Bir Bursaspor taraftarı ve Bursaspor'un oynadığı maçları çok yakından takip eden bir şahıs olmadığımdan, bu şampiyonluğun nasıl geldiği üzerine yorumlar yapmak ahkam kesmek olacak tabii ki. Ancak genel tablo hakkında söyleyebileceğimiz birçok şey olacaktır. Bir "devrim" yaptı Bursaspor. Devrim lafını kullanmamızın sebebi artık Türkiye haritasında şampiyon çıkaran şehirler için 3 farklı renge ihtiyaç duyacağımız değil, 5-0'lık Neuchatel maçı, 10 yıl önce bugün Parken'deki zafer gibi Türkiye'de bir gidişi değiştirecek, kafalardaki tabuları yıkacak bir eylem olması. "
Anadolu'dan şampiyon çıkmaz" diye bilinen evladiyelik terim yok artık Türk futbolunda.
4 yıl önce Süper Lig'e çıkmıştı Bursaspor. Bugün geldikleri yere övgü göndermemek mümkün değil. İlk 4 sıradaki kendilerinden başka 3 takımla oynadıkları 6 maçta 4 galibiyet, 1 beraberlikve 1 mağlubiyet aldılar, 13 puan topladılar ve her rakibi en az 1 kere mağlup ettiler. Şampiyonluğu son gün elinden kaçıran Fenerbahçe bu 6 maçta 4 galibiyet 2 mağlubiyet aldı. Yani Bursaspor hem ligin genelinde, hem de şampiyonluk yolunda çekiştiği takımlarla olan mücadelesinde ağırlığını koymuştu. Chelsea'nin bu sene İngiltere'deki şampiyonluğunun tablosu gibi. Bursa kenti bambaşka bir tecrübe daha kazandı. Geçtiğimiz yıllarda ligin son 5-6 haftasına zirveyi takip ederek girip, aldığı 1-2 başarısız sonuçla zirveden uzaklaşan ve ikincilikle üçüncülüğe razı olan Anadolu takımları tabusunu da geride bıraktılar. Yılmadılar ve rakipleri 28 şubat 2010 tarihinden beri gol yemezken bile umutlarını yitirmediler, bu büyük psikolojik savaşın altından kalkmayı başardılar. Belki de kendileri de bunu umut etmiyordu. Ömer Erdoğan maç sonunda, "
Trabzon'un iyi mücadele edeceğini biliyorduk ama Fenerbahçe haftalardır gol bile yemediği için şampiyonluğu pek beklemiyorduk" diyor.
Türk basınına da bir ders niteliğinde bu şampiyonluk. Fanatik gazetesi bugünkü ilk sayfasının beşte dördünü Fenerbahçe'nin şampiyonluğu kaçırmasına ayırmış. Bursa'nın şampiyonluğu ise sayfanın altında "Bursa Şampiyon" notuyla verilmiş. Hala değişmesi gereken kafalarımızın olduğunun göstergesi. Ben çok fazla değişeceğini sanmıyorum. Hala İstanbul'un 3 büyükleri daha fazla satıyorlar kendilerini pazarda, yine de Türkiye'de ilk kez gazetelerin spor servisleri yazacak çok fazla şey bulamadıklarından, çünkü o takımı sezon boyu doğru dürüst takip etmediklerinden, sadece "Şampiyon Bursa" ve Anadolu Devrimi" yazabildiler. Kendi içinde naif, alçakgönüllü belki de sırrını sadece o kenttekilerin ve Bursa Atatürk Stadyumu'nda takımı her hafta takip edenlerin bildiği bir şampiyonluk. Aynen Twente'nin şampiyonluğu için eski futbolcuları Youri Mulder'in dediği gibi..Herkese sempatik gelen bir şampiyonluk işte.
ve Ertuğrul Sağlam...İngilizlerin "at last but not the least" diye bir lafı vardır. "
Sona bıraktık ama en önemsiz o olduğu için değil" derler. Bu da öyle bir şey işte. 5 sene önce 2. ligde mücadele eden takımı şampiyonluk yolunda tuttu haftalarca. Yılmaz Vural belki artık "
şu Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe'yi ben çalıştırsam her sene şampiyon yaparım" lafına bir son verir. Şampiyon olmak için İstanbul'un 3 büyüklerini çalıştırmak şart değil görüldüğü gibi. Bundan 20 yıl sonra eğer Türkiye haritasında şampiyon şehirlerin sayısı 3 değil 5-6 olarak ifade ediliyor olursa, herkesin geriye dönüp Sağlam'ın öncülüğüne atıf yapması gerekiyor. Kendisine büyük tebrikler.
Not: Bloga Bursaspor'un şampiyonluğu ile ilgili yazı yazmak isteyen, Bursalı, o stadyumun daimi konuklarının yazılarına açığız...
9 yorum:
Bursaspor'un şampiyonluğu kadar Fenerbahçe taraftarının tarihe geçecek "Şaşkın Haliyle" ilgili bir yazı da bekliyorum şahsen. Bir Galatasaray'lı olarak haftalardır hayal ettiğim gibi bir sonla bitti 2009/2010 sezonu.
Kahraman bakkal süpermarkete karşı kazandı sonunda.
işte sizler bir kerelik hedeflerin taraftarısınız...
Başkalarının sırtına basarak kendinizi yüceltemesssiniz.
Seni Seviyorum Fenerbahçe, he zamankinden daha çok ....
sevgili GS'li arkadaş acaba GS'de böyle son saniyede kaybetseydi böyle diyebilecek misin?
Ben onden kestirmistim ki zaten bunu. Zira "Marmara disindan sampiyon cikmaz."
(swh)
2 devrim birden oldu.
Bursa şampiyon olarak devrim yapmıştır. Fenerbahçe ikinciliğe timsah yürüyüşüyle kutlayarak. Emeği geçen herkesin emeğine sağlık.
Valla bir Fenerbahce taraftari olarak oncelikle dun iyi oynadik. Aceto'nun da dedigi gibi, futbol tanrilari bizi sevmedi, sanssizdir. Ama en azindan takim sampiyonluk icin calisti, cabaladi.
Bunun yaninda gercekten de Bursaspor'un sampiyonlugunda herkese sempatik gelen bir yan var ve Turk futbolu icin insallah onemli bir devrim olur. O yuzden de kacirdigimiz sampiyonluga cok cok uzuldugumu de soyleyemeyecegim.
Hatta Fenerbahce adina belki bu kacan sampiyonluktan sonra olumlu degisiklikler de olur takimda (mesela Aziz baskan Daum'u da alip gider, bizi rahat birakir).
Bursaspor'u ve Bursa'yi kutluyorum. Insallah elele Sampiyonlar liginde gruplarda mucadele ederiz.
Bu sezon Bursaspor maçları oldukça zevkliydi. Sivasspor'un çıkışı ile bir tutulmaması lazım, çatır çatır oynadılar, birçok maçını izledim.
Kötü gününde de bu şehrin yanında olmuş bir Bursaspor taraftarı olarak, yazı hazırlayacağım kısa süre içinde sevgili Uçan Hollandalı..
Bitirince kapını tıklatırım..
bekleriz efendim her zaman
Yorum Gönder