11 Mayıs 2010 Salı

INFERNAL AFFAIRS

"40 senede 1 Oscar aldın, onu da Hong Kong filminden çalıp çırparak almışsın be adam". Infernal Affairs filmini izledikten sonra ailecek yorumumuz bu oldu. Yazıya başlamadan şunu söyleyeyim. Şu Beyaz Şov'da işleri yayınlanan Dalga Dublaj takımı yüzünden artık ünlüleri ne zaman görsem gülüyorum fena halde. Misal Jake Gyllenhaal'u her gördüğümde şu video geliyor gözümün önüne sırıtıyorum. Martin Scorsese'de de aynı senaryo. Uzay Yolu'nu her gördüğümde, Atılgan'ın ekranından Binbir Gece'yi izlemeleri ve Spock'un Kirk'e "kabul etmedi mi ağabey" diye sorması falan geliyor. Neyse ben Infernal Affairs'e döneyim. 68 yaşındaki Scorsese'nin 2006 yılında çektiği ve kendisine ilk Oscarını getiren Departed'ın uyarlandığı Hong Kong yapımı film 2002'de yapıldı. Hero ve In the Mood For Love'dan da tanıdığımız Tony Leung'un da yer aldığı film ("Departed'da Leonardo Di Caprio'ya giden karakteir canlandırıyor), tahmin edeceğiniz gibi birisi polis teşkilatında, diğeri suç şebekesindeki 2 köstebekin hikayesini anlatıyor. Hollywood'un Uzak doğudan alıp cilaladığı ve basitleştirdiği her filmde olduğu gibi Infernal Affairs'den Departed'a geçerken de bazı değişiklikler yapılmış.

Öncelikle senaryo, ana karakterler ve hatta diyaloglar neredeyse birbirinin aynısı. Ancak Hong Kong filmini öne çıkaran bazı farklılıklar var. Örneğin Departed'da çok fazla zaman geçmeden suç şebekesine köstebek olarak yerleştirilen Di Caprio'dan farklı olarak buradaki köstebek 10 yıldır Polis Departmanı'na bağlı olarak benzer işleri yapan tecrübeli bir muhbir. Ayrıca filmin sonunda da yine Amerikan cilasını ve moral duyguların tatminini çok net biçimde görüyorsunuz, zira filmler farklı sonlarla bitiyor. Ayrıca bazı karakterlerde de farklılıklar var. Örneğin Mark Wahlberg'in Departed'da canlandırdığı, filmin sonunda neden filmde olduğu belli olan karakter bu versiyonda mevcut değil (hoş Wahlberg Amerikan versiyonunda müthişti ya), Amerikan versiyonunda 2 köstebek arasında kalan psikiyatrist rolündeki kadın karakter orijinal filmde 2 tane ve birbirleriyle bir ilişkisi yok. E tabii bir de Departed'da net bir Jack Nicholson faktörü var ki e o da bahsettiğimiz Amerikan cilasının sonucu. Aynı cila birçok şeyi seyirci net anlasın diye, filmin başını uzun bir girişe döndürmüştü hatırlarsanız (Di Caprio'nun işi kabul etmesi önesindeki uzun bölüm). Burada ise çok daha tadında bırakılmış ve zaten film ilerledikçe hikayeye vakıf olabiliyorsunuz.

Ben zaten genelde orijinal filmlere olan saygımdan ötürü Infernal Affairs'i ön plana çıkarıyorum ki, bundan bağımsız bakıldığında da daha sağlam duruyor Hong Kong yapımı. Oldboy'un yapımcılarının, Spielberg'e, "Amerikan versiyonunun filmin ruhunu bozacağı" gerekçesiyle izin vermemesinin arkasındaki düşünceyi bu filmi izlediğinizde daha iyi anlayabiliyorsunuz.

2 yorum:

Atilla Çelik dedi ki...

Departed'ı izlediğimde bunun neyine Oscar vermişler yahu demiştim. Öyle zevkli bir şekilde izlememiştim. Ama Infernal Affairs'a bayılmıştım. Hollywood senaryo anlamında her geçen gün batıyor gerçekten. Arak yapa yapa bir hal olacaklar. :)

Adsız dedi ki...

Hong Kong yapımı orjinal olanın adı "Mou Gaan Dou"dur ve 3 filmden oluşur. Yani aslında bir seridir. Uzun zaman oldu syredeli ama sanırım The Departed ilk ikisinin karışımı bir şeydi. Orijinal serideki 3. filmde ise The Departed'ın sonrasında polis teşkilatı içindeki köstebeğin kendiyle hesaplaşmasını anlatıyordu.

Orijinalini çok daha başarılı bulsam da bana kalırsa The Departed Hollywood'un uzak doğudan aldığı en başarılı uyarlamadır diye düşünüyorum.