22 Ekim 2010 Cuma

GOL YAĞMURU - FUTBOLUN MATEMATİĞİ


Sadece rakı masalarından ibaret anılarım olan matematik profesörlerim, yıllarca anlattıklarını kullandığım tek alanın futbol olduğunu görse pek de mutlu olmazlardı sanırım. Ama benim sevgim içimdeydi kardeşim. Öyle soyut kavramlar, "let epsilon bigger than zero"yla başlayan cümleler bana göre değildi. Gelgelelim analitik olarak da kendilerinin katkısını görmezden gelemiyorum. Kafa doğrudan hesaplara, başka açıdan bakmalara falan kayıyor. Güzel tabi, faydalanalım.

Benim var bazı manyaklıklarım. Örneğin trafikte geçen vakitleri anlamlandırmak için, plakanın en sağındaki rakamlarla oynadığım küçük bir oyunum var. 3 ya da 4 basamaklı olan o sayı kümesinde ilk 2 ya da 3 sayıyı çeşitli aritmetik hesaplarda kullanarak dördüncü sayıyı bulmaya çalışırım. Örnek verelim: 34 TK 3597 ise mevzubahis, 3, 5 ve 9 ile 7'yi bulmalıyım. 3+5=8, 8+9=17, 1x7=7. Buldum!

Evet kendime dair bu nazik sırrı verdikten sonra konumuza dönelim. Sayılarla bu kadar haşır neşir olunca, puan tabelalarına bile farklı gözlerle bakmayı severim. Örneğin 90'larda salı gazetelerine dair en güzel anılarım ikinci, üçüncü ve hatta varsa amatör liglerin puan durumlarını didik didik etmek, en çok gol atanı, en az yiyeni, en yüksek puan ortalamasına sahip takımı falan yakalamaktı.

Neyse, yine bu hafta puan tabelasına baktığımda, Fener'le Kasımpaşa'nın 3 ortalamayı tutturduğunu gördüm. Fener atmada, Paşa yemede tabi. Sonra da burdan doğan merak büyüdü büyüdü, 20 senelik geçmişteki araştırmalarla son buldu. Şimdi size naçizane sonuçları aktarayım.

Maç başına gol ortalamamız 2,78!

Size müjdeli haberi verebilirim: Son 5 yılın en gollü sezonunu yaşıyoruz. Ligde ilk 8 hafta itibariyle toplam 200 gol atılmış. Bu 2005'ten sonraki en yüksek rakam. Aslında maç başına gol ortalamalarına baktığımızda ilginç bir şeyler göze çarpıyor.

1991'den başlıyor araştırmamız (TFF.org'da en eski detaylı bilgi 1990-91 sezonuna ait). 16 takımlı son 4 sezonda, maç başına gol ortalaması 2,80 ila 2,98 arasında seyretmiş. 18 takıma geçilen ilk sezon ise gol ortalamasında patlama olmuş: 3,08. Sonraki 15 sezonda bu ortalamayı geçen tek bir sezon var: 2000-2001 sezonu. UEFA ve Süper Kupa şampiyonu Galatasaray'ın beşlemeye koşturduğu, Fenerbahçe'nin Denizli'yle önünü kesmek için çabaladığı, Antep'in şahlandığı sezonda tam 1017 gol atılmış. Maç başına ortalama 3,32! Takıma başına düşen gol ise 56,50. Bu gerçekten çok çok iyi bir rakam. Geçen sezon maç başına sadece 2,50 gol ortalaması ve takım başına da 42,44'lük bir oran olduğunu söylersek, ne demek istediğimiz daha net anlaşılır.

Diğer ilginç bir nokta ise ülkedeki gol ortalamalarının genel bir düzen içinde değişiyor olması. Bunu aşağıdaki grafikten net olarak görebiliriz.


Grafikte üç ayrı veriyi gösteriyoruz. Maviler ligin maç başına gol ortalaması, yeşiller ligin en çok gol atan takımının gol ortalaması, sarılar da ligin en çok gol yiyen takımının gol ortalamasını ifade ediyor.

Önce maviyi analiz edelim. Ligin gol ortalaması 2000 yılına kadar yaklaşık aynı ortalamada seyrediyor. 2000-2001 sezonundaki müthiş sıçramanın ardından ise giderek gerileyen ve 2,41'e kadar inen bir düşüş. Sonrasında biraz silkeleniş ve bu yılın başı itibariyle ciddi bir artış.

Bu artışın düzenli olup olmayacağı aslında ligin oyun karakterini gösteriyor. Rakamlar sadece sayıları göstermekten ziyade, bize ülkenin futbol kimliği hakkında da bilgi veriyor. 2000'lerin başında tek orta sahalı düzenlerle (Aureliolu Fener, Saidoulu Galatasaray'ı hatırlayın) şampiyonluğa giden takımlar, 2006 sonrası dönemde daha yere basan, tek forvetli dizilişlere geçtiler. Bu kısır anlayış da gol sayılarına doğrudan etki etti.

Ne demek istediğimizi aşağıdaki grafikten daha net anlayabiliriz.


Bu grafikte de mavi takım başına ortalamayı, yeşil en çok gol atanı, sarı en çok gol yiyeni gösteriyor. Sivrilikler gösteren özel örnekleri saymazsak ligdeki gol ortalamasının da, en çok atan en çok yiyen sayılarının da ciddi bir düşüşte olduğunu söyleyebiliriz.

Sarı ve yeşil gidişata uygun söylenebilecek en ilginç bilgi de şu. Aslında genelde çok gol atan ve çok gol yiyen takımların sayıları birbirine paralellik gösteriyor. Yani ilk 8 hafta itibariyle Fener'in 24 atarken, Paşa'nın 24 yemesi çok de tesadüf değil.

Bu verilerle ilgili başka sorularınız olursa, yorumdan alırız ve konuyu açmaya çalışırız. Şimdi fazla dağılmayalım ve takımlarla ilgili değerlendirmelere geçelim.

En golcü Fener

20 sezonluk geçmişe baktığımızda Fenerbahçe'nin 8 kez ligi en golcü olarak tamamladığını görüyoruz. Galatasaray 7, Beşiktaş 3, Trabzonspor 2, Bursaspor ve Gençlerbirliği ise 1 kez en golcü olarak tamamlamış ligi (2 kez aynı takım aynı gol sayısıyla bitirmiş.).

En çok gol sayısı ise 90'la 1997 Galatasaray'ına ve 2006 Denizli mağduru Fenerbahçe'ye ait. Maç başına 2,65 gol ortalaması tutturmuş bu iki takım.

En çok gol yiyen rekoru ise atandan bile fazla. Adanaspor 2000-2001'de yediği 91 golle maç başı 2,68'i tutturmuş.

Bu sezon rekor kırılır mı?

Tabi akla hemen bu soru geliyor. Tepedeki takım da dipteki takım da 3 ortalamayla geçti ilk 8 haftayı. Bu ortalama ikisini de 102 gole taşır. Peki daha önce 8. haftalarda ne rekorlar kırılmış, bu rekoru kıranlar işi nasıl bitirmiş?

Bu ortalamayı tutturan ya da üstüne çıkan 5 takım olmuş. Sırasıyla gidelim.

1992-1993'te ilk 8 haftayı tam 29 golle geçen Kocaelispor 30 haftalık lig bittiğinde sadece 56 gol atabilmişti. 1996-1997'de ilk 8 haftayı 24 golle geçen Fenerbahçe ise lig sonunda 79 gol bırakmıştı rakip filelere.

Galatasaray 1998-1999'u da, 2000-2001'i de 24 golle geçti. Ancak 1999'da 85, 2001'de 77 gol atabildiler.

2003-2004'e şampiyon olarak başlayan Beşiktaş da 24 golle lige çok iyi başlamış, ancak meşhur Papila vakası, gol sayısının da sadece 65'te kalmasını sağlamıştı.

Bir örnek daha verip bu bahsi kapatalım. Geçen yıl ilk haftalara hızlı giren Galatasaray'ın gol rekoru kırabileceğini düşünmüştük. İlk 8 haftayı 21 golle geçen sarı kırmızılılar, lig sonunda sadece 61 gol atabilmişlerdi.


Kasımpaşa'nın başardığını daha önce yapabilen sadece iki takım var. Siirt JETPAspor 2000-2001'i 24 golle, Elazığspor da 2003-2004'ü 24 golle geçmişlerdi. Lig sonunda Siirt 81, Elazığ 79 gol görmüştü kalesinde.

Gelelim bağlama kısmına. Bu sene rekor kırılır mı? Elimizde rekorun kırılabileceğine dair hiçbir veri yok. Hatta rekor sahibi Fenerbahçe'nin 103 gollü sezonda ilk 8 haftayı 18 golle geçtiğini biliyoruz. Takımlara bağlanan rekor için bir şey söyleyemesek de, ligdeki gol sayı artışının sevindirici olduğunu söyleyebiliriz. Umarız bu artış, yıl boyu sürer ve yıllardır sakinleşen fileler golle dolar. Biz de haftanın golleri programını daha uzun dakikalar izlemek zorunda kalırız

by tunchay

4 yorum:

purgatory dedi ki...

3*9=27
5+7=12
27+12+1 (bu da benden)= ccc 40 ccc yapar
gibi olmuş senin oyun :)

murcasa dedi ki...

Türk futbolunda istatistikler adı altında yararlanabilecek bir kaynak arıyordum. Kendi açımdan değerlendirilebilir bir şey bulduğumu söylemek isterim.
Diğer taraftan,
Jet Fadıl'ın Alpay'a imza attırdığı fotoğraf konuşuyor.
Yanlış duymadıysam Fadıl içinden, imzayı attırdım, kafaladım bunu. benim artık diyor.

Kusura bakma FD, fotoğraf o kadar çok gürültü yapıyordu ki duymamazlıktan gelemezdim.

Adsız dedi ki...

@ purgatory
helal :)
in ci we trust :D

Adsız dedi ki...

3-5+9=7