Bizim mahallede bi Orçun vardı. Kafası kalçasından büyük tiplerden. Uzun süre bizim mahallede oturdu. Mahalle maçlarında bizim takımdaydı. Sonra babası sürekli maç yaptığımız mahallede bir ev buldu, bunlar da oraya taşındı. Adam rakip mahalle takımına transfer oldu. Tabii biz babasının bizim mahalledeki evi pahalıya satıp öbür evi ucuza kapattığıyla, 2+1'den 3+1 eve geçmesiyle, ortaokula daha yakın olmasıyla ilgilenmedik. Orçun'un takımını satan adi bir şerefsiz olduğuyla ilgilendik. Üstüne üstlük öbür mahalleye gidince, "zaten Serkan'ı topu olduğu için oynatıyolar", "Fırat oynamayı bilmiyor gelse çalıma dizerim, ayağımda oynatırım", "Murat'ı gördüğünüz anda vurun her topu içeri alır" türünde arkamızdan alçakça konuşması üzerine daha da sinirlendik ve ilk maçta kendisine "önüme çıkma kırarım" ve "top geçer adam geçmez" felsefesini uyguladık. "Beyler böyle oynayacaksanız biz de bilelim ona göre oynayalım" diyen Orçun'a da "Katanaççiyo olm bu öğren de gel" dedik......Yok o kadar değil o zaman nerde bizde Katanaççiyo, Total Futbol zart zurt bilgisi, "beyler herkes 2 gollüğüne kaleye geçiyor" zihniyetiyle büyümüş adamlardan futbol bilgisi mi bekliyorsun. Öyle demedik, "taşınmasaydın olm sen de, karı gibi ağlama" dedik. Az dayaklık piç değilmişiz afedersiniz.
Robinho'nun bugünkü açıklamalarını okuyunca aklıma Orçun geldi. Şimdi büyük ihtimal bir bankada uzman yardımcısı falandır. Robinho da Santos'da. Biliyorsunuz 25.000 kişi onun Brezilya'ya gelişini bekledi stadyumda. Sahaya helikopterle indi. Pele elinden tuttu tanıttı falan. Bir de geçen hafta sonu Sao Paulo'ya karşı 2-1 kazandıkları maçta oyuna sonradan girip galibiyet golünü atınca kendisini Rinus Michels veya Brian Clough sandı Avrupa futbolu hakkında felsefi laflar etmeye başladı. Hazret buyurmuş: "Avrupa'da takımlar sahaya 4 oyuncudan oluşan 2 tane hat diziyorlar. Halbuki o kadar adamla neler yapabileceklerinin farkında değiller. O yüzden forvet oyuncularının yapabilecekleri de kısıtlanıyor. Eğer Avrupa'da forvetseniz, teknik direktör sizi sahaya sadece koşmanız için yolluyor. Brezilya'da oyuncu kalitesine saygı gösteriliyor en azından"
Hani Brezilyalılara hep "halı saha topçusu" denir ya. Bu Robinho halı saha topçusu falan da değilmiş, bildiğin mahalle maçlarındaki "beyler toplu hücum toplu defans, yorulan defansa geçiyor" adamıymış. Adam, sırf bir işe yaramadığı Avrupa futbolunu kötüleyeceğim diye dünya futbolundaki temeli bilmem kaç yıl öncesine götürebileceğiniz 4-4-2 sistemi için "4'er adamın olduğu 2 çizgi, halbuki o kadar adamla neler yapılır" dedi yahu. Tabii halbuki salacaksın ileriye o kadar adamı bak neler oluyor. Bakın ben herhangi bir kulüp yöneticisinin yerinde olsam bu adama bu laftan sonra değil 32 milyon pound 32 peni bile vermem. Bu kadar futbol bilgisi fakiri futbolcu demeci çok az görmüştüm. Misal buna bezner, Hasan Şaş, Lucescu döneminde Ali Sami Yen'deki 0-0'lık bir Fenerbahçe maçından sonra "hep defans yaptılar, yakışmadı, halbuki gelselerdi açık alanda çarpışsaydık" demişti. Bu Robinho'dan bırakın profesyonel futbolu, mahalle maçında bile en fazla devrelik olur. Bizim Hıncal'la da iyi anlaşır. Korkak değil pehlivan...
9 Şubat 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
ulan ya robinho doğru söylüyorsa...
onu bırak ya hıncal doğru söylüyorsa...
koltuğum titredi bir an...
yav biz bu futbolcuları ne zannediyoruz. elbette bu kadar salak değiller onu biliyorum da çok da iyi bir ortam değildir futbolcu ortamı. bi kere dış dünayla alakaları nerdeyse hiç yoktur. dünyayı kendi eksenleri etrafında dönüyo zannederler. aslında haksız değiller. dünyada bu kadar çok sevilen bir sporu yapmak onları bu düşünceye itebilir. ama bu oyunu takip edenlerin daha başka konulardada fikir sahibi olduğunu unutur çoğu futbolcular. okuma zahmeti göstermez hiçbiri. bunda 1.liginden 19.ligine kadar gidin. çoğu böyledir. ekmek(pasta) parası çıktı mı dünyevi diğer sorunlar onlar için vızıltıdır. varsa yoksa futboldur. işte robinho gibide daha futbolun mihenk taşını bilmeyen gerizekalı azdır ama dünyada futboldan başka çok daha önemli işler olduğunun farkında olanda yok denecek kadar azdır futbolcular arasında. demem o ki ROBİNHO bizim bir selam bile vereceğimiz insan tipi değildir. topçu olmasa afedersin tuvaletime giydiğim terlik olamayacak beyinsiz bir insan silüetinden başka birşey değildir bu futbol düşmanı ahmak. o yüzden robinho gibi zavallı topçular yarattıkları bu ufacık dünyada bir ot gibi yaşamaya mahkum ve aynı zamanda mecburdurlar.
Bir de Necati'nin Galatasaray'da oynarken verdiği bir demeç vardır, ağzım açık kalmıştı.
Ligin ilk yarısında yaklaşık 5 maç üst üste deplasmanda oynamış Fenerbahçe, stad inşaatı yüzünden sanırım. Haliyle ligin ikinci yarısında da 5 maç üst üste içerde oynuyor. Galatasaray'ın puan kaybedip, Fenerbahçe'nin kazandığı bir hafta Necati canlı yayında mikrofonlara hışımla konuşuyor:
"Bu nasıl iştir anlamadım! Biz deplasmanlara gidelim onca yol tepelim... Fenerbahçe neden bütün maçlarını içerde oynuyor, hiç deplasmana gitmiyor? Böyle çifte standart olur mu!"
Bir futbolcunun fikstür denen hadiseden bihaber oluşunu anlamakta güçlük çekmiştim o dönem... O zamanlar Sabri PAF takımındaydı sanırım tabi ondan... :)
@flying dutchman
oylamayı tamamladık, kazananlar da zaten belli olmuştu ama yine de en iyi türk filmleriyle ilgili bir post bekliyoruz.
@Mehmet Ali; yazının sonlarına doğru balataları sıyırmışsın. hehehee
Flying Dutchman, ellerine sağlık! Harika bir yazı olmuş. İstisnasız her cümlesine katılıyorum.
Her zaman her yerde söylüyorum, Brezilyalılar futbolu hâlâ ilk icat edildiği günkü hâliyle oynuyorlar. Robinho da Fabiano da milli takımda top karşı takımda olduğu zaman saha içinde gezinmiyorlar bile. Bir pres yapayımı falan zaten geçtim de hemen arkasından topla birlikte rakip takım oyuncusu geçiyor, herif dönüp bakmıyor bile. Top onlarda değilken, herif mesaisi bitmişmiş gibi davranıyor.
Allah korusun, teknik direktör falan olsaymış kötü oynayanları direk defansa dizermiş bu adam. Defansı da 2 kişiden falan kurarmış. Hey yavrum heey.
avrupa futbolu ona ağır geldi herhalde.Bu arada Avrupa2da her takım 4-4-2 oynamıyor.Çoğu takım 4'lü defans ve tek forvetli varyasyonlar yapıyor.
Kendisi on numara halı saha topçusudur. Zamanın birinde Discovery Channel'da Brezilya'daki salon futbolcularını tanıtan bir belgeselde dönemin en baba salon futbolcusuyla birebir kapışmasını izlemiştim. O dönemlerde daha 18-19 yaşındaydı, yanılmıyorsam Real'e transfer olmadan önce ya da olduktan hemen sonraydı. Açıkcası ağzım açık izlemiştim. Ha sever miyim kendisini, 32M€ vermem açıkcası...
Yorum Gönder