İçinde bulunduğumuz yılın rakipsiz olacağı iddia edilen 2 takımı Bayern Munich ve Barcelona kan kaybetmeye devam ettiler. Barcelona geçen sene Kral Kupası’nda tokat yediği Getafe deplasmanından yine eli boş döndü. Real Madrid’le aralarındaki puan farkı artık 4. Ağustos ve Eylül aylarındaki performansı ile yarıştığı her alanda zirveye oturacağı düşünülen Bayern ise son şampiyon Stuttgart önünde 3-1 mağlup oldu. Bayern’in artık aynı puana sahip 2 takipçisi var. Hamburg ve Werder Bremen.
İspanya’da Villareal’in istikrarı sürüyor. Kendi evlerinde son yarım saatine 2-1 mağlup girdikleri Sevilla maçını 3-2 kazandılar ve liderin 1 puan gerisinde takibe devam ettiler.
İngiltere’de bu hafta genel olarak geçtiğimiz haftalara oranla sıkıcı geçti. Haftanın en kayda değer maçı Wear-Tyne derbisinde oldu diyebiliriz. Sunderland oyun açısından baştan sonra üstün götürdüğü Newcastle mücadelesinden 1-1’lik sonuçla ayrıldı. Özellikle Sunderland’in 1-0 öne geçtiği Higginbotham’ın golünden sonra Stadium Of Light’daki coşku görülmeye değerdi. Bu arada belirtelim Tottenham sezon başından bu yana ilk kez derin bir nefes aldı. Jande Ramos Wigan’ı 4 golle selamladı. Blackburn’u 2-0 ile geçen Alex Ferguson maçtan sonra 21 yıllık Manchester kariyerinin en güçlü kadrosu ile çalıştığını söyleyecek kadar iddialı konuştu.
İtalya’da olanlar bu hafta futbolu konuşmamıza engel oldu. Yükselen şiddet çizmede periyodik olarak kurban almaya devam ediyor. İşin kötüsü artık kaybedilen hayatlar, futbolu şiddetin bir aracı olarak gören mesaili çalışan holiganlardan değil (hoş onlardan olması da gayet kötü ama) futbolu seven, aslolanın futbol olduğuna inanan insanlar. Daha da kötüsü kaybedilen hayatın katili kurşunun polis silahından çıkmış olması. İtalya’da radikal kararlar dönemi tekrar başlayabilir. Bizim de bu olaylardan feyz alacağımız çok nokta var.
Hollanda’da olan bitene ve Feyenoord- Ajax hadisesine ayrıca değineceğiz.
İspanya’da Villareal’in istikrarı sürüyor. Kendi evlerinde son yarım saatine 2-1 mağlup girdikleri Sevilla maçını 3-2 kazandılar ve liderin 1 puan gerisinde takibe devam ettiler.
İngiltere’de bu hafta genel olarak geçtiğimiz haftalara oranla sıkıcı geçti. Haftanın en kayda değer maçı Wear-Tyne derbisinde oldu diyebiliriz. Sunderland oyun açısından baştan sonra üstün götürdüğü Newcastle mücadelesinden 1-1’lik sonuçla ayrıldı. Özellikle Sunderland’in 1-0 öne geçtiği Higginbotham’ın golünden sonra Stadium Of Light’daki coşku görülmeye değerdi. Bu arada belirtelim Tottenham sezon başından bu yana ilk kez derin bir nefes aldı. Jande Ramos Wigan’ı 4 golle selamladı. Blackburn’u 2-0 ile geçen Alex Ferguson maçtan sonra 21 yıllık Manchester kariyerinin en güçlü kadrosu ile çalıştığını söyleyecek kadar iddialı konuştu.
İtalya’da olanlar bu hafta futbolu konuşmamıza engel oldu. Yükselen şiddet çizmede periyodik olarak kurban almaya devam ediyor. İşin kötüsü artık kaybedilen hayatlar, futbolu şiddetin bir aracı olarak gören mesaili çalışan holiganlardan değil (hoş onlardan olması da gayet kötü ama) futbolu seven, aslolanın futbol olduğuna inanan insanlar. Daha da kötüsü kaybedilen hayatın katili kurşunun polis silahından çıkmış olması. İtalya’da radikal kararlar dönemi tekrar başlayabilir. Bizim de bu olaylardan feyz alacağımız çok nokta var.
Hollanda’da olan bitene ve Feyenoord- Ajax hadisesine ayrıca değineceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder