Oyuncu menajerlik uygulamasının gecmişi çok eskilere dayanır ama yine bilinen ilk örnekler İngiliz futbolundandır. Yoksa Türk futbolunun kaderini degiştiren adam Jupp Derwall'in de futbolculuk kariyerinin sonlarında bu işe girişmişliği vardır örneğin. Benim bildiğim adamakıllı ilk futbolcu-menajer Ruud Gullit'tir. Tabii öncesinde ada futbolundan çok adam sayılır, ama o zamanlar 15 yaşlarında olan ve sahadaki futbola başka bir açıdan bakmaya çalışan bendenizi ilk etkilemiş adamlardandır Hollandalı. Nitekim 1997'de kazandığı FA Cup onu İngiliz futbolunda bu derece büyük bir başarıyı kazanmış, Britanya dışından gelen ilk hoca yapmıştır. Ama itiraf edeyim bu menajer-futbolcu olayına pek ısınamamışımdır. Zaten Gullit de sonra hocalıkta bir dolu başarısızlık yaşamıştır ve bugünlerde UEFA ve FIFA'nın Korhan Abay'ı gibi her ödül töreninden fırlamaktadır. Hele bu iş, kenardaki adamın, işler kötü gittiğinde,"çekilin ben giriyorum" dediği anda iyice kafamıu bulandırmıştır. Belki ben biraz klasik adamım ama futbolcunun yeri sahanın içi, hocanın yeri sahanın kenarıdır. Futbolcu hocalık, hoca futbolculuk yapmaya kalktığında işler karışır. Bir de işin içine başkan girdi mi seyreyleyin cümbüşü. Nitekim Gullit'in kovulması da başkan Ken Bates'le arasındaki sorundan kaynaklanmış, yerine gelen bir başka oyuncu-menajer Gianluca Vialli, Avrupa Kupa Galipleri Kupası ve Coca Cola Kupasi'nı (Lig Kupası'nın o zamanki adı) kazanmıştır. Futbolculuk, teknik direktörlük ve başkanlık. Bu üçünü de sırasıyla yapan adama saygımız var, River Plate efsanesi Daniel Passarella'ya olduğu gibi. Ama aynı anda yapmaya calışan keyfimi kaçırıyor.....
Ama bu oyuncu-menajerlik hikayesi keyifli.
Ivan Broadis İngiliz futbol tarihinin en genç futbolcu-menajeridir. 1946 yılında Carlisle United takımının başına geçtiğinde 23 yaşındadır ve aynı zamanda kulüpte futbolculuk görevini de sürdürmektedir. Broadis 2. Dünya Savaşı sırasında uçus eğitimi almış ama hiçbir bombardımana katılmamıştır. 20 yaşında girdiği Manchester United kulübünün kapısından savaş nedeniyle 1944 yılında çıkmış,savaş sırasında amatör olarak Tottenham formasını giymiş, ardından savaş bitiminde Carlisle United'la sözleşme imzalamıştır. 1949 yılında kulüpten ayrılma hikayesi ise hayli ilginçtir. Broadis, Sunderland'den aldığı teklif sonucu kendi kendisini satış listesine koyar. Sunderland onu 18.000 pounda transfer eder. Bu transferin 2 önemli sonucu olur. Birincisi, Broadis bir daha hiçbir kulüpte hocalik yapmamış, Sunderland'deki futbolculuk kariyeri Manchester City, Newcastle United, tekrar Carlisle United ve Queen of South ile devam etmiş, kariyeri burada noktalanmıştır. Ilginç olan Broadis'in Carlisle'a 1955'te yine sadece oyuncu olarak değil aynı zamanda antrenör olarak dönmesidir. Onun bu self-sale hareketinin ikinci ve daha önemli sonucu ise ayrılışının ardından Carlisle takımının başına 28 yaşındaki Bill Shankly'nin gelmesi ve Liverpool efsanesini yaratan adamın teknik direktörlük kariyerinin başlamasına ön ayak olmasıdır.
Broadis 14 kez milli formayı giymiştir ve şu an 91 yaşında, hayatta olan en yaşlı milli futbolculardandır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder