KORIOPOLIS

Yunanistan Süper Ligi'nin artık bir süperliği kalmadı. Yunanistan'ın tüm Avrupayı etkileyen ve "ülke batıyor" alarmı verilen ekonomik krizi adeta ülke futboluna da tamamen etki etmiş durumda. Yunan Ligi'nin 4. haftası geride kaldı ama şimdiden ortalık savaş alanına dönmüş durumda. Iraklis sezon başında finansal kriz ve transfer döneminde yaptığı vergi yolsuzluğu sebebiyle lisansı iptal edilerek 2. lige düşürüldü. Kulüp kararın iptali için mahkemeye başvurdu ancak Yunan Futbol Federasyonu bu harekete karşılık olarak mavi beyazlıları bir lig daha düşürdü. Bu arada kararın iptali için yaptığı başvuru reddedilen kulüp aynı zamanda 3. lige lisans başvurusu için son tarihi de kaçırmıştı böylece profesyonel liglerde oynamak içni gerekli lisansı alamadı ve amatör futbolun en üst kademesi olan bölgesel ligde mücadele etmeye mahkum edildi. Kasım ayında mahkemenin sonraki celsesi var ancak ne olursa olsun kulübün bu sezon Süper Lig'de mücadele etmeyeceği kesin. Takımın Kıbrıslı başkanı Andreas Panteli'nin yaptığı yatırımların tümü boşa gitmiş durumda ve aylardır paralarını alamayan futbolcuların Selanik'ten kaçmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu arada 2. ligde mücadele eden Anagennisi Epanomis takımıyla da birleşme gündemde.

Peki ya Koriopolis. Yani telefon dinleme anlamına gelen "korios" kelimesinden türetilerek, Calciopoli'den de esinlenip, Yunan basınının yarattığı, Yunan futbolundaki şike soruşturmasındaki durum ne? Aralarında Olympiakos'un sahibi Vangelis Marinakis ve yine kulübün futbolcusu Avraam Papadopoulos'un da bulunduğu kulüp başkanları, teknik adamlar, yöneticiler, futbolcular, hakemler, polis teşkilatı mensuplarını içeren, toplam 84 kişi göz altına alındığı tam bir kaos. Süper Lig takımlarının en az yarısının karıştığı (Olympiakos ve Panathinaikos dahil) toplam 54 maçta şike yapıldığı iddiası. Kültür Bakanı Giorgos Nikitiadis, hadiseyi "Yunan futbolunun en karanlık dönemi" olarak niteliyor.

28 Temmuz 2011'de Olympiakos Volou ve Kavala 2. lige düşürülmüştü. Başkanlar Achilleas Beos ve Makis Psomiadis (resimde) futboldan ömür boyu men cezaları aldılar. Her 2 kulüp de karara itiraz etti. 10 Ağustosta mahkeme kararını verdi ve her 2 kulübün de Süper Lig'de kalmasına karar verdi. Ancak Volou -10, Kavala ise -8 puanda lige başlayacaklardı. 11 Ağustosta Avrupa Ligi play-off turunda mücadele edecek olan Volou, UEFA tarafından kupadan ihraç edildi. Ardından 23 ağustosta, sonradan Iraklis'in başına gelecek olanlar bu kulüplerin de başına geld ive her ikisi de 4. lige düşürüldü. Yani Delta Ethniki'ye. Bunun dışında Psomiadis şantaj, dolandırıcılık, gasp, rüşvet, suç örgütüne üye olmak gibi suçlardan da ayrıca yargılanacak. Kendisinin cep telefonu kayıtları güvenlik güçlerinin elinde bulunuyor ama Psomiadis suçlamaları reddediyor.

Süper Lig başladı ama nasıl başladı? 14 takımla ve dağılmış bir fikstürle. Zaten ortada federasyonun güveneceği hakem de yok. Bilet satışları dibe vurmuş durumda zira kimsenin sahada oynanan futbola güveni kalmadı. Panathinaikos bu ortamda 180 milyon euroluk borcun altından nasıl kalkacağını düşünüyor ve tüm oyuncularını satış listesine koydu. Olympiakos satılığa çıkartıldı ama kimse bu saatli bombaya dokunmak bile istemedi. Arap şeyhleri bile. 2. ve 3. ligdeki takımlar deplasmana gidecek otobüslerine benzin koyacak parayı bile bulamaz duruma geldiler. Fikstür tamamen karışmış durumda. Bazı takımlar 2 bazıları 4 maça çıkmış durumdalar ve her hafta 2 takım bay geçiyor. Sezon sonu bu çorbayı nasıl temizleyecekler merak konusu.

Bu ortamda taraftarlar da çareyi rakiplere ve bazı oyunculara saldırmakta buldular. Örneğin arkasına bakmadan Roma'ya kaçan Djibril Cisse, "maymun gibi davranılmaktan bıkmıştım, topa her dokunduğumda tribündekilerin elindeki muzları salladıklarını görüyordum, orada artık futbol oynayamazdım" demişti. Bunu diyen bir adamın Lazio gibi bir takıma gidişi bile durumun ciddiliğini ortaya koyuyor.