Zaten geçtiğimiz Pazar Hollandalıyı Old Trafford’da Roman Abramovich’in hemen arkasında görünce, bir de maç 2-0 Kırmızı Şeytanlar’ın üstünlüğüyle bitince bu tür haberlere hazırlıklıydık. Bizim basınımız tarafından “İngiliz tabloid basınının önde gelen gazetelerinden” diye gösterilen ama tercümesi “asparagasların Londra şubesi” diye açıklanabilecek The Sun da boş durmadı tabi. Hemen haberi geçti.
Chelsea tarafından konu “Avram Grant şu anda kulübün çalıştırıcısıdır ve bu uzun dönemli bir planlamanın sonucudur” şeklinde açıklama geldi.
Hollanda Federasyonu yetkilisi Anja Van Ginhoven “Van Basten’in Manchester’ı ziyareti, milli takım kalecisi Edwin Van Der Sar’la görüşmek amaçlı” diyerek Chelsea kulübünün açıklamasına paralel hareket etti. Ama daha sonra yaptığı ekleme manidar. “Yıl sonunda Hollanda futbol federasyonu ve Van Basten, 2008 Avrupa Şampiyonası sonrası tamam mı devam mı sorusunun cevabı için bir araya gelecekler”
Marco Van Basten ile birlikte adı geçen bir diğer isim ise bir başka Hollandalı Guus Hiddink. Vatandaşı gibi Rus Milli Takımı ile kontratı 2008 turnuvası sonrası bitecek teknik adam da mercek altında.
Bu söylentilerin çıkmasındaki önemli hususlardan birisi de şu. Premier Lig’de görev yapan menajerlerin UEFA Kuralları gereği profosyonel menajerlik belgesinin bulunması gerekiyor. Bunun içinde 240 saatten oluşan bir kursa katılmaları gerekiyor. Söz konusu durum Leicester’ı çalıştıran Martin O’Neill’in de başına gelmiş ve Kuzey İrlandalı teknik adam 5 günlük bir kursa katılmak zorunda kalmıştı.
İngiliz yetkililer söz konusu yetki belgesinin alınması için Grant’in katılması gereken kursun ortalama 1 yıl sürdüğünü belirterek Abramovich’in lobi faaliyetleri yolunu seçerek İsrailliye “özel izin” belgesini sağlayacağı konusunda birleşiyorlar.
Zamanında Oğuz Çetin'in de benzer bir dertten muzdarip olarak saha kenarında takım elbise yerine uzun bir süre eşofmanla dolaşmak zorunda kaldığını hatırlamıyor değiliz. Grant'ın hafta sonundaki sportif hali de gözlerden kaçmadı.
Söz konusu dedikodulara gelince kariyerinde Fenerbahçe dışında (söz konusu takımda tescilli teknik direktör öğütme makinesi olunca) neredeyse başarısızlık bulunmayan Guus Hiddink'e söyleyecek bir lafımız yok ama henüz Portakalların başında kayda değer bi başarı elde edemeyen (Dünya Kupası’nda 2. turdaki veda, 2008 elemelerinde son maçlarda son dakika golüyle ancak gelen ikincilik) Marco Van Basten ne tür bir kumar olur bilemiyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder