21 Nisan 2010 Çarşamba

IPOD MÜHENDİSİ BOZAR


















Zamanında Roy Keane Sunderland'in başına geçtiğinde takımın kötü gidişinin sebebini araştırmış ve "soyunma odasında ABBA çalıyordu, Dancing Queen dinleyen takımdan ne hayır gelir" diyerek takımın müzik repertuarında bir oynama yapmıştı. Championship'in dibinden aldığı takımı Premier Lig'e taşıdı, ama sonrası hüsran oldu. Ipswich kariyeri de pek iyi gitmiyor biliyorsunuz. Adam yıllardır her transfer döneminde 10 futbolcu gönderip 15 tane almaktan bıkmadı, yine birkaç gün önce "seneye en az 5 tane ilk onbir oyuncusuyla takımın çehresini değiştireceğim" demiş. Hayır bu adamın kaptanlığını yaptığı Manchester United zamanında transfer yapmadan Butt, Beckham, Scholes, Neville gibi çömezlerle şampiyon oldu hiç feyz de almıyor. Bu senenin aralık ayını görürse benim için sürpriz olur. Neyse konumuz Roy Keane değil Iain Dowie. Hull kentinde Phil Brown'un kellesi alınınca yerine Dowie getirildi biliyorsunuz. 5 maçı geride bıraktı görevde, henüz 1 galibiyeti var. 1 beraberlik 3 de mağlubiyet aldı. 28 puanda, üstlerindeki West Ham'dan 1 maçları eksik halde kümede kalma savaşı veriyorlar. İçerde Aston Villa ve Sunderland ile oynayacaklar, zorlu Wigan deplasmanına gidip Liverpool maçıyla ligi bitirecekler. Maç eksikliğine rağmen ben Zola'nın takımının şansının daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Neyse ben Dowie'ye geleyim.

Keane'in zamanında ABBA'ya çatması gibi Dowie de futbolcuların sürekli maça gidiş ve gelişlerinde iPod dinlemelerine takılmış. 2 hafta önce kendi evlerinde gereksiz bir Burnley mağlubiyeti aldılar 4-1'lik skorlar. Niye "egereksiz" diyorum bu mağlubiyet Hull'un ligde kalma umutlarını azalttığı gibi, Burnley için de pek bir işe yaramayacak bir galibiyet oldu, zira ona rağmen küme düşecekler. Maça sonrası soyunma odasında patlamış futbolculara ama bakmış ki soyunma odasından çıkar çıkmaz herkes yine takmış kulaklıkları başka alemlere dalmış. "Maça gidiş ve gelişlerde iPodları açıp kendi alemlerine dalıyorlar, halbuki etraflarında ne olup bittiğine dikkat kesilmeleri ve sorumluluklarını anlamaları gerekiyor, böyle dışa kapalı triplere karşıyım" demiş. Dowie Hertfordshire Üniversitesi'nden Kimya Mühendisliği diploması olan ve mezuniyeti sonrası Britanya ordusu ve yolcu taşımacılığı için uçak parçaları üreten British Aerospace firmasında işe girmiş bir adam. Futbol oynamak için kopmuş mühendislik mesleğinden. Öyle Keane gibi, İrlandadaki evinde pijamasını göbeğine kadar çekip terlikle poz verecek bir adam değil yani. Yalnız kısa bir süre önce kendisiyle yapılan röportajda fena çakmış....

Hiç yorum yok: