Bugün sonunda son sayfasını da çevirdiğim Guus Hiddink biyografisi (aslında otobiyografi demek de mümkün, kitap tamamen Hiddink ile yapılan 230 sayfa tutan röportajın yazarın çok kısıtlı yorumlarıyla kitaba aktarılması ile oluşmuş) Hiddink: Dit Is Mijn Wereld'den (İşte Benim Dünyam) enfes bir hikaye. Hollandalı'nın son kez 32 yıl önce Dünya Kupası'nda gitmiş Avustralya milli takımını önce kupaya götürüp sonra da gruptan çıkardığı ve hatalı bir penaltı kararı ile sonradan dünya şampiyonu olacak İtalya'ya boyun eğdiği turnuvadan...Ufak bir anektod, bu turnuva sırasında, Aussies gruptan çıktığında Avustralya gazetelerinin bazılarının "Hiddink'in başımızda kalması için gerekli parayı toplamak için Guus-Vergisi uygulamasını başlatalım" şeklinde çılgınca talepleri de olmuştur.
---------------------------------------------------------
Avustralya turnuva sırasında çok önemli bir oyuncusunu kaybetme tehditi altındaydı. Brezilya maçında Harry Kewell ve Markus Merk maç sonunda kapışmıştı. Merk o maçta çok fazla ve çok kolay düdük çalıyordu ve insanları çileden çıkarmıştı. Ben buna "pleasing refereeing" derim. Ancak oyuncuların sabrı taşmıştı. Bu yüzden Kewell maç sonrası Merk'e gidip "You are a piece of fucking shit" demişti. Merk'in cevabı gecikmedi "bu turnuvada artık hiçbir maça çıkamayacaksın". Böylece Kewell maç sonu hakemin yazdığı rapora girecekti ve ceza alacaktı. Merk akıllı ve kurnaz bir adamdı. Ona kırmızı kart verebilirdi, ama kırmızı kart sonrası alacağı ceza maksimum 2 maç olacaktı. Ama o, kart göstermeyip olayı raporuna yazarak Kewell'ın 3 ya da 4 maç ceza almasını istiyordu ve bunun hesabını yapmıştı.
Maç sonrası Kewell'ın yanına gittim ve tam olarak Alman hakeme ne dediğini sordum. Harry dürüstçe kullandığı kelimeleri bana söyledi. Bunun üzerine hemen FIFA'ya başvurduk ve konu hakkında Merk'in değil, FIFA'nın ceza komitesinin karar alması gerektiğini belirttik. Bunun üzerine komite Kewell'ın ifadelerini "it was a fucking shit" olarak değiştirdi ve "you are" kısmı yok edildi. Çünkü Kewell'a ceza vermeleri halinde basına Merk'in oyununu açıklayacağımı biliyorlardı.
Kewell'ın varlığı takım açısından mental olarak çok önemliydi. Tüm Avustralya sakatlıktan çıkmış olan Harry ve onun olmadığı bir takımın eksikliğinden bahsediyordu. Ben takımı onun olmadığı şartlarda da hazırlamak istiyordum. Tam anlamıyla hazır değildi ve joker olarak kullanılablirdi. Eğer maça onla başlasaydım bunu kaldıramayabilirdi. Ancak takım için çok önemli bir psikolojik güç yaratıyordu ve işler yolunda gittiğinde yeteneklerini sergileyebilirdi. Farkı yaratabilecek yetenekte bir adamdı ve bunu da Hırvatistan karşısında gösterdi.
--------------------------------------
FD'nin notu: Kewell, Hırvatistan ile oynanan grubun son maçında, Avustralya maçı 2-1 geride götürürken, bitime 11 dakika kala beraberlik golünü atmış ve Avustralya'yı 2. tura taşımıştı.
1 yorum:
bizim markusa bak hele...güzel bir hikayeymiş.
Yorum Gönder