22 Eylül 2019 Pazar

HER YERDE ELİ OLAN BİR ADAM: SOCRATES KOKKALIS











Türkiye’de kulüp başkanlarının zaman zaman yaptığı ve futbolu yönetenleri hedef alan açıklamalarını, o takımların lehine yapılan bazı hatalar takip ettiğinde genelde aynı yorum yapılır. Başkanların futbola el attıkları, federasyon ve MHK başkanlarıyla “gizli konuların” konuşulduğu yemekler yendiği, şampiyonun çoktan tayin edildiği ve bu ligin bu hakemlerle bitmeyeceği. Balkanlar bu söylentilere yıllar boyu ev sahipliği yapmış bir yer. Yugoslavya, Romanya, Yunanistan, Bulgaristan, Arnavutluk ve hatta daha doğudaki Rusya hem siyasi aktörlerin futbola bulaşmasından (örn. Çavuşesku) hem de şike skandalları sebebiyle uzun süre çalkalandılar, hala da her yıl yeni olaylar patlak veriyor. Bir de işini perde arkasında yürüten, adı üzerinde sürekli spekülasyonlar dönse de foyasını ortaya çıkarmadan faaliyetlerini sürdüren isimler var. İşte bugün bu adamların en ünlülerinden, komşu Yunanistan’da son 2017 yılına kadar tek hakim haline gelen Olympiacos’un, 2010’da görevi bırakan başkanı Socrates Kokkalis’den bahsedeceğiz.

1993 yılı Yunanistan Ligi için bir dönüm noktasıdır. Bu tarihten önce Olympiacos'un son kez şampiyon olduğu sezon 1986-87'dir. 1981-83 arasında kulübe 2 şampiyonluk kazandırmış olan Alketas Panagoulias 1986'da kulübe döner, 1987 şampiyonluğuna ulaşır. Ardından da Aris'in başına geçer. Başkan George Koskotas göreve Paulos Grigoriadis'i getirir ama Grigoriadis,O tarihinin en kısa süre görev yapan hocalarından birisi olarak tarihe geçer. Koskotas göreve PAOK'un başındaki Hollandalı Thijs Libregts'i getirir. Ancak Libregts de başarılı olamaz. 1988'de Euro 88 sonrası Rinus Michels'den boşalan teknik direktörlük görevi için Hollanda'ya döner. Koskotas da 1 senelik başkanlık görevinin ardından ortadan kaybolur. Ortadan ciddi anlamda kaybolur, çünkü sahibi olduğu ve tüm Yunanistan'da 86 şube açan Girit Bankası'nın 132 milyon dolar bütçe açığı saptanmıştır. Adı hortumlamaya karışan Koskotas ABD'ye kaçar. Gittikten sonra da PASOK lideri Andreas Papandreou'yla bankaların arasında önemli bir ilişki olduğunu ve Papandreou'nun banka sahiplerinin skandallarına çanak tuttuğunu iddia eder. PASOK lideri suçlamalardan beraat eder. Koskotas ise suçlu bulunur ve Massachusetts'de hapse atılır. 25 yıllık mahkumiyetinin 12 yılını yatıp 2001 yılında salınır. Bugün Yunanistan dışına çıkması yasaktır ve 2 ayda bir Atina polisine gidip yoklama vermektedir. Olympiacos tarihi kısacası skandalların baş aktörlerine tanıdıktır.











