30 Temmuz 2010 Cuma

RIJKAARD KONUŞAMIYOR!













Tamam, Mourinho gercekten ucuk bir örnek. Espri olsun diye koydum fotoyu zaten.

Ben Hollandaca bilmiyorum, Ucan Hollandali degerlendirir bilahara, yalniz Rijkaard'in konusurken sürekli fiilsiz cümle kurdugunu düsünmüyorum.

Tercüman var yabanci dil bilmiyor.
Tercüman var Türkce bilmiyor.















Koskoca GS camiasi hem su adamin konustugu dili hem de Türkceyi iyi konusacak hem de bunu futbol iletisiminde futbol terimleri, futbol kavramlari cercevesinde mükemmele yakin saglayacak adam bulamiyor/koyamiyor.

Galatasaray'daki gecen seneki Mert Cetin tecrübesinin karsiligi Hollandacayi cok iyi bilen Yücedag degildir.

Giden rezil ötesiydi. Gelen onu bile aratiyor. Yücedag'in Türkcesi rezil ötesi ötesi ya da Hollandacada fiil falan yok.

Ilk sene Mert Cetin'le gecti, bu sene de Yücedag'la gececek muhtemelen.
Rijkaard'in sözlesmesi kac yillikti?

by meinkissen

8 yorum:

Confeng dedi ki...

Epeydir Galatasaraylı taraftarların çoğunun canını sıkmakta bu mesele zaten. İşin kötüsü medyamız öylesine yerlere çekiyor ki cümleleri sonunda Rijkaard kötü oluyor. Adamın laflarını sürekli çarpıtıyorlar. Kör topal bitecek işte sözleşmesi, sanmıyorum yönetimin buna bir çare bulacağını.

tornacı dedi ki...

aynen katılıyorum, yönetim bu konuda çok umursamaz ve sorumsuz davranıyor. geçen sene en azından ingilizce konuşuyordu ne dediğini anlıyorduk, bu sene o da mümkün değil..

AD dedi ki...

Bir spor programında Mustafa Yücedağ ile Rijkaard'ın arkadaş olduğunu duymuştum.Zaten Mustafa Yücedağ'da gurbetçi bir adam, futbolada Ajax'da başlamış.Mustafa Yücedağ'ın tercüman olmasını Rijkaard istemiş.

Geçen sene Mert Çetin'e en büyük eleştiriler futbol terimlerini çevirememesinden dolayı yapılıyordu.Hatta yeterli futbol bilgisine sahip değil diyorlardı.Bu sefer futbolu, Rijkaard'ı bilen bir adam geldi onun da Türkçe bozuk...

Junior dedi ki...

Bildiğim kadarıyla Yücedağ sadece basın toplantılarını çeviriyor, yani Rijkaard'la takım arasında iletişim yine Mert Çetin'e emanet. Anlamıyorum yani adam resmen her şeyi kafasına göre çeviriyor, Rijkaard kenardan "one two one two" diye bağırıyor, bizim eleman "kısa pas kısa pas" diyor. Basın toplantısında lafı evirip çevirip kendi demecini yaratmasına, "sacrifice"'ı "acı çekmek" diye çevirmesine falan hadi neyse denebiliyordu da takımın oyununu taktiğini etkileyen şeyler bunlar.

alessio cerci dedi ki...

sözleşmesini tamamlayıp tamamlamayacağı meçhul olduğundan ona çok takılmayalım bence.bu gidişle başka tercüman görmeyiz

SozenE. dedi ki...

Selamlar,

Yeni sezonda bu şekilde bir sıkıntı olacak gibi duruyor maalesef.

Zira bir dili çok iyi bilmek, onu diğer insanlara aktarmak için yeterli olmayabilir. Mustafa Yücedağ da bunun farkında. Frank Rijkaard konuşurken, bazı noktalarda, ''Hoca diyor ki...'' şeklinde duygularını aktarıyor, Mustafa Yücedağ. Nispeten azalttı. Ama yeterli olur mu, bilemem.

Bir de JJunior'un bahsettiği konuyla ilgili bir yorum yapabilirim sanırım. ''One two, one two'' konusunda... Hem Rijkaard'ın hem de Neeskens'in hemen her antrenmanda kullandığı bir söz öbeği bu. Ama ya eksik duydunuz ya da Rijkaard oyuncuların bu şifreyi anlayacaklarını düşündüğü için bu şekilde söyledi. ''One two touches'' çünkü orijinali. Ki ''kısa pas yapın'' şeklinde çevriliyordu her defasında.

Bir de tercüme yapan insanın ''yorum katma'' özelliği olmalıdır bence.

Erdem dedi ki...

şimdi çevirinin kalitesini bilemem ama Rijkaard gibi mantıklı yorumlar yapan adamların sözleri bu ülkede geri alınmak zorunda bırakılır. Ya o öyle dememiştir yanlış anlaşılmıştır ya da tercüman/çeviri hatası yapılmıştır. Çünkü biz bu ülkede fikirlere değil kelimelere takılırız. Gündelik hayatta da bu böyledir. birine bişe anlatırsınız, ulaşmak istediğiniz düşünce hoşuna gitmezse cümlenin içinden kendine seçtiği bir kelimenin üstünde döndürür konuşmayı. rijkaard için hangi tercüman gelirse gelsin o bu şekilde konuşmaya devam ettikçe (ki umarım devam eder yoksa daum'a dönüşür!) bir takım sıkıntılar çıkacaktır.

yakın örnek için bkz: Alex'in dostluk maçı yorumu.

Black Pearl dedi ki...

Yücedag'i Graafschapta oynadigi zamanlardan bilirim, bilirim derken takip ederim anlaminda degil, tanisma firsatim oldu ayni sehirde yasadigimiz için. O zamandan bu zamana Türkçesinin veya Hollandacasinin kötülestigini sanmiyorum.