3 Nisan 2010 Cumartesi
ŞU MEŞHUR KAZANIN DİBİ TUTTU
İlginç bir hafta sonuydu. Zira hafta içi aralarında yaptıkları maç 2-1 biten 2 takım hafta sonunda zirve için yarıştıkları rakiplerle kapıştılar. Avrupa'nın 5 büyük liginden ikisi olan Premier Lig ve Bundesliga'da, lider takımlar ikincileri kendi evlerinde konuk ettiler. Her iki maçı da deplasmanda ikinciler 2-1 kazanıp lider oldular. Hem de gollerin sırası dahi aynıydı. Ancak itiraf edeyim Schalke 04-Bayern Munich maçının ikinci yarısı bu yıl Bundesliga'da izlediğim en kötü 45 dakikaydı. Tabii bunda Bayern'in 10 kişi kalmasının da etkisiyle oyunu kitlemesinin de etkisi var. İkinci yarı topu ayağına alan Ribery adam eksiltmek için değil faul yaptırıp 30-40 saniye kazanmak için oynuyordu adeta.
Avrupa Ligi çeyrek finalindeki 4 maçın 3'ünün de 2-1 bittiği düşünüldüğünde 2-1'lerin haftası olduğunu söyleyebiliriz. Arsenal de 90'da Wolves'u geçip zirveye yine ortak oldu. Şimdiden not düşelim, Arsenal bu sezon şampiyon olursa İngiliz futbol tarihinin en kötü şampiyonu olacak ama ne açıdan. İlk kez bir takım ikinci ve üçüncü takımla oynadığı 4 maçı da kaybedip şampiyonluğa ulaşacak. Arsenal, hem Manchester United'la hem de Chelsea ile oynadığı 4 maçı da kaybetti. Bu arada Portsmouth için artık 2010-11 sezonunda Championship'te diyebiliriz.
Bundesliga'da Leverkusen, Arsenal'in yaptığını yapamadı ve Skibbe'nin Eintracht Frankfurt'una 3-2 mağlup oldu. Daha 1,5 ay önce Sami Hyypia sonunda şampiyonluğu yakalayacak galiba diyorduk, şimdi bırakın şampiyonluğu Şampiyonlar Ligi vizesi bile tehlikede, zira Westfalen'li Mourinho'nun takımı Borussia Dortmund Leverkusen'le arasındaki farkı 1 puana indirdi. Kendi evlerinde Werder Bremen'i 2-1 ile geçtiler. Bundesliga deyip Nurnberg'i atlamayalım. Son 7 maçta sadece 1 kez mağlup olup 12 puan topladılar ve küme düşme hattının üstüne çıktılar. Gitti denilen Hertha Berlin de Köln'ü deplasmanda 3-0 mağlup edip işleri karıştırdı. Başkent ekibinin hala ufak da olsa bir umudu var.
Fransa'da hiç kimse şampiyon olmak istemiyor gibi. Bordeaux 2 maçı eksik olmasına rağmen ligi koparıp gidebilecek fırsatları yakaladı ama hep fırsatları teptiler. Takipçileri de onun ikramlarını geri çevirdiler. Bu akşam da Blanc'ın takımı kendi evinde Nancy'e mağlup oldu 2-1'le. Montpellier kendi evinde Monaco'yu mağlup edebilse onlar lider olacaktı. 0-0 berabere kaldılar. Peki lider kim? Hanedanı bitti denilen Olympique Lyon. 57 puanları var. Auxerre yarın PSG'yi konuk ediyor. Kazanırlarsa 59 yapıp lider oluyorlar ve Bordeaux'yu dördüncülüğe alıyorlar. Lille deplasmanda Valenciennes'e kaybetmese onlar da puanı 57 yapacaktı. Yarın Olympique Marseille de Lens'ı konuk ediyor. Kazanırlarsa 56 oluyor onlar da. Üstelik Bordeaux gibi onların da 2 maçı eksik. Tam kaynayan kazan. Şu ligde son haftaya 6 takım aynı puanda girerse "bu nedir dostlar?" demesin kimse.
Tarihinin ilk şampiyonluğuna giden eski ve yeni vatanın takımları Bursaspor ve Twente maçlarını kazandılar. Fenerbahçe eğer yarın Kayserispor'a takılırsa, Fenerbahçe-Beşiktaş ve Bursaspor'un Ankaraspor'dan gelecek 3 puanını hesaba katıp "Bursa Şampi" değil "Bursa Şampiyo" yazarız herhalde.
Bu arada aynen Fransa gibi, bir ara Romanya Ligi'ne de göz gezdirin derim. Son 9 haftaya girilirken altıncı ile lider arasındaki puan farkı sadece 2. Ve lider daha 4 sezon önce ikinci ligden gelmiş müzesinde tek bir kupa bulunmayan Marius Lacatuş'un takımı FC Vaslui. Onlarla ilgili bir şeyler karalarız hafta içi.
Son notumuz. Newcastle United, pazartesi günü Sheffield Wednesday maçıyla Premier Lig'e döndüğünü ilan ediyor. Hayırlısı olsun....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
dutchman,
iyi yaziyorsun, güzel yaziyorsun da, sana nurnberg yerine nürnberg yazdirana kadar savas actim, haberin ola...
twentenin 1925'de bir sampiyonlugu var. fmde calıstırdım oradan biliyorum :)
o eredivisie şampiyonluğu değil..nasıl bizde 1960 öncesi şampiyonluklar sayılmıyorsa onlar da profesyonel döneme dahil edilmiyor..
twente'nin hasretine az kaldı.Schalke her zaman olduğu gibi yine fırsatı kaçırdı.1 puan alabilselerdi Bayern'i strese sokacaklardı.Fransa sessiz ve derinden Marsilya geliyor eğer hata yapmazsa uzun bir aradan sonra şampiyon olabilir.
romanya liginden nefret ediyorum.
bir "favori olmayan fanatiği" olarak söylüyorum bunu hem de.
clujler, urziceniler, vasluiler...
hayali paralarla, çalınmış paralarla inşa edilmiş suni takımlar....
dünya berbat bir yer.
Yorum Gönder