30 Aralık 2011 Cuma

BACAK ARASI YAYINCILIĞI

























Ekonomi, dünya politikası, sosyal yaşam üzerine haberlerin ardında patlayan Kim Kardashian haberleri, internet ana sayfalarındaki "seksi resimlerine tıklayınız" mastürbasyon malzemeleri zaten Türkiye'deki büyük gazetelerin resmi internet sayfalarında artık alıştığımız yayın politikalarının sonucu, bunları sorgulamak artık bizim boyumuzu aştı. Sansasyon gazeteciliği ve sırf bir haberi ya da gelişmeyi önce vermenin, o haber kaynağını yücelttiği abuk düşüncesi de sadece bize özgü değil ama bizde gördüğü saygı had safhalarda dolaşıyor. Türkiye 3 Temmuzda patlayan şike soruşturmasında basında öyle yayın politikaları gördü ki bunları ayrıntılı hatırlatmaya gerek yok. Savcılık soruşturmasının ayrıntılarını savcıdan önce bilenler, savcılık binasının önünde minibüsten çıkarılan klasörlere zoom yaparak içeriği hakkında ahkam kesenler ve halkı yönlendirenler ve tabii bu soruşturmanın meşhur ettiği bazı adamlar. Bunların hepsi "vay be bu da oldu" dedirtecek kadar bizi şaşırmamıştı çünkü beklemediğimiz şey değildi. Ama benim takıldığım geçtiğimiz hafta içinde Sabah gazetesinin resmi internet sayfasından verilen şike ek klasörleri.

Nereden elde edildiği ya da nasıl elde edildiği beni ilgilendirmiyor, gazetecilik açısından bu belgelerin kamuoyuna sunulması benim açımdan sakıncalı değildir. Dolayısıyla şekil şartlarında bir problem yok bana göre. Benim kafamdaki soru işareti bu belgelerin kamuyouna sunumu sırasında, Sabah gazetesi kadrosundan herhangi birisinin belgeleri okuma olanağının bulunup bulunmadığı ya da böyle bir görev bölümü yapılmadığı. Belge sayısı oldukça fazla ve klasör başına 500 sayfaya yaklaşan telefon konuşmaları var. Elbette bu belgelerin yayınından önce kontrol edilmesi önemli bir iş yükü oluşturuyor ama aynı zamanda bunun bir sorumluluk olduğunu da düşünüyorum.

İlgili ek klasörlerin 13.sünde, İstanbul Büyükşehir Belediyespor forması giyen Can Arat'ın, belirtilen tarihteki telefon konuşmalarının kayıtları yayınlanıyor. Bu kayıtlar son 1 haftada internete linkten linke dolaşıyor. İçlerinden birisi Arat'ın o tarihteki kız arkadaşıyla yaptığı diyalogları da içeriyor. Zaten işin kopma noktası da burası. Bize sunulan belgelerde bir adamın bugün hemen herkesin kız arkadaşıyla yapabileceği ama kesinlikle özel olarak kalması gereken şakayla karışık yoğun bir cinsel muhabbeti görüyoruz. Ama özellik çoktan ortadan kalkmış. Bu 2 gencin tüm fantazi dünyaları artık milyonlarca insan tarafından biliniyor, üzerine dalga geçiliyor ve konuşuluyor. Belirtelim, son 1 hafta bu konuşmadan aktarılan bölümler diyalogun tümü değil. Arat ve sevgilisi belge içinde 5-6 sayfayı bulan diyaloglarının bir bölümünde futbol ve futbolcunun kariyeri hakkında da konuşuyorlar, buradan bakıldığında soruşturmayla görevli personelin, raporun içerisine dinleme kaydının tümünü aktarmasını bir nebze anlayışla karşılayabilirsiniz ya da en azından tartışabilirsiniz ama bu raporu yayınlayan kurumun, en azından bu sayfaları kontrol etmemesini anlayamıyorum. Zira ne bu kısmın makaslanmasının kendilerinin prestijine bir zararı var ne de insanların soruşturma ile ilgili fikirlerine. Zaten söz konusu diyalogların yayınlanması insanlardan tepki görmedikleri zamanda iğrenç ilkokul esprilerine konu oldular.

Bir internet sitesinde, bahsi geçen ve kullanıcılara doğrudan bilgisayarlarına indirilebileceği vaadi verilen şike soruşturma dosyasının içinde, 2 gencin, cep telefonu numaraları ve yatak odasında kalması gereken sözleri yer alıyor ve Türkiye'nin en büyük gazetelerinden birisinin internet sitesi bu insanları, bu kayıtları okuma ihtimali olan arkadaşlarına, akrabalarına ve o genç kızın ailesine karşı zor durumda bırakıyor. Hem de bu derece namus kavramının ebeveynlere kızları hakkında aşırı baskıcı bir misyon yüklediği bir toplumda. Üstelik yukarıda belirttiğimiz gibi evrakların yayınlanmadan önce kontrol edilmediğini affetsek bile, 24 saat içinde ortaya dökülen tepkiler sonrası, söz konusu bölümün kaldırılmasını bekliyorsunuz ama hayır, yapılanın bacak arası yayıncılığına dönüştüğü net bir biçimde iletilmesine rağmen hiçbir aksiyon alınmıyor. Konuşmaları hala Sabah gazetesi internet sitesinden indirebiliyorsunuz.

Şike soruşturması ülkedeki hemen herkesin futbolu yorumlama eyleminde önemli defolara yol açtı. Soruşturmayı gazetelerdeki spekülasyonları okuyarak takip eden adamdan, federasyon başkanına kadar giden geniş bir yelpazede hemen herkes 6 aya yaklaşan süreçte bir haber bombardımanına tutuldular. Bu bombardıman ayrıntılarda gizli bazı ilkelerin ayaklar altına alınacağı anlamına gelmemeli. Ya da içinde bulunduğumuz ortama bakarsak hepsinin alınacağı anlamına...Sabah gazetesinin ilgili kısımları ve bunun yolunu bulamıyorlarsa tüm klasörü internet sitesinden kaldırmasını diliyoruz...

Hiç yorum yok: