıyorum, Galatsaray'da mı oynuyor" fıkrasının da nesilden nesile aktarılması da konuşulmalı. Önce bu lafın Maradona'ya ait olduğu iddia edildi, daha sonra Vieri'ye, ve en sonunda da Zaragoza'nın antrenörüne kaldı ihale. Bakalım daha kimler uydurulacak. Herhangi bir video ya da ses kaydı şeklinde belge yokken, bu kadar ısrarcı olmak, olayı bizzat yaşamış gibi konuşmak tamamen rakiple alay etme inatçılığından kaynaklanıyor olsa gerek. Bunu bizler de yaparız bazen hayatın içinde... Karşımızdakine anlamsız bir şekilde yükleniriz, o kendini savunurken, "ya bırak tamam ya, bırak" diyerek onu ezmeye çalışırız filan. Biliriz aslında eleştirimizin hiçbir dayanağı yoktur ama sesimiz karşımızdakinden daha çok çıktığında haklıymış gibi algılandığımızı düşündüğümüzden öyle davranırız. Bu efsaneler de böyle oldu. Birileri uydurdu, onbinler savundu ve bugünlere geldik...
Dediklerimin aksini ispatlayacak varsa, bu konuyla ilgili sonsuza kadar susmaya razıyım. Ama bulamayacaksanız, size şu şarkıyı gönderiyorum;
"Nasıl bir ses tonun var ne söylesen masal gelir La Fontaine'den..."
@Alper S.
evet tecavüz etmişim Türkçeye sağol :)
Hazır Giggs'ten bahsetmişten, kanıtlı konuşma olduğundan koyalım bari :)
"I like the intense atmosphere where we are not just playing the team, we are playing their fans as well. I've never experienced anything like Galatasaray. Two hours before kick-off, we went out to have a look at the pitch and the stadium was packed! The chanting was brilliant: one side starts, then the other, then quiet, then all of them chanting! The players really enjoyed it. Before it was good, after it wasn't!"
"Sadece takıma değil, aynı zamanda taraftara karşı da oynadığımız yoğun atmosferleri severim. Asla Galatasaray'ınki gibi bir deneyim yaşamadım. Santradan 2 saat önce zemine bakmak için sahaya çıktık ve stad tamamen doluydu. Tezahürat muhteşemdi; bir taraf başlıyor, sonra diğeri, sonra sessizlik, sonra da hepsi birden bağırıyor. Bu oyuncuların gerçekten hoşuna gitmişti. İlk baslarda güzeldi, ama sonra hiç de öyle değildi!"
http://www.telegraph.co.uk/sport/football/leagues/premierleague/manutd/5330731/Why-Ryan-Giggs-feels-this-season-is-the-best-yet.html
Biraz tarih, biraz ezeli rekabet bilen kimsenin bu tip şeylere takılmayacağı açık. Velev ki bu insanlar bunları demiş olsunlar, iş ki bu sözler nesilden nesile aktarılsın, ne olacak? Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinde yerleşmiş olan dinamikler mi yerinden oynayacak? Bunlara gülüp geçmek gerek...
Atatürk kütüphanesi hizmete açık. Üçer aylık gazete ciltleri de mevcut. Hangi camianın, hangi mevzularda, nasıl bir karakter sergilediğini incelemek ve yıllar içinde pek bir şeyin değişmediğini görmek çok ilginç olabiliyor.
İnsanın asıl içini acıtan şey objektif olacağım çabasıyla "Yok aslında bir takım şeylerde birbirimizden farkımız" diye metin çeviren kaşkol sahipleri ki rakip taraftara bile daha çok saygı duyuyorum ben. En azından bir sarı-lacivert karışıp yeşil, sarı-kırmızı karışıp turuncu olmuyor. Hoş, biz daha çok mustarip durumdayız bu tiplerden ama neyse...
bunlar ufak seyler, biz de asil kendini gelistirememis medya mensuplarinin ve bazi taraftarin hala 90lardan kalan takintilari daha kotu ve zararli aslinda...
mesela hala FB gencleri harcar deniyor, son 10 sene icinde en genc yas ortalamasi hep FBnin.
GS on eleme maci kazaniyor hemen Avrupanin fatihi basliklari atiliyor, ama son 5-6 senedir elle tutulacak bi basari yok, UEFA siralamasinda cok gerilerde kaldi. Ama FB ne yaparsa yapsin hala "FB Avrupayi onemsemiyor", pes artik...
Sonra bir de BJKnin saibeli kupamiz yok yalani var ki, of of... Seba zamani belki oyleydi, ve hatta herkese saygi duyardi ama o devirler cok geride kaldi artik...
@denizer
Sonra bir de BJKnin saibeli kupamiz yok yalani var ki, of of...
bugüne kadar gördüğüm en sağlam antitez bu.of of ne lan.öyle iddialı giriş yapınca bilmediğimiz bi şey mi var, örnek geliyor galiba dedim ama o da ne of of.
romantik kanaryalar sorunu cozulene kadar kendi capimda eylem yapiyor ve burayi okumayi birakiyorum. sallayan olursa tabi :).
@DenizEr: Besiktas'i boyle basit laf oyunlariyla kendi seviyenize indiremezsiniz. Biz kendimiz zaten parasutsuz iniyoruz o seviyeye ama saibeli sampiyonluk kazanacak kadar dusmemize halen biraz daha var.
Bütün kanaryalar şakımaya başlamış. Maldini varsın dememiş olsun. 3-2 kazandıgımız Real Madrid maçında Madridli oyuncuların korkuyla bakan gözleri o stadın o yıllardaki atmosferini anlatıyor zaten.
konudan sapmasak çok iyi olur....fener-galatasaray yarışına girmesek mesela
Ali Sami Yen nice zaferlerin mabedi midir veya Galatasaray Fenerbahçe'den daha mı Avrupa Fatihi'dir diye sormadım
soru açık...dallandırıp budaklandırmayalım, özünden kopmayalım...
@Deniz Er
Beşiktaş'ın şaibeli kupası falan...girmeyelim böyle şeylere ucu gelmez...Maldini'den çıkıp 107 yıllık kulübe damga vurmuşsun...e olmamış...
böyle bir şey doğruysa bülent abi bunu bilir diye düşünüyorum. Aceto yani.
25.000 kişi fazla mı gelmiş az mı gelmiş önce bunu bir çözelim... beni de inandıramaz mesela kimse orada 25.000 kişi olduğuna, gerçekten o stat 5.000 kişiden fazlasını nasıl alıyor gerçekten anlamıyorum...
(takım bazlı değil inşaat bazlı soru)
söylenti veya gerçek her neyse; ama bu sözün 1999'daki maçtan sonra değil 2001'de 2-0 kazanıp çeyrek finali garantilediğimiz maçtan sonra doğduğu konusunda %99 eminim. italyanca kaynaklara dalmak isteyenlere 7 mart 2001'den itibaren araştırmaya başlamalarını önermek gibi bir iyilik yapabilirim :)
mümkün olduğunca fanatizme dalmadan yorum yapmak istiyorum ama değinmeden geçemeyeceğim: bu sözün maldini'nin ağzından çıkıp çıkmamasından ziyade genel olarak italyanların gözünde ali sami yen'in edindiği yer daha büyük önem arz eder benim için. galatasaray veya türkiye'nin içinde olmadığı, uzaktan yakından alakadar etmeyen bir maç olan 2006 dünya kupası yarı final maçının haber metninde asy'nin geçmesi (yaklaşık olarak atmosfer asy gibiydi anlamında), yani asy'nin bir nevi stat atmosferi ölçü birimi olması maldini'nin söylediği veya söylediği iddia edilen söz kadar önemlidir. üstelik bunun kanıtı da var. http://www.gazzetta.it/Speciali/Mondiale_2006/Primo_Piano/2006/07_Luglio/04/GERMANIA-ITALIA.shtml
tabi bütün bunlar "bir zamanlar fırtınalar estirirdik" şarkısı eşliğinde yazılmıştır. dışarıda hala asy imajı çok güçlü ama son yıllarda cepten yiyoruz kabul edelim..
Maldini varsın dememiş olsun, ne demek yahu? O zaman neden yıllardır dillere pelesenk oldu bu şarkı ve remixleri :)
Maldini'yi bilmem de diğer gavur topçuların ülkedeki stadların ambiyanslarına hayranlıkla baktığı ve benim de bizzat bunlara şahit olduğum olaylar oldu. Bunlardan biri Beşiktaş-Lazio maçı öncesi ısınan Lazio'lu futbolcuların hayranlıkla tribünleri incelemesi vardır misal (Inzaghi falan şok olmuş gibi bakıyordu). Yine Fenerbahçe-Chelsea maçında Malouda'nın da kendinden geçmiş bir şekilde tribünleri izlediği sahneleri hatırlarım diye gider bu örnekler ama tüm bu yazdıklarım, Maldini'nin söylediği iddia edilen cümle gibi değildir tabii. Aradaki farkı görmek lazım.
Flying Dutchmancigim
ona girme buna girme o konuyu acma bu konudan sapma cok geriliyosun gereksiz :)
onu bunu bilmem de türkiye-ispanya maçında kimse hayranlıkla tribüne bakmadı hatta maç sonu cehennem bu muydu demeçleri bile vardı:)
Avrupalıların bizim tribünlerimizi övmesinden inanılmaz haz alıyoruz. Ancak onların stad atmosferleri ve seyirci baskıları bizdekilerinden oldukça üstün bence. Maldini eğer Liverpool, Benfica yada Panathinaikos deplasmanı gördüyse (ki gördü) bence söz konusu lafı etmemiştir. Bizdeki en büyük eksiklik taraftarın maçla alakasız desteği. Yani Manchester United iki korner üstüste kazansın Old Trafford yıkılıyor adeta. Rakibi inanılmaz baskı altına alıyorlar. O korneri karşılayan pek çok oyuncunun dizleri titrer. Bizde ise maç oynanıyor ve seyirci şarkı söylüyor. Arka plan müziğini andırıyor tezahürattan çok. Yani rakip takım o müziği kendisi gaza gelmek içinde kullansa sorun olmaz. Hele birde kartal gol gol gol varki Beşiktaş maçlarında sesi kısma sebebim.
bende o lafın 201deki maçtan sonra söylendiği şeklinde hatırlıyorum en azında bir gazetede öyle okumuştumve cümlenin devamı şöyleydi
'' 1 kere bile dida'nın söylediklerini duyamdım''
Bu sözü bilemeyeceğim ama BJK- ManU maçından sonra Ben Foster'ın "Kendi iç sesimi (aklımdan geçenleri) bile duyamıyordum." şeklinde bir açıklamasını okumuştum ManU'nun resmi sitesinde.
Resmi siteyi araştırmaya üşendim ama Google'da buna ulaştım: "http://www.goal.com/en-gb/news/2557/news-rumours/2009/09/16/1505191/manchester-united-keeper-ben-foster-says-noise-in-istanbul"
cok tartisma yaratmak istemem ama cevaplar biraz beni hakli cikarmis gibi geldi. orda "of of" lafini "kendilerini cok kotu inandirmislar" anlaminda soylemistim ki cevaplardan belli oluyor. ornek isteyenlere de Sinan Engin derim baska da bisey demem...
bu arada cok da alinmasin BJKli arkadaslar, sonucta ligimizin gercegi bu. kolay kolay da degismez. ama cikip da biz farkliyiz muhabbeti yapmayin...
bu soruyu sorup ona buna girmeyelim demek olmaz. gelen yorumlardan belli iste. romantik kanaryalar, halkin sesi besiktas ve maldininin, giggsin dedikleriyle gecmisiyle gurur duyan son yillarda saldirin saldirin dinleyen bu sene de ustune nevizade soyleyen bi taraftar. o yuzden gerceklere gecelim.
1. avrupa ya karsi olan tek tufek ruh halimiz ve ister istemez getirdigi avrupa vs turk takimlari durumu bize cok da guzel mutluluklar getirdi, zaferler getirdi. manchester, milan, madridi falan dize getirmek galatasaray taraftarina hayatinin mutlulugunu yasatmistir. bu okulun size hic bakmayan en populer kizinin bi gun ilgisini cekip opucuk almak gibi.
2. romantik ve dogru kanaryalarin kiskanmasi normal. cunku galatasarayin taraftarina yasattigi mutlulugu onlar hic yasayamadi. bu iki kardesten birinin cok basarili is adami olup, digerinin kahvede cayci olmasi gibi.
3. devir degisti artik avrupaya karsi fazla tek tufek gibi hissetmiyoruz, sinirlar acildi takim buyudu lig buyudu, futbol degisti o yuzden artik o kadar mutlu etmiyo avrupa zaferleri eskisi kadar. o ruhu gitti. bunu da romantik kanaryalar hic yediremiyo cunku sevilla ya karsi da elde ettikleri bi zafer vardi ceyrek final ama tabi aldiklari tatmin hic bi zaman eskiden gs taraftarinin aldigi tatminin yanina bile yaklasmadi.
4. fabrikator parasini kaybetti artik muhasebeci oldu. cayci da yukseli muhasebeci oldu. 50 yaslarinda mulayimler artik. avrupa maclarinin heyecani da oldu, yok su taraftar boyleydi yok su soyleydi falan, o stadda 25 bin yoktu, yok desibel soyleydi boyleydi. gecti gitti devir geri de galatasaray in taraftarina yasattigi olaganustu duygular kaldi ve bunlar bi ilkti. bi daha da hic bi takim bunlari yasatamaz kolay kolay. ilkin yeri bi ayri bi de artik avrupa artik bize cok yabanci diil yani avrupa vs turkiye olayi da kalmadi, rahatladik birazcik. o yuzden gecmiste mutluluk ekmegini yiyenle kaldi olay. kiskancligin hic bi fonksiyonu da yok iste kim kimin gecmisini kiskaniyo.
5. bi takimin baskani kalkip diger takimin transfer politikasini elestiriyosa bu nasi bi ruh halidir onu da cozemedim. butun camiaya sicramis bu sanki. diyarbakir macindan sonra 10 dakka fenerin son dakikadaki tartismai penalti pozisyonunu izledik, sonra da mehmet topuz kirmizisi ve golunu. kayseri macindan sonra da kayseri nin tartismali penaltisini. ligtv futbola buyuk yatirim yapti ve ermani kovdu hakem hatasi konusmamak icin ama sonra mac sonu fenerbahce lehine gosteriyo her seyi, aziz amcamizin degnegi galiba. sonuc olarak turk futbolundan bi bok olmaz bu gidisle. sahalarin hali ortada, anadolu takimlarin hali ortada, simdi ligtvden gelen parayla ankaragucu vari transferler yaparlar, ulkemiz 30 arti uzeri adamlarla dolar. keske o para futbol akademilerine falan harcansa. kac kisilik ulkeyiz futbola bu kadar ilgi var, ne bi ekolumuz var ne bi sey, varsa yoksa taraftar atismasi tartismasi. futbol izleyemiyoruz, bu mu futbol yani, buysa en buyuk kim, kim avrupayi salladi tribunleriyle o zaman aferin. yonetenler de hep ayni boku yiyolar. bizim bi turlu objektif olamayan buyuk takim taraftarlari da birbirini.
keske bjk gs fb falan bi araya gelse taraftarlar ve guzel futbol icin eylem yapsalar. cok mu zor bu yani tum taraftarlar guzel futbol istiyoruz deseler, yuruseler, komiteyi kursalar, birbirleriyle dayanisma yapsalar. anca birbirini kostekle, celme tak yere dusur karala. gene bes yil daha futbol izleyemeyiz bu gidisle
varol doken ve ortega ne bu ya tamam fenerlısınızde yeter yanı tamam sızın stadınızında ambıansı falan guzel muhalefet olmak ıcın yazmayalım yorumlarımızı dedı veya demedı bız mılana 2 tane attıkmı daha nıcelerıne attıkmı onemlı olan bu o kadar onde gelen buyuk takımı alı samı yen de yendıysek seyırcınınde az cok katkısı vardır heralde :D
invisible gene dedigim noktaya geliyorsun iste. medya bi sey salliyor/yakaliyor ondan sonra senelerce orda takili kaliyor.
mesela bzim baskan sizin transferler yorum yapmasi eziklikmis. bu sonuca nerden variyorsun, medyadan gorduklerinle... nasil olmus bakalim. bizim baskana medyadan biri sormus, ondan sonra 2-3 satir bir seyler soylemis kendince. sonra bu laflar carpitilip haberler yapiliyor. ondan sonra GSden biri aciklama yapiyor mecbur kalip cunku medyada bissuru haber cikmis, altta kalmamak lazim. ondan sonra onun soyledileri de buyutuluyor ve olay iyice buyuyor.
Butun bunlarin sonucunda da siradan bi futbol izleyicisinin aklinda kalan da, soylediklerine hic bakilmadan, FB baskani eziklik yapti oluyor, ve sonraki 5-10 sene icinde her turlu futbol tartismasinda ornek olarak kullaniliyor...
Nacizane demek istedigim bunlardir...
Sahip olmadigi bir seyle bu kadar ovunen insanlarla birlikte oldugum icin cok mutluyum.
Mesela X takimi taraftari Y takimi taraftari ile Avrupa'daki maglubiyetinden dolayi dalga gecer. Y takimi taraftari hemen "El s.kiyle gerdege girmek"ten dem vurur. Ama dusunmez ki Y takimi ile onun alakasi yoktur, takiminin galibiyeti ile ovunmesi "el sikiyle gerdege girmek"ten farksizdir.
BAk simdi burda da, FD duzgun ve acik bir soru sormus; hemen laf rekabete geliyor, BJK bile mudahil oluyor.
Cok aylak insanlariz yeminle.
Sevgili Varol Döken, milli maç ile kulüp maçlarını karşılaştırmış. Gereksiz olmuş. Seviye düşmüş ama cevap da yok kimseden, sanıyorum şehir efsanesi. Fakat ASY'den bir çok fotoğraf ve video çıkar, gelen yabancı takımların nasıl gördüğü ile ilgili, örnekler de yukarıda verilmiş.
Saraçoğlu'nda bir Parma maçı hatırlıyorum mesela, o maçta da orası cehennem gibiydi.
http://www.formspring.me/bulenttimurlenk/q/664068288
Bu postun üzerinden çok zaman geçti ama ne zamandır da aklımdanda çıkmamıştı. Biraz geç kaldık ama aceto kullandım dediğine göre kaynağını da biliyordur. Doğru adres o olmalı :)
Yorum Gönder