17 Şubat 2010 Çarşamba

GUUS HIDDINK VE MİLLİ TAKIM















Güne "ve Hidding Türkiye'de" haberiyle başladık. Milliyet sağolsun adamı puding yaptı iki dakikada. İmza netleşinceye kadar çok bir şey yazmak istemedim. E çok da yazılacak bir şey yok, bugüne kadar kendisi hakkında çok şey yazdık çünkü. O yüzden çok uzun tutmayacağım. Guus Hiddink futbol zekası olarak müthiş bir adamdır. En önemli özelliği "Man Management" denilen oyuncularla disiplinli-arkadaş dengesini kurmaktaki başarısıdır. Geçtiğimiz yıl Chelsea'li futbolcuların "bizim her sorunumuza bir arkadaş gibi yaklaşıyor ama, kulübeye baktığınızda patronun kim olduğunu da görüyorsunuz" lafı önemlidir. Bunu çalıştırdığı takımların tüm futbolcuları ve ülke halkı farketmiştir. Hiddink PSV için simge isimlerden birisidir. Güney Kore'de Tanrı gibidir. Avustralyalılar çok sever, Rusya'da 2010 Dünya Kupası play-off maçında Slovenya'ya elenmelerine rağmen milli takımın başında kalmasını isteyenler çoğunluktadır. Gittiği tüm ülkelerde kendisini sevdirir. Üstelik bunu da o halkın gururunu okşayarak yapmaz. Örneğin Kore yöresel kıyafeti giyip çıkmaz insanların karşısına. Sadece işini yaparak halkların sevgilisi olmuş ender adamlardan birisidir. Bana göre, yine geçen yıl yazdık, Barcelona'yı, geçtiğimiz sezondaki o insanüstü performanslarına rağmen devirmeye en fazla yaklaşmış adamdır, zira bu yolda Norveçli hakem Ovrebo'nun yarattığı etkiyi gündeme getirmek lazım. Hiddink tılsımı denen şeyden bahsettik çok kez. Gittiği her takımı, kalibresi ne olursa olsun, bulunduğu noktadan daha ileriye götürür. Taraftarlar en kötü gününde dahi takımlarının ne yapmak istediğini anlarlar, çünkü Hiddink'in takımlarının bir oyun karakteri vardır.

Ancak Hiddink'in kafamda soru işaretleri oluşturan, üstelik konu Türk milli takımı hocalığı olunca beni daha da endişelendiren bir yanı var. Hiddink Hollanda'yı çok seviyor. Hollanda'yı sevdiği gibi tatili de çok seviyor. Bu yüzden çalıştırdığı milli takımın ülkesinde çok fazla zaman geçirmez. Örneğin 2009 yılında, play-off maçlarına kadar çalıştırdığı Rusya'da kaldığı gün sayısı sadece ve sadece 30'dur. Tabii bunda Chelsea'nin başına geçmesinin de etkisi vardır ama bu yüzden, İngiliz basınından dahi eleştiri almıştır. Hiddink "ders almaktan çok vermeyi sevenler" ekolünden olmadığı için bu (bana göre) hatasından ders çıkaracaktır. Hele hele kafasının bir köşesinde bundan uzun yıllar önce yaşadığı Türkiye tecrübesinin olduğundan eminim. Fenerbahçe'nin en saygı duyulan simalarından İslam Çupi'nin dahi kendisi için "Madem milyarları sokağa attınız, 1 milyar da Hiddink için atın. Verin tazminatını, gönderin masalcı dedeyi." yazdığını, Şansal Büyüka'nın "Fenerbahçe Hiddink ile yürümez. Hele 3-5-2 ile hiç yürümez. Neymiş, Hiddink büyük hoca. Sevsinler büyük hocayı. PSV'yi yaratmış da Avrupa şampiyonu yapmış da... Kandırın bakalım milleti. Kim kimi yaratmış acep ? Gerets, Koeman, Lerby, Romario, Gilhaus, Van Aerle, Vanenburg gibi dünyanın en büyük yıldızlarının olduğu takım mı Hiddink'i yarattı, yoksa Hiddink mi bu takımı yarattı. Adam bulmuş dünya şöhretlerini tafrasından geçilmiyor. Oysa bu PSV'yi kim çalıştırsa fazla birşey değişmeyecek" satırları hala aklındadır (daha fazlası için Hollanda Köylüsü yazısı).

Buradan bizim tepkimize de geçelim yavaştan. Ben göreve geldikten sonra spekülasyonlar başlar sanıyordum, ama adam daha resmi imzayı atmadan kariyeri tartışılmaya başlandı. Sonu nereye varır bilmiyorum. Buradan bazı arkadaşlara seslenmek istiyorum. Tanıyorsunuz onları. Siz de kendilerine bildirin. Arkadaşlar Fatih Terim dönemi bitti artık. Geride kaldı. Finito...The End...Bunu bir kabul edelim. Hem de pek iyi bitmedi. Katılma ihtimalimizin olduğu 2 Dünya Kupası'nın onun teknik adamlığı döneminde kaçırdık. Guus Hiddink gibi bir adamın muhtemel atanmasını, son kupasını 10 sene önce kaldırmış bir adamı (kariyerinde sadece tek bir takımla kupa kazanabilmiş) gereksiz yere yücelterek eleştiremezsiniz. Parantez içindeki ifadem bir küçümseme değil, eğer bunun üzerinden gidecekseniz 1986 yılında PSV'nin kazandığı Avrupa şampiyonluğunu getiren adamın Hiddink olduğunu hesaba katmanız gerektiğinden (gerçi bazıları acaip şekilde o kupa için "galibiyet almadan kupa kazandı" diyor ama).

Ulusal takım elbette ileriye gidecektir. Bana sorarsanız ben ülkede bugüne kadar milli takım şansı verilmemiş bir yerli hocanın gelmesini de anlayışla karşılardım. Yılmaz Vural'ın "sıra artık bizde" lafına delilik ya da komedi olarak bakmıyorum. Zaten oyuncu ya da teknik adam farketmez her atanmış ya da transfer edilmiş kişinin, göreve başladıktan sonraki icraatleriyle değerlendirilmesi gerektiğini düşünürüm. Hiddink'te de durum farklı değil. Göreve gelirse, yapacaklarını görene kadar sabredelim. Ama şunu da unutmayalım kağıt üzerinde ideal bir görevlendirme olacaktır.

Milli takımın oyun planı ve taktik anlamdaki muhtemel değişiklikleri de resmi imza atıldıktan ve adam kameralar önünde birkaç şey söyledikten sonra yapalım. Tek bildiğim bu imzanın Galatasaray'a Rijkaard'ın görevde kalması halinde inanılmaz ölçüde yarayacak olmasıdır.

not: ben bu yazıyı yazarken TFF Hiddink'in milli takımın yeni patronu olduğunu resmen duyurdu. Hayırlı olsun. Dansöz Yağmur röportajı yakındır....

18 yorum:

bonaventure dedi ki...

beşiktaşta hollandalı bir hoca getirirse sezon sonunda hiç şaşırmam. couceiro hollandalı olsaydı işleri daha bir kolay olurdu.

Kadir dedi ki...

İlk eleştirileri Hıncal'dan önce ben yazayım.

Hiddink futbolu bilmiyor.
Hiddink futboldan anlamıyor.
Korkak Hiddink!
Türk Milli Takımından iki takım çıkarsan ikiside Dünya Kupasında finale oynar.

Arkhe dedi ki...

İmzanın Galatasaray'a niye yarayacağını çok anlamadım ama belki de bunu fazla konuşmamak lazım. Malum, burası Türkiye, anında milletin kafası bulanır. :)

varol döken dedi ki...

hep hollanda bize geliyor biraz da biz hollanda ya gidelim...

sözüm sana flying dutchman...

Flying Dutchman dedi ki...

gs'a yaraması sportiften çok altyapı anlamında olabilir...

alperensaylar dedi ki...

eğer kullanabilirsek çok iyi bir tercih ama kullanamazsak da kötü değil çünkü son 1.5 yılda yaşadıklarımızdan daha kötüsünü yaşamayız milli takımda. sonuçta avustralya'yı tarihinde ilk kez 2.tura çıkaran, güney kore'ye biraz hakem destekli de olsa yarı final oynatan ve bence kendi çapında bir futbol ülkesi yapan, hollanda'ya 78 finalinden sonraki en iyi derecesini yaşatan hocadan bahsediyoruz.

benim asıl sevindiğim nokta hiddink'in oyuncu seçimlerinde daha objektif olacak olması.

AbSurDMaN dedi ki...

Hayırlı olsun diyorum. Bekleyip görelim.

Can dedi ki...

İyi oldu kötü oldu bir yana, yazının içerisindeki İslam Çupi ve Şansal Büyüka kısımları gözüme çarptı. Alttan laf sokmak böyle bir şey herhalde :) Çok yerinde olmuş; zira bol bol duyacağız Hiddink'in ne büyük hoca olduğunu.

Hiddink hoca değil by Hıncal Uluç.
Hiddink adam değil by Ahmet Çakar.

Söz uçar yazı kalırmış. Bekleyip görelim. Ben çok ümitliyim.

Adem ÖZTÜRK dedi ki...

şöyle birşey karalamıştım burayada yazayım.

http://takimkaptani.blogspot.com/2010/02/hiddink-sureci-ve-tffnin.html

van auger dedi ki...

müthiş bir seçim ama yine de bu basın bu adamı ikinci kez de yiyebilir diye de korkuyorum.

CaRtMaNtR dedi ki...

Öyle çok çok uzun bir yorum yapmayacağım. Gezegen üzerinde Capello, Mourinho, Ferguson, Wenger, Rijkaard, Lippi, Löw veya Van Gaal gibi en üst seviye hocalardan birini ülke milli takımın başına getirmek hemde en iyi yaptığı şey eldeki malzemeye en uygun sistemle oyanayan bir hoca ile anlaşmak. Bundan daha iyi bir hamle yapılabilir miydi.

her boku bilen adam dedi ki...

yalnız hiddink fotoğrafta öyle bi çıkmış ki sanki mahmut özgener, lütfü arıboğan ve oğuz çetin madam tussaud müzesine gitmişler de hiddink'in mumyasıyla fotoğraf çektirmişler.

ne biçim çıkmış adam.

Adsız dedi ki...

milli takım her zaman gsnin alt yapısı olmuştur zaten.. altyapının gs'ye kanalize olmadığı bir ersun yanal dönemi vardır ki onu da nasıl yolladıkları ortada

Black Pearl dedi ki...

@bonaventure
Ronald Koeman boşta, o gitsin beşiktaşa 2. lig garanti.

sallanyuvarlan.blogspot.com dedi ki...

Türk medyası bombardımana tutar,şimdi bu adam baya para götürcek gibi görünüyor. Ama teknik ekip fena değil,önemli olan ruh. Bu adam 1990 1991 yılları arasında fenere gelmişti,aydınspor'dan 6 tane yemiştik,sonra olaylar falan olmuştu.Konu o değil aslında. Başta yazdığım bu adam baya para götürcek lafını şöyle izah edeyim. Bu adam birşeyleri başarsın,başarıya taşısın bizi parayıda götürsün ne diyim. Önemli olan birşeyleri başarması. Hayırlısı olsun.

Her Yol Roma dedi ki...

Yalnız, dikkat eden var mı bilmiyorum ama "Hollanda Köylüsü" yazısının tarihi 17 Şubat 2009 Salı. Tam 1 yıl önce :)

Diyebiliriz ki,

Dutchman the Müneccim..

Minozzi dedi ki...

Gereksiz bilgi: Türkiye milli takımı ile kontratı 1 Ağustos'ta başlıyor (doğum günüm olduğu bilgisi daha bir gereksiz)
İşbu gereksiz bilgiden alınacak ibret ise medyamızın asıl saçmalamasının yaza kaldığıdır. Şu anki yorumlar aparatif olur ancak.

ummagumma dedi ki...

gereksiz bir bilgi daha; psv hiddink'le avrupa şampiyonu olurken tek mağlubiyetini galatasaray'dan almış.bir de hiddink fenerin başındayken niye başarısız oldu konulu bir yazı okursak seviniriz...