1 Ocak 2011 Cumartesi
2010'UN KRALI
Kısa bir giriş yapayım, zira 2010'a Barcelona ile veda edip, 2011'in ilk yazısına da Barcelona ile başlayınca, zaten Türkiye'de varolduğu iddia edilen, temelinin neye oturtulduğunu bilmediğim bir "Katalan sevdalısı" kavramıyla ilgili birkaç şey söyleyeyim. Öncelikle genele bakarsak, internet aleminde veya yazılı basında Barcelona'nın öne çıkarılmasından rahatsız olan insanlar genelde Barcelona'yı sevmeyen ya da özelde Real Madrid'e sempati duyan insanlar. Yani, bir Inter veya Borussia Dortmund sempatizanının Barca'nın bu kadar medyada yer bulmasını yadırgamıyordur diye düşünüyorum. Dolayısıyla burada, ezeli rakibe karşı duyulan antipatiden kaynaklanan bir tepki var. Ancak burada işe tarafsız gözle bakmak lazım ki bir Türkün, Real Madrid-Barcelona rekabetine tarafsız gözle bakışı bu 2 takım taraftarından daha kolaydır. Bunu yapabilen bir insan da neden Barcelona'nın son 2 yılda bu kadar göz önünde olduğunu kolaylıkla anlayabilir.
Son 5 sezonda 3 lig şampiyonluğu, 2 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yanına dünya şampiyonluğunu da eklemiş, Avrupa ve Dünya şampiyonu olan bir milli takımın temelini oluşturan, son yıllardaki bireysel ödüllerin hemen hepsine bünyesinden çıkardığı adamları sokan ve hatta birkaç gün sonra belli olacak FIFA ödüllerindeki son 3 koltuğun tümüne sahip olmuş (benim görüşüm aday bile olmayan Wesley Sneijder'ın ödülü alması gerektiğidir o ayrı), çekiştiği ezeli rakibine son derbide 5 gol sallamış bir takımın bu kadar konuşulması değil konuşulmaması anormal olur. Kaldı ki Barcelona bunu yaparken saha içinde ortaya küçük çaplı bir ekol yaratan oyun ortaya koymuşsa (zaten bu istikrarı kötü bir oyunla 5 sene sürdürmesi beklenemez) yapılan "çok konuşuluyor" eleştirisini yerinde bulmuyorum. Ortada var olan bu somut gerçeklerin dışında insanlar sırf La Masia sebebiyle, futbol kulüplerinin transfer çılgınlıklarıyla kurulduğu takımlara muhalif olan Barcelona'ya sempati duyabilir, ama bunlar daha çok kişisel tercihler. Bizim anlatmak istediğimiz göz önünde olan gerçekler hakkında.
Ha kendi özelime gelirsek genel bakıştan, zaten İspanyol takımlarının herhangi birisine sempati besleyen ya da Katalan kültürüne karşı sevgi dolu olan bir adam değilim, hatta Katalan, Bask, has Madrid beyefendisi ayırmadan İspanyolların Avrupa'nın en fazla zımparalanması gereken toplumlardan birisi olduğunu düşünürüm. Neyse o ayrı mesele. Ben yazının asıl konusuna gireyim.
2010 yılında, takımların kendi ligi baz alındığında en çok puan toplayan ekibi oldu Barcelona. Tabii bazı liglerde maç sayıları farklı olduğundan puanların ortalaması alınmış. 2010 yılında oynadığı 39 maçta 103 puan alan Katalanlar 2,64 ile zirvede. Onları Porto takip ediyor 30 maçta 77 puanla. Real Madrid üçüncü sırada. Yani La Liga'nın 2 ekibi Avrupa'nın da ilk üçündeler. Türkiye'de takvim yılında toplanan puanları baz alarak yazdığımız yazıda, tepede olan Bursaspor Avrupa çapında da yedinci sırada. 34 maçta 77 puan ve 2,26 ortalama. Liste aşağıda.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 yorum:
Inter2in ilk 10'da olamaması?
Onu Benitez'e soracaksınız :)
Acaba bu listenin devamı varsa gerçekte kaçıncı sırada olduğunu bilmek isterim. Roma ve Milan'ın bile ilk 10'da olduğu görünce bir garip oluyor insan. :)
la masia la masia deniliyor bu sezon transfere en çok para harcayan kulup gene barcelona ne perhiz ne lahana turşusu..cevap bekliyorum katalunyalılar...
Katalunyalıların bizim blogu okuduğunu sanmıyorum :)
Bir de para harcama ile alınan oyuncu sayısının oranına da bakmak lazım. Yoksa 1 milyon euro ile 8 tane oyuncu da alınabiliyor bugün...
dani alves, adriano, ibrahimovic, mascherano, afellay ve chygrynskiy la masia'dan son yıllarda çıkan önemli oyuncular. özellikle chygrynskiy olayı apayrı ya neyse.
sorun barcelona'nın yaptıkları değil ki. zaten kimse de ona karşı değil. sorun, diğer takımlar yok da sadece barcelona futbol oynuyor gibi davranılıyor olması. arkadaş, manchester united bu sene namağlup şampiyon olsa, millet yine çıkıp "barcelona dün 2412 pas yapmış gördün mü?" diyecek. insaf!
türkiye'deki çakma katalanlara ekşi sözlük'ten de bir örnek verelim:
22 aralık 2010 real madrid levante maçı - 8-0 - 5 entry
20 kasım 2010 almeria barcelona maçı - 0-8 - 71 entry
haklısınız en iyisi yine barcelona.
Burada yanlış bir algılama var. Kimse Barcelona'nın ilk onbirindeki tüm oyuncuları altyapısından getirdiğini iddia etmiyor. Ayrıca bu sayılan oyuncuların tümü aynı transfer döneminde de transfer edilmediler. Alves bu takıma 2008'de gelmiş, (Adriano hangi Adriano?)Ibra ve Chygrynskiy 2009'da, Mascherano bu sezon başında, Afellay bu sezon devre arasında. Ama böyle yazınca sanki 5'i de aynı dönemde transfer edilmiş gibi duruyor, halbuki 4 farklı transfer dönemi söz konusu.
Ayrıca dediğimiz gibi transfer yapmıyorlar gibi bir iddiası yok kimsenin. Madem Real Madrid örneği verilmiş, son maçta, dakikalar 90'ken kimin içinden çıkardığı kaç adamı vardı saymak lazım. Yanlış hatırlamıyorsam 1'e karşı (Casillas) 9'du.
Bir de şunu kabul edelim, diğer takımlar da futol oynuyor elbet ama Barcelona'nınkine bir ekol yaratmış futbol diyelim. Jonathan Wilson'ın meşhur piramidine konu olacak cinsten...
Adriano bu sezon başında Sevilla'dan transfer edilen Adriano sanırım.
la anlamıyorum valla anlamıyorum...olay tamamen fenerbahçe'nin kırmak üzere olduğu rekorların tanımlanmasına benzedi..adamlar istatistik yapınca 2010 yılı, transfer yapınca bu dönem değil 4 dönem..yaa cröyfünüzü de alın gidin...
messinin attigi 60 kusur gol 2010 yilindaysa neye yazalim bunu 1973'e mi..argumanlariniz biraz temele otursun lutfen..evet o rakamlar 2010 yilina ait, transferlerin bazilari ise onceki yillara...bunu anlamayacak bir sey yok :)
Nereye gidelim?
bütün takımlar transferlere büyük paralar harcarken, sürekli barcelona'nın alt yapı oyuncularından bahsediliyor. barcelona'nın 08-09'dan bu yana yaptığı transferlere bakalım:
daniel alves - 34m €
ibrahimovic - 46m € + Eto'o
maxwell - 4,5m €
chygrynskiy - 25m €
david villa - 40m €
mascherano - 22m £
afellay - 3m €
adriano - 9.5m € kendisi bu oluyor: http://en.wikipedia.org/wiki/Adriano_Correia
siz hala neyin alt yapısındasınız kuzum?
farklı transfer dönemleri muhabbeti yapanlar için belirtelim: mascherano, adriano, afellay ve david villa aynı dönem transferleridir. maxwell, chygrynskiy, ibrahimovic üçlüsü de aynı şekilde.
ha, bu adamlara 200m € verip neden hala alt yapıdaki tipleri oynatıyorlar derseniz, onu bilemem tabii.
Afellay ve Villa nasil ayni donem transferleri oluyor? Birisi sezon basi digeri 3 gun once takima katildi....1 sezon boyunca yapilan transferleri ayni donemde mi goruyoruz?
Zaten sorun o bilemediginiz son cumlede. Belki de bu kadar adam almiyordur ha....Ibra ile chygrynskiy zaten son oynadiklari ulkelere donduler.
Yorum Gönder