Yil 2001...Subat ayinin sonlari.... Fatih Terim, Ihsan Topaloglu ile beraber CNN Turk televizyonunda yaptigi programda....Ihsan Topaloglu birkac gun ince Artemio Franchi Stadyumu'nda, Brescia macindan sonra olanlari soruyor. Terim, her zamanki mimikleriyle anlatiyor...."Oyuncularla soyunma odasindaydik, baktim disarida bir gurultu, ciktim, bu da ordaydi (Fiorentina kulubu baskani Vittorio Cecchi Gori'den bahsediyor), yok iste efendim Leandro daha once girmeliymis de soyle de boyle....Soyunma odasina girmek istedi, sokmadim....."....Program boyunca Terim istifasi ile ilgili bilgiler verdi ve muhtemel Milan transferiyle ilgili konustu...Ama oncesine sarmak lazim. Fatih Terim'in kulup takimlarinda yakaladigi, son basarili doneme, ama saha disinda yasananlar acisindan Brian Clough'un Damned United'ini aratmayan, Floransa'da gecen 8 ayinin, pek baska yerde rastlamadiginiz hikayesine...
2000 Mayis ayi...Galatasaray, Turk futbol tarihindeki bir devrimi gerceklestirdikten sonra ulkeye doner. Oduller, programlar, sampiyonluk turlari sonrasi ortalik sakinlestiginde bazi gercekler ortaya cikar. Fatih Terim'in kontrati bitmistir. Faruk Suren yonetimi kendisiyle anlasma saglamadigi gibi Terim'in sonralari yapacagi aciklamaya gore saglamaya da pek yanasmamistir. Ustelik sampiyonluk sonrası yapilan basin toplantilarinda Terim "Artik Sampiyonlar Ligi'ni de baskasi kazansin" diyerek ayrilik sinyallerini vermistir. Galatasaray camiasi 4 senelik bir saltanatin keyfini surerken "Imparator" kendisine baska bir rota cizmistir bile.
30 Mayis 2000.... Turk basini, ajanslara dusen bomba bir haberi Turk insanina duyurur. Tarihte ilk kez bir Turk teknik adam, Avrupa'nin 5 buyuk liginden birinin, buyuk takimlarindan birisinin basina gecmistir. Fatih Terim, Givanni Trapattoni'den bosalan koltugu doldurarak Italyan Fiorentina'nin basina gecer. Imza sonrasi Galatasaray yonetimi ve Terim birbirini suclar bir sure. Terim yonetimin kendisine soguk davrandigindan bahseder, Faruk Suren yonetimi, hocanin kalmasi icin ellerinden geleni yaptiklarini, basin ise iki tarafin kavgali oldugunu yazar. Italyan basini Terim'in transferini Fiorentina yoneticisi Luciano Luna'nin hallettigini ve Cecchi Gori'nin Roberto Baggio ve Alvaro Recoba'nin pesinde oldugunu yazar. Bazilarina gore ise Hakan Sukur ve Umit Davala da Terim'in pesine takilacaktir.
31 Mayis 2000...Terim Florya'da bir basin toplantisi duzenleyerek resmi aciklamayi yapar. Bi gun mutlaka Galatasaray'a donecegini (sozunde durmustur), takimdan hicbir futbolcuyu yaninda goturmeyecegini aciklar (bu sozunden Milan'a gittiginde donmustur). Fiorentina'li taraftarlardan bir cogu bu karar karsisinda sessiz kalirlar. 2 kucuk grup ise karari destekleyenler ve Abdullah Ocalan krizinin de etkisiyle karara karsi olanlar seklinde ikiye ayrilir. Terim 3 ayda Donatella Piatti'den Italyanca'yi ogrenir. Bazi Galatasaraylilar onun Italyancaya cok onceden basladigini, bunun da daha sezon ortasinda gitmeyi kafasina koydugunu ileri surerler.
Fiorentina en onemli yildizi, 9 yil boyunca kulubun formasini giyen, Batigol, Batistuta'yi Fabio Capello'nun Roma'sina satmistir. Onun yerini Portekizli Nuno Gomes'le doldurmak pek kolay degildir. Enrico Chiesa, 1 sezon once transfer edilmis ama Batistuta ve Predrag Mijatovic'in arkasinda kalmistir. Terim geldigi ilk gunden beri Mijatovic'i pek sevmez, Sirp oyuncunun daha sonra bu konu ile ilgili aciklamalari olacaktir. Forvet hattina Portuguesa takimindan Leandro Amaral katilir. Takimin beyni Portekizli Rui Costa 4 sene boyunca Gheorghe Hagi'yi idare etmis bir teknik adam icin bulunmaz bir nimettir. Tecrubeli Angelo Di Livio, kaleci Toldo, savunmanin gobegindeki 2 pariltisiz oyuncu Torricelli ve Pierini (Cek Repka sonralari kadroya girebilecektir) ve bir dolu ortalama oyuncu, Amoroso, Cois, Lassissi, Vanoli, Bressan, Adani gibi isimlerle yola cikar. Ancak baslarda isler iyi gitmeyecektir.
Fiorentina lig oncesinde UEFA Kupasi'nda Avusturya'nin Tirol Innsbruck takimiyla eslesir. Avusturya'daki ilk macin hakemi Orhan Erdemir olur. Fiorentina cok kotu oynar. Mac 3-1 Avusturya ekibinin ustunlugu ile biter. Dahasi Orhan Erdemir, Fatih Terim'i mac sirasinda sahadan atmis, Terim tribune giderken Erdemir'e hakaretler yagdirmistir. Italya'daki mac 2-2 berabere biter. Italyan gazeteleri "Fiorentina'nin onuru ayaklar altina alindi" seklinde yazilar yazarlar. Takimin sahibi Cecchi Gori'nin daha simdiden Terim'le arasinin bozuk oldugu, zira Turk hocanin takimin sahibin soyunma odasina sokmadigi konusulur. Turkiye'de ise Terim'in Gori'yi Faruk Suren'le ayni statude gordugu, halbuki birinin kulubun secilmis baskani digerinin sahibi oldugu, dolayisiyla Imparator'un davranisini degistirmesi soylenir. Galatasaray yonetimi ve Fatih Terim arasinda soguk ruzgarlar eser. Terim bir roportajda, Yavuz Gokmen, Hincal Uluc ve Ocal Uluc'a verip veristirir, arada Galatasaray yonetimine de "bunlar ruzgara tukuruyorlar" ve "kayadan ancak toz alabilirler" seklinde mesajlar gonderir. Bu arada Italya Kupasi'nda Salernitana 2 mac sonunda kolayca gecilir.
30 Eylul 2000...Ligin ilk macinda Fiorentina Parma deplasmanina gider. 5. dakikada Marcio Amoroso'nun ayagindan yenilen golle 1-0 maglup duruma duserler. Ancak ikinci yarida isler degisir. 65'te Pierini, 82'de Christian Amoroso durumu Fiorentina lehine 2-1'e getirirler. 2. golden sonra futbolcular Italya'da pek rastlanmayan sekilde Terim'le sarmas dolas olur. Adanali Turk, Italya'da ilk galibiyetini alacakken, Parma 90. dakikada bir penalti kazanir. Amoroso durumu 2-2'ye getirir ve mac berabere biter. Ama Italya'da gundeme oturmak icin Terim sadece 1 hafta bekleyecektir. 2. haftada takim Reggina'yi konuk eder yagmurlu bir gunde. Sonradan Chievo'da buyuk isler basaracak olan Massimo Marazzina, Reggina'yi 1-0 one gecirir deplasmanda. Son 5 dakikaya girildiginde skor aynidir. Gori ailesi tribunde soylenirken, Manchester United'in basini yaktiktan sonra solugu ulkesinde alan Massibo Taibi'nin buyuk hatasini Nuno Gomes degerlendirir. Durum 1-1'e gelir. Macin sonunda sahneye Brezilyali Leandro cikar. Sol kanattan kullanilan tac atisi sonrasi yapilan ortaya kafayi vurur ve uzatmalarda takimini 2-1 one gecirir. Di Livio basta olmak uzere futbolcular yine hocayla sarmas dolas olur. Mac sonu Terim reklam panolarindan atlayarak taraftarla butunlesir. Floransa sehri ilk kez hocasiyla butunlesmistir. Ertesi gun La Gazzetta Dello Sport, "hic alismadigimiz bir Turk" basligini atar. Terim'in yardimci antrenor Antonio Di Gennaro ve Genel Menajer Giancarlo Antognoni ile de cok iyi iliskileri olduklari bilinmektedir.
Fiorentina izleyen 4 macta 3 beraberlik 1 maglubiyet alir. Gori ozellikle Perugia'ya iceride 4-3 kaybedilen maca oldukca icerlemistir. Teknik direktor adaylarini simdiden gozden gecirmeye basladigi soylenmektedir. Terim 7. hafta Verona'yi kendi evinde 3-2 ile gecer. Mac sonrasi Fanatik "Terim, Her Mac Gerilim" basligini atar. Verona'nin gollerinden birisini 23 yasindaki Luca Toni atmistir. 1 hafta sonra Terim kader maclarindan birisine cikar ki, mac cok ozel bir mactir. Lider Roma deplasmanina giden Fiorentina maci cok iyi goturur ama 83. dakikada gelen gole mani olamaz. Golu atan adam maci ozel yapmistir. Gabriel Batistuta ceza sahasi civarindan yaptigi nefis bir vurusla one cikmis Francesco Toldo'yu avlar....Arkadaslarinin sevinc yumagindan ayrildiginda gozu yasli bir adam gorulur. Zaten golden sonra sevinmemistir bile. Mac 1-0 biter. Mac sonu Gori'nin, Chelsea'den birkac hafta once kovulmus Gianluca Vialli'yle gorustugu ve Terim'in kaderinin pamuk ipligine bagli oldugu dedikodulari iyice ayyuka cikmistir. Ancak 3 gun sonra kupa ceyrek finalinde Brescia 6-0 maglup edilir.
1 hafta sonra Fiorentina Lecce deplasmanindan da 1 puanla doner. Evet takim zor kaybediyordur ama 9 haftada sadece 2 galibiyet alabilmistir. 9 Araliktaki Inter maci bir baska donum noktasidir. Hakan Sukur ve Vieri'nin forvet hattini olusturdugu Inter, Enrico Chiesa ve Rui Costa'nin golleriyle maglup edildiginde bu Fiorentina ruzgarinin baslangici olur. Izleyen hafta Udinese deplasmaninda 3-1 kazanir Mor Menekseler. Bunu icerdeki 2-0'lik Verona galibiyeti izler. Bu arada takim kupada yari finale yukselmistir. Enrico Chiesa formunu her gecen hafta artirmaktadir (o sezon toplamda 22 gol atacaktir). Ancak fiksturun en kritik donemi gelir. Once Juventus deplasmani, sonra da Milan. Ancak Delle Alpi'dekileri bir sok beklemektedir. Fiorentina ilk 20 dakikada Chiesa ve Nuno Gomes'le 2-0 one gecer. Juve 57'de durumu 3-2'ye getirmistir. Ancak 64'te Chiesa frikikten Van der Sar'i avlar. Mac 3-3 biter. Gazeteler Fiorentina'nin muthis oyunundan bahsederken Terim'galibiyeti kacirdiklarindan dolayi kizgindir.
13 Ocak 2001 tarihi Fatih Terim'in kariyerindeki cok onemli gunlerden bir tanesidir. Milan, Artemio Franchi'de 4-0'la perisan edilir. Takim 3. siraya yukselir. Roma'nin muthis formu olmasa, takim sampiyonluk sansina bile sahip olacaktir. Zaccheroni Fatih Terim'den bir tokat daha yemistir. Mac sonu Eduardo Galliani Terim'i oven konusmalar yapar. Turk ve Italyan basini Terim'in adini Milan'la anmaya baslar. Derken Cecchi Gori'nin de akli basina gelmis ve hocanin kontratini uzatma yollari aramaktadir. Terim gorusmeler icin Gori'nin evine davet edilir. Floransa halki baskanin evinin onune toplanir. Bazi taraftarlar Terim'le tekrar anlasilmassa Gori'nin evini yakacaklari tehditini savunurlar. Gorusme gece yarisina kadar surer. Fatih Terim evden ciktiginda, yeni sozlesme imzalamadigini ve sezon sonu gorevi birakacagini aciklar. Ozellikle'Gori'nin Roma maci sonrasi Vialli'yle gorusmesini affedememistir. Ancak bu stratejik bir hatadir, zira taraftarlarca koseye sindirilmis olan Gori boylece cikar yol bulur. Ertesi gun "Terim'in onunde kole oldum, paspas oldum ama razi olmadi" diyerek'elinden geleni yaptigini ve sorunun Terim'de oldugu imajini verir. Bir Italyan komedi programi, kendisine kontrat teklif edilen Terim'in Gori'ye "Terimnato" cevabini verdigi (Italyanca iptal etmek anlamindaki "terminato"dan esinlenerek) yonunde bir skec yapar. Saha icinde kazanan Terim, psikolojik savasta bir hata yapmistir. Bu belki de onun sonraki 10 yilinda yapacagi bir cok stratejik hatanin ilki, kendi ismini, yaptigi isten cok sevmeye basladigi ilk andir.
10 gun sonra kupa yari finalinde Milano deplasmanina gidilir. Chiesa ve Bressan'in golleri karsisinda, Milan beraberligi Federico Giunti'nin 90. dakika goluyle kurtarir. 7 Subatta rovans icin Artemio Franchi'ye cikilir. Chiesa ve Rui Costa 2-0'la Mor Menekseleri finale cikartir. Terim, Italya'daki ilk sezonunda bir kupa kaldirma sansini yakalar. Ustelik Zaccheroni'ye karsi inanilmaz bir psikolojik ustunluk kurmus, 1 sene icerisinde 2 farkli takimla, Milan'i 4 macta da sahadan silmistir. Ancak ligde isler iyi gitmemektedir. 4-0'lik Milan galibiyeti sonrasi takim 1 beraberlik ve ustuste 3 maglubiyet alir. 19. haftada Reggina deplasmanindan yine beraberlikle donulur. Terim'in istifa aciklamasinin futbolcularin konsantrasyonuna oldukca olumsuz etki ettigi soylenir. Derken yazinin girisinde bahsettigimiz Brescia maci gelir.
24 Subattaki macta, 66. dakikada 2-1 onde olan Fiorentina, Brescia'nin ilk golunu de atan Roberto Baggio'nun ikinci golune engel olamaz. Takim 9. siraya kadar inmistir. Mac sonu Gori soyunma odasina girmek ister ama Terim tarafindan terslenir, disarida bagirip cagirir. 2 gun sonra Terim istifasini aciklar. Onunla birlikte Antognoni ve Di Gennaro da aninda istifa ederler. Terim, Italya'daki ilk sezonunda'kendisine buyuk bir kredi kazandiracak Italya Kupasi zaferini elinin tersiyle itmistir. Italyan basini ve taraftarlar Terim'in pesinden Gori'yi suclarlar. Gori'nin tek yandasi Mijatovic gibi gorunmektedir. Sirp oyuncu "toplu hucum toplu savunma gibi sacma sapan bir oyun anlayisi vardi" seklinde aciklama yapar.
Terim'in yerine Lazio'nun yardimci hocasi Roberto Mancini getirilir. Mijatovic kadroya doner. Ancak Fiorentina ilk galibiyetini almak icin 4 hafta daha beklemek zorunda kalir. O sezon Terim donemi sonrasi hicbir zaman ustuste 2 galibiyet alamaz ve sezonu 10. sirada bitirir. Italya Kupasi finalinde. Parma ilk macta deplasmanda Vanoli'nin goluyle maglup edilir. Ikinci macta kendi evinde 1-1'lik beraberlige uzanan Fiorentina kupayi kazanir. Mac sonu hem futbolcular hem de Mancini bu basarida Fatih Terim'in buyuk rolu oldugunu belirtirler.
Fiorentina 2000-01 sezonunun ilk yarisindaki o muthis futbol resitalini ve basariyi ancak ve ancak Cesare Prandelli doneminde yakalayacaktir. Zaten 2001-02 sezonunda mali calkantilarin da etkisiyle kume duserler. Donusleri 2004-05 sezonunu bulur. Fiorentina, o sezon Terim'in kendilerini Italya Kupasi finaline getirmesinden sonra muzesine hicbir kupa katamamistir. Cecchi Gori 2003'te kulubu borc batagindayken enkaz halinde satar. 2008 yilinda mali yolsuzluk iddialariyla tutuklanir ve hapse atilir (burada otenazi ile oldurulmek istedigini soylemistir). Fatih Terim izleyen sezon AC Milan'in basina gecer ama 10. haftadaki 1-0'lik Torino maglubiyeti sonrasi kovulur....
18 yorum:
forza viola ♥
mijatovic'i sevdiğim tek an 98'de amsterdam'da juve'ye attığı goldür. yoksa çok gereksiz bir adamdır kendisi zaten
Terim yeniden Galatasaray'ın başına geçse taraftarlığımı askıya alırım diyen laleler okusun..
Allah razı olsun sizden. Ben bu hikayenin devamını da bekliyorum. Kaç gündür aklımda Terim'in Milan hikayesini hangi bloğa rica etsem de yazsa diyordum. Böyle harikulade ve doyurucu bir yazıdan sonra sizden başkası yapamaz Dutchman.
Lütfen Milan hikayesini de yazın.
Çok güzel bir yazı teşekkür ederim.Öncelikle yazının başlarında tarihler 30 Mayıs ve 31 Mayıs 2000 yılı olması gerek, sanırım gözden kaçmış.
O dönemki ayrılık hem Terim hemde Galatasaray için 10 yıllık düşüşün başlangıcıydı; kalsa 2003-2004 Porto ikilemesini daha önce yapma şansını yakalayabilirdi.
O dönem mor menekşeler cidden çok güzel maçlar çıkarıyordu, özellikle Rui Costa,Gomez ve Chiesa 3lüsü müthiş uyumluydu.
@FD,
Eline sağlık FD. Çok doyurucu ve bilgilendirici bir yazı oldu. Zaten bilinen şeylerin yanı sıra az bilinen, Türkiye'de pek haber yapılmamış ayrıntıları yazman yazıya ayrı bir renk katmış. Mutlaka 5 aylık Milan macerasını da bekliyoruz senden. Eminim yeni birçok ayrıntı öğreneceğizdir o yazından da.
Yalnız küçük bir düzeltme: "Rüzgarın kayadan götüreceği tek şey tozdur." lafını ilk defa 2. Galatasaray döneminde Elazığspor maçından sonra söylemişti. Çok net hatırlıyorum, çünkü aynı hafta perşembe günü yayınlanan Kurtlar Vadisi'nde Şahin Ağa söylemişti bu sözü ve 2 gün sonra Terim'den de maç sonrası açıklamasında aynı sözü duyunca iyi geyiğini yapmıştık. :)))
Ayrıca,
@Jose;
Ne alakası var? Terim'in Galatasaray'daki ilk dönemindeki başarıları bilinmiyor mu? Bu yazıdan ne sonuç çıkarmalılar Galatasaraylılığını askıya alacağını söyleyen "lale"ler??? Aaa Terim zamanında Fiorentina'da şunları şunları başarmış, demek ki iyi bir teknik direktörmüş mü demeliler?
