5 Şubat 2010 Cuma
TÜRK KULÜPLERİNE TAVSİYE: MICHEL VORM
Leo Franco'nun hali malum. Büyük ihtimal küçüklüğünde mahallede topu olduğu için maçlarda oynatılırdı ve kaleye geçirilirdi. Eve giderse maçın da bittiği adamlardandı. Yoksa bu adamın kalecilik mesleğine nasıl başladığı konusunda şüphelerim var. Bakın abartmıyorum, Hayrettin Demirbaş yan toplarda bu adamdan daha iyiydi.
Gülmeyin...Ciddiyim...Ostrava Panteri bugüne bugün...Kalecilik futbol sahasındaki en zor iştir, bu yüzden de yüklenme sırasında en sonda geldiğini düşünürüm hep. Zaten dünyanın en iyi kalecileri de büyük hatalar yapmışlar ve komik goller yemişlerdir. Leo Franco'yla problemim bu değil. Ne olduğunu "Daddy Not Cool" yazısında hafiften anlatmaya çalıştık. Leo Franco ile Galatasaray bir yerlere gelebilir ama en yükseklere çıkamaz, bu konuda görüşüm çok nettir. Bu takımla beşinci ayını geçiriyor Arjantinli kaleci. Halen defans adamları ile arasındaki iletişimi konusunda büyük problemler olduğunu düşünüyorum. Duran toplarda, atağı savunan tüm oyuncular bir adamla eşleşirler. Bunu organize etmeye en elverişli adam kalecidir, zira topa vurulana kadar herhangi bir şeyi takip etme sorumluluğu yoktur. Leo Franco, duran toplar öncesi kalesinde sus pus olmuş şekilde bekliyor. Oyuncuların ceza sahası için adam paylaşımı ve takibi tamamen kendi insiyatiflerine kalmış durumda. Kaleciler için "ceza sahası içinde hakimiyet" lafı sadece kaleden 18 metre uzakta bile topu elle tutabildikleri için kullanılmıyor. Ceza sahası içini organize edebilme gücünü de içeriyor bu. Bu, Leo Franco'nun takım arkadaşlarıyla olan ilişkisi, e peki bireysel bazda. Ben Galatasaray penaltı noktası ve 1-2 adım ilerisine düşen her topu Galatasaray defans oyuncularının alması için dua ediyorum. Zira o topu Leo Franco'nun çıkıp almayacağından emin oluyorum. Bir kalecinin hiçbir zaman yapmaması gereken bir şeyi, bir maçta 2-3 kez yapıyor. İki adım öne çıkıp geri kaçma. Yani yan topu alabileceğini düşünüp yarı yolda karar değiştirme. Bu hareketin bedeli eğer rakip forvet topa kafayı vurabilirse goldür, çünkü % 99 oranında da hareket halinde yakalanıp destek ayağınız olmadığı için golü yersiniz. Neyse uzatmayayım...
İstanbul'un 3 büyük takımında bazı mevkilerdeki futbolcuları içeren çeşitli ekoller vardır. Artık geleneğe dönüşmüş ekoller. Örneğin Fenerbahçe'nin forvetinde sürekli olarak bir yabancı futbolcu bulunur. Yine Fenerbahçe kalecileri genelde yerlidir. Engin, Rüştü, Volkan, Recep...böyle uzatabiliriz. Beşiktaş'ın defansa dönük orta saha oyuncuları genelde yabancı oyunculardır. Galatasaray'da ise Zoran Simovic'le başlayan bir yabancı kaleci ekolü vardır. Bu ekol Friedel, Taffarel, Mondragon, De Sanctis ve Leo Franco ile devam ediyor. Son 2 ay içinde olanlar Arjantinli'nin sezon sonunda kulüpte kalıp kalmayacağı konusunda büyük şüpheler doğurdu.
Blogdan bunu yapmak pek adetim değildir ama Galatasaray takımına önerebileceğim bir adam var. FC Utrecht'in kalecisi Michel Vorm. Bizim kaleci diye önermiyorum tabii, Hollandalılar onun için "Kalecilik için doğmuş" diyorlar. Futbol Nieuwegein'ın amatör kulübünde başladıktan sonra 22 yaşında geldi FC Utrecht'e. 2006 yılından beri takımın kalesini aralıksız koruyor. FC Utrecht geçtiğimiz yıl ligin en az gol yiyen altıncı takımıydı. Bu sezon bu listede beşinci sıradalar. Tabii Ajax, PSV, Twente ve Feyenoord gibi zirveye oynayan takımların imkanları bir kenara bırakılırsa yaptığı işin ne kadar önemli olduğu görülebilir. Zaten bu performans onu milli takıma yükseltti. Şu anda Ajax kalecisi Maarten Stekelenburg'un ardından geliyor ve Dünya Kupası kadrosunda yer alacak. Bana göre Stekelenburg'a göre çok da iyi bir kaleci. Milli takımın 1 numaralı kalecisi değilse bunun sebebi sırtında Ajax değil FC Utrecht formasının oluşundandır. Çıplak gözle onu 2 yıldır izliyorum. Ceza sahasına çok hakim, özellikle duracağı yeri çok iyi bilen ve refleksleri oldukça güçlü bir kaleci. 2006-07 yılında taraftarlarca yılın oyuncusu seçildi. Bana göre halen takımın en iyi oyuncusu durumunda. Üstelik henüz 26 yaşında. Fiyatının çok yüksek olacağını sanmıyorum. Özellikle Hollanda kulüplerinin içinde bulunduğu çok da parlak olmayan durum göz önüne alındığında 2-3 milyon euroluk bir bonserviste anlaşılabilir.
