UEFA Kupası madalyası ve Alper Tezcan son birkaç senedir Türkiye'nin gündeminde biliyorsunuz. Açıkçası konunun ayrıntısnı çok bilmediğimden ahkam kesmeyeyim. Bir taraf o başarılardan kalan prim ve maaşların hala kendisine ödenmediğini öne sürerek kulübü protesto ediyor, diğer taraf ise hiçbir yükümlülüğünün olmadığını ileri sürerek kendini savunuyor. Bu konudaki hakikatin belgelerini görmeden "madalyayı satacak adamın takım sevgisi yoktur, Alper'e müstehak" veya "hastanelere düşen topçusunu yarı yolda bırakan bir kulüpmüş Galatasaray" şeklinde kendime bir kutup seçmek istemiyorum. Ama bu kamuya açık gerçekleştirecek bir eylem öncesinde önce basın mensuplarını arayanların samimiyetinden şüphe duymuyor değilim. Bu konuyu dediğim gibi geçip Oleg Salenko'ya gelelim. 1994 Dünya Kupası grup maçlarında, takımı Rusya'nın amerun'u 6-1 mağlup ettiği maçta 5 gol atan Salenko, hem o turnuvada gol krallığını Hristo Stoichkov ile paylaşmış, hem de halen elinde tuttuğu "kupa tarihinde bir maçta en çok gol atan futbolcu" uvanını ele geçirmişti. Hatta ona kupa geri sayım serisinin 64. maddesinde değindik.
Salenko Alper benzeri bir işe imza atmak üzere. Futbolcu, Avrupa'yı sarsan son ekonomik krizin işlerini tepetaklak etmesi sonucu, kendisine gelir yaratmak için, o turnuvadaki krallıktan kazandığı Altın Ayakkabı'yı satılığa çıkardı. Kendisine Birleşik Arap Emirlikleri'nden iyi bir teklif gelmiş. Görünüşe göre ismi açıklanmayan bir şeyh, Altın Ayakkabı'yı satın alarak şahsi müzesinde sergilemek istiyormuş. Aykkabı 500 bin euroya alıcı bulacak. Salenko 1994'teki o müthiş performansı ile, top koşturduğu İspanyol Logrones kulübünden Valencia'ya transfer olmuş, ancak orada bekleneni veremeyip kariyerini hayal kırıklığı yarattığı Rangers, İstanbulspor, Cordoba ve Pogon kulüplerinde sürdürüp bırakmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder