1996 Avrupa Şampiyonası. İngilizlerin deyimi ile futbolun evine döndüğü turnuva. Kupa için hazırlanan ve bu sloganı sözlerinde içeren "Lightning Seeds" imzalı "Three Lions" bizce gelmiş geçmiş en iyi futbol şarkısıdır. Grup maçlarında turnuvaya ne kadar konsantre olduğunu gösteren İngiltere (Gazza'nın - Paul Gascoigne - bile kariyerindeki milli takımlar bazındaki en iyi turnuvadır belki de) yarı finalde penaltılar sonucu Almanya'ya elenince bütün İngiltere final maçında panzerlerin rakibi Çek Cumhuriyeti'nin tarafına kayar. Aslında final Çekler için iyi gider. 59. dakikada bugün hala tartışmalı olan bir penaltı kararı (Karel Poborsky ceza sahasına girmeden başlayan bir hareketle Matthias Sammer tarafından düşürülmüş ama kendini içeri bırakınca hakem Pierluigi Pairetto penaltı kararı vermiştir ) ve Patrik Berger'in golü ile 1-0 öne geçer. Ancak Alman teknik adam Berti Vogts sahaya tüm Alman kadrosunda Almanya dışından olan iki oyuncudan birini (diğeri Beşiktaşlı Stefan Kuntz'dur),
Udinese'li Oliver Bierhoff'u Mehmet Scholl'un yerine sahaya gönderir.
Bierhoff 73. dakikada sağ kanattan Christian Ziege'nin kullandığı serbest vuruşu, toplara ayağından daha sert vurduğu söylenen kafasıyla ağlara gönderir. Maç uzatmaya gider. 95. dakikada bir kere daha sahneye çıkar Bierhoff. Ceza sahası içinde önünde bulduğu topu kaleye arkası dönük halde vurur ve
Kouba'nın da hatasıyla ağlara gönderir. Maç o dakikada da biter. Çünkü Euro 96 altın gol kuralının uygulandığı ilk turnuvadır ve Bierhoff da bu golü atan tarihteki ilk futbolcu olur. Daha sonra Udinese'den Milan'a giden kariyerinin aslında miladının atıldığı maç da Wembley'deki bu final maçıdır. Berti Vogts da sahaya gönderdiği adamın yarım saat içinde kendisine bir Avrupa Şampiyonluğu kazandırması ile modern futbolun en kritik teknik direktör hamlelerinden birisini yapmış olur.
4 yorum:
o zamanlar italya'nın 1 numaralı hakemi olan pierluigi, pairetto idi. artık isimde mi bir hakemlik var bilemem ama sonrasında da dünya futbolunda uzun yıllar colina hegemonyası yaşandı.
finalle ilgili demek istediğimse çeklere duyduğum genel sempatinin yanında hakemin özellikle ikinci yarıdaki fahiş hatalarıydı. yanlış hatırlamıyorsam penaltıyı vermesine karşın sammer'i atamamış, yine bir çek kontratağında son adamken rakibini düşüren alman savunmacıya (helmer gibi hatırlıyorum) kırmızıyı göstermemişti.
sonunda da malum bahsettiğiniz altın golle almanya kupayı almış ve bierhoff'un altın çağı başlamıştı.
bierhoffu fogstun karısı kadroya aldırmış. hatta "onu yaz seni mahçup etmez" demiş. gastede ole yazıodu yani
yanlış hatırlamıyosam sakat oyuncular yüzünden turnuva sürerken özel izinle çağrılmıştı
evet, gercektende kotu bir teknik direktorun gayet iyi bir hamlesiydi o siralar pek kisinin tanimadigi oliver bierhoff'u sahaya surmek. hazir kotu demiaken petr kouba'ya deginmemek olmak; ayni maci, modern futbolun kritik kaleci hatalari bolumune de yazabilirsiniz. adam resmen kupadan etti cekleri. ben ise bir taraftan buyumekte olan bir velet olarak neden kouba'dan cok daha iyi bir kaleci olan pavel srnicek'in yedek oldugunu anlamaya calisiyor, ote yandan turnuva boyunca destekledigim takim olan ceklerin kupayi (hemde en nefret ettigim takim olan almanlara) hediye edisine agliyordum. bu duyguyu bana tekrar hatirlattiginiz icin tesekkur ederim.
Yorum Gönder