Bir adam gittiği her takımdan kovuluyorsa, iyi bir adam değildir o arkadaş.. İyi bir teknik direktör hiç değildir.
gerçekten tam bir Damned United hikayesi gibi. Ancak şöyle bir kişisel görüşüm var, Fatih Terim 4 yıllık bir hazırlık ve takımı oturtma döneminden sonra Avrupa'nın en iyi teknik direktörleri arasına girmiş olmasına rağmen bu noktadan sonra narsisistik yapısı ve sürekli "kendi" egosunu besleme ihtiyacı inanılmaz derecede geri gitmesine neden olmuştur. Fiorentina gerçekten bu "takım hazırlama ve ilerleyen yıllarda başarı kazanma" sistemine uygun bir takımdı. Ancak şampiyonluk parolası ile göreve gelmemesine rağmen her mağlubiyetten sonra bir gerilim, bir bırakıp gitme isteği söz konusu. Bir futbolcu "wants bigger club" sendromunu yaşayabilir ancak işin başındaki bir adam olarak, sözleşme yenilememe gibi bir güvensizlik yaratacak bir ortam yaratmamalıydı. Sonraki kariyeri de zaten parlayıp sönen devamlılığı olmayan kısa hikayelerdi. Oysa yeteneğini ve zekasını uzun süreli bir anlaşmaya (mesela 4 sene) yayabilseydi -ki hala yapabilir- Galatasaray zamanından çok daha başarılı bir döneme imza atabilirdi. Ancak takımsal çıkarlardan ziyade sürekli kendi egosunu beslemeye yönelik yapısı bunu imkansız kılmaktadır. Hatta biraz abartmak gerekirse aldığı galibiyetten sonra sevinci 3 puan için değil basın toplantısı yapacağı "Fatih Terim Şov"u içindir. Her şey bir yana gerçekten çok iyi bir teknik ve taktik adamı. Günümüz 3 forvetli yapısının ilk örneklerini veriyordu hatta Fiorentina'da. Ama tam bir Brian Clough hikayesi gibi olan kariyerinin mutlu sonla bitebilmesi için aynı Brian Clough gibi kendilik beğenisini bir kenara bırakıp uzun soluklu bir anlaşmaya gitmesi gerekir (Nottm. Forrest gibi) ve inanıyorum ki başarılı da olacaktır.
amaral forvet değil orta saha :)
Peki abi senin genel Terim kanaatin nedir. Bugün tekrar Galatasaray'ın teknik direktörü veya sportif direktörü oldu deseler, hatta günün birinda Galatasaray'a başkan olsa, yönetici olsa düşüncelerin neler olur?
milan serüvenini de bekliyoruz. galliani-terim ilişkileri, rui costa ve ümit davala transferi ve inzaghi'nin kaçırdığı penaltı sonrası gelen kovulma.(inzaghi'nin bu maç sonrası yaptığı açıklama da bombadır.)
Yine harika bir yazı olmuş elinize sağlık, İhsan Toplaoğlu'da o dönem Terim'in İtalya macerasından baya bi nemalanmıştı, çıkar öpücem kıvamındaydı resmen
tarihler 2000 olmalı. bi kontrol ederseniz.
Adsiz bu Amaral o Amaral degil
Bunun arkasına kesinlikle Milan yazısı gelmeli.Teşekkürler...
Efendim ellerinize gözlerinize sağlık. Bir kaç yorumcu arkadaşın dediği gibi devamında hikayenin kalan kısmını yani Milan macerasını da kaleme alırsanız çok seviniriz.
mijatoviçin açıklaması bombaymış; "toplu hucum toplu savunma gibi sacma sapan bir oyun anlayisi vardi"
Clough'un teknik direktorlugundeki bir takimin macini izlememis citirlar, bu saygidegeri neredeyse her takimdan kovulan terim ile ayni satirlarda yazmaniz anlamsiz.Istifa mi yoksa Gori'nin isabetsiz kalan tekmesi mi o konu da flu..
Yorum Gönder