6 Nisan 2010 Salı

ARTEMIO FRANCHI'NİN APPRENTICELERİ




















2 Hollandalı Arjen Robben ve Mark van Bommel 2 hafta önce Fiorentina'nın Şampiyonlar Ligi çeyrek finaline çıkmasını engellediler. Aslında 2002 yılında, finansal sebeplerle dördüncü lige kadar düşmüş bir takım için 8 sene sonra gelinen yere bakıldığında müthiş bir derece. Takımın son Serie A şampiyonluğu 1969 yılından. Steffan Effenberg, Gabriel Batistuta, Rui Costa gibi isimlerin forma giydiği kulübün 2000'lerin başında geçirdiği deprem ve isim haklarını dahi kaybetmesinin ardından bu kadar kısa sürede toparlanması takdire şayan. 2005-06 sezonundan beri takımın başında olan Cesare Prandelli, Serie A teknik direktörleri içinde görevinde en uzun kalanlardan bir tanesi. Dünya Kupası sonrası İtalya milli takımı teknik direktörlüğü için de en büyük aday. 2002'de takımı devralıp bugünlere getiren, kulüp başkanı Andrea Della Valle, 2009 eylül ayında istifa etti ve yerini Mario Cognini'ya bıraktı. Özellikle deri sektöründe, ayakkabı ve giyim endüstrisinde tanınmış bir isim olan Della Valle görev yaptığı süre içinde çok önemli oyuncuları kulübe kazandırdı. Ancak bu sezon takım 3 cepheyi birden aynı seviyede götüremedi. Şampiyonlar Ligin2de son 16'ya kaldılar. Coppa Italia'da şu anda yarı finaldeler ve 14 Nisanda 1-0 mağlubiyetin rövanşında Inter'i konuk edecekler ancak ligde 9. sıradalar ve gelecek yıl yüksek ihtimalle Avrupa'da olmayacaklar. Birçok oyuncunun da takımdan ayrılması bekleniyor. Şampiyonlar Ligi'nde yıldızını parlatan 20 yaşındaki Karadağlı Stevan Jovetic, Liverpool, Real Madrid ve Chelsea'nin gündeminde olan Perulu sol kanat oyuncusu Juan Manuel Vargas, kaleci Sébastien Frey, kaptan Riccardo Montolivo ve genç defans oyuncusu Lorenzo Di Silvestri bu oyuncuların başında geliyor. Ancak Mor Menekşelerin bu isimlerin yerini dolduracak gençleri mevcut. Daha önce kısaca ele almıştık.

Blogda birçok kez bahsettiğimiz Adem Ljajic ile başlayalım. 2009 yılının ilk aylarında Zoran Tosic'le beraber Manchester United'a transferleri gündeme gelmişti. Tosic Manu'ya hemen transfer olurken, Ljajic Partizan'da 1 sene boyunca kaldı, düzenli aralıklarla Manchester'a gidip çeşitli antrenmanlara çıktı, böylece antrenörler onun gelişimini görecekti. Ocak ayının başında Manchester kulübü, Partizan'la ve oyuncuyla anlaşmalarına rağmen satın alma hakkını kullanmayacaklarını söylediler. Bu, genç oyuncu için ufak çapta bir şok oldu tabii. Bunun üzerine Mor Menekşeler araya girdi ve, aynen 2 sene önce Jovetic'i aldıkları gibi 8 milyon euro ödeyerek onu kadrolarına kattılar. 5 yıllığına hem de. 31 ocakta da ilk maçına çıktı. Prandelli onu kadroya yerleştirmeye başladı. 18 yaşındaki oyuncu şimdilik 4 maçta forma giymiş durumda. Manchester belki çok pişman olmayacak ama bu ayaklarına hakim, süratli Sırp oyuncunun ismini duyacağız yakında aynen Jovetic gibi.

17 yaşındaki Senegal'li forvet Khouma Babacar'a gelelim. Babacar 12 yaşında ülkesi takımlarından US Rail'in akademisine futbola başladı. İtalyan kulüplerinden Pescara onu 14 yaşında İtalya'ya getirdi. 1 yıl sonra Floransa kentine gelmişti. Bu sezonun başında hazırlık kampına katıldı takımla. 14 Ocak 2010'daki Coppa Italia maçında ilk kez sahaya çıktı Chievo'ya golünü çaktı. Ardından bunu ligde Genoa'ya karşı alınan 3-0'lık galibiyette attığı gol izledi. Kariyerine müthiş bir başlangıç yapmış durumda. Hava toplarında etkili, hızlı ve güçlü bir forvet. Tipik bir Afrikalı forvet işte. Hatta tanımdan aklınıza gelmiştir Didier Drogba ile karşılaştırılıyor. Senegal milli takımında yakında boy göstermeye başlayacaktır. Chelsea, Manchester United ve Real Madrid oyuncuyu yakın takiba almış durumda.

Geldik İsviçre futbolunun yeni harika çocuğu Haris Seferovic'e. Babacar'la birlikte bu 2 adam, takım da kalırlarsa belki de Mor Menekşelerin forvet ikilisini oluşturacaklar. 18 yaşındaki Bosna-Hersek asıllı oyuncuya da daha önce değindik. Geçtiğimiz yıl Nijerya'da düzenlenen 17 yaş altı Dünya Kupası'nın şampiyonu İsviçre'nin, turnuvanın gol kralı olan forvetiydi. 2009'da ülkesinde yılın en iyi genç oyuncusu seçilmişti. Üstelik Grasshoppers'da doğru dürüst forma şansı bulamadan. Fiorentina onu kış transfer döneminde kaptı. 7 yaşında FC Sursee altyapısında girmiş, oradan FC Lucern'e, oradan da 15 yaşında Grasshoppers'a gelmiş bir adam. Kendisine Edin Dzeko'yu örnek alıyor, yani bir Bosnalıyı. 2010 Dünya Kupası kadrosunda yer alır mı? Frei, Eren ve Nkufo varken zor. Ama Euro 2012 ve 2014'te neden olmasın. Yalnız şöyle bir durum var, Bosnalı bazı yayın organları, Seferovic'in anne ve babasının isteği sebebiyle Bosna milli takımını da seçebileceğini ileri sürdüler. Halen seçme şansı var.

İtalyan takımının geleceğinin yıldızlarını anlatırken 1 de İtalyan aday verelim. 19 yaşındaki kaleci Andrea Seculin. Frey ve 30 yaşındaki Sırp kaleci Vlada Avramov'un arkasında bekliyor şimdilik. Daha 7 yaşında Itala San Marco kulübünde futbola başladı, onu Roma'nın yerel takımlarından AS Pro Romans transfer etti. Ardından da 17 yaşında Bolzano'nun F.C. Südtirol-Alto Adige kulübüne transfer oldu. Floransa'ya gelişi ise geçtiğimiz yıla rastlar. Henüz sahaya çıkmış değil ama İtalya 21 yaş altı milli takımında forma giymeye başladı. Takımın hocası Pierluigi Casıraghi geleceğinin çok parlak olduğunu belirtiyor. Gelecek yıl kiralanması muhtemel ama Frey'in gidişibu kararı iptal ettirip onu 2 numaralı kaleci pozisyonuna sokabilir.

Bunun yanında Anderlecht'te kiralık oynayan 20 yaşındaki Çek defans oyuncusu Ondrej Mazuch, Empoli'de kiralık olan 20 yaşındaki orta saha oyuncusu Nikola Gulan, Bologna'da kiralık olan aynı yaştaki Uganda asıllı Alman oyuncu Savio Nsereko kadroyu gelecek yıl zorlayabilecek diğer genç yetenekler.

Hiç yorum yok: