24 Ocak 2008 Perşembe

SEPET SEPET YUMURTA UNAKITAN'I UNUTMA



Önce Türkiye’de gübrenin hammaddesi için gerekli fosforik asit için sadece oğlunun şirketine yetki belgesi verildi. Böylece gübre fiyatları % 300 arttı ve belgesi elinde bulunan oğlu Abdullah gübre ticaretinde tekel haline dönüştü. Ardından yine oğlu soyadlarını taşıyan bir yumurta markası üretti ve bunu piyasaya sürdü. Tabi babası yardıma koşmadan olur mu? Abdullah likit yumurta işinde kendine vakit geçirtecek oyuncaklar bulunca likit yumurtanın KDV’si birden % 18’den % 8’e indirildi.

Bu arada sahibi olduğu AB Gıda aracılığı ile 4 bin ton çerezlik mısır ithal etti. İthalat biter bitmez alınan iki kararla mısır ithalatından alınan gümrük vergisi yüzde 35'ten önce yüzde 45'e, sonra da yüzde 70'e çıkarıldı.Abdullah’ın ithalat yaptığı dönemde 220-230 bin lira olan mısırın kilosu, vergi oranlarının arttırılmasıyla 310 bin liraya çıkmış, kiloda 90 bin lira farkla, bizim oğlanın 4 bin ton mısırdan 360 milyar lira kâr ettiği tahmin edilmişti.Balıkesir’e fabrika kurdu Abdullah, babası durur mu Maliye Bakanlığı’ndan belediyeye doğrudan 50.000 YTL yardım yapıldı. Bu gazla “Lick” (yalamak) marka krem şanti çıkardı piyasaya, AVEK Otomotiv şirketi ile otomotiv sektöründe de top koşturmaya başladı.

Kemal Unakıtan ve oğlu Abdullah Unakıtan’ın maceraları. Dün de mali gelişmeleri değerlendirmek için düzenlediği toplantıda mikrofonunu açık unutunca bürokratlarıyla arasındaki şu konuşmaları tüm kamuoyuna yansıdı.

-Bürokrat : yeni YÖK başkanının havası değişmiş. Gayet güzel sözler söylüyor?
-Bakan Unakıtan: isterse söylemesin...
-Bürokrat: .... bu ortamdan faydalanıp üniversite reformunu da yaparsak hükümet olarak sayın bakanım çok ciddi başarı olur.
-Bürokrat: 300 milyona yakın üniversitelere iyileşme yapıyoruz yıllık. Gülüp oynasınlar...daha sesleri çıkmaz.... tarifeyi de ufak bir rötuşla geçiştiririz böylece...

Hıncal Uluç’un böyle durumlarda bir lafı var. “Böyle bir şey yurt dışında olsa o bakan kalır mı? O bürokratlar görevde kalır mı?” diye. Ben de olayı yargılamak için ihtiyacım yok ya, madem yurdun dışındayım bir kaçına sorayım dedim. Olayı anlattım. Bana görevde kalmayı bırak eğer şeref duygusu gelişmiş bir insansa bir süre ülkeden uzaklaşır dediler. Güldüm. Kimin yüzü kızarmış ki bugüne kadar o koltuktan kalkmış. Daha önce de yazdık, Kankası Binali, Yakup Kadri Ekspresi’nden raylara saçılan sorumluluğu aldı mı? Kabinedeki arkadaşları bakanlıklarındaki onlarca çarpıklıkla ilgili sorumluluk aldı mı?

Boşuna umut etmeyelim. Umut çoktan ülkeyi terketmiş.

1 yorum:

el_turco dedi ki...

cok dogru soylemissin tebrikler, halkimizin duyarli insanlara ihtiyaci var aksi halde tepkisiz bi topluma dogru yol almaktayiz