Blog okuyucularından Bursaspor taraftarı Eray Güleryüz şampiyonluk sonrası bize sezonun genelini ve yakın geleceği ele alan bir yazı göndermiş. Kendisine çok teşekkür edip yayınlıyoruz.
--------------------------------------------
2008-2009 sezonunun başında Egemen Korkmaz Trabzonspor'a, İbrahim Dağaşan Sivasspor'a, Sinan Kaloğlu ise Bochum'a verilmiş. Bunun yanında sezonun bomba transferi Yusuf Şimşek Denizli'den alınmıştı. Brezilyalılar konusunda dev bi hayal kırıklığı söz konusuydu. Jose Leandro Gomes, Marcelo Rodrigues (Marcelinho) ve Adriano de Melo Bezerra'dan biri bile tutmamış, ayrıca çeşitli söylentiler peydahlanmıştı. 10 bin euroluk adamların 250 bin euroya transfer edildiği dedikoduları dolaşıyordu.
Samet Aybaba döneminde gelen başarısız sonuçlara rağmen Samet Hoca'nın gençlere verdiği şanslar takımda biraz da olsa olumlu bi etki bıraktı. Ardından gelen Güvenç Kurtar tam bi fiyaskoydu. İbrahim Yazıcı yönetiminin en başarısız kararıydı denilebilir. Ancak Ertuğrul Sağlam kararı, 34 yaşındaki Yusuf'un Beşiktaş'a gönderilmesi ve ara transferi Ozan İpek ile kapatmak bir o kadar da doğruydu.Ligin 2.yarısının en istikrarlı takımı haline gelmişti Yeşil Timsahlar. Sadece 2.yarının puan sıralamasında ilk sıradalardı, son haftaya kadar Avrupa Ligi şansını zorladılar. Herkesin aklında
"Ertuğrul hoca sene başında gelseydi ne olurdu?" sorusu oluştu. Cevabı izleyen sene verilecekti. İbrahim Yazıcı'nın genel kurulda güvenoyu alması, 2009-2010 sezonunda da Ertuğrul hocayla çalışılacak olması Bursa halkının alışmadığı bir istikrar tablosunun ortaya çıkmasını sağladı. Yeni sezonda Turgay, Batalla, Hüseyin transferlerinin hepsi nokta atışlardı, Zapo'nun kiralanması doğruydu, Ergic transferi takımın mental ve entellektüel kapasitesini arttırıcı nitelikteydi. Bursaspor takımı artık 90 dakika savaşan, sert ve baskılı bir takım haline gelmişti. Gerek dikine, gerekse kanatlardan çok etkili hücum organizasyonları vardı. Kadro istikrarı yıllar sonra sağlanmış, sokaktaki adam ilk 11 i aşağı yukarı sayar olmuştu.
Her başarılı takımın arkasında iyi bir kaleci vardır. Ivankov ligin en kaliteli kalecilerinden biri olmasının yanında takımın skor yüküne attığı penaltılarla katkıda bulundu. Stoper mevkinde Beşiktaş'la beraber ligin en iyi 4'lüsü (Ömer-İbrahim-Zapo-Serdar+Tuna) düzgün bi rotastonla sürekli formdaydı.
Hızlı ve atletik forvetler karşısında İbrahim Öztürk, tecrübeli teknik forvetler karşısında Zapo kullanıldı.
Ali Tandoğan için herahlde ayrı bi yazı yazmak lazım. Araya sıkıştırmaya gönlüm elvermiyor. Beşiktaş'tan apar topar yollandıktan sonra Bursaspor'da resmen kendini buldu. Artık eskisi gibi sinirli değildi, mental olarak çok farklı bir Ali vardı.Oyun sezgisi gelişmiş, tamamen kararlı, iyi pozisyon alan, gereksiz kart görmeyen bir Ali. Bunun üzerine duran toplarda takımına 10'a yakın asistle yardımcı oldu. Volkan Şen ile birlikte ölümcül bir sağ kanat ikilisi oluşturdular. Girdikleri verkaçlar ya korner ya lehlerine faul yada gol oluyordu.
Duran toplarda Kaptan Ömer ve Turgay gibi isimlerin olduğunu düşünürsek takımın gollerinin büyük bir bölümünün sağ kanattan geldiğini söylemek yanlış olmaz. Ozan İpek Türk futbolunda görmeye pek alışık olmadığımız türden bir kanat oyuncusu. Çok hızlı ve fuleli olduğu söylenemez. Ancak bir kanat oyuncusunda olmayan meziyetlere sahip olması onu bu kadar önemli yapıyor. Güçlü fiziği, pozisyon bilgisi, son vuruşları ve takım defansına katkısı müthiş.
İvan Ergiç'e de ayrı bi parantez açmak lazım. Marksist düşünür Juventus kapısından dönmüş, iç savaş görmüş,
İsviçreyi fazla "huzurlu" bulmuş ve menejerine ateşli taraftarı olan bir kulüp bulmasını istemiş. 3-4 ay içinde Türkçe'yi öğrenmesi 10 senedir buralarda ekmek yiyen yabancılara mesaj niteliğinde adeta. Orta sahanın ortasında oyunu 2 yönlü oynayan oyuncular her zaman hayallerde olmuşlardır. Ergiç de böyle bir futbolcu. Hüseyin ve Bekir Ozan takıma defansif anlamda büyük güç kazandırdılar. Kirita bir soru işareti,sanırım Ertuğrul Hoca Kirita'nın yerine ofansif gücü yüksek,teknik ve şutları güçlü bir orta alan futbolcusu isteyecektir, istemelidir.
İsmail Haktan Odabaşı, Volkan Şen, Sercan Yıldırım, Ozan İpek gibi gençler Bursaspor'un geleceğinin ne kadar parlak olacağının adeta bir göstergesi.1,5 senedir doğru işler yapan yönetim, kasaya girecek 45 milyon tl + Şampiyonlar Ligi gelirlerini akıllıca kullanmak zorunda. Takımın savaşçı kimliğini bozmadan, takım içi ücret dengelerini sarsmadan ve takımın mental kapasitesine uygun
birkaç takviyeyle yeni sezona girmelidir. Bu takviyeler ilk bakışta bir sol bek, bir sol açık, orta sahanın ortasına şut özelliği olan, teknik bir isim ve tecrübeli bir golcü gibi görünmekte. Mustafa Keçeli savunma konusunda istikrarlı fakat hücum konusunda eksik kalmakta. Bu mevkiye duran top kullanabilen,uzaktan şutları olan "Roberto Carlos çakması" biri alınabilir. Aklıma ilk gelen isim Portekiz'de forma giyen Antunes. Bir dönem AS Roma'da kiralık oynamıştı. En fazla 1,5-2 milyon euro bedeli olmalı. Sol açıkta hızlı, dribblingci bir sol açık şart. Orta sahanın ortasında ise uzak şutları deneyebilen ve ayağını düzgün bir isim takıma güç katacaktır. Aklıma gelen ilk isim Parma'da iyi bir sezon geçiren Tommaso Vailatti. Forvette ise Bursaspor'un Leo İglesias ile geçircek vakti yoktur. Bu mevkiye sezgileri, son vuruşları ve pozisyon bilgisi yüksek tecrübeli bir adam alınmalıdır. Antonio Di Natale müthiş bir sezon geçirdi fakat takımı onu bırakmayabilir. Chievo'lu Sergio Pellissier aklıma ilk planda gelen başka bir isim.
Ertuğrul Sağlam da benim gibi düşünüyor olmalı ki 18.05.2010 tarihli Sabah gazetesine verdiği demeçte takıma 4 ya da 5 takviye düşündüğünü söylemiş. Kendisi dünya çapında bir taktisyen olmasa da çok iyi bir takım mühendisi. Gittiği her camiada iyi bir "takım" kurdu. Kayserispor ve Beşiktaş onun kurduğu iskelet üzerinde başarılar yakaladı. Bu konuda hocamıza güvenimiz tam.
Bursaspor'un gerçekleştirdiği futbol devrimi, 5 sene içinde ikinci bir şampiyonluk gelirse tam olarak gerçekleşmiş olacaktır. Yoksa torunlarımıza "
biz o sene Bursa'daydık","
bu takım zamanında şampiyon olmuştu" gibi hikayelerden öteye gitmeyecektir. Takımın bu başarısı birçok kulübün ve teknik direktörün meşhur bahanelerini geçersiz kılmıştır ."
Bütçe meselesi","
yüksek bütçeli takımlara Türk antrenör getirmiyorlar" gibi ifadeler tarihe karışmıştır.
by Eray Güleryüz
8 yorum:
10 numara olmuş yazı çok beğendim ellerine sağlık..yalnız ivan ergiç geçen temmuz ayında alındı...
Yazı gerçekten güzel olmuş. Özellikle takım mühendisliği mevzusu benim son zamanlarda kafa patlattığım/taktığım bir konu. Şu meşhur 11 tane yıldızla takım olunmaz geyiği hem geyik hem gerçek. Aslında takımları 11 kişi düşünmek de yanlış. 25-30 kişilik küçük bir ordu. Nasıl bir ordu sadece uçaklardan veya tanklardan oluşmazsa kadrolarda öyle. yıldızlar-istikrarcılar - tecrübeliler -yıldız adayları - rotasyoncular - ve "son çare" cilerden uyumlu bir harman yapmalı ki yazıda da belirtildiği gibi Sağlam bunu iyi yaptı. Bize de tebrik ve takdir etmek düşüyor.
Ellerine sağlık, Ergiç Türkçeyi 3-4 ayda söktü yıl yanlış olmus sanırım, hatta 14 şubatta tesislere yaptığımız ziyarette grip olduğu için entrenmana bereyle çıkmıştı fotoğraf isteğimizi geri çevirmedi şapka problem olur mu diye sormustu :)
Ergic düzeltmesi icin tesekkurler..Adamı nasıl sevdiysek 3-4 ay,yıl olmuş..Umarım da olur.Bursaspor'da Biyedic,Gantchev,Baljic gibi doğu bloğundan gelip takımın bayrak adamlarından biri haline dönüsür..Bu arada bahsettiğim mevkilere eski Yugoslavya coğrafyasından da futbolcular bakılmalıdır.
bence forvete makakula takviyesi bursa için ideal olanıdır. öncelikle sorunlu bir futbolcu olmadığını yıl içerisinde gördük ve ertuğrul sağlamın sistemine uygun, turgay bahadır tercihine göre daha faydalı olması muhtemel. şampiyonlar liginden elde edeceği kaynağa dokunmadan bu transferi yapmak için sercanı büyüklere iyi bir fiyata yollayabilirler, birde hızlı forvet transferi ile gelecek yılda bu ligi sallar bursaspor. kazandığı maddi gücü şimdiye kadar yaptığı gibi altyapıya harcamaya devam ederse, bursa bu taşın üstüne daha çok taşlar koyar. yanılmıyorsam bursanın alt yapı oyuncularıda oldukça iyi düzeyde. parayı transferde saçmak yerine onlara yatırmak daha iyi olur. mesela 1. veya 2. ligden bir takımla anlaşıp pilot kulüp olarak kullanmak seçeneği düşünülmelidir. söz gelimi maddi sıkıntıları had safhada olan kocaeli veya sakarya iyi bir tercih olabilir, hem yapı olarak bursaya benzer yapıdalar (taraftar + şehir), hem de iyi ilişkiler kurup bu takımların oyuncu potansiyellerinden yararlanabilirler, iki takımında türk futboluna kazandırdığı değerler ortada. ayrıca ikiside bursaya birkaç saatlik mesafede..
di natale fikri ilginç =) keşke olsa
Antonio Di Natale sezonu 29 golle tamamladı.Ligimize gelicek olsa Hagi ve Alex'ten sonra gelmiş en iyi 3. solak olurdu.2004 ten beri Udinese'de oynuyor,takımın bayrak adamı olması transferini zorlaştırabilir.33 yaşını ekimde doldurcak olması belki son bir transfer daha yapması anlamına da gelebilir,mutlu olduğu kulübünde futbolu bırakması anlamına da..bi yoklamak lazım.
@emireri'nin Makakula yorumu da ilginç.Kendisini Turgay'la karşılaştırmış.Bence çok farklı oyuncular.Turgay hem sağ kanat hem forvet oynayabilen,çalışkanlığı ve takım oyununa katkısıyla ön plana çıkmış bir oyuncu.Makakula ise hedef santrafor.Kadroda bu anlamda Leo İglesias var ve bu oyuncunun yerine Makakula kesinlikle iyi bir tercih olurdu.
bursasporu daha çok yorumlardan takip ettim ve sürekli olarak turgaydan pivot santrafor rolünde faydalanıldığını okudum ve duydum, bu bağlamda yorum yaptım, çıplak gözle izlemişliğim yok. ertuğrulun takımının ise nasıl oynadığı hakkında kendisinin beşiktaş tecrübesinden yeterince tahmin edebiliyorum. biraz ezbere konuştum sanırım ama bursanın doğru yolda konusundaki fikrim sabit. ileride top saklayabilen bir pivot santraforla daha başarılı olacaklarını düşünüyorum. ayrıca sercanı özellikle son vuruşlarda, izlediğim özetlerden, başarısız buluyorum, tabi çalışkanlığını inkar etmiyorum. daha etkili bir hücum oyuncusu ile daha da iyi yerlere gelebilir bursaspor.
Yorum Gönder