Youtube videosundan hiçbir şeye karar verilmez ama sadece bu adamın şekli nedir diye görmek isteyenlere gelsin.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
21 yorum:
Bu adam nasıl hala Utrecht de kalabiliyor. Gerçekten çok yetenekli bir kaleci gibi duruyor.
Kaleci dediğin adamda biraz delilik olmalı, özgüven olmalı. Hayrettin bile yediği gollerden sonra kale direklerini tekmeleyip çimleri yoluyordu. Fener maçında 5 yol yedi diye Rıdvan'ı dövecekti neredeyse.
Mesela Orkun'u severdim. Şapşal goller yerdi ama deliydi biraz. Sağa sola uçardı toplarda, kurtarmak için kasardı. Feci bir hırsı vardı, sağa sola bağırır birilerini yönlendirirdi. Sonra Mondragon'da deliydi biraz. Gollerde en çok o sevinirdi, bi taraflarını parçalardı. Eğer sahaya o gün gol yememek için çıkmışsa hayatta yemezdi. Keza Taffarel'de öyle.
Ama Leo'ya bakıyorsun, en ufak bir yaşam belirtisi yok. Golden sonra ne sinirleniyor, ne bağırıyor, ne kendine kızıyor. Gayet normal bir olay onun için, yedim bitti diyor. Bu adamla nasıl maç çevirebilirsin? Hadi yeteneği falan geçtim, insanda biraz heyecan olur. O heyecanla birşeyler yapmaya çalışırsın ama yok işte. Kızmıyorum da bu sebepten, adamın yaradılışı bu. Yapacak birşey yok yani. Sezon sonunda hayırlısıyla döner Arjantin'e.
Upuzun bi aradan sonra bloga girdim ve yorumumu yapayım dedim :))
Ahh Hayrettin ahh sen ne muhteşem bi kaleceydin beee,Ostrava Panteri :))))
Ferman
Post'ta da adı geçen Hayrettin 47 yaşında sahalara geri dönmüş. Niğdespor'da ter dökecekmiş. :))
Bu konu hakkında da bir post bekliyoruz senden FD! Tam yeri, tam zamanı. :))
youtube videosundan hiçbir şeye karar verilmez ama en azından kıyaslama yapılabilir.. leo franco olsaydı bu pozisyonların yarısından çoğu kaledeydi..
Leo Franco'nun bu ay GS Dergi'ye verdiği röportaja göre çok başarılı bir öğrenciymiş, futbolu da çok seviyormuş üniversiteye devam ederken babası futbolu kastederek ''artık senin işin bu ona yönelmen lazım'' demiş o da eğitimini yarım bırakıp futbolcu olmuş. Şu an bir fabrikada müdür olabilirmiş vs vs. Yaktın bizi be amca, ne vardı ''futbol falan yok sana eşek sıpası otur ders çalış'' deseydin?
"Bu bir sevgi olayı Ercan"
Hayro diyince aklıma geldi :)
kalecinin refleksleri mukemmel fakat tam bir çizgi kalecisi. tüm pozisyonlara bakın hep cizgide bekliyor. bu kaleci de bir işe yaramaz. yaramaz derken leodan daha iyidir tabiki ama asla bir mondi yada tafarel olamaz.
bende almerıa nın kalecisi diego alves diyorum 1 senedir bugün gazetede r.madrid istiyo yazmışlar o da kedi gibi kalecidir.
Fena kaleci gibi durmuyor. Ama CM değil ki bu, özelliklerine bakıp alasın. Bunun kültürel uyumu var, dil uyumu var, psikolojik etkenler var, var da var. Ben Galatasaray'ın yerinde olsam kaleyi Ufuk'a teslim ederdim. Tam zamanı. Sonra da ondan kendi Volkan Demirel'imi yaratmaya kasardım. Ki Ufuk'ta bu potansiyel fazlasıyla var. Kulüp olarak güvensinler. Yanılsalar bile, en azından Leo Franco'dan daha iyi performans göstereceğine eminim. Lan bir Fenerbahçeli olarak böyle yorum yaptırıyorsunuz bana. İlerde futbolcu da öneririz biz bu takıma :)
Kurtardığı değilde yediği golleri görsek daha net fikir oluşabilir kafamızda kanısındayım.Leo içinde youtube'da böyle videolar mutlaka vardır.
dostlar ben de youtube videosunun altına belirttim zaten "youtube videosuyla adamın yeteneği belirlenmez ben adamın şeklini görün diye koydum" diyerek...
madem söz kalecilerden açıldı benim de bir katkım olsun.
http://www.youtube.com/watch?v=wHolIsV0ZGg
son kurtarış efsane.
Aslında Hayrettin kötü bir kaleci değildi ( FB ve Samiyen'deki PSG maçları hariç?
kaleci dediğin ochoa'dır.
uçan meksikalı..
Dikkat çeken özelliğ aynı zamanda çk seri olması, seken topları çok çabuk toplayabilmesi
1:06 daki pozisyonun aynısını ama tıpatıp aynısını yemişti Leo.
abi ayptır sorması sen nerde yaşıyosun? en azında bi ziyaretine gelelim, büyük adamsın
Boyu kısa ve cepheden gelen toplarda iyi ama yan toplarda bunun da zaafları var. Kaleci alacaksa Almanyadan alıcaksın, küme düşen takımın kalecisi bile Türkiye liginde bir numara oynar.
haha videoya bakarken cok güldüm, adam neler kurtariyor ve kurtarirken inanilmaz refleksli zipliyor ediyor... :) cok gülmemin sebebi su: videoya bakarken ayni zamanda söyle düsündüm: "ulan kaleciye bak, panter gibi" hemen alalim lan bizim takima diyen "futbolsever" coktur diyorum :)
Karar vermek icin bir de yedigi gollerden derleme yapmak gerek:)
Yorum Gönder