22 Nisan 2010 Perşembe

BREDA'NIN ZÜBÜKLERİ



















Şu teşvik primi meselesi bir hayli tartışmalı biliyorsunuz futbolda. Bu konuda kısmi destekleme gibi bir şey olmayacağı için 2 grupta insanlar. Teşvik primi uygulamasını normal görenler ve şike ile aynı kefeye koyanlar. Çok üst düzey mücadelelerde dahi bunun örneklerini gördük. Örneğin, Euro 2008 elemelerinde İngiltere ile grup ikinciliği için çekişen Rusya'da, Spartak Moskova kulübünün başkanı ve Rus Lukoil petrol şirketinin ikinci başkanı Leonid Fedun, İngiltere ile Wembley'de oynayacak Hırvatistan takımı oyuncularına, eğer rakiplerini mağlup edip, Rusya'nın 2008 finallerine gitmesini sağlarlarsa 4 adet Mercedes hediye edeceğini söylemişti. Fedun sahibi olduğu Spartak Moskova kulübünün kalecisi de olan Hırvat milli takım kalecisi Stipe Pletikosa ve maçta iyi performans gösteren 3 oyuncuya galibiyet halinde araçların teslim edileceğini duyurmuştu. Hırvat oyuncular gerçekten maçı 3-2 kazandılar ve Pletikosa ile 3 golün sahibi Mercedesleri kapıya çekti. Bu açık bir teşvik primiydi. UEFA bir ses çıkarmadı. Sonuçta Rus federasyonu ile (en azından resmi olarak) bir bağlantısı olmayan bir şahıstan gelmişti. Fedun "ben kalpten Hırvatım" dese söylenecek pek bir şey yoktu. Teşvik primi uygulamasında bir problem görmeyenlerin genel savunması futbolun zaten kazanma üzerine kurulduğu, takımların o prim olmasa dahi sahaya kazanmak için çıktığı. Bu tarafı mantıklı görünüyor tabii. Gerçekten de bir takım kazanmak için teşvik primi gazına ihtiyaç duyuyorsa zaten ortada bir problem var demektir. Ama uygulamanın mide bulandırıcı bir tarafı olduğunu da itiraf etmek lazım.

Dün de bahsettik. Eredivisie'nin son haftasında lider Twente, NAC Breda deplasmanına gidiyor. Ajax da arkasında kedi gibi puan kaybını bekliyor onların. Hollanda futbol federasyonu KNVB dün Ajax'ın NAC'a teşvik primi yollayacağı dedikodularına karşı "böyle bir durum olursa bizim için problem yok" açıklaması yaptı. Federasyon yetkililerinden Bert van Oostveen "takımlar zaten sahaya kazanmak için çıkarlar, ek bir prim vaadi bizim açımızdan sorun değil, eğer tam tersi olsa misal NAC sahaya rezerv takımla çıksa o zaman araştıracak bir şeyler olabilirdi" şeklinde görüş bildirdi.

2006-07 sezonunda da şampiyonluğu kovalayan Ajax, ligin son haftasına girerken lider AZ'i kendi evinde konuk eden Excelsior takımına teşvik primi göndermiş, Excelsior maçı 3-2 kazanmış ama şampiyonluk averaj farkıyla PSV'nin olmuştu. Ancak Ajax Sportif Direktörü
Rik van den Boog bu sefer böyle bir hesapları olmadığını duyurdu. NAC hocası Robert Maaskant'ın, "teşvik gelirse bizim için problem olmaz" demesine ve Zübükzade misali "at yan cebime" ayağı çekmesine rağmen.

Bu arada teşvik yoluyla yıkılmak istenen Twente'nin hocası Steve McClaren'in, girişte anlattığımız İngiltere-Hırvatistan maçında, yıkılan İngiltere'nin hocası olması da ayrı bir tesadüf. Adamın kariyeri teşvikle savaşmakla geçti...

3 yorum:

MEmet dedi ki...

Tesvik primi normal goruldugu gun futbolun bittigi gundur.

Tesvik vermemek anormal olur, NAC rezervle cikar, Federasyon "as takimi tesvige ihtiyaci var" der.

Zubuk futbolculara bahisten sonra yeni kazanc kapisi cikar. Devlet tesvik priminden sopaj, gelir vergisi, damga vergisi alir. Derbi tesviklerinde OTV ekler. Kulupler ekstra maliyeti karsilamak icin sponsor arar. Sponsorlar vergiden dusmek icin tesvik sponsoru olur... amma uzattim be!

Adsız dedi ki...

Tesvik primi normaldir, olsunda bence. Hele hele bizim ligimizde saliveren Anadolu takimlari varken gayette mantikli birsey.
Örnegin Annem: "Oglum bugün gol atarsan, sevdigin yemegi yaparim" diye beni tesvik ederdi. Hadi diyelim annemin tesvigi takimlar/kulübler arasi tesvige benzemez. Bizim liglerde sampiyonluk yarisindaki rakip takimin karsilasacagi takima bir kasa bira yollanirdi yenmeleri icin.
Ayrica "BAHAR SENDROMUNDAN KURTULAMAYAN TAKIM" diye bahsettigin, Leverkusen 2000 senesinde son macinda SpVgg Unterhachinge 2-0 maglup olunca, Bayern München sampiyon oldu. Bayern Münchende sampiyonluk kutlamalarina Unterhachingi davet etti.

Almanyadan Suat

ocsb dedi ki...

Teşvik primi değil de federasyonların galibiyet veya beraberlik durumuna göre verdikleri parayı arttırması gündeme gelebilir. Tabi aynı oranda yayın gelirlerinin de artması gerek.

Sallıyorum, "500 bin dolar galibiyet priminin yüzde 50 si takım tarafından futbolculara dağıtılmalı" gibi bir kural da getirilebilir.

Yani bir nevi federasyon teşviği olursa kimse de maçı kazanın diye teşvik primi yollamaz.