19 Ağustos 2011 Cuma

ROBERT MAASKANT VE WISLA KRAKOW



















Polonya futbolunun Türkiye'deki yansıması genelde Trabzonspor'un bu pazarda yaptığı arayışlarla sınırlanabilir. Özellikle blog aleminde Polonya tribünlerinin şovları da daha fazla kişiye ulaşınca (ki bu örneklere biz de yer verdik), tribün ahalisi anlamında da bilinen, söz sahibi bir ülke haline geldiler. Şu anda bana göre koreografi ve tribün organizasyonu bakımından dünyanın 1 numarası durumundalar. Biz de zaman zaman bu ülkenin futbol ortamına değiniyoruz ki 10 ay sonra düzenleyecekleri Avrupa Şampiyonası onları dünyanın gündemine oturtacak. Beklenenin aksine stadyumları Ukrayna'dan daha çabuk inşa ettiler ve UEFA'ya "Ukrayna'da sorun çıkarsa biz tek başımıza düzenleyelim" mesajını da gönderdiler. Stadyumlarının yıllardır yenilenmesi gerekiyordu ve bu kupa buna ön ayak oldu. Almanya'nın 2006 Dünya Kupası sonrası yaptığı büyük kalkınmayı onlar da yapabilirse önemli bir adım atacaklar. Euro 2012'de şehirlerine stadyum yapılmayan takımlar da önemli restorasyon çalışmaları yapıyorlar.

Polonya UEFA katsayı listesinde 24. sırada. Avrupa'da kulüp takımları bazında kaydadeğer çok büyük başarıları yok. Legia Varşova 1969-70 sezonunda Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda final oynadı ki bu ülke futbolunun en üst noktası. Legia o noktaya gelirken çeyrek finalde Galatasaray'ı kupadan elemişti. 1983'te Widzew Lodz aynı başarıyı tekrarladı. Çeyrek finalde Liverpool'ı safdışı bırakmaları tam bir bomba etkisi yaratmıştı, zira Liverpool kupanın 1977, 78 ve 81'deki şampiyonuydu (ve izleyen sezon yine şampiyon olacaktı). Ancak 1982 Dünya Kupası'nda 3. olan milli takımın kulüpleri de sürüklediği o yıllar Polonya futbolunun altın yıllarıydı. Widzew o takıma 4 oyuncu veriyordu. 1995-96 sezonuda Legia Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynadı. İzleyen sezon Widzew grup maçlarına kalmayı başardı. Ancak Atletico Madrid ve Borussia Dortmund'un gerisinde kaldılar. Polonya takımları o tarihten bu yana, yani 14 yıldır Şampiyonlar Ligi yüzü görmüyorlar.

Wisla Krakow, 1978-79 sezonunda Kupa 1'de çeyrek final oynamıştı. 2005-06'da grup maçlarına kalmaya çok yaklaştılar. Bugün Trabzonspor forması giyen Pawel Brozek'li Wisla, Panathinaikos'u Krakow'da 3-1 mağlup etti, Atina'da maç ev sahibi lehine 2-1 iken, Dimitrios Papadopoulos 87'de maçı uzatmaya götürdü, Ilias Kotsios da uzatmalarda Wisla'nın hayallerini yıktı. Yıkılan hayaller bir Hollandalı sayesinde tekrar yeşerebilir.


















Robert Maaskant, futbolculuk kariyeri çok parıltılı olmayan Hollandalı hocalardan. 30 yaşında RBC Roosendaal'ın başına geçtikten sonra takımı 2 kez Eredivisie'ye yükseltmeyi başardı. Sonrası Willem II, tekrar Roosendaal ve MVV maceralarıyla geçti. 2008 şubat ayında NAC Breda'nın başına geçtiğinde kariyeri için bir dönüm noktasındaydı. Takımı o sezon üçüncülük koltuğuna oturttu. İzleyen sezon Avrupa Ligi vizesini bir kez daha aldırdı. 2009-10 sezonunun sonu geldiğinde başka bir yol açtı kendisine. Polonya Ligi'ni tercih etti. Wisla kulüp tarihinin 13 şampiyonluğunun son 7'sini 1999-2010 yılları arasında kazanmış bir takımdı. Böyle bir kulübün taraftarlarını da, yönetimini de memnun etmek zor olabilirdi ama Maaskant ilk sezonunda şampiyonluğu kazanıp, kulübün toplam şampiyonlukta Gornik Zarbze'yi yakalamasını sağladı. İlginçtir takımın en golcü ismi 9 gollü Andraz Kirm'di ve 36 yaşında gol kralı olan Tomasz Frankowski'nin gerisinde kalmıştı, asist krallığı listesinde hiçbir oyuncuları yoktu ve her ay seçilen "Ayın Oyuncusu" listesine tek bir isim sokamamışlardı. Maaskant buna rağmen 7 puan farkla şampiyon olmasını bildi. Bunu yaparken AZ'de uzun yıllar top koşturmuş Hollandalı Kew Jaliens ve bir başka vatandaşı Michael Lamey'i de takıma kazandırdı.

Takım bu sezon da Avrupa'da iyi işler yaptı şu ana dek. Önce Skonto'yu, sonra Litex'i kupanın dışına attılar. Çarşamba akşamı iç sahada Kıbrıs temsilcisi APOEL'i 1-0 mağlup ettiler içeride. Salı günü deplasmandan istediklerini alırlarsa Şampiyonlar Ligi'ne kalacaklar. Bu ülke futbolu için çok önemli bir fırsat. Maaskant'ın sözleşmesi bu sezon sonu bitiyor, Şampiyonlar Ligi vizesi onun sınıf atlamasını sağlayabilir. Henüz 42 yaşında, kendi ülkesindeki orta karar takımları yöneten meslektaşlarına göre dışa açılmayı çok erken başardı. Polonya'da onun varlığı Hollandalı futbolcuların Ekstraklasa'daki sayısını da artırdı. Bugün ligde tümü 2010 sonrası transfer edilmiş 7 Hollandalı forma giyiyor. Hollandalıların dönüştürme görevini üstlendikleri son ülke, Lehlerin diyarı...

1 yorum:

delorean dedi ki...

Wisla sonunda şampiyonlar ligine katılacak gibi gözüküyor.Hollandalılar demişken güney kıbrıs takımı aek larnaca'yı incelemenizi öneririm.Rosenborg deplasmanında da 0-0 berabere kaldılar.Gruplara kalma şansları yüksek.