17 Aralık 2011 Cumartesi

DECODER'DE EL CEZİRE DEVRİ

















2002 yılında, dünya üzerindeki erkek tenisçilerin sıralandığı ATP turun 995. sırasında bulunan Nasser Al-Khelaïfi (yukarıda sağda), Katar tarihinin n başarılı ikinci tenisçisi olmuş, ülkesinin Davis Kupası'nda temsil etmiş ve 2 kez katıldığı ATP turnuvalarında daha ilk turun sonunda veda etmiş bir isimdi. Tenis kariyerinde 16.201 dolar kazandı. Bugünkü serveti hesaba katıldığında bu onun yönetim kuruluna verdiği bir akşam yemeğini bile karşılamayabilir. Şu an Katar Tenis Federasyonu Başkanı ve Asya Tenis Konfederasyonu'nun da ikinci başkanı.

Yaz aylarında Katar Yatırım Şirketi, PSG'nin % 70 hissesini satın aldığında, şirketin yönetim kurulu başkanı Tamim bin Hamad Al Thani onu kulübün başkanlığına getirdi. Al-Khelaïfi de yönetim kuruluna sunduğu 5 yıllık bir plan çerçevesinde PSG'yi önce Fransa'nın sonra da Avrupa'nın zirvesine yerleştirmeyi vaad etti. Javier Pastore, Diego Lugano, Salvatore Sirigu, Mohammed Sissoko, Blaise Matuidi, Jeremy Menez, Kevin Gameiro teker teke kulübün kapısından içeri girdiler ve Paris kulübü Manchester City'nin ardından 2011 yaz döneminin en çok para harcayan kulübü oldu.

Tabii Al-Khelaïfi'nin başkan seçilmesinin tek sebebi sunduğu 5 yıllık plan ya da tenis kabiliyetleri değil değil. Katar Yatırım Şirketi ile bir dolu bağlantısı var. Örneğin kendisi El Cezire Spor Kanalı'nın yöneticisi. Fransa Futbol Federasyonu, kanaldan gelen, 4 yıl boyunca Ligue 1 ve Şampiyonlar Ligi maçlarını yayınlama hakkı teklifini geri çeviremedi. Bir çok Fransız vatandaşı federasyonun bir Truva Atı'nı ülkeye soktuğunu iddia etse de kanal ve Al-Khelaïfi Ligue 1 ile yetinmeyecek elbet. Bunun elbette sakıncaları olacak. Federasyonun yayın haklarını sattığı kanalın yöneticisi, o kanalda maçları verilecek takımlardan birisinin başkanı. Özellikle FIFA ve UEFA'da son yıllarda patlayan bir dolu skandal, öncesindeki 2018 ve 2022 Dünya Kupası düzenleme haklarının belirlenmesi sırasındaki olaylar durumu giderek çetrefilli bir hale sokuyor. Örneğin başkanı olduğunuz kulübün lehine yapılmış hakem hatalarını, yönetici olduğunu ve maçların yayın hakkını elinde bulunduran kanalda kaç kez seyirciye aktarırsınız?














Peki onu PSG başkanlığına atayan Prens Tamim bin Hamad Al Thani, kimin oğlu? Katar'ın bugünkü emiri Hamad bin Khalifa Al Thani'nin (yukarıda sağda). Peki o kim? Barcelona'nın forma sponsoru Qatar Foundation'ın kurucusu. Bağlantıları kurabilirsiniz.

Al-Khelaïfi Doha Tenis Turnuvası'nı 2009 yılında uluslararası bir turnuva haline getirdi ve bir dolu ünlü tenisçiyi turnuvaya davet etti. 2003 yılında La Liga'nın yayın haklarını El Cezire'ye kazandırdığında Pep Guardiola, Zinedine Zidane ve Ronald de Boer gibi eski yıldızları maçlarda yorumcu olarak kullanıyordu.

Tabii PSG'nin satışında sırf Katarlıların girişimi etkili olmadı. Prens ve emirle çok iyi ilişkileri olan Nicolas Sarkozy de bu satışı destekledi. Hatta doğrudan Hamad Al Thani'ye kulübü satın almak istemediğini sordu ki Emir'in buna hiç niyeti yoktu (Sarkozy geçen yıl Emir'e Fransız Onur Nişanı -Légion d'honneur- vermişti). Ama 2 hafta sonra 120 milyon euro masadaydı. Sarkozy taraftarı olduğu PSG'yi kurtarmıştı bir nevi. Fransa Spor Bakanı Chantal Jouanno, Paris'in Fransızların elinde kalmasının gerektiğini belirten açıklamalar yaptı ama satışı engeleyemedi.

Al-Khelaïfi, 195 milyon euro karşılığında, Ligue 1'in uluslararası yayın haklarını, 2018 yılına kadar aldığında kulüpler yukarıda bahsettiğimiz bazı sakıncalara ses çıkaramadılar çünkü kasaları dolmuştu. 2 hafta sonra Fransa Futbol Federasyonu tüm özet görüntü haklarını da sezonluk 90 milyon euro karşılığında Al-Khelaïfi'ye sattı.

Tabi bu kadar para beraberinde kaçınılmaz şifreli yayını da getirecek. Mayıs ayında şifreli kanal açılıyor. Geçtiğimiz hafta, Al-Khelaïfi Şampiyonlar Ligi'nin Fransa yayın haklarını, 4 yıllığına, 244 milyon euro karşılığnda satın almak istediğini açıkladı ve yıllık 61 milyon euro karşılığında taraflar anlaştı. Market lideri Canal Plus çoktan havlu atmış durumda. TF1, M6 ve Eurosport bu rakamlar karşısında başlarını önlerine eğdiler. UEFA da bu rakamlara elbette kucak açtı zira eskisine göre 2 kat fazla kazanacaktı. El Cezire senede 133 maçı naklen veya özet olarak ekranlara taşıyacak. 14 kanalı ile Asya ve dünya çapında 50 spor organizasyonunu izleyicilerine aktaran kanal da büyüdükçe büyüyor.















El Cezire durmayacak tabii. Euro 2012 ve Avrupa Ligi hakları için de teklif geliyor. 130 milyonluk teklif şimdiden hazır. Bu da tamamlanınca Fransa'daki tüm üst düzey futbol maçları decoderin içine girecek. Fransa'daki büyük TV istasyonları paniklemiş durumda. Zira karşılarında kriz zamanında bu derece büyük paraları verebilecek bir cüzdan sahibi var. Al-Khelaïfi'nin buna cevabı korkutucu. "Mayısta Fransa'da başlıyoruz, çok yakında 5 büyük kıtanın futbol maçlarını izlemek bizim kanaldan geçecek"....

1 yorum:

Unknown dedi ki...

ekonomik kriz geçince el cezirenin bu kadar tekelleşmesine izin vermezler.