28 Şubat 2013 Perşembe

YAKTIN BİZİ İSLAMBOL! BİR ALTILININ ANATOMİSİ



Blog sahibine "yeni yazı" için verdiğimiz sözler buradan hem bizim, hem de sizin köye yol olur ama... Bir türlü kendimizi koyduğumuz yerde bulamadığımız için yazı yazmak da nasip olmadı uzun süredir. Şimdi yeni projelerin arifesinde gaza gelmişken bir kez daha "niyet ettim" diye girişelim.

Eski bir hikâye...

* * * * * *

Caş her koştuğunda mı ben böyle olurum?
Yoksa Yelhan kaçtığında mı gelir Benkar?
Ağakaraca'nın bu pistte geliri mi var?
İmparator potada Karataş'a koyar!

1999 Malazgirt Koşusu... Ağakaraca'yı çim pistte, hem de Caş'ın yanına yazmak akıl işi değildi. Yazmamıştık biz de.

Peşine tay yarışında Havuçerol yavrusu, Kökmenhan'ı "Babaya çekerse çok koşar" diye tek atmıştık.

Kuponun üst üste üçüncü ayak teki de Trapper'dı; "İmparator Sülo'ya bu rakipler kolay gelir" dedik, karaladık, bulduk. Sepet Ahmet ile Kavranhan iyi direndi gerçi.



Madem ilk üç ayağı tek geçtik, buraya "Hepsi" diyelim.

Bu fikir, 35 lira ganyanı bulmaya yöneliktir ama her zaman favori-plase bulunur. Biz de, yine Süleyman Akdı idaresindeki, David Franko'nun Kadife'sini bulduk.

Altılı devam ediyordu.

Ne zaman ki aşağıda videosu bulunan yarış koşuldu ve ne zaman ki "1600'de İslambol'un ne işi var?" lafının yanına "Bugün Halis'e yağmurlu havada su yok, suuuuu" lafını ekledik. İşte o bittiğimiz andı.

O zamanlar daha büyük yaş grubuna 3 yaşlı yazmama alışkanlığımız da gelişmemiş; 5 atta İslambol'u bulamadık. Hadi gelemiyorsunuz, bari tabelayı tamamlayın değil mi? O da yok. İkinci olan Bosporus haricinde, diğerleri arkalara dizildi.



Son ayağı da adettendir diyerek izledik. Bold Pilot'ın babadan kardeşi olduğu için yazdığımız rahmetli Orea, kısa yarış hayatında kazandığı üç koşudan ilkini vurdu. Beşte kaldık.

Çaycıya "Yarınki Arşiv'den verir misin abi?" dedik, çıktık.

Ertesi gün Pazar'dı. Fena halde canımız sıkılıyordu.

3 yorum:

Flying Dutchman dedi ki...

anlamak için 4 defa okumak gereken David Lynch filmleri andıran bu yazıların devamının da gelmesini diliyoruz.

bu at yarışları için ayrı bir sözlük ve edebiyat icat edilsin

SB dedi ki...

Yazıyı okurken kendimi "Enternasyonel" koşularında buldum. Devamını beklerim.

Adsız dedi ki...

bu serinin her yazısından sonra kendimi ''atla gel şaban'' filminin parcalarını izlemek icin youtube'da buluyorum.:))