30 Mayıs 2008 Cuma

AVRUPA ŞAMPİYONALARININ EFSANE 10 TAKIMI



ESPN bugüne kadar Avrupa Şampiyonaları'nda mücadele eden en iyi 10 takımı yayınlamış. Bana göre listede şampiyon olamasa da 1988'in Sovyetler Birliği'nin de kesinlikle olması gerekirdi. Sıralama iyiden kötüye değil onu belirtelim.

1-Hollanda 1988: Marco Van Basten, Ruud Gullit, Frank Rijkaard..Başka söze gerek yok
zaten. 

2-Sovyetler Birliği 1960: Kalede Lev Yashin.....Nokta.

3-Fransa 1984: Michel Platini'nin göbek bağlamadığı, Jean Tigana'nın lolipop yemediği yıllar

4-Danimarka 1992: Meşhur sahilde deniz topu ve deve güreşi oynarken bir anda kupayı kaldıran takım. Peter Schmeichel deve güreşinde de aynı oranda başarılıdır ondan eminim.

5-İngiltere 1996: Evet takım şampiyon olamadı ama hem Pearce, hem Gascoigne hem de ileride Sheringham-Shearer ikilisini görebileceğiniz bir kadroyu her zaman bulamazsınız.

6-Almanya 1972: Maier kalede, Kaiser geride, Breitner ortada, Müller ileride. Bu tek çizgilik hattın üzerine Kazım Karabekir mahallesi takımını yerleştirsen yine şampiyon olurdu, zaten onlar da bu turnuvadan 2 yıl sonra Dünya Kupası'nı kaldırdılar.



7-Çekoslovakya 1976: Antonin Panenka'nın penaltısı. Bu şampiyonluğun tek bir vuruşa sığdırılmış özeti budur.

8-İtalya 1968: Altın çocuk Riva'nın ekibi, 2 yıl sonra Meksika'daki finalde karşılarında tarihin en iyi 2-3 kadrosundan birisi olmasa belki dünyanın da zirvesine çıkacaklardı.

9-İspanya 1964: 44 yıl oldu. İspanya bu kadroyu arıyor. Üstelik bakıldığında zaman zaman bu kadrodan çok daha şöhretli oyuncularla turnuvalara gelmelerine rağmen.



10-Fransa 2000: 1998 Dünya Şampiyonu kadronun son eseri. Sonradan oyuna giren Wiltord finalde 1-0 mağlupken maçı uzatmaya götürür, sonradan oyuna giren Pires ortalar, sonradan oyuna giren Trezeguet Toldo'nun kalesinin tepesine çakar. Bu kadronun da özeti Roger Lemerre'in hamleleridir.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Abi yalnız 1960 SSCB takımının akıllarda yalnızca lev yashin mi bıraktığı tartışılır. Ömer Üründülün dillere pelesenk ettiği "kollektif futbol" okuduğum kadarıyla 60ların sscb'si sayesinde bugünlere gelmiş bir terim.

Lev Yashin, rakip forvetlerin kendisine gol attığında gidip özür diledikleri bir kaleci; efsane. SSCB ise 80lerin dinamo kievi misali, makine gibi işleyen bir takımmış; "takım olmanın anlamını gösterircesine" oynayan bir takım. Ya bu yazdığım ıvır zıvırı geçtim, futbolu topçular üzerinden fazlaca değerlendirmeyelim lütfen; endüstriyel futbola karşı her daim kolej ruhu; takım oyunu.
Sevgiler mayhem ^^