18 Aralık 2011 Pazar

BİRA GEÇİDİ vol.4: DUVEL

























Şu seriden 3 tane yazdın hala biranın cenneti Belçika'ya girmedin diyen arkadaşlar için buyurun perdeyi açıyorum. Aslında bir nevi girememe sebebim Belçika biralarını "Bira Geçidi" serisine değil, ayrı bir "Belçika Bira Geçidi" serisine yazma gerekliliği zira şurada türlerini anlatmaya kalksak akşamı yaparız. Blond ale, brown ale, Dubbel, Flemish Red, Bock, Lambic, Pils, Sason, Stout, Strong Ale, Tripel, White derken bunun sonu nereye varır bilinmez. Yine de bu köşede zaman geçtikçe en çok onlar yer tutacaklar. Brugge'da 780 adet biranın sergilendiği meşhur Bira Duvarı'nı bloga aktarmıştık daha önce. Seriye başlayacağımız bira ise Blond Ale ekolünden "şeytan tohumu" Duvel.

Öncelikle kısa ve öz konuşayım. Duvel benim ömrümde içtiğim en güzel biradır. Şahsen tat/içilme kolaylığı/kafa yapma/tasarım dengesi bu kadar üst düzeyde olan başka bir birayı tatmadım. Duvel'ın tadı ilginç şekilde limon aromalı olduğu havasını verir ama bu tat sizi rahatsız etmez çok hafiftir. Şişesinde basitlik ve vuruculuk vardır ki bardağı keza aynı şekildedir. Oranı yüksektir ama bu size asla içerken kendini hissettirmez. 2 şişe sonrası hafif kafanız dönmeye başladığınızda etkisini hissedersnizi. Bu anlamda ilginçtir rakıyı andırır, bu yüzden tadına aldanıp hızla 2-3 şişeyi ardarda götürmeye gelmez, düpedüz insanı çarpar. İçmesi tecrübe isteyen bir biradır ve nice heyecanlı genci tuvaletlere dökmüştür...

1871 yılında Jan-Leonard Moortgat'ın Belçika'da kurduğu fabrikanın en bilindik birası 1. Dünya Savaşı sonrasında adını "Victory Ale" olarak değiştirir. Ancak 1920'lerde halkın bu birayı "nen echten duvel" (Hollandaca'nın Brabant eyaletinde konuşulan diyalektiğinde "hakiki şeytan" anlamına gelir) olarak adlandırması sebebiyle isim "Duvel" olarak değişir ve bugüne kadar gelir. Bu adlandırmanın arkasında aynen yukarıda belirttiğimiz gibi tat sebebiyle alkol oranının kendini hissettirmemesidir. Bu baharatlı tat kaynağını anavatanı Çek Cumhuriyeti olan "Saaz" kökü ve beyaz şekerden almaktadır. Bugün fabrika 3 bin nüfuslu Breendonk şehrindedir.



















Fazla uzatmayayım, yolunuz Belçika ya da herhangi bir Kuzeybatı Avrupa ülkesine düşerse denemeniz şart olan Duvel için bira aleminin "Dennis Bergkamp'ı" desem yanlış yapmış olmam. Mesafeli durur, soğuk durur ama tecrübe ettiğinizde sürprizlerle doludur.

Alkol oranı: % 8,5
Tür: Golden Ale
Uyruk: Belçika
Standart Ambalaj: Şişe (33 cl)
FD'nin Notu: 5/5

Bira Geçidi Bira Duvarı

7 yorum:

Firewalker dedi ki...

Yazı için teşekkürler Dutchman,
Bergkamp tadında bir biraya kim hayır diyebilir? İçkiyle çok aram yok ama Bergkamp'ın furbolculuğunda insanı sarhoş eden bir yan olduğu da bir gerçek... Madem şu an Belçika'ya gidip Duvel'in tadına bakamıyoruz. Bergkamp'ın golleri ile aynı tadı paylaşmak dileğiyle, şerefe...
http://www.youtube.com/watch?v=nCEXkik6Iuk

zajebiście dedi ki...

duvel de iyi tabii ama kaiser karel benim adıma bira keyfinde tavan olmuştu. her biranın ayrı güzellikte bardakta geliyor oluşu da belçika'ya taşınma sebebi resmen. zira biz şarap kadehinden çakma bardakta bira içiyoruz memlekette...

LaCatolica dedi ki...

belçika biraları güzeldir.duvel'i henüz denemedim leffe ve hoegaarden gibi bira tecrübelerime dayanarak kötü olabileceğini düşünmüyorum.

belçika biralarının bir diğer özelliği ise şarap gibi yemeklerin yanında sunuluyor olması.

bira aleminin alan shearer'i newcastle brown ale'e de değinmeniz dileğiyle. hoşçakalın...

purgatory dedi ki...

Bu seriyi duvel ve diğerleri diye ayırsan daha iyi olur hocam (:

dubwithmorebass dedi ki...

Konu Belcika'ya ziplayinca nacizane bir kac tavsiyem olabilir mi?

Triple Karmaliet:
http://www.costibebidas.com.br/fotografias/grande/3385.jpg

St. Bernardus:
http://beeradvocate.com/im/beers/1708.jpg

Scaldis:
http://www.99bottles.net/blog/wp-content/uploads/2011/11/scaldis-bush-ambree.jpg

Hadi bir tane de bizim buradan gelsin.

Dogfish Head - Raison Detre:
http://www.instablogsimages.com/1/2011/11/23/dogfish_head_raison_detre_vir96.jpg

Spirit Of 10 dedi ki...

Şişeyi görünce aklıma kimin kimden araklıdığı konusu geldi:
Efes mi Duvel'den yoksa Duvel mi Efes'ten araklamış?
1.ihtimal olsa gerek sanırım..?

SuMMaNuS dedi ki...

Bu başlığı oldukça geç görmüşüm. Belçika'da hatrı sayılır bira tükettim, en tepeye Duvel'ı gözüm kapalı yazarım. Kaldı ki şu ana kadar içtiğim en iyi biradır benim için de. Triple Karmaliet, Kwak, Leffe de diğer tavsiyelerimdir. Elimden geldiğince sağa sola reklamını yapar, Tr'ye getirmeye çalışırım. Başka ülkelere gidip de Irish Pub'larda direk Duvel'ı sorarım ki bazılarında bulmuşluğum vardır misal İsveç ve İtalya. İçimi çok kolay ve güzeldir, 3 tane ile kafayı güzel yapar. Yalnız tam tadını ve zevkini alabilmek için midenizin çok dolu olmamasına özen gösterin.

Bu arada Belçika'da bira mekanlarına ek olarak Antwerp'teki Kulminatör'ü de ekleyebiliriz. 2007'de dünyanın en iyi bira barı seçilen mekanda kitap kalınlığındaki menüden "12 euroluk bira mı olur, nasılsa yoktur bu hacı, isteyelim bakalım" diyerek rastgele seçim yapmayın. Sonra mahzenden tozlu halde getirilip yoğun tortulu birayı içip sonra gecenin bir yarısı parkta tavşan kovalama anlarınızla arkadaşlarınıza dalga malzemesi olabilirsiniz.