Futbol sahalarında aynı takım oyuncularının birbirine girmesi çok fazla rastlanan bir örnek değil. Maç içinde pas alışverişi sırasındaki anlaşmazlıklar sebebiyle meydana gelen atışmalar her maçta görebileceğimiz olaylar. Örneğin Ümit Karan kendimi bildim bileli Galatasaray maçlarında takım arkadaşlarının paslarını eleştirir durur. Maç başı 5 ofsayta düşen bir adamın, 30 yaşını geçmesine rağmen pozisyon alma konusunda bu kadar büyük zaafları varken takım arkadaşlarına yükselmesi abes kaçıyor elbet. Yine hiç unutmadığım bir hadise yıllar önce Emre Aşık'ın bir Avrupa maçında rakip kalede kazanılan bir kornerde topa kendisinden önce yükselip vuran Andres Fleurquin'e "..ına kodumun çocuğu" diye küfür edişi vardır, zira sahne çok net aklımdadır, canlı yayında şahit olmuşumdur. Tabi Uruguay'lı Fleurquin Aşık'ın ne dediğini anlamadığından hadise çıkmamıştır. Ama hadisenin büyüdüğü anlar da var. Futbol sahasında iç savaşın çıktığı anlar.
Geçtiğimiz sezon Tottenham Hotspur - Arsenal FA Cup maçının sonlarına doğru kırmızı beyazlı takımın iki forveti Nicklas Bendtner ve Emanuel Adebayor rakip ceza sahası içinde önce sözlü tartışmaya başladılar
sonra da birbirlerine fiziksel temasta bulundular. Ardından olay önce iki futbolcunun birbirini hakeme şikayet etmesine sonra da kaptan William Gallas’ın olaya dahil olmasına sebep oldu. Federasyon ve Arsenal yönetimi olayı soruşturmaya başladı. Bendtner Togo'lu oyuncunun kendisine kafa attığını ve burnunda hafif bir deformasyon oluştuğunu ileri sürdü hatta. Arsene Wenger de takımda çok fazla sayıda olan genç oyuncuların yoğun maç trafiğinden psikolojilerinin bozulduğu ve dinlenmeye ihtiyacı olduklarını belirtti.
Bu olay İngiltere’de veya futbol sahalarında ilk gördüğümüz kavga değil.
En çok güldüğümüz hadise Liverpool kalecisi egzantrik Zimbabwe’li Bruce Grobbelar’ın yıllar önce gencecik Steve Mc Manaman’a karşı yaptığı tabir-i caizse
psikopata bağlamış hareketleri. 4 sene önce Newcastle’ın ırkçı eylemleriyle sık sık gündeme gelen oyuncusu (daha önce de Leeds United’da oynarken takım arkadaşı Bridges ile bir Hintli genci dövdükleri iddiası ile yargılanmışlardı)
Lee Bowyer ve siyahi oyuncusu Kieron Dyer saha içinde maçı bırakıp birbirlerine yaka paça sarılmışlardı. Aynı hadise 1995 yılında David Batty ve Greame Le Saux’nun Blackburn’un bir Şampiyonlar Ligi maçında birbirlerine girmesiyle de gerçekleşmişti.
İskoçya Ligi’nden de bir hadise verelim. John Hartson ve Eyal Berkovic yıllar önce bir Celtic antrenmanında birbirine girmişti. Berkovic kendisine sert giren Hartson’ı dizlerinin üstünde ittirince aldığı cevap çenesine yediği bir tekme olmuştu.
Daha bu ayın başında Portekiz Ligi’nde oynanan Vitoria Setubal-Benfica maçında Benfica takımının bir atağında topu kaptıran
Kostas Katsouranis ani gelişen Setubal atağını sarı kart görme pahasına kesen defans oyuncusu Luisao ile yaptığı hata sebebi ile kapışmış ve teknik direktör Jose Antonio Camacho tarafından her iki oyuncu anında oyundan alınmıştı.
Benzer bir olay da, Zenith Petersburg takımının iki oyuncusu
Hollandalı Fernando Ricksen ile Vladislav Radimov 2 sene önce devre arası hazırlıklarını sürdürdükleri İspanya’da Malaga ile oynadıkları hazırlık maçında kendi kaleleri önünde kavgaya tutuşup hakem tarafından oyundan ihraç edildiler.
Ülkemizde de buna benzer örnekler vardır. Yıllar önce bir Kayseri maçında Galatasaray’ın 2-0 önde götürdüğü bir maçta kaleci Hayrettin’in yediği bir gol üzerine kaptan Cüneyt’in Hayrettin’i yavaştan tokatladığı hatırlanacaktır. Ariel Ortega da Fenerbahçe'de oynarken mevkidaşı Ceyhun Eriş ile sık sık kapışmış, hatta bir Malatya deplasmanında Ceyhun kendisinden ısrarla top isteyen Ortega’ya dönüp Türkçe “bir sus bir sus” diye çıkışmıştı. Aynı Ceyhun sadece Ortega ile değil Stevic ile de aynı dönemde saha içinde kapışmıştı. 2001 yılında Denizlispor forması giyen Tolunay Kafkas Fenerbahçe ile oynanan kupa maçında yediği gol sonrası kaleci Abdoulaye'ye tokat atınca hakem Kuddusi Müftüoğlu tarafından oyundan atılmıştı. Son örnek Servet-Arda olayı. Servet bundan geçtiğimiz yıl Galatasaray’ın genç oyuncusunu iyi korner atmayıp takıma kontra yedirdiği için iyice fırçalamıştı.
6 yorum:
Zamanında Zalad'ın Ulvi'yi tokatlayıp sarı kart gördüğü maç vardı bir de..
necati ile hasan sas da bir ankara deplasmaninda keci gibi "ne diyon lan sen? ne diyon lan sen?" diye kafa kafaya cakismislardi
bi de trabzonda olmuştur böyle birşey. hüseyinle bir başka tsli futbolcu kendi ceza sahası içinde kapışmıştı sonra oyuncular araya girmişti falan. hakem ikisine de sarı kart göstermişti.
fenerbahçe - denizlispor maçıydı; rahmetli doğan seyfi atlının yıldızlaştığı son maç... denizlispor öndeyken bir korner pozisyonunda takım kaptanı tolunay nedeni anlaşılmayan bir sebepten dolayı kendi takımının kalecisi abdoulaye nin üzerine yürümüş ve yanlış hatırlamıyorsam itmişti, hakem bu pozisyon sonrası tolunay a kırmızı kart göstermişti, türkiye kupası maçıydı, denizlispor eksik tamamladığı maçı kazanarak turlamıştı...
Net hatırlayamıyorum ama Saffet Sancaklı da kendi takımının oyuncusuyla kapışıp kart görmüştü sanırım...
Hayrettine tokat atmayı geçtim silah çekip sahada vursa takım arkadaşı ne kadar suçlu sayılır kısfmet orasıda herhalde :D
Ceyhunun Ortegaya yaptığı sus hareketide tam komedidir zaten Ceyhun'un yeteneklerine rağmen kariyer yoluda oldukça komedidir aslında.
Necati ile Hasan'ın durumunuda anlayan beri gelsin. Bir canciğer kuzu sarması bir kanlı bıçaklı olurlardı. Adana Effect herhalde :D
Yorum Gönder