9 Mart 2010 Salı

LA VITA E BRUTTA

























Vittorio Cecchi Gori'nin hayatında yaptığı tek müspet icraat vardır bana göre o da Il Postino'nun yapımcısı olmasıdır. Bir de yanlış hatırlamıyorsam La Vita E Bella'nın yapım şirketi de yine bu amcama ait olan Cecchi Gori Group'tu. Zaten bu film yapımcılığı kendisinin değil babası Mario Cecchi Gori'nin eseridir (mezarı aşağıda). Baba Gori, 1993'teki ölümüne kadar hem yapım şirketini yönetmiş hem de Fiorentina'nın başkanlığını yapmıştır. Sonra da bütün mirası olduğu gibi oğlu Vittorio'ya bırakmış o da 10-15 senede maşallahı var o güzelim mirası yemiş bitirmiş ve iflas etmiştir. Gerçi yapım şirketi halen ayakta. 200'e yakın filmin yapımcılığını yaptı bugüne kadar. Gori'nin, Terim'in Fiorentina macerası sırasında öğrendiğimiz bir başk özelliği 80'e merdiven dayamış annesini de maçlara getirmesi ve onunla takip etmesidir. Müthiş hikayeler çkmıştı Terim'in döneminde. Fatih Terim'in 1-0 kaybettiği Roma maçından sonra, Gori'nin, yerine Gianluca Vialli'yi getirmek için girişimde bulunduğunu öğrenen Terim, 7-8 maç sonra zirveyi zorlamaya başlayan bir takım haline gelince, onunla kontratı uzatmak isteyen Gori'yi reddeder (ki bana göre Terim'in o günden itibaren başaşağı giden kariyerinin dönüm noktasıdır ve en büyük hatalarından birisidir, İtalya'daki ilk sezonunda kupa kaldıracak bir teknik adam olma şansını Milan hırsıyla heba etmiş, Milan ise Terim gibi bir şişkin ego simgesine bile fazla gelmiştir, kellesinin alınması uzun sürmemiştir). Gori Terim'i ikna etmek için evinde buluştukları geceden sonra İtalyan basınına "onun önünde paspas oldum, duvara sıkıştım ama bizi reddetti" diye "ben masumum" imajını vermiştir. Terim'in istifası ise berabere biten bir maç sonrası, Gori'nin soyunma odasına inip Leandro'yu neden oyuna erken almadığı sorusuna içerlemesi sonucu olmuştur. O dönem başlı başına incelenmelidir bana göre. Terim'in tüm şehri yanına almışken sezon bitmeden takımdan ayrılacağını açıklayıp taraftarların güvenini yıkması, her pazartesi CNN Türk'teki program için İstanbul'a gelmesi ve bu yüzden takımı hafta sonu geriliminden sonra yalnız bırakması ve daha bir dolu hatası....
















Neyse biz gelelim Gori'ye. Bizimki futbol sahalarına dönmek için hazırlık yapıyor. Livorno'nun peşinde. Livorno küme düşme hattında. Başkan Aldo Spinelli takımı satmak istiyor hatta Gori'yi bizzat aramış. Tabii takım küme düşerse, fiyatta da bir düşme olacaktır, bu yüzden Gori sezon sonunu da bekleyebilir. Pekiii Gori takımı alırsa eski düşmanlar birleşir mi? Livorno....Kardeş kulüp Adana Demirspor....Adana Demirspor efsanelerinden Fatih Terim....böyle gider mi? Gitmez tabii...Bu arada ne oldu şu meşhur "hocaya yurt dışınan gelen teklifler"....En son İsrail diyorlardı...

4 yorum:

hirondelle dedi ki...

meditarenio'da da vardı bu adamın parmağı. bir de berlusconinin vardı diye hatırlıyorum.

varol döken dedi ki...

fatih terim'in arkasında medici ailesi olsa yine dayanamazdı...

yine de güzel günlerdi... sonuçta bir daha hiçbir türk teknik direktör milan'ın başına geçemeyecek...

telsim reklamı da güzeldi lan, doğumgünlü olan... hey gidi...

Joker dedi ki...

valeria marini gibi hatunu kapmak için tüm takımı satar paraları ona yediririm şerefsizim.. küme düşsün bana ne :D

outlaw dedi ki...

yaziktir, livorno bu sümsük herifin eline düsmesin, mümkünse fatih terim de livorno'nun macina bile gitmesin...

terim'in livorno'nun basina gecmesi gibi bir rezaleti tek bir sartla kabul ederim, o da bir daha asla galatasaray'in basina gecmemesi, hatta galatasaray'la adinin bile anilmamasi...