ŞİŞKO NURİ ÇEÇEN VERSİYON

Soba üzerinde kestane, çay ve yemek ısıtmak. Doğalgaz icat edildi mertlik bozuldu diyesim geliyor bazen. Zira sadece katalitik, Auer Soba ve Cebeci-Kurtuluş hattındaki meşhur "öğrenciye 4+1 sobalı 200 milyon" geleneğini bitirmedi bu illet, futbola da çomak soktu ve bir dolu Rus, sabırsız, oyuncak arayan Şişko Nuri yarattı. Neuchatel Xamax'ın Çeçen başkanı, Terek Grozny başkanı Ramazan Kadyrov'un yakın arkadaşı Bulat Chagaev de bunlardan birisi. Geçtiğimiz mayıs ayında satın aldı takımı Chagaev. Servetinin müteahhitlik ve diğer emlak işlerinden geldiğini söylemişti. Mayıs ayında kongrede "sahipliği" onaylandı. Mayıs ayında takım İsviçre Kupası finalinde FC Sion'un rakibiydi. Takım ilk yarıyı 2-0 önde kapadı. Chagaev soyunma odasına indi ve "hepinizi geberteceğim" tehditini savurdu. Bu tabii rahat İsviçreli yaratılışını etkilemedi ve takım maçı aynı skorla mağlup kapadı.

Yeni sezon başladı, sular durulmadı. Takım daha ilk maçında kendi evinde Lucerne'e 3-0 mağlup olunca birkaç futbolcu, tüm sponsorlar, tüm yönetim kurulu ve sonunda da kulüp başkanı kovuldu. 1 hafta sonra Basel'e 2-0 mağlup oldular. teknik direktör Francois Ciccolini, yardımcısı, daha 2 maç önce göreve başlamış Sonny Anderson ve kaleci antrenörü Jean-Luc Ettori tekmeyi yedi (Prekazi'nin hediye verdiği Ettori'nin, aynı sezon yazılan destanın bir önceki ayağı Neuchatel Xamax'da görev yapması da manidar olmuş) Adeta Moğol saldırısı gibi çöktü kulübün üstüne Çeçen. Ama bir halt değişmedi, takım mağlup olmaya devam etti. İlk galibiyetlerini FC Zurich deplasmanında aldılar. Bu süre boyunca Chagaev sık sık takıma müdahale etmeyi ve oyuncu değişikliklerine dahi karışmaya başladı. Takımın başına Athletic Bilbao'nun başında son 4 yılını geçiren Joaquin Caparrós getirildi.

Geçtiğimiz hafta kendi evlerinde Lausanne ile 2-2 berabere kaldılar. Bizimki duramamış tabii. Maç sonunda inmiş yine soyunma odasına.Yanında belinde silahlı bodyguardlar. Caparrós cevap verecek olmuş, Cahagev'i boğazına yapışmış halde bulmuş, yanında beni korusunlar diye getirdiği bodyguardlar elinden zor almışlar hocayı. Şimdi onun da kovulması içni gün sayılıyor. Hisse sahipleri isyan ediyorlar ama elde ne güç var ne de arkalarında derin ilişkiler. Futbolcular "bu adam bu gidişle bizi bir gün vuracak" diyorlar. Takım ligde dokuzuncu sırada.

Neuchatel'de bunlar olurken, 100 kilometre ötedeki UEFA'nın merkezi Nyon'daki Platini ne halt yiyor diye de sormadan edemiyorum.