20 Ağustos 2010 Cuma

PAOK MACI VE FENERBAHCE.



Dun gece Selanik’te oynanan mac, Fenerbahce’nin bu sezon Avrupa Kupalarindaki 3. maciydi ve Fenerbahce’nin rakiplerine karsi henuz galibiyeti yok. Disardan bakildiginda vahim bir tablo aslinda. Ancak Fenerbahce’de birseyler degisiyor ve bu degisim surecinde her ne kadar futbolda bir gercekligi simgelemese de sans faktoru Fenerbahce’nin yaninda degil.

Dunki maci tamamen yuzeysel olarak soyle yorumlayabiliriz. Ilk yaridaki Fenerbahce, uzun yillardir bildigimiz duzendeki ve tempodaki Fenerbahceydi. Gecen yilki takimdan tek fark Caner ve Ilhan di ki, bu oyuncularin Aykut Kocaman’in kafasindaki tempolu futbolu takimda tetikleyen oyuncular olamayacagi asikar. Ikinci devrede ise Niang degisikligi, takimin hizini birkac vites yukseltti.Hatta zaman zaman Alex’in bile hizlandigini gorduk. Ta ki Fenerbahce tekrar ortadan gitmeye calisana dek...

Dunki mac bir kez daha ne Mehmet Topuz'un, ne de Ozer'in kanat oyuncusu olmadigini gostermistir. Bu oyuncular merkezde oynayacak ortasaha oyuncularidir. Mehmet Topuz’un Antalyaspor karsisindaki kanat performansi bir iluzyon yaratmistir. Futbol yorumcularimiz hep bir agizdan hayatlarinda izlemedikleri Dia'nin gereksiz bir transfer oldugunu soyledi durdu Antalya macinin ardindan. Ozellikle Ridvan Dilmen bunu defalarca tekrarladi. Oysa,Turkiye ligi baska bir arenadir. Dia ve Stoch transferleri -yillardir yapilamayan- dogru bir teshisin sonucunda gerceklestirilen transferlerdir. Bu takimin hem Dia 'ya, hem Stoch'a yapilmak istenende kayitsiz-sartsiz ihtiyaci vardir. Hakeza Niang’a da...

Aykut Hoca'nin en buyuk sanssizligi takim kadrosunda Alex'in olmasidir. Alex bu takimin son yillardaki gercegidir, gucudur. Ama su anda yapilmak istenen ile tamamiyla ters dusen adamdir ayni zamanda. Alex’in bu takima verdiklerini elestirmek ya da hice saymanin mumkun olmadigini en iyi bilen adamlardan biridir Aykut Kocaman diye dusunuyorum. Ancak Fenerbahce’nin bu degisimi yasamasi kacinilmazdir. Alex’in oynanmak istenen tempolu futbolda aksayan parca oldugunu sagda Dia, solda Stoch ve ucta Niang oldugunda daha iyi gorebilecegiz.

Daldan dala yazmaya devam ediyorum. Aykut Kocaman’in yaptigi teshisler gelinen noktaya kadar oldukca yerindedir. Fenerbahce takimi bu sezon tam isabet transferler yapmistir(yabanci oyunculardan bahsediyorum). Dia, Stoch ve Niang bu takima muthis bir ivme kazandiracaktir. Bir sonraki adim alanen gozuktugu uzere, orta sahanin merkezine yapilacak transfer olmalidir. Bunun icinde dogru pazar kesinlikle Fransa’dir. Daha once uzerine yazdigim Fransa liginde, aklima bircok aday geliyor ama tam ihtiyaci karsilayacak olan ve Fenerbahce’ye sinif atlatacak adam Toulouse’da oynayan Moussa Sissoko’dur. Bu transferin oldukca zor olacagini dusunursek bir diger adayim Saint-Etienne’de forma giyen Blaise Matuidi’dir. Marsilya formasi giyen Stephane Mbia Fenerbahce’deki acigi kapatacak en onemli oyunculardan bir digeri ama alinmasi tabi ki oldukca zor gozukuyor.

Kadrodaki sakat oyuncularin sayisinin fazlaligi yuzunden gonderilemeyen futbolcular ise bir bir gonderiliyor ki bu da cok dogru bir hamle. Ancak bu temizligin sinirlari iyice derinlere inmeli. Transfer sezonunun kapanmasina bu kadar az bir zaman kalmisken bunun yapilamayacagini dusunuyorum ancak Selcuk ve Cristian’in bu takima herhangi bir katkisi olmayacaktir. Selcuk ve Cristian’in aralarindaki tek fark; birinin birseyler yapmaya calisip takim oyununa zarar vermesi, digerinin de hicbir sey yapmamasidir. Futbolun kalbi olan, ortasaha da boyle bir ikiliyle mac kazanmayi ya da iyi futbol oynamayi beklemek cok iyimser bir beklenti olur. Bu ikilinin uretkenligi neredeyse eksilerde seyretmektedir. Bunun goz ardi edilmesi Fenerbahce’nin degisim yolunda atmasi gereken adimlari bir yerlerde kilitleyecektir.

Fenerbahce’de yapilan son iki transfer Fransa liginden alinan Senegal’li futbolcular oldu. Bu durum Dia ve Niang’in uyum surecini hizlandiracaktir. Bununla birlikte, transfer soylentilerinde birkac Senegal’li veya Senegal asilli Fransiz oyuncunun adi geciyor. Bu durum aklima, Aykut Kocaman’in Ankaraspor’da yaptigi calismayi hatirlatiyor. Hatirlanacagi uzere, Aykut Hoca Ankaraspor da Liberyali oyuncularla ilgili bir calisma yapmis ve oldukca genc iki milli oyuncuyu kadroya dahil etmisti. Bu durumun fantazisini yapacak olursak, savunmaya yapilacak PSG’den Mamadou Sakho veya Metalist’ten Papa Gueye veya Rennes’ten Kader Mangane transferleri oldukca etkili olabilir.

Sozun ozu aslinda sudur ki; Aykut Kocaman’i su asamada elestirmek dupeduz anlamsiz bir durum. Fenerbahce taraftarinin modu oldukca degisken olsa da, sunun iyice kavranmasi gerekiyor ki, degisim arifesinde, henuz Agustos ayinin ortalarindayken bir teknik direktoru elestirmek; istikrar ve degisim istemekle tezat dusmektedir. Bu vizyon, hicbir teknik direktorle memnun olmayi saglamayacagi gibi, onlara zaman taninmamasini doguracaktir. Yonetimin bu kadar yanlis yaptigi bir ortamda, biryerlerini kurtarmak adina yaptigi Aykut Kocaman hamlesi, butun terslikler icindeki tek dogrudur...

by LeFoot

14 yorum:

Unknown dedi ki...

Stoch ve Dia takıma girdikten sonra Alex ve Niang birlikte var olmayı sürdürürlerse 4-2-4 olur ve bu intihara denk... Alex bu sezonun maymuncuğu olmalı, olmadık anlarda rakibe "n'oluyor" dedirten görevlerle sahaya girip usta bir süikastçı gibi fişi çekmeli.

Adsız dedi ki...

harika bir yazı olmuş, elinize sağlık.

Johan dedi ki...

Özellikle Sakho tam fantazi olmuş yalnız.

Erdem dedi ki...

kanat adamları olmadıkları aşikar velhasıl dia ve stoch ile oyuna başlayan f.bahcenin oyunun defansif yönünde çok eksildiği de aşikar. ya bu adamların eksiğini aykut hocanın yaptığı gibi alex'i oynatmayarak kapatacaksın (imkansız) ya da bu adamlara (stoch için antalya macında işe yaramıstı) savunmaya yardımcı olmalarını dikte edeceksin. (farkettiyseniz oynatmayacaksın demedim)

Pasetto dedi ki...

yazıya eklenecek fazla birşey yok. tüm tespitler yerinde.aykutun cristianı kendi izleyerek getirdiğini varsayarak luganonun yanına alınması gereken stoperin daha öncelik taşıdığını düşünüyorum.stoch-dia-niang kalibresinde bir stoper ve defansif ortasaha 3-4 yıl üstdüzey performans verebilecek bir takım yaratabilir ve şuana kadar kopuk kopuk atılan adamlar istikrarlı bir bütünlüğe kavuşturulabilir.

Bahiskopat dedi ki...

Bu yazıdaki her kelimeye katılıyorum. Sadece tavsiye ettiğin adamların bazılarını tanımadığımdan kararsız kalıyorum o isimlerde ama dediğin gibi eger sabredilirse bu takım hem ligde hem de Avrupa'da çok iş yapacaktır. Rıdvan'ın yorumları ise gecersiz. İki gün sonra Dia iyi oynayınca en büyük Dia'cı olur alışverişlerini bile oradan yaptıgını iddaa eder.

jacques dedi ki...

Teşhisler yerinde ama Alex bu takımda oldukça Aykut hoca oynatmak mecburiyetinde kalacak.

Alex'in bu takımı Baroni ve Selçuk ile beraber mıy mıy oynattığı gerçeği, Aykut hoca'nın elinde bir koz.

Alex'in yavaş yavaş bitmeye başlayan takım üzerindeki hakimiyeti başka bir koz.

Alex mi Aykut Hoca'mı ağır basacak?

Bence:

Efsane iken bırak Alex. Aykut Hoca'nın yanındayız.

Bu arada salladığımız yeri de yazalım izninizle;

http://salliyoruz.blogspot.com/

serkan dedi ki...

eline, aklına sağlık; çok yerinde bir yazı olmuş...

tandem transferi bence de elzem şu anda. Bilica yı zaten sevmem, oyununuda yeterli gormuyorum... keşke genç ve aklı başında bi yerli stoperimiz olsaydı diye düşünüyorum uzun zamandır... ama uzun bir zaman olmicak gibi görünüyor...

Transfer pazarının Fransa olması konusuna tamamen katılıyorum. Ama M. sakho zor bir transfer olurdu...

şu süreçte korktuğum şeylerden biri de Alex e vefasızlık yapılması yada aynı şekilde alex in fenerbahçe deki yerini zedelemesidir... Alex fenerbahçenin son 5 yıldaki gerçeği vede efsanesidir benim gözümde... Umarım Aykut Hoca bu durumu iyi kontrol edebilir zira Alex zaman zaman yedek oturmak zorunda kalabilir bu sezon... ya da hayallerimdeki alex oyuna girer ve stoch dia niang a ayak uydurup hayatının sezonunu oynar:)

Cristiandan ne kadar verim alınabileceği ise Aykut hocanın takdiridir ve buna göre orta saha transferi de elzemdir ( Cristian tüm sezon böyle oynayacaksa)

murdock dedi ki...

"Selcuk ve Cristian’in aralarindaki tek fark; birinin birseyler yapmaya calisip takim oyununa zarar vermesi, digerinin de hicbir sey yapmamasidir."

orta sahanın ortasını çok güzel özetleyen laf. selçuk malesef defans yeteneği inanılmaz kısıtlı bir oyuncu. rakibi istediği kadar kovalasın, mücadelelerinin yarısı faulle sonuçlanıyor, çünkü altyapısında topa nasıl gireceği eğitimi yok.

bucho dedi ki...

hekesin de katıldıgı gibi selcuk ve cristianın bu takıa birsey veremeyecegi.. bu cok net bir durumdur ancak transfer sezonunun bitimine az kaldı sizce aykut hocanın aklında biri var mıdır ? yoksa ocak ayına kadar biz bu ikiliye kanser olacak mıyız? 2. paok maçında emranin sakatlanması buyuk talihsizlik o gun emre olsa idi şimdi tur cantada keklik idi.. amlum ikinci yarıdaki oyun topun sürekli ileride tutulması kıyasıya mücadele tam emrelik bir durumdu selcuk ile 2. viteste kaldık yer yer... benim aykut hocanın gldigi gunden beri tek korkum yönetimin bu değişime ne kadar sabır göstereceği idi değişim kaçınılmazdı faklat yönetimimizin sabır sıkıntısı herkes tarafından bilinmekte..umarım yonetim beni şaşırtır zira ufukta güzel günler görüyorum..

bucho dedi ki...

iş yerinde bunca işimin arasında yazdım kopuk kopuk yazmış olabilirim kusura bakmayın ..

Adsız dedi ki...

bence sadece Fransa değil Almanya ligi de olabilir.Özellikle 1. ve 2. liglerde çok sayıda genç ve kaliteli oyuncular var.

YK dedi ki...

Öneriler güzel ancak biraz plansız yazılmış gibi. Fenerbahçe için ideal kadro savunma ve ortasahanın göbeğine yapılabilecek transferleri kaldırmaz.
Alex'in yedek oturtulduğunu düşünelim. İdeal 4-4-2 oynatıldığını varsayalım. Lugano+yabancı stoper+ a.santos + yabancı ortasaha + dia + stoch + niang... 7 yabancı eder. Alex'i de oynatmayı planladığımızda işin içinden çıkmak çok daha güç olacaktır.
Bu durumda savunma ya da ortasahadan biri alınamaz ve kesik yiyen muhtemelen (Emre + Topuz ideal olabileceğinden) ortasaha olur. Takım ortasahada bir yabancıyı daha kaldırmaz...

SuMMaNuS dedi ki...

Aslında önerilen iyi oyuncular var; Sissoko, Gueye gibi. Ama yazıda bahsi geçen Marsilyalı Mbia, PSGli Sakho gibi oyuncular Fenerbahçe'yi geriye götürürler, Selçuk ve Cristian'ı mumla aratırlar. Bırakın Ligue 1'i, Avrupa liglerinin en overrated oyuncularındandır bu 2si.

Ama şu tespit son derece yerinde ki bu gerçek geçen sezon da acı acı bağırıyordu: Cristian, bu takımda oynayabilecek bir oyuncu değil. En azından şu sorumsuz, isteksiz haliyle. Yalnız beni korkutan Cristian'ı aldırtan ve onu çok beğenen Aykut Kocaman'ın ta kendisidir. Ne yazık ki bu beğenme durumu, Gökhan Ünal ve Bilica için de geçerli. Beni de Kocaman hakkında endişelere düşüren en büyük konu da bu. Aykut Kocaman'ın kafasındaki 4-2-3-1 taktiğindeki orta 2li'de Emre gibi bir box-to-box (biliyorum çok ayağa düştü bu tanım ama yapacak birşey yok) oyuncunun yanına Aurelio'nun daha genci lazım. Nedir Aurelio'nun daha genci? Topu oyuna sokmada sorumluluk alabilecek ki defanstaki hiçbir oyuncunun oyun kurabilme özelliği yok!, defansta 90 dakika boyunca rakibi karşılayıp basabilecek ki Cristian gibi rakip gelince önünden çekilmeyecek, atletik, biraz leylek bacaklara sahip, biraz uzun boylu ve kafa toplarına hakim olmalı ki Emre-Stoch-Dia gibi kısa boylu oyuncuların duran top zaaflarını bir nebze kapatmalı, sürekliliği ve kendine güveni olan bir oyuncu olmalı. Bu açık şimdi mi göründü? Hayır. Bunu geçen sene de belirtiyordum. Bu özelliklere uyan Herthalı Gojko Kacar diyordum, 5 milyon euro gibi komik bir fiyata Hamburg'a gitti. Toulouse'lu Sissoko tam oranın adamı değil. Yani çok fazla ileri çıkan bir adam, sorun yaratabilir. St Etienne'den eski Man City'li Gelson Fernandes bence çok daha uygun bir tercih olacaktır.