O koltuklari sokenler, o koltuklar sayesinde Galatasarayli olduklarini bilselerdi....
9 Kasim 1988 gunu, o stadyumda tel orgulerin ardindan merakli ve heyecanli gozlerle sahayi izleyen Mustafa Denizli dun macin ikinci yarisi boyunca, yonetimi protesto etmenin yolunun, koltuk kopartip sahaya firlatmak oldugunu sanan taraftarlar icin bu ifadeyi kullandi.
Dun Ali Sami Yen'de cok kotu oynadi Galatasaray, son 1 yildir ne zaman iyi oynuyor ki. Ama o taraftar tribundeki koltuklari sahaya firlatma yerine, son lig macina ev sahipligi yapan stadyuma saygi gostermeliydi. Protestonun degisik sekilleri vardir, eger hedef yonetimse bunu gostermenin yolu stadyumu tahrip etmek degildir, hicbir zaman da olmamistir. Hafta icinde yapilacak, hedefe yonelik sert bir aciklama ile kendini ifade etmesi mumkundu taraftarlarin. Eger muhattap bulunamayacagi dusunuluyorsa, Aslantepe'deki ilk macta yapilacak boykot ve 52.000 kisilik stadyumun 2-3 bin kisiye oynamasi bundan cok daha net bir mesaj olmaz miydi? (hos bu tir organize protestolar kac kere yapildi tarihimizde, yonetim istifa cigirtkanliklari disinda) Ama her zamanki gibi, uyum icerisinde, planlanmis protestolari degil, akla mantiga sigmayan anlik tepki yolunu secti orada kentini stadyumun sahibi sanan insan grubu. Nice efsanelerin gectigi stadyumu tahrip ederek ayrildilar oradan. Dun bu isi yapan insanlarin hicbirisi bana Galatasaray'i sevdigini anlatamaz mantikli cumlelerle. "E yonetimin ve futbolcularin hic mi sucu yok" edebiyatinin sirasi degil. Var tabii, burada defalarca anlattigimiz ve daha da anlatmaya yetmeyecegi gibi. Basta bu vedayi, stadyumun ve efsanelerin adina yakisir bicimde tasarlamadiklari icin suclular, ama ne sahadaki performans, ne yonetimin ilkel yonetim tarzi o taraftarin tepkisini mesru kilacak nedenleri olusturamaz.
Efsane yapi bir utancla veda etti Turkiye 1. Ligi'ne. O utanc oradaki herkese ait, kimse kendisini bu isten siyirmaya calismasin "tepkimizi gosterdik'buramiza geldi" diyerek. Zira karsiliksiz, saf Galatasaray sevgisi o tribunlerden ayrilali cok oluyor.
Bunlari yazarken arka planda akan videoyu da koyayim. 15 Mart 1989'dan, Koln'den...Videonun en sevdigim bolumu, 4:50'de Mustafa Denizli'nin golu anlatisidir...."Prekazi topa geldi...vurdu......vurmadi......".....Artik o noktalari siz doldurun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder