Eredivisie'nin ilk yarısı geride kaldı. Benim için sezonun en önemli 2 olayı takımda istikrarı sağlamış 2 teknik direktörünü kaybeden takımlardan birisi olan Twente'nin Preud'homme yönetiminde geçtiğimiz sezonki başarının tesadüf olmadığını tekrarlaması (örneğin AZ geçtiğimiz sezon Van Gaal sonrası bunu Koeman'la başaramamıştı), diğeri Groningen'ın da 8 senelik Ron Jans döneminden sonra göreve gelen Pieter Huistra ile liderin 4 puan gerisinde olması. Bu 2 takım ligin ikinci ve üçüncü sırasında oturuyorlar. Tabii Feyenoord'un PSV'den aldığı 10-0'lık mağlubiyetin apayrı bir hikayesi var ama daha geniş zamana yayılan tablolara bakıldığında bu 2 noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Tabii ilk devrenin bireysel anlamda çıkışları ve hayalkırıklıkları da vardı. Her iki taraftan da 5'er oyuncuyu aşağıda listeleyelim.
1-Nacer Chadli (FC Twente): Fas asıllı Belçikalı oyuncunun (resimde) sadece 6 ay önce Jupiler League, yani Hollanda 2. Ligi'nde mücadele ettiğine inanmak zor. Twente'nin bu sezonki yıldız adayı Marc Janko'ydu ama asıl nokta transferin kendisi olduğu erken anlaşıldı. Henüz 21 yaşında ama ilk yarıdaki müthiş performansı Miroslv Stoch'un gidişiyle sol açıkta oluşabilecek eksikliğin hiç hissedilmemesini sağladı. Slovakyalı İstanbul'da hala performansını Twente günlerine çekememişken yeri çoktan dolduruldu. Twente aynen Elia'da olduğu gibi ondan da oldukça para kazanacak. Bu sezon başı AGOVV Apeldoorn'dan transfer edildiğinde Enschede'li futbolcu avcılarının çok şey beklediği bir oyuncuydu, beklentileri boşa çıkarmadı. Belçika ve Fas milli takımı onu için savaşıyor ama avantaj başında bir Belçikalının bulunduğu Fas milli takımı. Eric Gerets onu çoktan takibe almış durumda. Chadli Şampiyonlar Ligi'nde Tottenham'a da çok güzel bir free-kick golü atmıştı. 1.88 boyunda olması onu aynı zamanda fiziği güçlü bir kanat oyuncusu yapıyor.
2-Dmitriy Bulykin (ADO Den Haag): Yine umulmadık bir çıkış. Gol krallığı yarışında 31 yaşında ve Anderlecht'ten kiralanmış bir Rus'un olma ihtimali çok azdı sezon öncesi. Bulykin 11 golle NEC'li Vleminckx'i takip ediyor. 2000'lerin ortasında Dynamo Moskova ile kariyerinin zirvesindeydi ama sonraki Kuzeybatı Avrupa'da işler iyi gitmedi. Geçtiğimiz sezon Fortuna Düsseldorf kulübesinde uyuduktan sonra bu sezon kendini buldu. ADO Den Haag'daki kiralık kontratını bonservis içeren versiyona dönüştürmek istiyor. 11 golünün yanında 5 tane de asisti var. Toplam 31 gol atmış ADO'nun gollerinin yarısında payı var demektir bu. Sezon öncesi küme düşme adayı olan ekibin sekizinci sırada olmasında en önemli sebep. Henüz % 75'ini sahaya koyabildiğini söylüyor.
3-Frantisek Kubik (ADO Den Haag): Eski ADO ve Hollanda milli takım oyuncusu, Çin asıllı Tscheu La Ling bugünlerde Slovak 2. Ligi'nde mücadele eden AS Trencin takımının sahibi. Eski kulübüne bir iyilik olması için Kubik'i çok sevdiği Den Haag şehrine gönderdi. O da bunu çok iyi kullanarak piyasasını geliştirdi. Rakip filelere bıraktığı 6 gol var. Onun da bonservisi için kulüp harekete geçmiş durumda.
4-Dusan Tadic (FC Groningen): En son Tim Matavz yazısında bahsettiğimiz Groningen scout ekibinin son eserlerinden. Bu sezon başı takım onun için FK Vojvodina'ya 1 milyon euro ödedi. Asist krallığı listesindeki ikinciliği bu paranın karşılığını verdiği ve kulübe çok daha büyük bir parayı getireceğini gösteriyor. Sol kanat oyuncusunun 9 gol pası var. Bu ligde kalıcı olacak büyük ihtimalle.
