14 Temmuz 2013 Pazar

BARCA'NIN NEYMAR'INI ELEŞTİRMENİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ






















by Osman Bulugil

Altyapısıyla gelişen Barcelona'nın transfer davranışlarının son 10 yılına baktığımızda, farklılıklar olmakla birlikte vitrin transferine doğru bir eğilimin olduğu karşımıza çıkıyor. Totalde son on yılda  500 milyon avroya yakın bir transfer harcaması yapmışlar...2003 den bu yana daha vitrin oyuncusu olarak nitelenebilecek oyunculardan sonuncusu Neymar....Real Madrid rekabetinin iki futbol şirketinin pazarlama hamleleri olarak da birçok transferi algılayabiliriz.

Öncelikle öz kaynaklarıyla futbolu var eden kulübün bu yapının bir parçası olup, bu yapıyı futbolcuları da yeniden ürettikçe sistem işlemeye devam ediyor. Altyapısına kattığı bölgesel menşei çocuklar kadar daha küresel ölçekteki çocukları erken yaşta altyapıya dahil ediyorlar. Aslında Ferguson'un takımının iskeletinin  öz kaynaklardan oluştuğunu, transferin de bunun sadece süsü olduğu söylemi tam da Barca için nokta atışı olsa gerek. Belirli oranda  da bu mivhalde  transfer yaptıkları da aşikar. Barca tarihine birçok oyuncu nokta transfer ile geldikleri takımda, Barca'nın oyun kültürüyle aslında yeniden futbolcu oldular. D.Alves bunun en spesifik örneği olarak karşımıza çıkıyor. Barcelona'nın bek sıkıntısı yaşadığı aşikar. Altyapıda önem verilse de sorun devam ediyor ve bunu Alba örneğinde rahatlıkla görebiliyoruz. Önce serbest bırakıp sonra Valencia'dan satın almaları bunu net olarak gösteriyor. Bek sıkıntısı aslında  yine Barca'nın oyununda yer alan 3'lü defansa dönüşlerde belirleyici oluyor. Önceki yıllarda zaman zaman bekte Puyol 'u izlemiştik. Tito'ya göre Guardiola zaman zaman 3'lü savunmayı kullanıp orta sahada daha kalabalık oynamayı tercih etmişti. Savunma anlamında da birçok sıkıntıyı da beraberinde getirmişti. Yine Guardiola döneminde alınan Song da hem rotasyon oyuncusu hem de 3'lü de oynayabilecek bir oyuncu. Fakat 4'lü savunmanın önünde Busquets varken, transferini düşünürsek, alınması çok anlamsız hale gelecektir.

2009 yılının flaş transferi (daha çok vitrin oyuncusu olarak) İbrahimovic'i hatırlıyoruz. Bir yıl Barca forması giyen oyuncu kırk altı maçta görev alıp 22 gole imza atmıştı. İstatistiklere bakınca başarılı bir sezon gibi algılanabilir. Fakat Barca'nın oyununu aksatan, işlemesine engel olan İbra ertesi yıl kadroda yer bulamamış ve Milan'a kiralanmıştı.

Hatasını fark eden Barca bir yıl sonra kadroya Villa'yı katıyordu. Aslında tam da Eto'o'nun boşluğunu dolduracak oyuncuydu ve sakatlandığı sürece kadar bunu fazlasıyla başardı. David Villa, Barcelona’nın üçlü dinamik forvetinin her parçasını oluşturabilmeleriyle İbrahimovic’ten ayrılıyor. İbrahimovic kağıt üstünde uç oyuncu olarak saha çıkıyor ve üçlü forvetin maçın akışına göre değişen dinamizmine uyum sağlayamıyor. Inter’deyken de zaman zaman 4–3–3 olarak nitelenen dizilişte (ya da 4-5-1’in varyasyonu) en uçta oynayan İbrahimovic, takımına maksimum faydayla oynuyordu. Maç boyunca uç oyuncu olarak görev yapıyor ve oyun içinde herhangi bir değişkenliğe katılmıyordu. Barcelona’da, üçlü forvetten birinin hemen hemen çakılı bir pozisyonda oynaması tüm hücumu kısırlaştıran bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Inter’deki durumdan Barcelona’da söz edemiyoruz ve İbrahimovic’in uç oyuncu olarak oynaması bütün oyunun aksaması anlamına geliyor.İbrahimovic’in oyun bilgisi ve yeteneklerini tartışmaya gerek yok. Fakat İbrahimovic, Barcelona’nın yaratıcı bir hareketliliğe sahip dinamik forvetinin bir parçası olamadı. Oyunun akışı içinde Barcelona’nın üçlü forvetinin birbiriyle yer değiştirmesi, yani oyunu okuyarak farklı alan yaratmaları temel özelliği oluşturuyor. Bu noktada İbrahimovic büyük oranda uçta çakılı kalıyor. Böylelikle Barça’nın oyunu sekteye uğruyor.

Barcelona'nın hücumunda yer alabilmenin sırrı da topsuz alan da bütüne dahil olabilmekten geçiyor.Villa artık takımda değil ve o mevkide (sol ön olarak nitelenebilir) Neymar'ı oynatacaklar. Konfederasyon kupası sonrası Neymar'ı eleştirmek çok da akıllıca gelmeyebilir. Fakat Neymar Barcelona için sistemi sıkıntıya sokabilecek bir oyuncu. Hareketliliği ve oyun içinde pozisyon değiştirme becerilerinde gelişmesi onu Barca'da tutabilir. Bu becerilerde de gelişime açık bir oyuncu. Esas sıkıntılı olan kısımda  (topla fazla oynaması, daha bencil hareketleri ilk akla gelebilir -ki Ronaldinho'da aynı düzlemde hareketleri yapıyordu) topsuz oyunda hemen hemen hiç olmayışı. Hareketliği ile kontraya çıkarken katılabiliyor, fakat Barca'nın oyununda kontranın pek de anlamı yok. Tiki taka oyunda topu tutan takım, kaybettiğinde de rakibin oyun sınırını belirlemiş oluyor. Bu noktada bütün oyuncular tek bir  vücut gibi, bir sonraki pozisyonunda düşüncesini barındıran bir alan oyunu oynuyorlar. Yazının başında bahsettiğimiz gibi İbra bu sisteme uyum sağlayamamıştı. Neymar da topsuz oyundaki alan değiştirme, pres, oyunu okuma becerisinde gelişme kat edemezse Barcelona için  yeni İbrahimovic olacaktır. Buradaki ayrımımız oynadığı yılda kupa kazanması, 30 gol atması, şu kadar asist yapması falan değil. İbrahimovic de 22 gol atmıştı, oyunu aksatıyordu, 44 atsaydı da oyun aksamaya devam edecekti. Neymar eleştirimiz hiç bir zaman onun istatistik verileri olmayacak. Bir oyun kültürünün parçası olup olamayacağı, şimdiki yeteneklerinin Neymar'ı ile Barca'nın oyunundaki Neymar'ı okumaya çalıştık bu yazımızda.

Bitirirken Neymar'ın muhtemelen oynatılacağı sol önde İniesta'nın kullanılmasıyla ilgili birkaç şey söylemek gerekiyor. Villa'nın sakat olduğu dönemde o mevkide İniesta sıkça görev almıştı. Hatta Avrupa'da yılın oyuncusu seçildiğinde oynadığı mevki sol öndü (forvetin solu). İniesta artık 29 yaşında ve orta sahada Xavi gibi oynamıyor, Xavi'yle oynuyor. Biraz 'çelimsiz' olmasını da eklersek orta sahada dinamizmi düşebilir. Topu mükemmel saklayabilen, 4-5 oyuncu arasından rahatlıkla çıkabilen İniesta'nın ince pasları, topla içeri kat etmesiyle sol ön için en ideal oyuncu. Böylece ortada Busquets- Xavi- Fabregas daha rahat kurulabilir. Xavi daha çok pas organizasyonlarını yaparken, Fabregas ve Busquets de orta sahada dinamizmi sağlayabilir.

by Osman Bulugil

Hiç yorum yok: