Bu akşam modacıların ve kendi endüsterisini ihya edenlerin günü. Popülerliği fazla ama içi boş ödül Oscar (tamam itiraf edelim zamanında bizde lisede izledik kalkıp ama adı üstünde "liseli") bu akşam dağıtılıyor. Dünya üzerinde her sene yapılmış bir dolu kapı gibi filmi es geçen (aşağıda da göreceksiniz), akademi denilen ve geneli klasik sinema klişelerinin peşinden giden, genelde kılları kadayıflaşmış adamların seçtiği filmlere ödüller dağıtılacak. Örneğin Hollywood sinemasının çıkardığı en klasik filmlerden olan A Beatiful Mind akademi üyelerini cezbetmiş ve David Lynch'in Mullholland Dr. filmi (muhtemelen üyelerin bir bok anlamadığından - hangimiz anladı o ayrı) güme gitmiştir. Ben aşağıda bu kurumun genel tutumuyla ilgili birkaç şey yazayım. Tek tek film bazında örnekleri Twitter'a yazdım, burada da birkaç anlayışa yer vereyim.
1-Sahte muhalefet gösterileri: Benim için bunun en önemli göstergesi 2002 ödülleridir. Ülkenin 11 Eylül sonrası birlik beraberliğe, "land of the free home of the brave"e ihtiyacı vardır. Halle Berry ve Denzel Washington, 2 siyahi oyuncuya ödül verilir ve adeta "bakın Afro-Amerikan kardeşlerimiz, sizi seviyoruz, bırakın şimdi ırkçılık laflarını, Ortadoğu'daki şeytana karşı birlik olmalıyız" mesajı verilir. Nicole Kidman'ın Moulin Rouge'daki muhteşem performansı güme gider. David Lynch'in harcandığı tören budur aynı zamanda. Yoksa akademi "Hurt Locker" kurumudur özünde.
2-Türk hakemi sendromu: % 100 penaltıyı vermeyen Türk hakemin, tartışmalı pozisyonda penaltıyı çalması gibi Oscar tarihi bir oyuncuya ya da yönetmene hak ettiği zaman ödülü vermeyip, haketmediği zaman vererek yine bir hak yemeye sebep olduğu anlarla doludur. Denzel Washington ödülü Hurricane'de haketmiştir ama Training Day'de ödülü alır, Kidman Moulin Rouge'da haketmiştir, Hours'da ödül verilir. Morgan Freeman Shawshank Redemption'da harcanır, Million Dollar Baby ile haketmediği ödülü Clive Owen'ın elinden alır....vesaire vesaire...
3-Kafa karıştırmayın: Fight Club, Se7en, Mullholland Dr., Buried, Blade Runner, Memento, 2001 Space Odyssey, The Clockwork Orange, Twelve Monkeys, Inception...Bu liste böyle gider...Akademi böyle kafa karıştırıcı filmleri sevmez. Yapacaksın Crash, yapacaksın bir Million Dollar Baby, yapacaksın bir Chicago ooh mis gibi.
4-Uzakdoğu hakkımız söke söke çalıp çırparız: Martin Scorsese'ı yıllarca es geç. Hong-Kong yapımı Internal Affairs'ı çırpıp Departed'ı çıkarınca, ödülü ver, ama Uzakdoğu sinemasını ancak hacılamakta kullan. Chan-Wook Park mı, Kim-Ki Duk mu? Onlar kim yahu...
5-Çizgi film şarkıları: Pocahontas, The Lion King, Prince of Egypt, Wall-E, Toy Story....Hollywood eğer bir çizgi film yaptıysa, içine de şarkı koyduysa, o şarkı İzzet Altınmeşe'den Tappo Rappo olsa bile Oscar adayıdır ve muhtemelen de alır. Bu uğurda nice güzel şarkılar güme gitti. Eric Clapton'ın Change the World'ü bunların başında gelir.
6-Trendler: Oscar'ın en büyük alışkanlığından biridir. Ödül senelerinde trend tutturmak. Bazı seneler savaş filmleri olur, bkz. 1998, bazı yıllar drama yılları bkz 1999, bazı yıllar bütünleştirici politika yılları bkz. 2005. Arada adayların arasına bunların dışına çıkan filmler de alınır ama genelde trendin en "klasik kotarılmış" filmi mutlu sona ulaşır. (bkz Spielberg'in Saving Private Ryan ile yönetmen ödülünü alırken The Thin Red Line'daki Terrence Malick'in onu izlemesi) Bir de değişöez moda vardır...Boksör veya ölmüş bir müzisyenle ilgili film yaparsanız işi bağlarsanız.
7-Ucuz milliyetçilik: Kevin Spacey 2002 ödül törenine çıkar. 11 Eylül olaylarından sonra hayatını kaybetmiş tüm "masum" Amerikalılar adına kadehini kaldırır. Tüm salon ona katılır. Masum Ortadoğulu çocuklar? Kim takar onları. Akabinde George Bush'un yarattığı "kurmaca savaş" a sataşan Michael Moore yuhlanır...