Saliarelis başkanlık koltuğuna oturur, 1990'da göreve gelen Sovyet futbolunun ve Dynamo Kiev'in efsanelerinden Oleg Blokhin öncesinde daha 2 sezon bitmeden 3 teknik adam harcanmıştır. Blokhin takıma 2 Yunan Kupası kazandırır ama şampiyonluk hasreti 6 yıla çıkmıştır. Saliarelis başkanlığı bırakmış, koltuğu kısa bir süre Giorgos Banasakis almıştır ama kulübün makus talihini değiştiren hadise gerçekleşir. Uluslararası bahis ve kumar şirketi Intralot firmasını 1992 yılında kuran, şirketin başkanlığını yürüten Socrates Kokkalis kulübü satın alır. Bu 18 yıllık bir dönemin başlangıcıdır aynı zamanda. Kulüp saha içinde ve saha dışında dökülmektedir. Olympiacos 25 şampiyonlukla Yunanistan'ın hala süper gücüdür, ama Panathinaikos son 10 yılda kazandığı 6 şampiyonlukla arayı kapatmış ve 18 şampiyonluğa gelmiştir. Kokkalis'in babası Petros Kokkalis, Yunan solunun liderlerinden bir tanesidir ve Sovyet Bloku'nda yetişmiştir. Yunanistan Sivil Savaşı sırasında mecliste de görev almıştır. Kokkalis Jr. de Sovyetler Birliği ve Doğu Almanya'da öğrenim görmüştür.
Kokkalis'in ilk döneminde hocalar çok sık değişir. Antonis Giorgaidis, Apostolos Filis, 1991'de Red Star ile Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kaldıran Ljupko Petrovic, tekrar Hollandalı Thijs Libregts, Nikos Goutsos, Kokkalis'in kankalarından Nikos Alefantos, Stavros Diamantopoulos ve Meletis Persias. Kokkalis göreve geldikten sonraki 3 yılda tam 7 hocayı harcamıştır. Sonunda çareyi rakiplerini hançerlemekte bulur. AEK'ya son 8 yılda 4 şampiyonluk kazandıran Dusan Bajevic'i Atina takımından koparır. Bu manevrası kulübün talihini döndürmüştür. Kadroya (daha sonra 13 yıl takımın formasını giyecek olan) Predrag Djordjevic (Paniliakos'tan), Andreas Niniadis (Ethnikos'tan), Grigoris Georgatos (Panahaiki'den) ve Stelios Giaannakapoulos (Paniliakos'tan) gibi isimler katılır. Bu oyuncuların tümü Olympiacos'un hanedan yıllarında pay sahibi olacaktır. Bajevic 3 sezon kaldığı Olympiacos'a 3 şampiyonluk kazandırır. Bunlardan ilki 12 puanlık farkla kazanılmış ve tam 9 sezonluk şampiyonluk hasretini dindirmiştir. İlk şampiyonluğun sonunda Kokkalis Intracom isimli telekomünikasyon firmasını kurar. Tüm gençliğini ve eğitimini komünist düzende almış bir adam için kapitalist düzenin manevralarını çok iyi bildiğini gösterecektir. Intracom kısa sürede Güneydoğu Avrupa'nın alanındaki pazar liderlerinden birisi haline gelir.






















Şampiyonluk sayıları yükseldikçe Kokkalis adına bazı dedikodular da artmaya başlar. Onun Arnavut, İtalyan ve Rus mafyası ile bağlantıları yavaş yavaş konuşulmaya başlanır. Özellikle ülkenin en önemli kurumlarından birisine de sahip olması sebebiyle başbakan Costas Simitis'le çok yakın ilişkileri vardır. Simitis'in 8 yıl başbakanlık görevini yaptığı yıllarda Olympiacos üstüste 7 şampiyonluk kazanmıştır. 2 taraf da bu iddiaları kesin olarak reddederler. Ancak özellikle Panathinaikos cephesi her fırsatta ligdeki hakemlerin Kokkalis'in etkisi altında olduğunu savunmuştur. Örneğin 2002 yılında Panathinaikos Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale yükselir. Olympiacos ise daha ilk grup maçlarında turnuvaya veda etmiştir. PAO başkanı Angelos Filippidis Şampiyonlar Ligi'ndeki tablo ile, Yunanistan ligindeki zıtlığın sebebinin hakemler olduğunu ve rakiplerinin uluslararası hakemlerle layığını bulduğuu ileri sürer. Gerçekten de PAO 1996'da yarı final, 2002'de de çeyrek final oynarken Olympiacos'un doğru dürüst hiçbir başarısı olmamıştır.
23 Mart 2002'de oynanan ve şampiyonluğa doğrudan etki yapacak Panathinaikos-Olympiacos maçında, konuk ekip 90+3'te Djordjevic'in ayağından bulduğu penaltı golüyle beraberliği kurtarır. Bunun üzerine Filippidis ağzına geleni söyler. Olympiacos'un 5 yıldır hakemlerden sistematik olarak destek aldığını ileri sürer. Yunanistan Futbol Federasyonu kendisine 1 ay hak mahrumiyeti cezası verir. Bu olaydan sadece bir kaç gün sonra, ülkenin önemli gazetecilerinden Makis Triantafyllopoulos, tüm hakem camiasının içinde bulunduğu "baraka" adında bir çeteyi ortaya çıkartır. Ortaya bir dolu ses ve görüntü kaydı çıkmıştır ve söz konusu çete, tüm futbol karşılaşmalarını, ligi, hangi hakemin hangi maçı yöneteceğini ve nasıl yükseleceğini kontrol etmektedir. Kayıtlarda, Yunanistan Hakem Komitesi Başkanı, kulüp başkanları, hakemler ve en önemlisi bu çetenin başındaki isim Thomas Mitropoulos'un konuşmaları bulumaktadır. Mitropoulos 2. lig kulübü Egaleo'nun büyük hissedarıdır ve eski federasyon başkanının kardeşidir ama daha çarpıcı olanı Olympiacos'un eski bir yöneticisidir. Kayıtlarda, Pire Hakemler Derneği Başkanı Yannis Spathas'ın "sadece Olympiacos ve Egaleo maçlarını kazansın, gerisini sktir edin" şeklinde açıklamaları bulunmaktadır. Olympiacos o sezon PAO'nun 3 puan önünde, AEK'yı averajla geçerek (sadece 2 gol farkıyla) şampiyon olur.




















2002 yılı Kokkalis'in ismi etrafında dönen spekülasyonlar açısından oldukça zengin geçer. Ülkenin önemli dergilerinden "Anti", Kokkalis'in 1963 yılında, 24 yaşındayken, öğrenim gördüğü ve gençliğini geçirdiği Doğu Almanya'daki ziyaretleri sırasında Stasi Örgütü'ne üye olduğu ve örgütün bir casusu olarak yıllarca hizmet ettiğini ortaya çıkarır. Kokkalis'in kod adı Rocco'dur. Belgelere göre 1965'te, RFT ve Elektrotechnik firmalarının temsilciliğini yapan Kokkalis, 1981'de PASOK hükümetinin başa gelmesiyle gelişen Doğu Almanya-Yunanistan ilişkileri zamanında terfi eder ve Rocco kod adını Kaskadeur olarak değiştirir. 1985'te örgütün yayınladığı birçok dökümanda Kokkalis'in adı geçmektedir. Hatta 1997'de kurduğu Intracom'u da Alman Polis Teşkilatı ZERV-1'in şüphelerine göre Stasi'nin desteğiyle kurmuştur ve Yunan yetkilileri birçok Doğu Alman malını ithal etmesi için motive etmiştir. 1998'de Alman Parlementosu'nun yayınladığı bir rapora göre, Kokkalis'in banka hesabında 1986-91 yılları arası 11 milyon dolar ve 1,7 milyon mark tutarında para bulunmuş, bu para, Doğu Alman mallarını satın almaları ve birçok ihaleyi bu ülkeye verme koşuluyla Yunan yetkililere rüşvet amacıyla kullanılmıştır. Kokkalis iddiaları reddeder ve politikacılarla gazetecilerin içinde bulunduğu bir komploya kurban gittiğini savunur.
2005-06 sezonunda Panathinaikos, 7 yıllık bir aranın ardından şampiyon olur. Ancak ligin bitimine 4 hafta kala Prodeftiki deplasmanına çıkmadan önce, Kokkalis'in ev sahibi oyuncuları aradığı ve maçı kazanmaları halinde, onlara yüklü bir prim vereceği iddiaları gündeme düşer. Takım şampiyonluğu kaybedince Kokkalis "benim için hakemlere para veriyor diyorlar, öyle olsa bu şampiyonluğu nasıl kaptırırız" diye kendini savunur. Ama önceki 7 şampiyonluğu unutmuştur. Dahası takım bir daha şampiyonluğu izleyen 5 senede de kimseye bırakmayacaktır. Üstelik 13 sezonda 12 şampiyonluk elde edecektir.
2003-04'teki PAO dublesinden sonra, Kokkalis görevdeki Oleg Protasov'u kovar. Ardından üstüste 5 şampiyonluk daha kazanırlar ama hiçbir hoca üstüste 2 sezon görev yapmamıştır. Takım 2004-2009 arası sürekli şampiyon olmasına rağmen 5 kez hoca değiştirmiştir. Bu gidişte son şampiyonluk olan 2008-09 sezonunda, 14 şubat 2009 tarihinde, iç sahada oynanan Aris maçı ortalığı yine ayağa kaldırır. Olympiacos maçı 2-1 kazanır ama 2 golü de çok net ofsayttan atılmıştır. Üstelik Aris'te İspanyol futbolcu Victor Vitolo, Olympiacos maçı 1-0 önde götürürken oyundan atılmıştır. Sezon sonunda kırmızı beyazlılar rahatça ipi göğüsler. Maçın görüntüleri şuradan izlenebilir. 

2009-10 sezonu öncesi Kokkalis, görevden istifa eden İspanyol hoca Ernesto Valverde'nin arkasından "sadece 1 sezon geçirip, turist gibi ülkesine dönmek istedi" diye sallar. Göreve Anorthosis ile Şampiyonlar Ligi'nde önemli işler yapan Temuri Ketsbaia'yı getirir. Ketsbaia eski bir AEK oyuncusudur. Taraftarlar ve gazeteler bu kararı eleştirirler. Kokkalis basının önüne çıkıp "Ketsbaia'nın nesi var kardeşim? Adam kolera mı oldu?" diye onu savunur. Rakipleri PAO'ya, "son 13 sezonda 12 kez şampiyon olduk, aslında 13 sayılır" diye taş atar. Daha eylül bitmeden onu kapının önüne koyacaktır. Yerine gelen Zico sezonu bitiremeden kovulur. Panathinaikos son 15 sezondaki 2. şampiyonluğunu ilan eder. Takım sonraki sezonda Alman hoca Ewald Lienen başlar ama gelenek bozulmaz. Lienen, ağustos ayında Maccabi Tel Aviv'e Şampiyonlar Ligi ön elemesinde boyun eğince kovulur. Göreve takıma son şampiyonluğu kazandıran Valverde tekrar gelir. Kokkalis Lienen'i göreve atamış, sonra da kendisinin kulüpteki 18 yıllık hanedanını bitiren hisse satışını gerçekleştirmiştir. Kulübü Vagelis Marinakis satın alır.











Kokkalis 18 yıllık görevi boyunca yukarıda saydığımız spekülasyon ve skandallarla beraber tam 28 kez teknik direktör değişikliğine gitmiş ve 24 ayrı teknik adamla çalışmıştır. Rivaldo, Giovanni, Ze Elias, Julio Cesar, Belluschi, Galletti, Ibagaza, Nery Castillo, Karembeu, Domi, Maresca, Mellberg, Kovacevic, Pantelic, Zewlakow ve Derbyshire gibi isimler onun sayeside Yunanistan'a adım attılar. Göreve geldiği anda 25'e 18 olan şampiyonluk sayıları, onun zamanında 37'ye 20'ye yükselmiştir. Ancak bu transferler takımın Yunan futbolunun altyapısına gerekli katkıyı yapmadığı yönünde eleştiriler aldı.Örneğin 2010 Dünya Kupası'nda, PAO milli takıma 8 oyuncu verirken, Olympiakos sadece 2 oyuncuyla temsil ediliyordu. Kokkalis'in bugün hala Yunan futboluna yarar mı zarar mı getirdiği tartışma konusu.

Hiç yorum yok: