Zenit Petersburg ve Glasgow Rangers bu akşam City Of Manchester Stadı'nda Avrupa'nın kulüp takımları bazında 2 numaralı kupasını almak için sahaya çıkacaklar. Kupa mücadelesinin başlangıcında bu 2 takımın finalde olması elbette beklenmiyordu. Ancak son sekiz takım kaldığında bile hala finalde başka 2 takımın mücadele edeceğini düşünen çoktu. Ama Rus futbolunun son 2 yılda, maddi açıdan elde ettiği inanılmaz büyüme uluslararası alanda 2 sene önceki CSKA Moskova başarısından sonra ikinci meyvesi Zenit'i vermek üzere.
Dick Advocaat kariyerinde hiç bir zaman çok saygı duyulan, çok sevilen bir teknik adam olamadı. Hollanda Milli takımıyla 2004 yılında Avrupa Şampiyonası'nda yarı final oynamasına rağmen grup maçlarındaki yaptığı hamleler onun Hollanda basınında büyük eleştiriler almasına yol açtı. İlginçtir elde ettiği tanınmışlığı en fazla borçlu olduğu kulüp, 2 kez İskoç Premier Lig şampiyonluğunu kazandırdığı ve bunlardan birinde üçleme yaptığı (2 kupa ve lig şampiyonluğu) Glasgow Rangers bugün finaldeki rakibi. Özellikle son 16 takıma kaldıktan sonra vites artırışlarına bakınca finalin favorisi gibi görünüyor Ruslar ama çok büyük bir eksikle sahaya çıkacaklar. UEFA Kupası'nın gol krallığını büyük ölçüde garantileyen Pogrebnyak sarı kart cezası ile takımdaki yerini alamayacak. Advocaat final öncesi Hollanda'daki hazırlık kampında AZ ile oynadığı hazırlık maçında Pogrebnyak'ın yerine Fatih Tekke'yi denedi ancak Fatih pek bir varlık gösteremedi.
Glasgow Rangers ise saha içindeki mücadeleden çok tarihe güveniyor. Adalıların böyle alışkanlıkları çoktur. Tarih, istatistikler, kırılmayan galibiyet ve mağlubiyet serileri gibi şeylere çok önem verirler.Bu finale de öyle bakıyorlar. Glasgow Rangers 1972 yılında Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nı kazandı (ki takımın uluslararası alanda tek kupası bu) ve o yıl olanlar bu yılla önemli benzerlikler gösteriyor.
Rangers o sene finali bugünkü gibi bir Rus takımı olan Dinamo Moskova ile oynadı ve 3-2 kazandı. Rangers aynen bu sene olduğu gibi 1972'de de finale giderken Sporting Lizbon'u eledi. Yine 1972'de Bayern Münih kupadan yarı finalde elendi, aynen bu sene olduğu gibi. Ayrıca Walter Smith'in genelde şöhreti fazla olmayan oyunculardan oluşan takımının ve yarattığı 4-1-4-1 şeklindeki savunmaya dayalı "Watenaccio"nun da 1972'deki
mütevazı takımla benzerlikler içerdiği söyleniyor. Bunlar bir araya gelince İskoçlar tarihin şampiyonu kendileri olarak gösterdiğini düşünüyorlar.
Ancak ne olursa olsun beklenmeyen iki takımın finalinde çok iyi bir mücadele izleyeceğimizi düşünüyorum. Tahminim Pogrebnyak'ın yokluğuna rağmen Zenit'in kupayı Lenin'in şehrine götüreceği yönünde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder