7 Haziran 2010 Pazartesi

NADAL GERİ DÖNDÜ

















Dünya Kupası öncesinde, bizi diğer sporlardan heyecanlandıracak son organizasyon dün Paris'te son buldu. Rafael Nadal 3 gün önce 24. yaşgününü kutladıktan sonra, Roland Garros'da 5. kariyerindeki 7. Grand Slam şampiyonluğuna ulaştı. Öncelikle belirtmek lazım. Rafael Nadal'ın dün kortta sergilediği oyunu geçebilecek çok az adam geldi tenis dünyasına. Şöyle bir düşündüğümde aklıma Roger Federer bir kenara bırakılırsa Patrick Rafter ve Andre Agassi geliyor. Komple oyunculardı her ikisi de ve Agassi oyun karakteri açısından Nadal'ı andırıyordu. Pes etmeyen, her topu çevirmeye çalışan kortun her tarafından etkili olan bir tenisçi. Nadal'ın çevirmesi imkansız olan topları çevirmesinin rakipte yarattığı psikolojiyi o an değil izleyen puanlara bakarak değerlendirmek gerekiyor. Robin Söderling dün servisler hariç 25 Winner vurmuş. Yani oyun içinde, aceler dışında topu karşı tarafa atıp, doğrudan puan kazandığı durumlar. Bu rakam Nadal'da 21. Ama asıl fark beklenmeyen hatalarda ortaya çıkıyor. 16 hatası var Nadal'ın, Söderling'de ise 45. Bu 45 hatanın % 90'ı, Nadal'ın her topu çıkarması sebebiyle İsveçlide oluşan ve topa vururken sergilediği, amiyane tabirle "al anasını satayım" vuruşları.

Söderling çeyrek finaldeki Federer maçında da aynı taktiği uyguladı. Topları hem servisleri çevirirken hem de oyun içinde İsviçrelinin ayaklarının dibine vurup onun oyuna dahil olmasını engelliyordu. Ama bunu Nadal'a uyguladığında bir sorun vardı. İspanyol bu zeminin profesörüydü ve Federer'e göre çok daha iyi ani vuruşlar yapabiliyordu. Söderling'in taktiği hiçbir sonuç vermeyine İsveçli bu sefer kortun çaprazına atak yapmayı denedi ama orada da Nadal'ı geçmek içni ekstra bir şeyler yapmaya çalışınca bu 45 hata ortaya çıktı. Bir dolu fileye takılan veya dışarı giden top. Dünkü maç Nadal'ın bu bitmek tükenmek bilmeyen enerjisinin, rakibi nasıl psikolojik açıdan çökerttiğinin göstergesidir.

Dünya sıralamasında 1. sıraya oturdu Nadal. Federer'in 24 turnuva sonra yarı finale gelememesini, otoriteler "Wimbledon'a hazırlanmak için ekstra bir zamanı oldu, bu rakipleri için kötü haber" olarak yorumladılar. Ancak ben şu anda Nadal'ın Wimbledon'ın da favorisi olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz yıl yaşadığı sakatlıklar ve kısa süreli formsuzluğu çok çabuk atlatıp geri döndü İspanyol ve bu turnuvayı 2 sene önce kazanmayı da bildi. Üstelik çim kortta, çok güçlü olmayan servislerinin (dünkü finalde ilk servisinin ortalaması 179, ikincisinin 143 kilometreydi) yarattığı dezavantaj da azalacak zira çimde top toprak korta oranla daha az sekiyor. Gerçi bu, toprakta yetişebildiği birçok topu çevirme ihtimalinin de azalması demek ama Wimbledon'ın turnuva ilerledikçe kabaklaşan baseline bölgesi ona yardımcı olacaktır. Bu kabaklaşma işine bir çare bulsalar pek fena olmayacak aslında. Bu arada Roddick ve Söderling de 1'er sıra atladılar ATP klasmanında. Del Potro 2 sıra geriledi. Yarı finalin diğer 2 oyuncusu Bedych 4, Melzer ise 11 sıra yükseldiler.

















Bayanlardan da bahsetmek lazım. Yeni bir Grand Slam şampiyonumuz var. İtalyan Francesca Schiavone. 29 yaşında kariyerinin dördüncü tekler ve ilk Grand Slam şampiyonluğuna ulaştı. Bugün açıklanacak WTA klasmanında 6. sıraya yükselecek. Kariyerinde ilk kez ilk 10'a giriyor ve 2009'da 10. sıraya oturan Flavio Penneta'yı geride bırakarak, dünya sıralamasındaki en üst sıraya oturan İtalyan oldu. Aynı zamanda bu bir İtalyan tenisçinin ilk Grand Slam finali ve şampiyonluğuydu. Kariyerinde çeyrek finali geçememiş bir isim için (2003 Amerika açık ve 2009 Wimbledon) müthiş bir başarı. Ana Ivanovic, Iva Majoli gibi tek Roland Garros şampiyonluğu ile geçinenlerden mi olacak göreceğiz.

Çim kort sezonu bugün başladı tenis dünyasında. 2 haftalık bir hazırlık dönemi göreceğiz. Queens Club'daki turnuva bugün başlıyor. Roger Federer dışındaki tüm önemli tenisçiler orada olacak. Federer ise Westfalen'deki Gerry Weber Açık tenis turnuvasına katılıyor. 2 sebebi var, Nadal'dan uzak durmak istiyor ve bu turnuvada sakatlık nedeniyle katılmadığı 2007 ve 2009 yılları dışında 2003-08 arası 5 şampiyonluğu var. Seriyi devam ettirip güven tazelemek istiyor. Wimbledon 21 haziranda başlıyor.

Alın size Belmondo

5 yorum:

Sinan Koç dedi ki...

soderling federeri yeniyoda nadalamı yeniliyo bu adam aptal ya

Spooky dedi ki...

hahah
sinan koç, bu iş bu kadar basit mi?

söderling abartılıyor. bir kere federer'i yendi bir kere de sakat nadal'ı yendi diye tenisçi mi oldu?

düz, sınırlı, çeşitsiz oyun stili var.

federer'i yenerken hava şartlarına zemine ve federer'e bakmak lazım. federer'in kötü olduğu her halinden belliydi daha farklı oynamaya çalışıyor zaten son zamanlarda.

ayrıca söderling finale gelirken berdych maçını zor kurtardı ve bunun sebebi berdych'in son setlerde düşmesiydi.

Berke B. dedi ki...

Topraktan bahsederken tenisçileri ikiye ayırmak lazım; Nadal ve diğerleri..

Henüz 24 yaşında 5 kez Fransa Açık şampiyonu olmuş birinden bahsediyoruz.

Bu sezon ne kadar formda olduğunu rakamlara dökecek olursak toprakta kazanılmış 4 turnuva, kazanılan maç sayısı 22, kaybedilen set sayısı 2 (yazıyla iki)..

Toprak dedin mi düz mantık, ters mantık farketmiyor bu adama :)

üzeyir dedi ki...

Toprak ağası Nadal...

Adsız dedi ki...

tenis yazılarını özlett,n