Yıllardır gittiğim her restoranda tabağı bitirmeye çalışırım, beni çok zorlamazsa veya söylediğim yemek olağanüstü kötü değilse. Zaten yeni restoranlar keşfetme sevdalısı değil, elimdeki iyi restoranlardan şaşmamayı adet edinmiş bir adam olduğundan tabağı içindekilerle beraber gönderdiğim çok az olmuştur. Zaten acırım o dökülen yemeklere. Sinemada bugüne kadar hiçbir filmin yarısında çıkmamış olmam (zaten çıkmanın kenarına da 1-2 filmde gelmişimdir) da belki bu alışkanlığın bir sonucudur. Neyse efendim Amersfoort'ta bir suşi restoranı ararken meğer yakınımızda bir cevher varmış dedirten, eve araba ile 5-6 dakika uzaklıkta bir mekan bulduk. Bulduk dediğim bizim hatun
Black Pearl buldu. McDonalds'ın karşısında olması sebebiyle daha saptar saptamaz haneye bir artı yazdılar. Bildiğimiz "ne yersen ye fiks fiyat" seçeneğinin de bulunduğu restoranlarından birisi işte. A1-Plaza. Ama en çok dikkatimi çeken özelliği girişte belirttiğim israfa karşı aldıkları tedbir.
Efendim eğer maymun iştahlı bir adamsanız ve "
tabağımı doldurayım da doldurayım, yemezsem kalır parasıyla değil mi" diye olayı abartırsanız ve tabağın yarısında düğmeyi çözüp, kemeri gevşetip, sonra da
yok benden bu kadar diye garsona tabak doluyken teslimat yaparsanız garson size "
tabii efendim ama bir zahmet ben de parayı alayım" diyor. Restoranda yemekte artık bırakmanın cezası sıcaklarda 2, soğuklarda 1 euro. Üstelik bu tabak başına geçerli. Adam "
su değil elektrik yakıyoruz burada, senin midenin keyfini düşünemem" demiş kibarca. Aferim lan Hashimoto, ilk fırsatta geliyorum mekanına...Ayılığın lüzmu yok, azar azar alın....
4 yorum:
tam olarak adresini yazman mumkun mu?
benim mi restoranın mı? :))
aynı uygulama istanbul sushicoda da var. tabağında kalan suşilerin menü fiyatları ekleniyor hesabına
ooo iyiymiş, acaba fikir nerden çıktı? dedelerimizin sofrada direttiği bitir bırakırsan günah olur telkininden mi? :)
maksat sizi düşünüyoruz şövalyeliği üzerinden şirin gözüküp farklı olmak stratejisi mi?
bilemedim :)
sanırım doğru cevap chost
Yorum Gönder