26 Nisan 2010 Pazartesi
1 BREZİLYALI, 2 BREZİLYALI, 3 BREZİLYALI....
2000-01 sezonunun 32. haftasında Ali Sami Yen Stadyumu'ndaki Galatasaray-Ankaragücü maçını belki bazı Galatasaraylılar unutur ama benim unutmam mümkün değildir. Sezon sonu Inter'e gidecek olan Okan Buruk ve Emre Belözoğlu bu maçta sezonun son 2 haftasında bir sakatlık kazasına kurban gitmemek için kırmızı karta davetiye çıkarmış (Okan kırmızıyı görmüş) ve halen şampiyonluk şansı devam eden takım, 2-1'lik mağlubiyetle havlu atmıştı yarışa. Türk futbolcusunun bu tür davranışlarını çok gördük. Bazısı bırakın sezon sonunu daha sezonun devre arasından başlıyor kendini salmaya. Bülent Uygun'un 1992-93 sezonunda Kocaelispor'un ilk yarıdaki müthiş çıkışını sürdürememe sebebini "92-93 sezonunda Kocaelispor'la ilk yarıyı lider tamamlamışken, İstanbul'dan gelen teklifler doğrultusunda ikinci yarı oynamadık, 'İstanbul takımları istiyor sizi, ikinci yarıda fazla zorlarsan kendini sakatlanırsın gidemezsin, dediler' bize. Başta ben olmak üzere konsantrasyonumuz bozuldu" olarak açıklamış, sonra da bu açıklamaya rağmen Türkiye'de çalışmaya devam edebilmiş, takım emanet edilebilen bir adam. Bu bir kenarda. Diğer tarafta da bizim meşhur Brezilyalıların profesyonellik anlayışı ile ilgili kafaya yerleştirdiğimiz kalıplar. Hani her muhabbete "Bakın, Arsene Wenger'in meşhur bir sözü vardır: 1 Brezilyalı iyidir, 2 Brezilyalı kötüdür, 3. sü de hani bana hani bana demiş..." diye devam eden cümlesini de iliştirdiğimiz kalıplar....
Bu iş milliyete göre belirlenmiyor işte. Buyurun kanıtı. Claudemir Jerıonimo Barretto, bizim tanıdığımız isimle Cacau'nun VfB Stuttgart ile kontratının bu sezon biteceğini ve kulüple yeni kontrat üzerine anlaşamadığından ayrılmaya karar verdiğini yazmıştık. Yazının tarihi 2 Nisan. O tarihten bugüne 4 Bundesliga maçı oynadı Stuttgart. Takımdan sezon sonu ayrılması kesin olan Brezilyalı bu 4 maçın ilkinde Borussia Monchengladbach'a karşı forma giymedi. İzleyen hafta Hertha Berlin deplasmanında oyuna sonradan girdi ve takımına maçı kazandıran tek golü attı. İzleyen hafta Bayer Leverkusen maçında ilk 11'deydi. 2-1 kazandılar, 2 golün de altında onun imzası vardı. Cuma akşamı da Bochum deplasmanında 2-0 kazandılar. Cacau raporu. 1 gol 1 asist. Ununu elemiş, eleğini asmış, 2 ay sonra takımdan ayrılacak, Brezilyalı takımına son 3 haftada 9 puan kazandırdı ve Şampiyonlar Ligi potasına soktu. Kimbilir çoktan gideceği takım bellidir kafasında. Wolfsburg, Schalke, Werder Bremen, Hoffenheim, Milan ve Sevilla ona talip. Peki o ne yapıyor. Büyük bir takıma gideceği için sakatlanmama çabasında değil. İş yapıyor...
Lafı gelmişken söyleyeyim, Orduspor maçında sakatlanan ve nedense sahalara dönüşü her hafta ileriye atılan, kontratı bu sezon sonu bitecek Harry Kewell'ın, tam Dünya Kupası sezonu yaklaşırken yavaştan kadroya dönüş hazırlıkları yapmasından da pek hoş kokular almadığımı belirtmeliyim...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Eskiden Hagi vardı sahada isyankar, tekmeye kafa sokacak, şimdi Lucas Neill. Buna da şükür.
abi yanlış hatırlamıyorsam kırmızı kart Okan Buruk'a çıkmıştı yanılıyorsam kusura bakma şimdiden.
yok doğru olabilir kontrol edeyim ama emre'nin o sezonun sonunda oynamamak için elinden geleni yaptığını biliyorum
evet benim de bir çok Galatasaraylı tanıdığım o sezon sonuna doğru Emre Okan ikilisinin değişik tavırlar sergilediğini anlatmıştır hep..
okan emre ikisi de son haftalar oynamadı diye hatırlıyorum ben de ama nasıl olmuştu çözemedim?
Cacau gitmiycek bir yere! :) yani en azindan ben öyle istiyorum. Leverkusen macindan sonra tekrar görüsme karari aldilar ama sezon sonuna kadar aciklama yapilmiycakmis. Yani hala Stuttgart'ta kalma sansi var.
Real'e gideceği belli olan Baliç'in de benzer bir işe imza attığı söylenebilir. Gerçi o sezon Metin Diyadin'in sakatlığı da onu etkilemiş olabilir.
harry kewell meselesi bence de aktardığın gibi. adamın tek derdi dünya kupasında oynamak.
belki haklıdır. son dünya kupası olacak muhtemelen. ama takımı bu zor haftalarda yalnız bırakmıştır, hem ruhen hem de bedenen.
Yorum Gönder