5-Jeremain Lens (PSV): 4 sezonluk AZ kariyeri sonrası Marcellis ile takas edildiğinde ilk bakışta AZ bu işten kârlı çıkacak gibi görünüyordu ama tam tersi oldu. 5 gol 8 asist. Ağustos ayında milli takımla ilk maçına çıkışı ve ilk golünü atışı. Milli takımı seçme hikayesi ise ilginç. Lens aslında Surinam milli takımını seçmiş hatta Surinam'la 2009 yılında PARBO Bier Cup kapsamında milli olmuştu ama bu turnuva FIFA tarafından tanınmayan bir turnuva olduğu için Hollanda milli takımını seçme fırsatı ikinci kez ayağına geldi, o da bu fırsatı kaçırmadı. 23 yaşında. Van Marwijk'ın 2010 Dünya Kupası sonrası revizyon taşlarından birisi olabilir. Takımının zirvede oturmasında önemli payı var.
Gelelim hayal kırıklıklarına. Feyenoord'un müthiş bir performansı var bu alanda.
1-Michael Lumb (Feyenoord): 20 yaşında Aarhus'ta forma giyerken İngiliz ve Alman kulüpleri peşindeydi. Zenit Petersburg onu geçtiğimiz yıl kadrosuna kattı ama sadece 2 kez forma şansı bulabilince, bu tür yeteneklerin kendini gösterdiği Hollanda'ya kiralamaya karar verdi. Ama Feyenoord'un da en büyük hayalkırıklıklarından birisi oldu. Feyenoord'un bu dökülen halinde dahi kadronun sağlam elemanı olamadı. Van Bronckhorst'un bıraktığı sol bek boşluğunu doldurması mümkün değil, bu devre arasında taraflar masaya oturup Lumb'un kulüpteki geleceğini belirleyecek. Muhtemelen Rusya'ya geri dönecek çünkü kendisinin "
keşke Zenit'te kalsaydım" şeklinde açıklamaları var.
2-Adil Auassar (Feyenoord):Fas asıllının birisi Twente'de harikalar yaratırken diğeri Feyenoord'da dökülüyor. VVVV'den bedelsiz olarak transfer edildi. Ama bugüne kadar sadece 3 kez sahaya çıktı Rotterdam'Da. Zaten öyle bir siftah maçı oldu ki bir daha sahaya adım atmak iste mi bilemiyorum. Takımı PSV karşısında 7-0 mağlupken Luc Castaignos ile yer değiştirdi, maçın skoru 10-0'dı. En azından ilk maçında ayakları titrememiştir.
3-Ruben Schaken (Feyenoord): Bizde orta karar takımların iyi oyuncularının, büyük takımlara transfer olduklarındaki performansında bir düşüş beklenir doğal olarak. Bu oyuncuların aynı performansı sürdürme oranı % 10-20 civarındadır. Bu alana İstanbul birçok yeteneği harcadı yıllar boyu. Schaken (resimde) 8 sene 2. lig takımlarında oynadıktan sonra aynen Auassar gibi Venlo'dan bedelsiz transfer edildi. Sonuç aynı, sezonun başlarında kadrodaydı ama sonra yedek kulübesinin demirbaşı oldu. 11 maçta forma giydi ama forvet oyuncusunun henüz golü yok.
4-Fedor Smolov (Feyenoord): Feyenoord'un çok kötü transfer politikasının açıklaması belki de. 2 Venlo bedelsiz transferi 2 Rusya'dan gelen kiralık oyuncu. Smolov aynen Lumb gibi "gençtir iyidir" felsefesi ile Dynamo Moskova'dan kiralandı. Sezon öncesi Portekiz kampında iyi işler yaptı ama sezon içinde hücum hattında sadece 1 kez ağları sarsabildi. "
Çok fazla şans kaçırdım" diye kendiini eleştirdiği maçlar da oldu ama özeleştiri iyi bir savunma sayılmıyor futbolda. Feyenoord onu daha 1 yıl dolmadan Rusya'ya geri gönderdi.
5-Marcus Berg (PSV): Forvet hattında beraber oynadığınız oyuncu milli takımdan en iyi arkadaşlarınızdan biriyse iyi bir performans göstermeniz beklenir,tabii ki ikili olarak da. Hele bir de o ligi çok iyi tanıtorsanız. Hamburg'un Groningen'den aldığı ama bir türlü ilk onbire oturamayan İsveçli sezon başı PSV'ye kiralandı. İlk birkaç maçta gol kaydına muvaffak oldu ama sonra formayı Reis'e kaptırdı. Ancak bir arkadaşının sakatlığı ona şans getirdi. Reis 2 gün önceki kupa maçında sakatlandı ve uzun süre sahalardan uzak kalacak.2. yarı Berg'in hala kırıklığını geri çevirmek için iyi bir fırsat olacak.
2 yorum:
koeman la aynı çizgide devam etmek zaten imkansıza yakın :)
Lumb konusunda suc sanki birazda feyenoord'da.Danimarka basinina verdigi aciklamada söyle diyor; "Bana bi sans verilecegini söylemislerdi ama bu hic olmadi.Oysa idmanlarda ve 2.takimla ciktigim maclarda cok calistigimi düsünüyorum.Beni kullanmak istemeyen bi kulübe kiralik verilmemin bi anlami yok,bu durumda Zenit'de kalmam daha mantikli olurdu..."
Yorum Gönder