8-Meryl Streep: 1978'den bu yana geçen 32 yılda 16 adaylık, bunların 2'sinde kazanma. New York'ta 5 Minare'de Meryl Streep oynasaydı, şimdi Mahsun yabancı film dalında adaydı. Tamam bu kadını çok seviyorsunuz anladık. Hayır kadına da yazık. 1982'den beri ödülü alamadı. 12 kez geldi, 12 kez geri gitti...
9-Hans Zimmer: Bugüne kadar 1 Oscar'ı var. 1997 yılında The Lion King'den...Çıkın gidin burdan, döverim sizi...
10-Sergio Leone ve Stanley Kubrick: Ne yönetmen ne de film dalında ödülleri yok....Aslında 10 maddenin 10'una da bunu yazıp bıraksam yeterli olur....Utanın lan...
27 Şubat 2011 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
21 yorum:
Son 2 tespite kadar güle yarıla okudum da son 2'sini okuyunca "oha, hakkaten lan" deyip iyi bir küfrettim.
Bu arada bir ekleme yapılabilir: "Yahudi soykırımı" ya da "eşcinsellik" ile ilgili film yaparsanız kesin Oscar adayı olursunuz ve muhtemelen de ödülü alırsınız.
özet gecmissin usta, ellerine saglik :D
mükemmel analiz. bu akşam da 'inception'a vermezlerse o ödülü yakarım bu gezegeni:)
GAy yahudi piyanistin ikinci dünya savaşına katılması kesin oscarlıktır bence:) Arak olmasın bi yerde okumuştum galiba...
yalnız posterler nasıl spoiler belli değil.
Amerikanizmin en büyük enstrümanlarından biridir oskar törenleri. Suya sabuna dokunanı sevmezler o yüzden. Evet oskar alan bir film kalburüstü bir filmdir ama içinde yapı bozucu, zihinlerde soru işareti uyandırıcı hiçbir şey yoktur büyük ihtimalle. Yazarla aynı görüşteyiz.
@Umutation, "Lesbian Sex" spoilersa o adam o filme gitmesin zaten :))))
Hurt Locker saçmalığından sonra bu sene akademinin doğru düzgün bir tercih yapması için son şansı.
denzel abi philadelphia ile de haketmişti bence.
oscar ödülleri adam gibi ödüller olsaydı zaten hans zimmer ortalığı silip süpürürdü. yuh be abicim sırf gladiator için oscar'ın yanına bir ödül daha veririm o adama ben
lord of the rings de üçüncü filme kadar görmezden gelinmişti. sonra üçüncü filmde ödül manyağı yapıldı da bu listelere giremez oldu. bu akşam inception ödül alacak diye bekleyenler boşa beklemesin..1 tane baba ödüller dışında kalanlardan mansiyon ödülü konseptiyle takdim edilir daha fazlası olmaz..
buyuk usta Marlon Brando zaten zamaninda olayi gorup reddetmis oscar'i. bence siz de birakin takip etmeyi. acip soyle sevdiginiz guzel bi film izleyin kendininze gelin. ben bi gladiator yapicam mesela...
jim carrey başganın hiç oscar adaylığı olmaması(bu normal geliyo aslında da adam reyiz yaa) ve 2003 yılında ödülün daniel day-lewis'e değilde adrien brody'ye verilmesi de var(gerçi bundan genel anlamda bahsedilmiş)
cok guzel olmus,hasta yataginda moral oldu, eline saglik
@Umutation hahaha abi yemin ediyorum adamın kolunu keseceğini bilmiyordum daha izlemedim filmi :)
Süper yazı, bir kez daha doğrulandı 2011'den sonra da :) Bu arada Lion King 1994 değil mi?
Kidman The Hours'daki performansiyla o oscar'i hak ettigine inaniyorum. Moulin Rouge'da ise goz kamastiriyodu ama performansiyla degil goruntusuyle. Bu defa hakem bence dogru penaltiyi vermis ve diger olayda da penaltiyi vermemesi de dogru karar imis.
charlie chaplin de ne oyuncu ne yönetmen olarak ödül aldı. Sergio Leone ve Stanley Kubrick başlığı altına eklenebilir.
Her bu tarz muhabbette olduğu gibi yahudilikle ilgili film yapıldımı oscaı alır mantığı bu muhabbette de ortaya çıkmış. Her yıl bir sürü yahudi filmi yapılıyor çoğu güme gidiyor ama schindler list, pianist ve munich ödül aldı yada adaylık aldı diye ki schindler list ve pianist aldıı ödüllerden de dahha fazlasını hakediye(ralph fiennes en iyi yardımcı erkek oyuncu ve pianistte de bir sürü var). Filmler kötü olsa haketmiyo olsa anlıycam bu garip düşünceyi ama değil. Hollywood yahudilerin elinde mantığıyla bu adamların hakkettiklerini de eleştirmenin pek bi mantığı yok bence.BTW Oscar sucks o ayrı
Hans Zimmer, Gladiatorle alamadıktan sonra Inceptionla nasıl alsın? Adamı mimlemişler.
yerinde ve doğru bir analiz. kalemine sağlık üstad. duygularıma tercüman oldun :)
Yorum Gönder