hayatimda gordugum en sacma post bu olsa gerek. evet, f klavyenin yayginlastirilmasini sacma buluyorum ben de ama bunun 1928 yiliyla nasil bir ilgisi var anlamak zor. Turkiye'de olan butun iyi/guzel islerin bir sekilde 1920'lere 1930'lara mi uzanmasi lazim? ya da 1920'ler 1930'lar disinda iyi/guzel yapilan hic mi bir is yok? f klavye kadar ufak bir meseleyi de Ataturk dusmanligi ya da gericilik gibi lanse etmeye calismak cok ucuz. bu durumda aynen Islamcilar'in her iyi/guzel sey icin yedinci yuzyildan ya da Islam tarihinden ornekler getirmesi gibi bir duruma dusuyorsunuz. ironik degil mi?
boyle bir konuyu mutlaka elestirin, illa ki elestirilmeli ama biraz da bunu akil-mantik cercevesi icinde yapmak lazim. birisi kalkip da begenmedigimiz bu akp'nin son on sene icerisinde universite sayisini neredeyse ikiye katladigini soylese ne diyeceksiniz? elestirilecek cok sey var akp'de, keske bir de seviyeli yapilabilse. belki de "ufurukcu" kemal bey ile matematik ustadi devlet bey (http://www.dailymotion.com/video/xfzs98_dr-devlet-bahceli-40yil-matematik-hesabi_tech) belki bizleri ozlenen q klavyeli gunlere goturur.
"Turkiye'de olan butun iyi/guzel islerin bir sekilde 1920'lere 1930'lara mi uzanmasi lazim? ya da 1920'ler 1930'lar disinda iyi/guzel yapilan hic mi bir is yok?"
veya
"Ataturk dusmanligi" gibi bir iddiada oldugumuza nereden ulasildi?
misal su asagidaki postta da "Hincal Uluc, Johan Cruijff'a dusmandir" demis mi oluyoruz.
Insanlarin sizin gibi dusunmeyecegi gercegini kabul edin ve bunun farkina varin diye kac defa yazdik bu blogda. Hala israrla bunu surdurmenin manasi yok. Sizin bir yaziyi okudugunuzda kafanizda yarattiginiz fikirin varligi uzerine tartismak baska sey, o fikire karsidakinin de sahip oldugu varsayimini gercekmis gibi kabul edip uzerinden antitez uretmek baska sez.
Tezi yorumlamaniz yanlis o yuzden antiteziniz de temelsiz oluyor.
Dikkat ederseniz bakin sekil bastan yanlis olunca, esasa hic girmedim bile
Ben de klavye kullanmaya başladığımdan beri Q klavye kullanıyorum ve kesinlikle F klavye zorunluluğu getirileceğini belirten bakanın partisine sempati duymuyorum. Öte yandan F klavyenin Türkiye'de, Türkiye'ye daha doğrusu Türkçe'ye uygun olarak ve bilimsel yöntemlerle hazırlanmış az sayıda ürün/projeden biri olduğunu hatırlatmamak da haksızlık olur (http://tr.wikipedia.org/wiki/F_klavye.
3d 2d vb resim ve 3d programlarının kısayolları q klavye için olduğundan ve tüm kaynaklar q klavye üzerinden ders verdiğinden bu meslekte çalışanlar için imkansız bir uygulama
Buyuk Kaptan => su klavye olayi beni zerre kadar ilgilendirmiyor ama "birisi kalkip da begenmedigimiz bu akp'nin son on sene icerisinde universite sayisini neredeyse ikiye katladigini soylese ne diyeceksiniz?" demissin. Diyeceklerimi hakikaten duymak istiyorsan basliyayim.
Anadolu'da bircok universiteyi gezdim, Karadeniz, dogu, guneydogu, bati, ortabati, guney, guneybati anadolu sen sor ben anlatayim. Son on yilda acilan universitelerin %70 civarinin meslek lisesi seviyesinde egitim verdigini bile soylemek zor.
Benim nazarimda universite acmak ile kurmak arasinda buyuk fark mevzu bahis, ama sokaktaki vatandasin egitim seviyesi ortalama 6. sinif seviyesi olunca universitenin tabelasi yetiyormus galiba. Benim fikrim varolan universitelerin egitiminin iyilestirilmesidir. Fakat bu bazilarinin islerine gelmedigi icin yeni universiteler aciliyor, cunku yeni bos kadrolara ihtiyac var. Kim istemez yeni istedigine dagitabilecegi kadrolari. Bir de ozellikle yeni tasra universiteleri ve bagli yurtlar yardimi ile yeni taze ve saf beyinlere herkesten once ulasma imkani mevcut.
Neyse bunlarin meyvesini veya cezasini 10 sene sonra bizati yasarak tadacagiz. Simdi ne soylesek bos. Ama lutfen rica ederim universite sayisinin ikiye katlanmasini ne Turkiye ne yuksek ogretim ne de bilim icin hayirli bir is olarak saymayin...
o açılan üniversitelerde kim ne öğretiyor,kim ne öğreniyor bi de ona bak istersen bence akepe borazanlığı yapmadan önce..Diğer bölümleri bilmem, kendi mesleğim adına konuşayım oradan çıktın doktorlara ben kasaplık bile yaptırmam.Ama adamlar oyu alıyor mu alıyor..memleketin şifresini çözmüşler.tebrik..
akp'yi hiç sevmem ama burada saçmalamışsınız be abicim..Adamlara vuruluyo her taraftan..tamam ama böyle körü körüne gereksiz bi eleştiriyi sizlere yakıştıramadım...
F Klavye Türkçe diline uygun olarak dizayn edilmiştir. Tıpkı Almanların, İngilizlerin farklı klavye kullanmalarından bir farkı yok. Aynı metni aynı kişi; Hem F klavye, hemde Q klayve ile yazdırsanız, F Klavye ile daha seri ve hızlı yazar. Türkçe'de en çok kullanılaılan harflere göre dizayn edilmiştir. Ben F klavye kullınyorum. Labtobumdaki harflerin Q klavye olmasına rağmen. Yani ezbere yazıyoruz. Ayhan
Ayhan sen F klavye ile daha hizli yazarsin ben Q klavye ile...Burada tartisilan hangisiyle daha hizli yazacagin degil bir tanesinin devlet dairelerinde ve kamu kurumlarinda zorunlu kilinmasi ve ogrenmeye mecbur edilmesi. Digerinin zorunlu kilinmasi da ayni olcude absurd olurdu
Bir de su koru korune elestiri falan gibi yorumlari yapanlar fikir de belirtseler iyi olacak yoksa ben de "boyle yorum mu olur, hic olmamis, adsizlara hic yakistiramadim" diyeyim..neyi yakistiramadiniz, ne gereksiz olmus? Bir zahmet
F klavyeye askeriyeden beri uyuzum. 1 saatte 2sayfalık yazıyı zor yazıyordum. kaç gece metinleri yetiştiremediğimden uykusuz kaldım bu f klavye yüzünden. okulda f klavye, internet cafede, evde q klavye.. sadece kaos getirir.ne faydası olcak şimdi f klavye ile yazmanın insanlara?? daha mı milliyetçi hissetcez?çözülmesi gereken sorunlardan biri buydu di mi ülkedeki?zorunlu kılınması müthiş yanlış bi olay.
bir akamedisyen olarak mantar gibi üniversite açılması külliyen yanlış.çoğuna yakınında kalite eksikliği var,hiç bir şey doğru düzgün üretilmiyor, çabalayanlar engelleniyor hatta. bizzat gündelik yaşadıklarımı yazıyorum,sadece siyaset aracı oluyor bu yeni üniversiteler..
çok ama çok geç kalmış olan bir uygulama. yani bundan seneler önce olsaydı, ki ülkeye sokulan bilgisayarlarda f klavye olmalı vs, tamam da artık f klavyeyi hatırlayan var mı? onu geçtim 10 parmak kullanan var mı? mesela ben 4-5 sene gibi f klavye kullandım. her seferinde klavyeyi değiştir dur olmuyor ve zorunlu olarak q klavyeyi ezberledim. yani demek istediğim 2 parmakla yazıyoruz zaten ama işin bir de ticari yönü var. (tüccar kafası ehehe)
konuyu bilmiyordum, blog sahibinin burada, f klavyenin devlet dairelerinde mecburi hale gelecegini belirtmesi sayesinde konudan haberim oldu. flying dutchman'in soylediklerine binaen yaziyorum:
1. devlet dairelerinde f klavyenin mecbur tutlmasini yanlis ve sacma buluyorum ve uygulanacagini sanmiyorum.
2. f klavyenin turkceye uygun olmasi olmamasi ne kadar bilimseldir bilemem. ancak herseyimiz bilime uygun mu olmalidir? bu da tartisilabilir bence. egitim sistemi degil ki bahsettigimiz. alti ustu bir klavye. bilimsel olsa ne olur olmasa ne olur.
3. tum devlet dairelerinde turkce yazilmiyor. mesela benim calistigim devlet dairesinde -yani memurum ben- turkce kadar ingilizce ve zaman zaman fransizca da yaziyoruz. f klavyenin bu durumda fazla bir faydasi olmayacak.
4. isin ozu burada bunun gibi meselelerde devletin her tarafa her ise burnunu sokmaya hakkinin bulunup bulunmadigidir. bence yok. haa, cok da onemli mi derseniz; degil
5. kimse kusura bakmasin ama blogu yapan arkadas devlet memuru degil. benden once yorum yapanlar da herhalde degil.
devlet dairesi demek zapturapt altinda kurek ve kalebendlik cezasina carptirildigin yer demek degil. kimse sana sike sike f klavye kullandirtamaz ve hatta kullanmaya mecbur etmekle de ugrasmaz. baktin mecbur hale geldi f klavye, o zaman evden bir q klavye getirirsin. takarsin bilgisayara, isine bakarsin.
laptop isi tabii boyle pratik sekilde cozulemez.
6. "osmanlinin yasagi uc gundur" diye bir laf var. bizde bu tur hotzotlu isler cabuk tavsar.
7. olayin mustafa kemalle ya da harf inkilabiyla alakasini anlayamadim.
yok, m. kemalin yaptigi da, akpnin yaptigi da emrivaki yapip millete zorla biseyleri dayatmaktir demek mi diye dusunuyorum. icinden cikamadim isin.
F klavye bana daktiloyu anımsatıyor. Zamanında (lisede) kullanmıştım. Oldukça zordu. Varolan düzeni değiştirmek konusunda uzman olan AKP ya da düzeni bozup kendi düzenini sonuçlar ne olursa olsun kabul ettirmek için halkın kafasına vuran AKP, ufak şeylerle başlayıp büyük değişiklikleri yaparken bu küçük "yenilik" diye adlandırdığı şeyleri yapıyor. @Büyük Kaptan: Yalnızca üniversite yapmakla eğitim seviye atlamaz. Onun içini de iyi eğitimcilerle, iyi araştırma merkezleriyle, iyi yöneticilerle doldurmak gerek. Sen ahırdan bozma binaya da üniversite diyorsun, Boğaziçi'ne ODTÜ'ye de üniversite diyorsun. Yanlış bir yorum. Eğer Türkiye için eğitimde son nokta üniversiteyse bu son kale insanlara bir şey vermiyorsa inanın bana son derece gereksiz. İnsanlar yalnızca bireysel çalışmalarıyla öne çıkıyor. Genelde çalışan adama destek de çıkılmıyor -iyi bir destekçisi yoksa- Köy Enstitüleri'nden başladı Adnan Menderes, Ezan'ın Türkçe olmasını yargıladı. O günden beri Arapça Ezan. Amerika'dan aldığı parayla döküntü traktörleri halka sattı. Özal'a gelelim herkes ağız birliği edercesine: "çağdaşlaştık, şöyle geliştik böyle geliştik." diyor. Sen gelir kaynaklarını bir bir dış sermayeye satarken dış borçları nasıl kapatabilirsin? ya da halkın maaşını nasıl ödersin? gelelim ondan 15-20 yıl sonrasına bakın bu aşamalar çok önemlidir bugünü görmek için. Onun için yazdım. Şimdiki şamar oğlanı da eğitim. Ben Meslek Lisesi'ni bitirdim. Gurur da duyarım bunun için. Meslek Liseli öğrenciler mühendis olamıyor bu ülkede. Daha garibi bunun halk tarafından da desteklenmesi:" o zaman seçmeseydi." şeklinde. İnsanlar uygulamasız eğitimle bir yere varamaz. Bir şeyi denemeden, öğrenemezsiniz. AKP'nin yaptığı şey ise bu üniversitelerin başına din adamlarını yerleştirmek. Bu uygulama ülkeye ne katar bilemiyorum. Korkum darbe olacağı. Her darbe bir şey kaybettirdi. Umarım daha kötüye gitmeyiz diyorum. İrdelenmesi gereken bir konu. Aynı zamanda Tarih öğrencisi olarak bu olayları araştırıyorum. Ülkemin AB'ye (Europe Council) yem olmasını ya da meze yapılmasını hazmedemiyorum. Gözler önünde ülkemin ırzına geçiliyor ve ben bir şey yapamıyorum. Verdiğim rahatsızlık için özür diliyorum. :)
burada benim anladığım şekilde harf devrimini eleştiriyorsan bravo, yok diğer türlü diyorsan ve bunu iyiye örnek şekilde gösteriyorsan bir daha görüşlerini gözden geçirmeni tavsiye ederim.ikincisi F klavyenin, Q kalavyeye oranla daha jızlı olduğu ispatlanmış bir gerçek ve de bu sadece devlet dairelerinde zorunlu hale getirilecek(basit mantıkla vatandaşın işi hızlı halledilsin)burdan hükümüte çamur atmaya çalışmak biraz abes kaçmış kusura bakma.
geç kalınmış bir hamle. burada akp'yi eleştirecek hiçbir şey yok. zaten f klavye kamuda yıllardır kullanılıyor. okullarda ise q klavye öğretiliyor.
"f klavye zorunlu oldu" deyince sanki birilerinin evimize gelip q klavyeleri toplatacağı gibi bir anlam çıkıyor. oysa özel iş yerinde ve evinde kişisel kullanımında ne kullanacağına kimse karışmıyor. sadece devlet dairelerinde ve okullarda f klavye kullanılması zorunlu yapılıyor ki bu çok mantıklı.
sebebi de şu. q klavye daktilonun ilk yıllarında, hızlı yazmaktan meydana gelen tıkanmaları gidermek için, bizzat insanlar yavaş yazsın diye oluşturulmuş bir dizilim. günümüzde kullanılması gereksiz. sadece biz değil, tüm dünya yeni bir klavye düzenine geçmeli. q klavye ile yıllar içinde hızlı yazabiliyor olabilirsiniz ama aynı süreyi f klavyeye tanısaydınız, onunla daha hızlı yazacaktınız. çünkü f klavye türkçe'deki 100binden fazla kelime analiz edilerek oluşturulmuş bilimsel bir klavye. eğer işiniz türkçe metin yazmaksa, f klavye ile daha hızlı yazarsınız.
"menderes turkce ezani yargiladi ve o gunden beri ezan arapca" demissin ama ezanin dili zaten arapca idi. turkce ezan denilen seyi mustafa kemal, kimseden oyle bir talep gelmedigi halde re'sen icat etti ve zorla okuttu.
yani burada emrivaki is yapan menderes degil, sormadan etmeden ezani kafasina gore turkcelestiren ve ulke capinda bu kararini dayatan mustafa kemaldir.
bir insanin bu ulkenin kurucusu vs olmasi, onun her yaptigini dogru ve tartisilimaz mi yapacak? bu yaptiginiz, o sahsi ve ulkeye yerlestirdigi sistemi tanrilastirmak, bir din haline getirmek, putlastirmak, dogmalastirmak degil midir?
mustafa kemalin sosyal, kültürel, ekonomik her türlü karari elestirilebilmelidir. ve tarihi gelismelere uygun olmadigina kanaat getirilirse -demokratik bir sekilde tabii- degistirilebilmelidir. aksi takdirde kendisinin bir kim il sung, bir enver hoca, stalin ve mussolini'den bir farki kalmamis olur.
bu ulkede mukaddesatci takimin ilahi dini osmanli imparatorlugu ise, kemalist avaneninki de mustafa kemal ve kemalizmdir.
ben, bu ikisinin de tarihteki yerlerini almasini, ama gunumuzde tarihi birer olgu olmaktan fazla deger tasimamasi gerektigine inaniyorum.
Adam akp üniversite sayısını ikiye katladı falan diye saçmalayınca hemen atlamış birileri mal bulmuş mağribi gibi. Memleketin ufkunu açan kim varsa hemen karalamaya kalkmış bir arkadaş.
Kahvehane ağzıyla değil de ciddi dayanaklarla eleştirsek nasıl olur. Döküntü traktörü dedeniz de aldı oradan mı biliyorsunuz? Hiç iktisat kitabı okudunuz mu? Gelişmiş ekonomilerin kendini çevirme yapılarını biliyor musunuz? Sürdürülebilir borç seviyesi veya Maastricht kriterleri hakkında malumat sahibi misiniz? Ülkemizin kamu borç stoğu/GSYİH ve Bütçe açığı/GSYİH rasyoları açısından birçok Avrupa ülkesinden daha iyi olduğunu biliyor musunuz?
AB (European Union - 92’de Maastricht anlaşması ile bu adı almıştır, temeli 51 Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Kurucu Anlaşma ve 57 Roma Anlaşması ile kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu) ile Avrupa Konseyi (European Council – Yanlış hatırlamıyorsam 47’de kuruldu ve 49’da üye olduk. Şu an Gürcistan bile üye o derece) farklı yapılardır. Detaya girmeyeceğim ama istenirse her türlü araştırma için yol gösterebilirim.
Taraftar mıyım AB üyeliğine, saatler boyu tartışabilirim. Fakat bazı arkadaşların üzüm yemek değil de bağcıyı dövmek niyetinde olduklarını hiç tartışmam.
Sadece ahırdan bozmalar değil, Boğaziçi de üniversite değil bana sorarsan. Senede ortalama kaç akademik yayın ortaya koyuyor, kaç hakemli dergide makale yayınlatabiliyor kontrol et anlarsın. Diğerlerinden farkı özgüvenli olmayı ve ayakların üzerinde durmayı öğretir o kadar. Biliyorum ki konuşuyorum.
Darbe olacağı korkunuza sadece gülüyorum. Bunu bu kadar normal bişeymiş gibi söyleme tarzınızdan dolayı ise acıyorum.
Mutabık olduğumuz tek nokta uygulamalı eğitiminin daha sağlıklı olduğu konusu.
Kim hangisi kolayına gelirse onu kullanır kardeşim. Herkesin başına bir polis dikecek halleri yok ya.
Şu postta açıkça eleştirilen şey hükümetin tedavülden kalkmış bir klavyeyi dayatması. Nereden nereye gelindiğini anlatmak için de 1928'e gidilmiş. 83 yıl önce aynı devlet çağ yakalansın diye alfabeyi modernize ediyordu.
Gayet de doğru bir yaklaşım üstelik. Azıcık mantığını kullanabilenler de bunu anlar.
İşi kemalizm, irtica, vs... eksenine çekmeyi ben anlamıyorum.
Anlamadığım bir şey daha var; o da Arap alfabesini yürürlükten kaldırdığı için eleştirilmeyen ve övülen bir liderin söz konusu Arapça ezan olduğunda neredeyse küfürlere maruz kalması.
Onu da kaldırmakla iyi etmiş. Bir halkın büyük çoğunluğunun bağlı olduğu bir dinde ibadet çağrısının, halkın anlayacağı ana dilinde yapılmasından daha doğal ne olabilir ki.
alfabe degisikligi neticede pratik bir alani ilgilendiriyor.isine arap harfleri gelirse onu kullanirsin, gelmezse latini cin filan. yani alfabe degisikligi cok da hayati aman aman degistiren bir olgu degil. bu nedenle de pek oyle buyuk patirti da kopmamis alfabe degisikligine.
ezan meselesi ise tamamen farkli. orada insanlarin ic dunyasina penetre edip zorla adamlarin inandigi bir seyde degisiklige gidiyorsun. dayatma yapiyorsun, bu elbette tepki toplar ve topladi da.
bana gore iyi oldu diyorsun ama demek ki insanlarin cogu senin gibi dusunmuyor. boylece ezan da hala orijinal dilinde okunuyor.
ben 32 yillik omrumde turkce ezan okunsun diyip de camiye giden adam gormedim. bu talepte bulunan insanlar mutedeyyin kisiler degil diye dusunuyorum. daha dogru ifadesiyle, mutedeyyin kisilerin ezan diye bir problemi yok.
toplum muhendisligi zararli bir is. dunyanin neresinde olursa olsun toplumsal muhendsilik, hele hele isin icinde din olunca, hep basarisiz oldu. fransiz devriminin uydurdugu ay adlarini, dini, ustun varligini filan tarihciler disinda hatirlayan yok. ama katolisizm bunca badireye ragmen ayakta.
sovyetler 70 yıl boyunca diretti ama onlar da ortodoksiyi de, islami da yok edemedi.
bu tur konularda dayatma yapmak tersine sonuclar verir. millet durduk yere daha dindar olur ya da dine sarilir, akli mantigi kaybeder.
dayatmadan kimse birsey kazanmadi. kemalizm de kazanmadi.
ayrica f klavye konusund merak ettigim birsey var:
eger akp f degil de q klavyeyi zorlasa idi okullara filan, millet ne diyecekti acaba? abd emperyalizmi filan diye tuttururdu gibime geliyorç akpnin ne bati usakligi kalirdi ne de biseyi.
halbuki adamlar turkce klavyeyi dayatiyor.
bence burada karsi cikilmasi gereken sey f klavye filan degil de isin dayatma olusu.
globalleşmeye isteseniz de istemeseniz de ayak uydurmak zorundasınız... yeni dünya düzeninde gözünü kulağını emperyalizme kapatarak hiç bi halt edemezsiniz.Q klavye evrensel bi olgudur artık,nasıl İngilizce dünya diliyse bu da onun gibi bi durum.değişir mi değişmez! sen çıkıp Türkiye'yi sözde ilerletmketen modernleştirmekten,özgürleşmesinden bahseden(!) bi hükümet olarak tarihin çoktaaan tozlu raflarına kaldırılmış F klavyeyi tekrar hortlatmaya çalışırsan 'absürdlüğün daniskasını' pekala yapmış olursun!!!
calih herifler "f" klavye türkçeye göre dizany edilmiştir. akp f klavye getiriyorsa bu 28 de ki harf inkilabına bi hizmettir. ha diğer taraftan harf inkilabı dangalaklığın daniskasıdır. bir gecede koskokca bir ülkeyi "cahil" etmekten başka bir naneye yaramamıştır.. bilende konuşuyo bilmiyende konuşuyo. susunda bari ne MAL olduğunuz anlaşılmasın...
Fenerbahçe 1994-95 Çubuklu
-
Yine ebay'de düşeş gelen bir forma. Öndeki reklam çıkartılmış olsa da güzel
bir parça. Bu forma 1994 95 sezonunda ve 1995 96'nın başlangıcında giyildi.
5 PAZARTESİ ŞARKISI
-
Günlerden yeni bir Pazartesi. Bugün beş şarkılık listemizin konusu özetle
müzik ve sinema. Bir dönemi, bir sanatçıyı, bir müzik grubunu anlatan
filmlerd...
İtidalimizin de Bir Hududu Var..
-
Kimi insan çok çabuk zıvanadan çıkar. Hemen atarlanır giderlenir. En küçük
bir hadisede gemileri yakar. Uçar, sokar, vurur, çakar. Ona sinirlenir,
buna ç...
Bek transferi beklemezken, düşünceyi çok anlamadım
-
Galatasaray için Issa Kabore ismini de konuşuyoruz. Bek transferi
beklemezken (özellikle sağ), düşünceyi çok anlamadım. Skriniar transferi
bekleniyor ve...
Yusuf Sarı
-
Yusuf Sarı, Başakşehir'e transfer oldu. Bizde kendini buldu, düşen
kariyerini toparladı, Milli Takım'a yükseldi... Bize de pek çok galibiyet
ve puan kaz...
Kayserispor:1-5:Galatasaray
-
Kayseri'de karşılaşma sona ermiş, Galatasaray koskoca bir 2024 senesini
deplasmanda maç kaybetmeden bitirmiş, oyuncular tatile gitmeden
sevinçlerini tar...
Meydan Okuma -2
-
Aziz Yıldırım’ın seçimdeki en büyük kozu olarak açıkladığı Jose Mourinho
projesi futbolseverlerin aklına bir başka Portekizli’yi getirmiş olabilir.
Bunda...
Fener deplasmandan puanla dönüyor: 2-2
-
*Temsilcimiz Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi D Grubu üçüncü hafta maçında,
Belçika deplasmanında Anderlecht ile 2-2 berabere kaldı.*
İşte Brüksel'deki Const...
Beşiktaş Neden Yapamadı?
-
Beşiktaş bir sezonun daha sonuna, son haftaya ulaşamadan geldi. Başarı ve
başarısızlık o kadar iç içe yaşandı ki bir hafta bile pek çok şeyi görmek
için ...
Real Madrid için ters giden neydi?
-
Real Madrid için şapkayı öne koyup düşünme vakti! Los Galacticos için
2014-2015 sezonu çoktan bitti. Yaşanan bir dizi hayal kırıklığının ardından
esas s...
Önce krampon, sonra performans
-
Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların
yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat
mücadele...
Daha Büyük Bir Şey Kaybediyoruz
-
Kombine olayının nasıl olduğunu artık herkes biliyor. Şampiyonluk
kutlamasında çıkan olaylar sebebiyle Okul Açık tribününe kombine bilet
satışı kapatıldı....
Özetle Son İkİ Ay
-
Uzun sayılabilecek bir aradan sonra tekrar merhaba demek istiyorum.Bloga
yazı yazmayı çoğu zaman canım istese de gerek yoğunlaşan işler gerekse
vakit darlı...
-
*2014 BREZİLYA’NIN KÖTÜ ADAMLARI*
20. dünya kupasını geride bırakmak üzereyiz. Her dünya kupası ayakta
alkışlanan kahramanlara olduğu kadar büyük tepki ...
Arsenal Kendine İnanıyor
-
Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici
galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm
bölüm saha...
Футбольное судейство
-
Здравствуйте, болельщик! Большие проблемы у нас с футбольным судейством, не
так ли? Человеческий фактор? Ясное дело — не без него, но главное не в нем.
Гла...
Yan Dükkana Taşındık
-
Elimde olan, olmayan birçok sebeple buraya yazı yazamayacak duruma
gelmiştim, elim biraz rahatlamışken dönüp tekrar yazmaya içim el vermedi. 4
senelik, bin...
Roberto Baggio
-
Roberto Baggio 700 maçlık kariyerinde 318 gol attı. 205 golle Serie A'nın
gelmiş geçmiş en golcü 5. futbolcusu. Üstelik bunu Serie A'nın Dünya'da
zirve n...
Heretic: Teolojik Bir Gerilim Filmi
-
Scott Beck ve Bryan Woods'un yazıp yönettiği Heretic, yalnızca korku
türünün geleneksel unsurlarını değil, aynı zamanda inanç ve insan doğasının
sınırlar...
Yol Arkadaşları - 19
-
Spotify çalma listesi için tıklayın.
1. Bad Religion - 21st Century (Digital Boy)
2. Shinedown - Second Chance
3. Nightwish - Nemo
4. Breaking Benjamin ...
10 Yaş
-
Merhaba.
Bu sayfada sizlere ilk "Merhaba" deyişimin üzerinden tam 10 yıl geçti.
İnanamıyorum ben de bu kadar zamanın geçmiş olduğuna.
En baştan söyleyey...
!f İstanbul 2018 tavsiyelerim
-
!f İstanbul 17. kez şehirde (hatta üç şehirde). 2018 yılında, gerçekten
büyük iş. Sadece Türkiye'nin koşullarından bahsetmiyorum, 2018'de artık bir
festi...
-
Kız arkadaşlarımı çok özlüyorum.
Dedikodu seanslarını, gece dışarı çıkmadan önceki ev buluşmalarını, tam
altıma işemek üzereyken tuvalete o anda yetişmeyi.
...
Başka türlü bir şey
-
Büyümek pek çok macerayı, pek çok yolculuğu, rüyayı, kabusu, anıyı,
unutulmayacakları, unutulmak istenenleri, hafiflikleri, yükleri,
kirlenmeyi, lekes...
En İyi Kadınlar Son Kez İstanbul'da
-
*Süslenmişler püslenmişler, İstanbul'a gelmişler, ne de iyi etmişler.*
İstanbul bu hatunlara son kez hoşgeldiniz derken, bize de bu eşsiz
organizasyonu...
GROUND ZERO
-
İktisatçıların, meşreplerine göre, 2007/2008/2009 krizi adını verdiği
“şok”, medya-gündem kıskacına sıkışmış, ana damarını gündelik mücadelelerin
oluşturd...
Aloha'nın Simgeleri!
-
*28 Şubat-30 Mart tarihleri arasında farklı filmler izleyip,
farkındalığınızın artmasına engel olmak istemiyorsanız Dağ Filmleri
Festivalini sakın kaçırma...
Looper & Gordon-Levitt
-
Yukarıda izlediğiniz klip filmin kadrosu belirlenmeden önce farklı
filmlerden filme uygun kareler seçilerek hazırlanmış hayal niteliğinde bir
trailer. B...
Bıyıktay: İstediğimiz Oyunu Sahaya Yansıtamadık
-
Fin rakibinden iki maçta toplam 25 sayı fark yiyerek elenen Aliağa
Petkim’de koç Bıyıktay, maç sonunda istediklerini oyunu sahaya
yansıtamadıklarını söyled...
The Dark Knight Rises - Fragman
-
The Dark Knight Rises'dan beklediğimiz fragman sonunda karşımızda. Filmin
genel işleyişine hakim olmamızı sağlayan fragman, ağzımızın suyunu iyice
akıttı...
24 yorum:
hayatimda gordugum en sacma post bu olsa gerek. evet, f klavyenin yayginlastirilmasini sacma buluyorum ben de ama bunun 1928 yiliyla nasil bir ilgisi var anlamak zor. Turkiye'de olan butun iyi/guzel islerin bir sekilde 1920'lere 1930'lara mi uzanmasi lazim? ya da 1920'ler 1930'lar disinda iyi/guzel yapilan hic mi bir is yok? f klavye kadar ufak bir meseleyi de Ataturk dusmanligi ya da gericilik gibi lanse etmeye calismak cok ucuz. bu durumda aynen Islamcilar'in her iyi/guzel sey icin yedinci yuzyildan ya da Islam tarihinden ornekler getirmesi gibi bir duruma dusuyorsunuz. ironik degil mi?
boyle bir konuyu mutlaka elestirin, illa ki elestirilmeli ama biraz da bunu akil-mantik cercevesi icinde yapmak lazim. birisi kalkip da begenmedigimiz bu akp'nin son on sene icerisinde universite sayisini neredeyse ikiye katladigini soylese ne diyeceksiniz? elestirilecek cok sey var akp'de, keske bir de seviyeli yapilabilse. belki de "ufurukcu" kemal bey ile matematik ustadi devlet bey (http://www.dailymotion.com/video/xfzs98_dr-devlet-bahceli-40yil-matematik-hesabi_tech) belki bizleri ozlenen q klavyeli gunlere goturur.
bu posttan
"Turkiye'de olan butun iyi/guzel islerin bir sekilde 1920'lere 1930'lara mi uzanmasi lazim? ya da 1920'ler 1930'lar disinda iyi/guzel yapilan hic mi bir is yok?"
veya
"Ataturk dusmanligi" gibi bir iddiada oldugumuza nereden ulasildi?
misal su asagidaki postta da "Hincal Uluc, Johan Cruijff'a dusmandir" demis mi oluyoruz.
http://vliegendenederlander.blogspot.com/2009/12/ezeli-rekabet-57.html
Insanlarin sizin gibi dusunmeyecegi gercegini kabul edin ve bunun farkina varin diye kac defa yazdik bu blogda. Hala israrla bunu surdurmenin manasi yok. Sizin bir yaziyi okudugunuzda kafanizda yarattiginiz fikirin varligi uzerine tartismak baska sey, o fikire karsidakinin de sahip oldugu varsayimini gercekmis gibi kabul edip uzerinden antitez uretmek baska sez.
Tezi yorumlamaniz yanlis o yuzden antiteziniz de temelsiz oluyor.
Dikkat ederseniz bakin sekil bastan yanlis olunca, esasa hic girmedim bile
Ben de klavye kullanmaya başladığımdan beri Q klavye kullanıyorum ve kesinlikle F klavye zorunluluğu getirileceğini belirten bakanın partisine sempati duymuyorum. Öte yandan F klavyenin Türkiye'de, Türkiye'ye daha doğrusu Türkçe'ye uygun olarak ve bilimsel yöntemlerle hazırlanmış az sayıda ürün/projeden biri olduğunu hatırlatmamak da haksızlık olur (http://tr.wikipedia.org/wiki/F_klavye.
Bundan sonra bagaja bir de seyyar q klavye atmak gerekecek desenize.
(seyyar? seyyar olmayan klavye mi varmis ki?)
F klavyeyi hic kullanmadim. Yalniz, sunu demeden gecemeyecim: Q klavye ile Turkce yazi yazmak (Turkce karakterler dahil) beni, diger dillere nazaran, gercekten zorluyor. Harfler nedense elime ters geldigi icin, bilegim agriyor resmen.
F klavyede durum farkli mi, bilen varsa paylassin.
3d 2d vb resim ve 3d programlarının kısayolları q klavye için olduğundan ve tüm kaynaklar q klavye üzerinden ders verdiğinden bu meslekte çalışanlar için imkansız bir uygulama
Buyuk Kaptan => su klavye olayi beni zerre kadar ilgilendirmiyor ama "birisi kalkip da begenmedigimiz bu akp'nin son on sene icerisinde universite sayisini neredeyse ikiye katladigini soylese ne diyeceksiniz?" demissin. Diyeceklerimi hakikaten duymak istiyorsan basliyayim.
Anadolu'da bircok universiteyi gezdim, Karadeniz, dogu, guneydogu, bati, ortabati, guney, guneybati anadolu sen sor ben anlatayim. Son on yilda acilan universitelerin %70 civarinin meslek lisesi seviyesinde egitim verdigini bile soylemek zor.
Benim nazarimda universite acmak ile kurmak arasinda buyuk fark mevzu bahis, ama sokaktaki vatandasin egitim seviyesi ortalama 6. sinif seviyesi olunca universitenin tabelasi yetiyormus galiba. Benim fikrim varolan universitelerin egitiminin iyilestirilmesidir. Fakat bu bazilarinin islerine gelmedigi icin yeni universiteler aciliyor, cunku yeni bos kadrolara ihtiyac var. Kim istemez yeni istedigine dagitabilecegi kadrolari. Bir de ozellikle yeni tasra universiteleri ve bagli yurtlar yardimi ile yeni taze ve saf beyinlere herkesten once ulasma imkani mevcut.
Neyse bunlarin meyvesini veya cezasini 10 sene sonra bizati yasarak tadacagiz. Simdi ne soylesek bos. Ama lutfen rica ederim universite sayisinin ikiye katlanmasini ne Turkiye ne yuksek ogretim ne de bilim icin hayirli bir is olarak saymayin...
o açılan üniversitelerde kim ne öğretiyor,kim ne öğreniyor bi de ona bak istersen bence akepe borazanlığı yapmadan önce..Diğer bölümleri bilmem, kendi mesleğim adına konuşayım oradan çıktın doktorlara ben kasaplık bile yaptırmam.Ama adamlar oyu alıyor mu alıyor..memleketin şifresini çözmüşler.tebrik..
akp'yi hiç sevmem ama burada saçmalamışsınız be abicim..Adamlara vuruluyo her taraftan..tamam ama böyle körü körüne gereksiz bi eleştiriyi sizlere yakıştıramadım...
F Klavye Türkçe diline uygun olarak dizayn edilmiştir.
Tıpkı Almanların, İngilizlerin farklı klavye kullanmalarından bir farkı yok.
Aynı metni aynı kişi; Hem F klavye, hemde Q klayve ile yazdırsanız, F Klavye ile daha seri ve hızlı yazar.
Türkçe'de en çok kullanılaılan harflere göre dizayn edilmiştir.
Ben F klavye kullınyorum. Labtobumdaki harflerin Q klavye olmasına rağmen. Yani ezbere yazıyoruz.
Ayhan
Ayhan sen F klavye ile daha hizli yazarsin ben Q klavye ile...Burada tartisilan hangisiyle daha hizli yazacagin degil bir tanesinin devlet dairelerinde ve kamu kurumlarinda zorunlu kilinmasi ve ogrenmeye mecbur edilmesi. Digerinin zorunlu kilinmasi da ayni olcude absurd olurdu
Bir de su koru korune elestiri falan gibi yorumlari yapanlar fikir de belirtseler iyi olacak yoksa ben de "boyle yorum mu olur, hic olmamis, adsizlara hic yakistiramadim" diyeyim..neyi yakistiramadiniz, ne gereksiz olmus? Bir zahmet
F klavyeye askeriyeden beri uyuzum. 1 saatte 2sayfalık yazıyı zor yazıyordum. kaç gece metinleri yetiştiremediğimden uykusuz kaldım bu f klavye yüzünden. okulda f klavye, internet cafede, evde q klavye.. sadece kaos getirir.ne faydası olcak şimdi f klavye ile yazmanın insanlara?? daha mı milliyetçi hissetcez?çözülmesi gereken sorunlardan biri buydu di mi ülkedeki?zorunlu kılınması müthiş yanlış bi olay.
bir akamedisyen olarak mantar gibi üniversite açılması külliyen yanlış.çoğuna yakınında kalite eksikliği var,hiç bir şey doğru düzgün üretilmiyor, çabalayanlar engelleniyor hatta. bizzat gündelik yaşadıklarımı yazıyorum,sadece siyaset aracı oluyor bu yeni üniversiteler..
çok ama çok geç kalmış olan bir uygulama. yani bundan seneler önce olsaydı, ki ülkeye sokulan bilgisayarlarda f klavye olmalı vs, tamam da artık f klavyeyi hatırlayan var mı? onu geçtim 10 parmak kullanan var mı? mesela ben 4-5 sene gibi f klavye kullandım. her seferinde klavyeyi değiştir dur olmuyor ve zorunlu olarak q klavyeyi ezberledim.
yani demek istediğim 2 parmakla yazıyoruz zaten ama işin bir de ticari yönü var. (tüccar kafası ehehe)
konuyu bilmiyordum, blog sahibinin burada, f klavyenin devlet dairelerinde mecburi hale gelecegini belirtmesi sayesinde konudan haberim oldu. flying dutchman'in soylediklerine binaen yaziyorum:
1. devlet dairelerinde f klavyenin mecbur tutlmasini yanlis ve sacma buluyorum ve uygulanacagini sanmiyorum.
2. f klavyenin turkceye uygun olmasi olmamasi ne kadar bilimseldir bilemem. ancak herseyimiz bilime uygun mu olmalidir? bu da tartisilabilir bence. egitim sistemi degil ki bahsettigimiz. alti ustu bir klavye. bilimsel olsa ne olur olmasa ne olur.
3. tum devlet dairelerinde turkce yazilmiyor. mesela benim calistigim devlet dairesinde -yani memurum ben- turkce kadar ingilizce ve zaman zaman fransizca da yaziyoruz. f klavyenin bu durumda fazla bir faydasi olmayacak.
4. isin ozu burada bunun gibi meselelerde devletin her tarafa her ise burnunu sokmaya hakkinin bulunup bulunmadigidir. bence yok. haa, cok da onemli mi derseniz; degil
5. kimse kusura bakmasin ama blogu yapan arkadas devlet memuru degil. benden once yorum yapanlar da herhalde degil.
devlet dairesi demek zapturapt altinda kurek ve kalebendlik cezasina carptirildigin yer demek degil. kimse sana sike sike f klavye kullandirtamaz ve hatta kullanmaya mecbur etmekle de ugrasmaz. baktin mecbur hale geldi f klavye, o zaman evden bir q klavye getirirsin. takarsin bilgisayara, isine bakarsin.
laptop isi tabii boyle pratik sekilde cozulemez.
6. "osmanlinin yasagi uc gundur" diye bir laf var. bizde bu tur hotzotlu isler cabuk tavsar.
7. olayin mustafa kemalle ya da harf inkilabiyla alakasini anlayamadim.
yok, m. kemalin yaptigi da, akpnin yaptigi da emrivaki yapip millete zorla biseyleri dayatmaktir demek mi diye dusunuyorum. icinden cikamadim isin.
F klavye bana daktiloyu anımsatıyor. Zamanında (lisede) kullanmıştım. Oldukça zordu. Varolan düzeni değiştirmek konusunda uzman olan AKP ya da düzeni bozup kendi düzenini sonuçlar ne olursa olsun kabul ettirmek için halkın kafasına vuran AKP, ufak şeylerle başlayıp büyük değişiklikleri yaparken bu küçük "yenilik" diye adlandırdığı şeyleri yapıyor.
@Büyük Kaptan: Yalnızca üniversite yapmakla eğitim seviye atlamaz. Onun içini de iyi eğitimcilerle, iyi araştırma merkezleriyle, iyi yöneticilerle doldurmak gerek. Sen ahırdan bozma binaya da üniversite diyorsun, Boğaziçi'ne ODTÜ'ye de üniversite diyorsun. Yanlış bir yorum. Eğer Türkiye için eğitimde son nokta üniversiteyse bu son kale insanlara bir şey vermiyorsa inanın bana son derece gereksiz. İnsanlar yalnızca bireysel çalışmalarıyla öne çıkıyor. Genelde çalışan adama destek de çıkılmıyor -iyi bir destekçisi yoksa- Köy Enstitüleri'nden başladı Adnan Menderes, Ezan'ın Türkçe olmasını yargıladı. O günden beri Arapça Ezan. Amerika'dan aldığı parayla döküntü traktörleri halka sattı. Özal'a gelelim herkes ağız birliği edercesine: "çağdaşlaştık, şöyle geliştik böyle geliştik." diyor. Sen gelir kaynaklarını bir bir dış sermayeye satarken dış borçları nasıl kapatabilirsin? ya da halkın maaşını nasıl ödersin? gelelim ondan 15-20 yıl sonrasına bakın bu aşamalar çok önemlidir bugünü görmek için. Onun için yazdım. Şimdiki şamar oğlanı da eğitim. Ben Meslek Lisesi'ni bitirdim. Gurur da duyarım bunun için. Meslek Liseli öğrenciler mühendis olamıyor bu ülkede. Daha garibi bunun halk tarafından da desteklenmesi:" o zaman seçmeseydi." şeklinde. İnsanlar uygulamasız eğitimle bir yere varamaz. Bir şeyi denemeden, öğrenemezsiniz. AKP'nin yaptığı şey ise bu üniversitelerin başına din adamlarını yerleştirmek. Bu uygulama ülkeye ne katar bilemiyorum. Korkum darbe olacağı. Her darbe bir şey kaybettirdi. Umarım daha kötüye gitmeyiz diyorum. İrdelenmesi gereken bir konu. Aynı zamanda Tarih öğrencisi olarak bu olayları araştırıyorum. Ülkemin AB'ye (Europe Council) yem olmasını ya da meze yapılmasını hazmedemiyorum. Gözler önünde ülkemin ırzına geçiliyor ve ben bir şey yapamıyorum. Verdiğim rahatsızlık için özür diliyorum. :)
burada benim anladığım şekilde harf devrimini eleştiriyorsan bravo, yok diğer türlü diyorsan ve bunu iyiye örnek şekilde gösteriyorsan bir daha görüşlerini gözden geçirmeni tavsiye ederim.ikincisi F klavyenin, Q kalavyeye oranla daha jızlı olduğu ispatlanmış bir gerçek ve de bu sadece devlet dairelerinde zorunlu hale getirilecek(basit mantıkla vatandaşın işi hızlı halledilsin)burdan hükümüte çamur atmaya çalışmak biraz abes kaçmış kusura bakma.
geç kalınmış bir hamle. burada akp'yi eleştirecek hiçbir şey yok. zaten f klavye kamuda yıllardır kullanılıyor. okullarda ise q klavye öğretiliyor.
"f klavye zorunlu oldu" deyince sanki birilerinin evimize gelip q klavyeleri toplatacağı gibi bir anlam çıkıyor. oysa özel iş yerinde ve evinde kişisel kullanımında ne kullanacağına kimse karışmıyor. sadece devlet dairelerinde ve okullarda f klavye kullanılması zorunlu yapılıyor ki bu çok mantıklı.
sebebi de şu. q klavye daktilonun ilk yıllarında, hızlı yazmaktan meydana gelen tıkanmaları gidermek için, bizzat insanlar yavaş yazsın diye oluşturulmuş bir dizilim. günümüzde kullanılması gereksiz. sadece biz değil, tüm dünya yeni bir klavye düzenine geçmeli. q klavye ile yıllar içinde hızlı yazabiliyor olabilirsiniz ama aynı süreyi f klavyeye tanısaydınız, onunla daha hızlı yazacaktınız. çünkü f klavye türkçe'deki 100binden fazla kelime analiz edilerek oluşturulmuş bilimsel bir klavye. eğer işiniz türkçe metin yazmaksa, f klavye ile daha hızlı yazarsınız.
melih sariisik arkadasimiza:
"menderes turkce ezani yargiladi ve o gunden beri ezan arapca" demissin ama ezanin dili zaten arapca idi. turkce ezan denilen seyi mustafa kemal, kimseden oyle bir talep gelmedigi halde re'sen icat etti ve zorla okuttu.
yani burada emrivaki is yapan menderes degil, sormadan etmeden ezani kafasina gore turkcelestiren ve ulke capinda bu kararini dayatan mustafa kemaldir.
bir insanin bu ulkenin kurucusu vs olmasi, onun her yaptigini dogru ve tartisilimaz mi yapacak? bu yaptiginiz, o sahsi ve ulkeye yerlestirdigi sistemi tanrilastirmak, bir din haline getirmek, putlastirmak, dogmalastirmak degil midir?
mustafa kemalin sosyal, kültürel, ekonomik her türlü karari elestirilebilmelidir. ve tarihi gelismelere uygun olmadigina kanaat getirilirse -demokratik bir sekilde tabii- degistirilebilmelidir. aksi takdirde kendisinin bir kim il sung, bir enver hoca, stalin ve mussolini'den bir farki kalmamis olur.
bu ulkede mukaddesatci takimin ilahi dini osmanli imparatorlugu ise, kemalist avaneninki de mustafa kemal ve kemalizmdir.
ben, bu ikisinin de tarihteki yerlerini almasini, ama gunumuzde tarihi birer olgu olmaktan fazla deger tasimamasi gerektigine inaniyorum.
adam adını yazmaktan aciz,half devrimini eleştiriyorsan bravo diyo ya hadsiz.arapça klavye ister bunun gibileri f klavye ne ki
Adam akp üniversite sayısını ikiye katladı falan diye saçmalayınca hemen atlamış birileri mal bulmuş mağribi gibi. Memleketin ufkunu açan kim varsa hemen karalamaya kalkmış bir arkadaş.
Kahvehane ağzıyla değil de ciddi dayanaklarla eleştirsek nasıl olur. Döküntü traktörü dedeniz de aldı oradan mı biliyorsunuz? Hiç iktisat kitabı okudunuz mu? Gelişmiş ekonomilerin kendini çevirme yapılarını biliyor musunuz? Sürdürülebilir borç seviyesi veya Maastricht kriterleri hakkında malumat sahibi misiniz? Ülkemizin kamu borç stoğu/GSYİH ve Bütçe açığı/GSYİH rasyoları açısından birçok Avrupa ülkesinden daha iyi olduğunu biliyor musunuz?
AB (European Union - 92’de Maastricht anlaşması ile bu adı almıştır, temeli 51 Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Kurucu Anlaşma ve 57 Roma Anlaşması ile kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu) ile Avrupa Konseyi (European Council – Yanlış hatırlamıyorsam 47’de kuruldu ve 49’da üye olduk. Şu an Gürcistan bile üye o derece) farklı yapılardır. Detaya girmeyeceğim ama istenirse her türlü araştırma için yol gösterebilirim.
Taraftar mıyım AB üyeliğine, saatler boyu tartışabilirim. Fakat bazı arkadaşların üzüm yemek değil de bağcıyı dövmek niyetinde olduklarını hiç tartışmam.
Sadece ahırdan bozmalar değil, Boğaziçi de üniversite değil bana sorarsan. Senede ortalama kaç akademik yayın ortaya koyuyor, kaç hakemli dergide makale yayınlatabiliyor kontrol et anlarsın. Diğerlerinden farkı özgüvenli olmayı ve ayakların üzerinde durmayı öğretir o kadar. Biliyorum ki konuşuyorum.
Darbe olacağı korkunuza sadece gülüyorum. Bunu bu kadar normal bişeymiş gibi söyleme tarzınızdan dolayı ise acıyorum.
Mutabık olduğumuz tek nokta uygulamalı eğitiminin daha sağlıklı olduğu konusu.
Kim hangisi kolayına gelirse onu kullanır kardeşim. Herkesin başına bir polis dikecek halleri yok ya.
flyby
Şu postta açıkça eleştirilen şey hükümetin tedavülden kalkmış bir klavyeyi dayatması. Nereden nereye gelindiğini anlatmak için de 1928'e gidilmiş. 83 yıl önce aynı devlet çağ yakalansın diye alfabeyi modernize ediyordu.
Gayet de doğru bir yaklaşım üstelik. Azıcık mantığını kullanabilenler de bunu anlar.
İşi kemalizm, irtica, vs... eksenine çekmeyi ben anlamıyorum.
Anlamadığım bir şey daha var; o da Arap alfabesini yürürlükten kaldırdığı için eleştirilmeyen ve övülen bir liderin söz konusu Arapça ezan olduğunda neredeyse küfürlere maruz kalması.
Onu da kaldırmakla iyi etmiş. Bir halkın büyük çoğunluğunun bağlı olduğu bir dinde ibadet çağrısının, halkın anlayacağı ana dilinde yapılmasından daha doğal ne olabilir ki.
Niye bu dine küfürmüş gibi eleştiriliyor.
alper ocal:
alfabe degisikligi neticede pratik bir alani ilgilendiriyor.isine arap harfleri gelirse onu kullanirsin, gelmezse latini cin filan. yani alfabe degisikligi cok da hayati aman aman degistiren bir olgu degil. bu nedenle de pek oyle buyuk patirti da kopmamis alfabe degisikligine.
ezan meselesi ise tamamen farkli. orada insanlarin ic dunyasina penetre edip zorla adamlarin inandigi bir seyde degisiklige gidiyorsun. dayatma yapiyorsun, bu elbette tepki toplar ve topladi da.
bana gore iyi oldu diyorsun ama demek ki insanlarin cogu senin gibi dusunmuyor. boylece ezan da hala orijinal dilinde okunuyor.
ben 32 yillik omrumde turkce ezan okunsun diyip de camiye giden adam gormedim. bu talepte bulunan insanlar mutedeyyin kisiler degil diye dusunuyorum. daha dogru ifadesiyle, mutedeyyin kisilerin ezan diye bir problemi yok.
toplum muhendisligi zararli bir is. dunyanin neresinde olursa olsun toplumsal muhendsilik, hele hele isin icinde din olunca, hep basarisiz oldu. fransiz devriminin uydurdugu ay adlarini, dini, ustun varligini filan tarihciler disinda hatirlayan yok. ama katolisizm bunca badireye ragmen ayakta.
sovyetler 70 yıl boyunca diretti ama onlar da ortodoksiyi de, islami da yok edemedi.
bu tur konularda dayatma yapmak tersine sonuclar verir. millet durduk yere daha dindar olur ya da dine sarilir, akli mantigi kaybeder.
dayatmadan kimse birsey kazanmadi. kemalizm de kazanmadi.
ayrica f klavye konusund merak ettigim birsey var:
eger akp f degil de q klavyeyi zorlasa idi okullara filan, millet ne diyecekti acaba? abd emperyalizmi filan diye tuttururdu gibime geliyorç akpnin ne bati usakligi kalirdi ne de biseyi.
halbuki adamlar turkce klavyeyi dayatiyor.
bence burada karsi cikilmasi gereken sey f klavye filan degil de isin dayatma olusu.
globalleşmeye isteseniz de istemeseniz de ayak uydurmak zorundasınız... yeni dünya düzeninde gözünü kulağını emperyalizme kapatarak hiç bi halt edemezsiniz.Q klavye evrensel bi olgudur artık,nasıl İngilizce dünya diliyse bu da onun gibi bi durum.değişir mi değişmez! sen çıkıp Türkiye'yi sözde ilerletmketen modernleştirmekten,özgürleşmesinden bahseden(!) bi hükümet olarak tarihin çoktaaan tozlu raflarına kaldırılmış F klavyeyi tekrar hortlatmaya çalışırsan 'absürdlüğün daniskasını' pekala yapmış olursun!!!
calih herifler "f" klavye türkçeye göre dizany edilmiştir. akp f klavye getiriyorsa bu 28 de ki harf inkilabına bi hizmettir.
ha diğer taraftan harf inkilabı dangalaklığın daniskasıdır. bir gecede koskokca bir ülkeyi "cahil" etmekten başka bir naneye yaramamıştır..
bilende konuşuyo bilmiyende konuşuyo. susunda bari ne MAL olduğunuz anlaşılmasın...
Yorum Gönder